Pazar

150 yıllık Fransa-Türkiye kültür ortaklığı sergisi-Yılmaz Parlar

150 yıllık Lisemiz Galatasaray

150 yıllık Fransa-Türkiye kültür ortaklığı sergisi.


Galatasaray Lisesinin 150 yıl kutlamaları kapsamında Fransız Kültür Merkezi'nde sergi düzenlendi. Öğretim görevlilerin, müdürlerin, Dernek yönetim kurul üyelerin, mezun olan iş, sanat dünyasının önemli isimlerin, elit bir sanatsever konukların katıldığı sergi ilgiyle izlendi.


Kökleri 1481 yılına dayanan, ismi gibi saray ve müze niteliğinde okul Galatasaray lisesi, 1 Eylül 1868 tarihinde 3. Napoléon’un teşvikiyle, Sultan Abdülaziz tarafından Mekteb-i Sultani adıyla lise olarak hizmete sunulmuştu. 1871’den beri verdiği mezunlarla bir eğitim sürecinin belgeleride böylelikle bu sergide su yüzüne çıkıyor.


İki ülkenin işbirliğinin simgesi olan sergide; Bir buçuk asırlık zaman diliminde eğitmen ve öğrenci nesilleri öyküleri perspektifiyle, itibarlı eğitim kurumlarından biri olarak laik ve Avrupa’ya entegre devlet okulu olarak hafızaları tazeliyor.   


Serbest yazar olarak çalışan İzzettin Çalışlar’ın küratörlüğünü yürütdüğü, Fransız Kültür Merkezi'nce düzenlenen serginin açılışını, Fransa İstanbul Başkonsolosu Buchwalter Bertrand gerçekleştirdi.


Sergi, Türkiye ve Fransa arasındaki eğitim ve kültür ilişkisinin ortak kültürünü oluşturan Galatasaray Lisesi'nin, kuruluşundan günümüze dek geçirdiği tarihi sürecin ilgili eserleri ve dökümanlarını kapsıyor. 


Serginin açılış konuşmasında; Fransa İstanbul Başkonsolosu Buchwalter Bertrand, Galatasaray Lisesini, Türkiye ile Fransa arasındaki ortaklığın temel taşı saydıklarını Galatasaray Lisesi'nin öğretmen ve öğrencileriyle Türkiye'deki modernleşmenin güçlü savunucularından olduğunu söyleyerek, iki ülke arasındaki dostluğunda  sembolü olduğunu vurguladı.


Güçler birleştiğinde ortaya yeni dinamik bir güçün çıkacağınığını dile getiren Buchwalter, Galatasaray'ın yıllar içerisinde büyüdüğünü, 1992'de kurulan Galatasaray Üniversitesi'nin 25. kuruluş yıl dönümüne de atıf yaparak "Bu çifte yıl dönümü hem nostalji dolu kutlamalar hem de projelerin daha da güçlendirilmesi ve Cumhurbaşkanı Mitterrand'ın dediği gibi, 'Yeni nesillerin ve yeni umutların yetiştirilmesi için büyük bir fırsattır."  dedi

Sergi, 3 Ekim 2018 'e kadar ziyarete açık olacak 



yilmazparlar@yahoo.com

Brezilya Bağımsızlık günü resepsiyon-Yılmaz Parlar

YAŞASIN BREZİLYA-YAŞASIN TÜRKİYE

Samba Ülkesinin Kurtuluş Gününde Yine Atatürk..


Yalnız Türkiye’nin değil, Dünya’nın sevgisini, sempatisini kazanan samba ülkesi Brezilya Kurtuluş günü kapsamında verilen resepsiyonda, İstanbul ve Türkiye sevdalısı, İstanbul Brezilya Baş Konsolosu Paulo Roberto França yaptığı konuşmasında yine Atatürk takdiri yine Atatürk sevgisi vardı.

İstanbul Brezilya Baş Konsolosluğu 7 Eylül Brezilya Bağımsızlık günü kapsamında 19 Eylül 2018 Çarşamba günü Ritz Carlton Hotelde, Brezilya’nın Ankara Büyükelçisi Eduardo Gradilone ve eşi Diva Gradilone katılımıyla resepsiyon verdi. 

İstanbul Brezilya Baş Konsolosu Paulo Roberto França “7 Eylül 1822’de Brezilya’daki yurttaşların adalet, eşitlik ve özgürlük taleplerini takiben, Naip Pedro de Alcantara sömürgeci yönetimi kaldırmaya ve Portekiz’den bağımsızlık ilan etmeye karar verdi. Kendisi Brezilya İmparatorluğu’nun ilk yöneticisi, I. Pedro oldu. 

Kıta Amerikası tarihindeki bu mühim olay Brezilya’nın egemen bir ulus olarak varlığının başlangıcını işaret etmektedir. Brezilya halkının kendi kaderi üzerindeki yüksek otoritesinin delili ve eski sömürgeci hakimiyete dayalı adaletsiz uluslararası düzenin reddidir. 
Birçok açıdan benzer şekilde, Mustafa Kemal Atatürk dış müdahaleye karşı silahlanan Anadolu halkına Kurtuluş Şavaşı'nda liderlik etmiş ve çağın egemen güçleri tarafından Türkiye'ye dayatılan Sevr Anlaşması'nın haksız taleplerini reddetmiştir
Kaderin çarpıcı bir tesadüfü ile, Atatürk’ün 1927’deki Nutku’nda dile getirdiği önemli şiarı, yüz beş yıl önce Brezilya’nın bağımsızlığının ilan edildiği anda I. Pedro’nun beyan ettiği sözler ile tamamen aynıdır: 
“Ya İstiklal, Ya Ölüm!”
“Independência ou Morte!” Şeklinde Mustafa Kemal Atatürk sevgisini ve takdirini dile getirdi.
Başta Beyoğlu Belediyesi ve İstanbul Boğaz'ı Belediyeler Birliği Başkanı Ahmet Misbah Demircan, Yabancı Konsolosların ve temsilcilerin, DEİK Brezilya-Türkiye İş Konseyi Başkanı Demir Şarman’ın iş siyaset sanat Dünyasının seçkin kişilerin elit davetlerin katıldığın resepsiyonda iki ülke Milli marşların okunmasıyla birlikde Konsolos França konuşmasında önemli bilgiler paylaştı. “Brezilya’nın bağımsızlığı farklı kültürel birikimlere sahip 200 milyondan fazla vatandaşa yurt olan büyük bir ulusu meydana getirmiştir. Brezilya’nın kalkınma yolculuğu boyunca dünyanın her köşesinden gelen göçmenler, ki buna Türkiye ve önceki Osmanlı toprakları da dahildir, hukukun egemenliğine ve liberal ve demokratik ilkelere dayalı müreffeh bir ülke yaratılmasında yardımcı olmuştur. 
Brezilya ile Türkiye halklarının ulusal kimlikleri bağımsızlık nosyonunu mihenk taşı olarak ve en temel dayanak olarak içermektedir. Köklü bir dostluğumuz var - Brezilya ve Osmanlı İmparatorlukları arasında Dostluk ve Ticaret Anlaşması'nın imzalanması ile Brezilya ve Türkiye arasında diplomatik ilişkilerin kuruluşunun 2018'de yüz altmışıncı yılını kutluyoruz.”Bilgilerini verdi. 

İki ülkenin benzerliklerini ortaya koyan França “Bugünlerde Brezilya ve Türkiye daha çok ortak noktaya sahip - her ikisi de kendi bölgesel bağlamlarında önemli rol oynayan ve birtakım küresel sorunlar üzerinde benzer görüşlere sahip, üst-orta gelirli gelişmekte olan ülkeler. Güçlü, karmaşık ve oturmuş endüstriyel ekonomileriz. Ülkelerimiz son zamanlarda bazı politik ve ekonomik türbülanslar yaşamasına rağmen, demokrasiye ve hukukun üstünlüğüne olan ortak bağlılığımız, fırtına gözden kaybolduktan sonra başarıya ve refaha ermemizi sağlayacaktır.” Dedi.

Ticari ilişkilerimiz ve Turizm- ülke ziyaretcileri hakkında “2017'de ikili ticaret neredeyse 3 milyar Amerikan Dolarına ulaşmıştır, 2016'dan %38 artış yaşanmıştır. 10 yıllık dönem içerisinde, ülkelerimiz arasındaki ticaret hacmi %108 artmıştır. Coğrafi mesafeye karşın, iki ülke arasında muazzam bir çekim vardır. Türkiye hızla Brezilyalı turistlerin en çok tercih ettiği destinasyonlardan biri haline gelmektedir. Her yıl ortalama 60 bin turist buraya gelmektedir.”şeklinde açıklamalarda bulundu.

Konsolosluğun Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu – DEİK ile geliştirebildiği, ticaret ve dostluk bağlarımızı iyileştirmemizde etkili olan ortaklığını kutlayan sözlerle, “Brezilyalı özel şirketlerin Türkiye ekonomisinin çeşitli sektörlerindeki yatırımları açısından Türkiye istikrarlı bir şekilde cazip bir hedefe dönüşmektedir. Diğer taraftan, önemli Türk yatırımlarının Brezilya pazarına doğru hareket ettiğini görmekteyiz, ki üçüncü en büyük yabancı yatırım çeken ülkedir.”Bilgisini paylaştı.

İki ülke arasında devam eden yüksek düzey siyasi ikili diyaloğunu, Brezilya Tarım Bakanı Yardımcısı Mevkidaşı ile istişare için Ankara’ya geldiğini,  Brezilya Tarım Bakanlığı WorldFood İstanbul Fuarı’ndaki ulusal pavyonda  sponsor olduğunu vurguladı. 

Brezilyalı yurttaşlarına, Portekizce olarak seslenmek istediğini söyleyen, İstanbul Brezilya Baş Konsolosu Paulo Roberto França “Prince Regent tarafından imzalanan İlk Bağımsızlık Bildirgesinden alıntı, d. Pedro de Alcântara, 1 Ağustos 1822.

7 Ekim’de yeni Brezilya Cumhurbaşkanı’na oy vereceğiz. Gelecek dört yıl boyunca milletimize liderlik edecek olanı seçmek bizim sorumluluğumuzdur.
Ülkemize inanalım! Brezilya bizler, ailelerimiz, dostlarımız ve vatandaşlarımız.
Güzel ve çeşitli bir kültüre sahibiz. Gerçek tam vatandaşlar olalım, geleceğimizi ulus olarak tanımlamak için kaderimizin kontrolünü ele alalım.” Dedi.

“Brezilya ve Türkiye arasındaki dostluk bağları ile karşılıklı saygı ve takdirin bu gece daha da güçlü olmasını ve her geçen gün daha yakın ve sıkı olmasını temenni ederim. 

Yaşasın Brezilya! Yaşasın Türkiye!
Hepinize teşekkürler ve iyi eğlenceler.”Sözleriyle konuşmasını noktaladı.

Konuşma ardından Konsolos Paulo França çalışma arkadașları Sena Belkayalı ve Mustafa Dolu’ya Brezilya Devleti adına üstün hizmet nişanı takdim etdi.. 

Konuklar arasında Merkezi İstanbul’da Amerika Birleşik Devletleri’nin Florida, California ve New York eyaletlerinde şubeleri olan, GP Universal Şirketi Sahipleri Pınar Peker-Fariba Graham Konsolos ile yaptıkları sohbetde iki ülke arasında Ticari yatırımlara katkı yapacaklarını belirtdiler.

Gecenin sürprizi yaptığı brezilya müzik elçiliğinden dolayı Devlet sanatcı nişanına sahip Jozi Levi’nin samba ritm öğretisiyle yine kendi atölyesinden getirdiği davetlilere dağıtılan ritm aletlerinin samba ritmlerin çalınmasıydı. Çok güzel bir atmosferle sambalı kutlama yapıldı. Doyasıya gece yaşandı. Jozi Levi Brezilya orkestrasının Latin şarkıları icra eden Banu Kuntışık birbirinden güzel Brezilya şarkılarıyla geceye renk katdı.




yilmazparlar@yahoo.com

Perşembe

uniq gallery-Bölünmüş temsil-Yılmaz parlar

BÖLÜNMÜŞ TEMSİL   

4. İstanbul Tasarım Bienali kapsamında  mimar Deniz Biber ve mimar Kerim Kürkçü tarafından kurulmuş ve yönetilen sanatsal mekan, Uniq Gallery'de  Bölünmüş Temsil isimli grup sergisi sanatseverlere kapılarını açtı.



Oğuzhan Güdek, Evren Erol, Serkan Yüksel, Cansu Sakız - Murat Kahya, Esra Carus, Özge Yağcı, Uğur Savaş, Doğukan Çiğdem sanatcıların eserlerin yer aldığı sergi18 Eylül -14 Ekim tarihleri arasında ziyarete açık olacak.


Küratörlüğünü Ezgi Yıldız ve M. Wenda Koyuncu’nun üstlendiği, 4. İstanbul Tasarım Bienali’nin “Okullar Okulu” temasına paralel olarak düzenlenen sergi; dünyayı temsil etme biçimimiz, evreni tasavvur etme halimiz bilgi birikimi ile nasıl ayrıştı ve temsil edilemez bir hal aldı? Nasıl oluyor da bilgi arttıkça dünya daha kötü bir yer olmaya başlıyor? Akıl, teknoloji ve organize haldeki bilimsel bilgi nasıl oluyor da insanları gittikçe daha mutsuz ve güvencesiz bir hayata mahkum ediyor?  Ya da Bilgi kaynakları artarken öznelerin benzemezliği ve önerilerin farklılaşması beklenirken nasıl oluyor da birbirini kopya eden bir dünyaya doğru gidiliyor? Bütün bu problemler içinde tasarımcının ortaya koyduğu nedir? Tasarımcı tasarlamayı nasıl öğreniyor? Hangi yollardan geçip farklı olanı ortaya çıkarabiliyor? gibi soruların üzerine eğiliyor.


yilmazparlar@yahoo.com

Pazar

SALT BEYOĞLU-EVRENİN TİTREŞEN IŞIKLARI-YILMAZ PARLAR

EVRENİN TİTREŞEN IŞIKLARI

Anna Boghiguian, Rana Hamadeh, Navine G. Khan-Dossos ve Merve Ünsal’ın “şimdi” algısını sorgulayan işlerinden oluşan sergi, insanın dünyayı kavrayışındaki dönüşümlere istinaden tarih ve geleceğin yeniden yapılandırılması fikrine dayanıyor.


Hakikatin temsilleri, dilin sınırları, bilgi üretimi ve aktarımının her yönden sınandığı bu değişken zamanlarda olup bitenler nasıl kayda geçirilmelidir? Cixin Liu’nin

2014’te İngilizce’ye The Three-Body Problem adıyla çevrilen meşhur bilim kurgu romanındaki bir bölümden adını alan Evrenin Titreşen Işıkları, insanın dünyayı kavrayışındaki dönüşümlere istinaden tarih ve geleceğin yeniden yapılandırılması fikrine dayanır. Mantık zemini sallanmaya başladığında bireyin korunaklı alanlarını istikrarsızlaştırmanın, idrak sınırlarını zorlamanın, kendine dair algısını sarsmanın olası yollarını araştırır. Anna Boghiguian, Rana Hamadeh, Navine G. Khan-Dossos ve Merve Ünsal’ın SALT Beyoğlu’nu çıkış noktası alarak yapıyı harekete geçiren
işleri, hiçbir zaman tam manasıyla anlaşılamayan ve kifayetsiz “şimdi” algısını sorgulamaya aracıdır.

Sanatçıların üretimleri, bilginin uç noktalarını, tanıklık ve deneyimin aldatıcı yanını ve tarihin nasıl yozlaştırılabildiğini tartışmaya açar. Eleştirel feminizm ve queer kuramından etkilenen pratikleri, politik temsiliyetçiliğin kapsam ve yararlarını sorunsallaştırır. Boghiguian’ın çizim ve resimleri, konu ettiği öznelerin içinde bulunduğu jeopolitik koşulların hayatlarına etkisini yansıtır. Sanatçı, eski uygarlıklar, mitler, edebiyat, özellikle de şiirle ilişkilendirdiği görüntüleriyle yabancılaşma hâllerini anlatır. Hamadeh, uzun süreli bir projesi kapsamında tanıklık olgusunu irdelediği operamsı işiyle yurttaşlık merkezli yaklaşımı kesintiye uğratmaya çalışır. Khan-Dossos, 2011’de SALT Beyoğlu’na dönüşen Siniossoglou Apartmanı’nın 150 yıllık geçmişine bakar. Sanatçının sergi mekânlarına uyguladığı duvar resmi, yapının cadde kotunda dükkân, üst kotlarda konutları barındıran özgün kullanımını anımsatır. Tavan süslemelerine gönderme yapan fırça izleri, özel mülkün en az kamusal mekân kadar bir suç ya da olay mahalli olabileceğine işaret eder. Mimari yapılardan anlatıcılar yaratarak kullanıcıları işgalciye çeviren Ünsal, “her şeyi duyup gören bir röntgenci” olarak eşikten adım atmanın ve hem gerçekte hem de mecazen içeride olmanın anlamını inceler.


Evrenin Titreşen Işıkları, uyruk, egemenlik, toplumsal cinsiyet, akrabalık ve teknoloji kavramlarının yeniden tariflendiği zamanlar için bir gelecek tahayyül etmeyi amaçlar. SALT Beyoğlu’na yayılan dört ayrı konumlama, duyarlılıkları tetiklerken beden ve zihnin alışkanlıklarını şaşırtan bir ortam oluşturur. Bu işler, sergilenen bir dizi sanat nesnesinden ziyade mekânsal müdahale ve hatta klasik sergileme biçimlerine karşı birer performatif iddia niteliğindedir.


Sohbetler serisinin bu ikincisi sergisi, Eindhoven’da bulunan Van Abbemuseum’un baş küratörü Annie Fletcher tarafından programlanmıştır.

       
SALT, Nisan 2018’de Tanımsız Hizmetler Bürosu sergisiyle başlattığı Sohbetler serisi kapsamında, kültür alanından davetli kişilerle uzun süreli programlar geliştirir. Sohbetler, hızlı tüketime hazır, sırf seyirlik amaçlı sunumlar üretmektense yerinde ve derinlikli incelemeleri teşvik edip etkinleştirir; profesyonel ağlardan beslenmekten ziyade ilişki kurmayı merkeze alır. Sürümde olan kavramlar, etkinlik hâlleri ve izleyici yapılanmalarının tekrarı yerine, sağlam temelli altyapılar oluşturan bütünlüklü ve bir o kadar da aktif bir fikir alışverişi ortamı kurulması önceliklidir. Sergi yapımının bu bağlamda bir araç olarak değerlendirildiği Sohbetler’de, davetli programcıların çalışmalarına SALT ve birlikte araştırdığı, öğrendiği bileşenleri dâhildir.

 yilmazparlar@yahoo.com

Fabriano Temsilcisi Kağan Açıköney Evlendi-Yılmaz Parlar



Fabriano Temsilcisi Kağan Açıköney Evlendi 
Dünya markası Fabriano Türkiye temsilcisi iş adamı Kağan Açıköney görkemli bir törenle evlendi. 

Seçkin davetliler önünde, iki güzel bayan ve üç yakışıklı erkek şahitleriyle, Beşiktaş Belediyesinin, Radisson Blu Hotel Havuz Başında kıydığı nikah sonrası, muhteşem düğün töreniyle, hayallerini gerçeğe dönüştüren Hande Cimilli-Kağan Açıköney evliler kervanına katıldı.

Dünya evine giren Açıköney ailesinin mutlulukları gözlerinin içi gülmelerinden belli oluyordu. 

Düğün töreni muhteşem bir atmosferde gerçekleşti. Mutlu çift ve davetliler gece boyunca eğlendi. Genç çiftin birbiriyle olan uyumu ve yüzlerindeki mutlulukları gözlerden kaçmadı.
 
Çifti bu özel gecede, yalnız bırakmayan sevenleri, pistde her çeşit müziğin ritmine uygun her dansı yaparak düğüne çoşku verdiler. Düğün özel lezzetli menüsüne, yine görkemli pasta eşlik etdi. 

Genç çiftler pasta kesimiyle birlikde birbirlerine mutluluk pasta dilimini yetirdiler. Şampanya kutlamasıyla geceye noktayı koydular.

İş adamı Kağan Açıköney”in ortak olduğu firma Alta, Matbaacılık ve Matbaa Malzemeleri, Kırtasiye, Kağıt ve Selüloz Sanayi, ürünleri İthalat ve ihracatını gerçekleştirmektedir. Aynı zamanda uluslararası pazarlara hakim olan güvenilir özel kağıt Dev Dünya markası Fabriano Türkiye temsilcisidir.   

yilmazparlar@yahoo.com


Pazartesi

Amul-Hazar 2018 Uluslararasi rallisi-Yılmaz parlar

TURKMEN DESERT RACE 2018

Amul-Hazar 2018 Uluslararasi rallisi 

Orta Asya’nın parlayan yıldızı Türkmenistan coğrafik konumu itibariyle bölgenin önemli lojistik üssü ve ulaşım merkezine dönüşmektedir. Türkmenistan Devlet Başkanı Sayın Gurbanguli Berdimuhamedov’un liderliğinde ülke her alanda istikrarlı kalkınma hamleleriyle büyük hedeflere ulaşmaktadır. 


Türkmenistan son yıllarda ekonomide kazandığı büyük kalkınmalar sonucunda birçok alanda özellikle spor alanında dev yatırımlara imza atmıştır. 2017 yılında Asya kıtasının önemli ve devasa spor organizasyonluğu  - Kapalı Salon ve Savaş Sanatı 5.Asya Oyunları’na ev sahipliği yapan Türkmenistan, 5 milyar dolar üzerindeki yatırımları ile bölgenin dev Olimpiyat Kompleksi’ni inşa etti. 
5.Asya Oyunları ve diğer dev spor organizasyonları sonucunda Türkmenistan’ın dünya spor arenasındaki saygınlığı ve itibarı katbe kat artmıştır. Bunun sonucunda Türkmenistan dev spor organizasyonlara ev sahipliği yapabileceğini tüm dünyaya göstermiştir.
Tarihi ve Büyük İpek Yolu’nun kalbi olan Türkmenistan, bu sene Eylül ayında motor sporu alanında uluslararası bir spor yarışına ev sahipliği yapmaya hazırlanıyor. Türkmenistan Devlet Başkanı’nın girişimiyle Büyük İpek Yolu’nun güzergahında yer alan Amul’dan başlayarak, ülkenin batısındaki Hazar Denizi kıyısındaki Avaza turizm bölgesine kadar uzanacak Amul-Hazar 2018 Uluslararası ralli yarışı gerçekleştirilecek. 
BAŞKA BİR ADIYLA  - "TURKMEN DESERT RACE"
Toplam uzunluğu bin 500 kilometre olan rallinin üst düzeyde gerçekleştirilmesi için “Africa Eco Race” ralli müsabakasının genel direktörü ve organizatörü, çifte Dünya Şampiyonu ve Paris-Dakar’ın çifte galibi olarak bilinen ünlü ralli yarışmacısı Jean-Louis Schlesser ile anlaşma sağlandı. Jean Louis Schlesser’in ekibi, Amul-Hazar 2018 rallisini tanıtmak ve daha fazla ülkeden sporcunun katılımı sağlamak için bu yarışı yeni bir proje olarak "TURKMEN DESERT RACE" olarak ta tanıtmaktadır. 
Türkmenistan – Büyük İpek Yolu’nun kalbi’ yılı olarak adlandırılan 2018’in 9-15 Eylül tarihleri arasında Fransız tarafının desteğiyle organize edilecek uluslararası etkinlik için 2 gün hazırlık yapılacak. Yarişa katılacak takımlar için 9-10 Eylül tarihleri arasında Lebap vilayetinin Türkmenabat kentinde kayıt işlemleri yapılacak. Yarış 11 Eylül tarihinde resmen başlayacak.
Yarış 5 etapta devam edecek. Orta Asya’nın en sıcak çöllerinin birinden geçecek. Amul-Mary, Mary-Derveze, Derveze-Türkmen Gölü, Türkmen Gölü-Yangala, Yangala-Avaza arasında yapılacak yarışlarda SSV, SUV'ler, kamyonlar yarışacak.

ÜLKE TANITIMI İÇİN ÖNEMLİ BİR YARIŞ

Ciddi spor organizasyonluklarını düzenleme kapasitesine sahip olan Türkmenistan için bu yarış ülke tanıtımı açısından da büyük önem taşımaktadır. Amul-Hazar 2018 rallisi "Türkmenistan - Büyük İpek Yolu'nun kalbi" sloganı çerçevesinde düzenlenen eşsiz bir spor etkinliğidir. Sporcular ve takımlar, Büyük İpek Yolu'nun antik yolları boyunca devam eden yarış etapları kapsamında doğanın ve kadim tarihini eşsiz güzelliklerine tanıklık edecekler. Şu anda, bu yarışa hazırlık tüm hızıyla devam ediyor, yarış rotasını geliştirmek için çalışmalara devam ediliyor, uzun yıllara dayanan deneyime sahip uzmanlar, konuklar için kültürel etkinlikler hazırlıyor. 
Yarışın rotası, Karakum Çölü, ovalar, dağlık araziler ve Hazar Denizi'nin incisi olan Avaza'nın turizm bölgesi gibi Türkmenistan'ın unutulmaz doğal manzaralarını içerecek. Yarış esnasında dinlenme zamanlarında konukları Türkmen mutfağının eşsiz ve leziz yemekleri, sanatçıların konser programları beklemektedir. 
Rota boyunca Darvaza (gaz krateri, 47 yıl boyunca sönmeyen ateş), Türkmen Gölü - çölün ortasında eşsiz bir gölet, Gyzylgaya kasabasındaki kırmızı kumlar ve kayaların yanı sıra birçok eşsiz doğal manzaralara sahip park yerleri konuklarda Türkmenistan hakkında muhteşem bir izlenim bırakacak.
Böylece, yarışa katılan ekipler, Türkmenistan'ın doğusundan batısına doğru yolculuk yapacaklar. Büyük İpek Yolu'nun tarihi rotasını tekrarlayacaklar ve antik ticaret kervanları gibi efsanevi Karakum çölünün engebeli kısımlarını aşacaklar. 
Karakum çölü bir projenin önemli bir parçasıdır. Karakum çölü Sahara’dan sonra ikinci önemli çöllerdne birisidir. Bu nedenle, Sahara çölünde yapılan dünyaca ünlü Dakar ralli sınıfına katılmak kapasitesine sahip olan bu proje için Karakum çölü büyük bir önem taşımaktadır. 
Büyük bir önem taşıyan yarış için Türkmenistan Dışişleri Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı, Spor ve Gençlik Politikalar Bakanlığı ve diğer devlet kuruluşları büyük bir hazırlık içerisinde bulunmaktadır. Türkmenistan Dışişleri Bakanlığı kanalıyla yurtdışındaki tanıtım ve bilgilendirme toplantıları da devam ettirilmektedir. 
TÜRKMENİSTAN – SPOR ÜLKESİ
Türkmenistan Devlet Başkanı Sayın Gurbanguli Berdimuhamedov liderliğinde ülkede spor alanında büyük ilerlemeler kaydedildi. Ülkede spor altyapısının güçlendirilmesi için yapılan yatırımlar sonucunda spor okulları, stadyumlar, spor merkezleri, Olimpiyat Kompleksi, Avaza spor kompleksi gibi çok sayıda tesis inşa edildi. 
Sportif lider kişiliğiyle ve sağlıklı yaşama büyük önem veren Türkmenistan Devlet Başkanı, bu sene Şubat ayında Amul’dan başlayıp, Hazar’a kadar devam eden “Büyük İpek Yolu” adı altında kitlesel spor müsabakalarını başlattı. Bu müsabakalar kapsamında koşu ve bisiklet yarışları başlatıldı ve halihazırda ülke genelinde devam etmektedir. Eylül ayında ise ralli yarışı gerçekleştirilecek. 
yilmazparlar@yahoo.com

Çarşamba

Avusturya Konsolosluğu Kültür Merkezi, dans sanatcısı Mirjam Sögner performansı-Yılmaz Parlar

GELECEĞİN DANSI

Avusturya Konsolosluğu Kültür Merkezi, Gustav Klimt Sergisinin kapanış gününde Avusturyalı koreograf ve performans sanatçısı Mirjam Sögner’in dans gösterisini düzenledi.


Avusturya Kültür Direktörü Romana Königsbrun dans sanatcısı Mirjam Sögner ve performansı hakkındaki konuşmasını, Kültür Merkez Program Müdürü Halide Aktaş Türkçe tercümesini üstlendi.


100. ölüm yıldönümünde, Gustav Klimt’in yaşamını ve eserlerini anmak amacıyla düzenlenen ve 21 Temmuz 2018 tarihinde Ender Güzey Müzesi ARThill Bodrum’da izleyici ile buluşacak olan Gustav Klimt Sergisi kapanış gününde, Geleceğin dansı etkinliğinde Avusturya Kültür Direktörü Romana Königsbrun, Solo Çağdaş Dans Festivali kapsamında Ankara’da sergileyeceği “Dancer Of The Future” adlı gösterisini İstanbul’da gerçekleştirilecek dans, Modern Dansın öncülerinden Isadora Duncan’ı konu alan ve techno beat’ler üzerine kurulu bu gösteri ilk olarak 2017 yılında Salzburg’da sahnelendiğini söyledi.


Romana Königsbrun “Pozitif bir İsadora Duncan'ı gösteren siyah-beyaz fotoğraflar bu düet için başlangıç ​​noktasını işaret ediyor. Duncan tarafından anlatılan hareketin doğal harmonik akışını yeniden yapılandırmak yerine, “Geleceğin Dansı” manifestosunda, bu parçadaki tek görüntü parçaları queer potansiyelleri için incelenir. Gözenekli yüzeylere dönüşmüş, 2000 yılı aşkın batılı geleneği tasvir eden kadın bedeni ışıldamaya başlamıştır. Açıkça görülebilen antika hareket kelimesi ve onu gerçekleştiren çağdaş bedenler arasındaki karşıtlık gibi görünen doğal dişil hareketler kendilerini kültürel bir yapı olarak ortaya koymaktadır.”dedi


Kültür Merkez Program Müdürü Halide Aktaş’dan ; Konsept, Koreografi – performans Mirjam Sögner, Müzik - Barney Han, Işıklar - Sandra Blatterer, Kostüm - Mirjam Sögner tarafından hazırlandığı bilgileri alıyoruz.


Mirjam Sögner ile yaptığımız söyleşide mimik ve jestleri soruma; Cinsiyet ve cinsiyete bağlı olmayan yüz ifadeleri ve pozları olduğunu, Batı bedenlerimize yazılan öğrenilebilir kodlar olarak deşifre edildiği cevabı veriyor.


yilmazparlar@yahoo.com


Pazartesi

Fabriano Temsilcisi Kağan Açıköney Nişanlandı-Yılmaz Parlar


Fabriano Temsilcisi Açıköney Nişanlandı

Ülkelerin bastıkları kağıt paraları üreten Dev Firma Fabriano Türkiye Temsilcisi Kağan Açıköney Nişanlandı.

Rönesans sırasında kağıdın ve yayılmasının önemini zirveye taşıyan,1264 yılından bu yana tüm dünyada yayıncılar, yazarlar ve sanatçılar tarafından saygın bilinen yüksek kaliteli kağıt Dünya markası Fabriano Türkiye temsilcisi Aile şirketi Altaltd ortağı iş adamı Kağan Açıköney 26 Mayıs 2018 Cumartesi gecesi Fenerbahçe Todori tesislerinde aile arasında, sade ancak saygın değişik bir törenle nişanlandı.



İki taraf Annelerin taktıkları yüzüklerin kurdelelerini Babalar kesti. Mükemmel bir tören örneği oluşturdu.

Gecenin moderatörlüğünü ve sunuculuğunu üstlelen Kağan Açıköney, açılış konuşması yaptı. Bütün gece boyunca nişanlı çift mutluklarını sözede dökerek mikrofonda paylaştılar.

Geceye renk katan ses sanatcısı Murat Özdemir çok geniş yerli yabancı repertuarıyla her çağa hitap eden geniş yelpazesi altında icra etdiği şarkılara aile yakınları davetliler eşlik etdiler. Zaman zaman pistde dans etmekden kendilerini alamadılar.   

Matbaacılık ve Matbaa Malzemeleri, Kırtasiye, Kağıt ve Selüloz Sanayi, ürünleri  İthalat ve ihracatını gerçekleştiren firma alta, uluslararası pazarlara hakim olan güvenilir özel kağıt  Fabriano Türkiye temsilcisidir.  

Anti-sahtecilik özellikleri için teknolojik açıdan gelişmiş bir banknot olan Euro kağıtları, Fabriano fabrikasında üretilmektedir. Ayrıca hemen hemen her ülkenin kağıt paraları Fabriano kağıtları ile basılmaktadır.

2002 yılında Cartiere Miliani Fabriano, uzman kağıt alanında önemli ve tanınmış bir firma olan Gruppo Fedrigoni tarafından satın alındı.


Her ayrıntıya ve her müşteriye büyük özen gösteren, Fabriano Boutique, 2000 yılında faaliyete başlamış, bir Fedrigoni markasıdır 
Fabriano Boutique, geleceğin ve prestijin simgesi olan dünya çapında ürünleri öne çıkarıyor. 

yilmazparlar@yahoo.com

Perşembe

46. İSTANBUL MÜZİK FESTİVALİ -YILMAZ PARLAR

46. İSTANBUL MÜZİK FESTİVALİ

İstanbul Kültür Sanat Vakfı (İKSV) tarafından, E.C.A. Presdöküm Sanayii A.Ş. sponsorluğunda  düzenlenen 46. İstanbul Müzik Festivali, 23 Mayıs Çarşamba akşamı Lütfi Kırdar Kongre ve Sergi Sarayı’nda gerçekleştirilen Açılış Töreni ve Konseri’yle başladı.

46 yıldır farklı kuşakları müzikle buluşturan İstanbul Müzik Festivali, bu yıl “aile bağları” teması etrafında oluşturulan programıyla müzikseverleri aile ilişkileri arasındaki müziğin izini sürmeye, müziğe dair anılarını yeniden hatırlamaya ve keşfetmeye davet ediyor. 12 Haziran tarihine kadar, 17 farklı mekânda gerçekleştirilecek 25 konserde 500’e yakın sanatçıyı ağırlayacak 46. İstanbul Müzik Festivali kapsamında ücretsiz hafta sonu konserlerinin yanı sıra
19 konsere doğru konuşması ile çocuk atölyeleri de düzenlenecek.

Sunuculuğunu Ceylan Saner’in üstlendiği 46. İstanbul Müzik Festivali Açılış Töreni, İKSV Yönetim Kurulu Başkanı Bülent Eczacıbaşı’nın açış konuşmasıyla başladı.

İKSV Yönetim Kurulu Başkanı Bülent Eczacıbaşı konuşmasında, “Sanatçıların özgün yaratıcı güçlerini ortaya koydukları önemli bir uluslararası platform olan festivalimizde yine önde gelen solist ve orkestralar, prömiyerler, disiplinlerarası konserler, söyleşiler, her yaştan müzikseverin katılımına açık ücretsiz etkinlikler yer alıyor. Eser siparişlerimizle kültür-sanat üretiminde etkin bir rol oynamaya da devam ediyoruz. Ayrıca gençlere yönelik çalışmalarımızla, klasik müziğin geleceğine katkıda bulunuyoruz. Festival bu yıl “Aile Bağları” teması çerçevesinde şekillenen bir program sunuyor. İstanbul Kültür Sanat Vakfı olarak, kültür ve sanatın gücüyle birbirine bağlanan geniş ailemizin tüm üyelerine, burada bir kez daha teşekkür ediyoruz. İstanbul Müzik Festivali’nin bu yıl da hayatımızda yeni keşif pencereleri açacağına inanıyor, hepinize renkli ve keyifli bir festival dönemi diliyorum,” dedi.

Festival sponsoru E.C.A Presdöküm Sanayii A.Ş. adına teşekkür plaketini alan Elginkan Topluluğu İcra Meclisi Başkanı ve E.C.A. Presdöküm Sanayii A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Gaye Akçen konuşmasında “Elginkan Topluluğu olarak, İstanbul Müzik Festivali’nin sponsorluğunu, bu yıl 3’üncü kez üstleniyoruz. Topluluğumuz adına; sanatla, sanatçılarla ve sanatseverlerle bir arada olacağımız bu değerli sanat etkinliğinin parçası olmaktan büyük gurur ve mutluluk duyduğumu belirtmek isterim… Biliyoruz ki her şey ailede başlar! Ebedi Başkanımız Merhum Hüseyin Ekrem Elginkan’ın sanata ve özellikle klasik müziğe karşı duyduğu büyük ilgi de Elginkan ailesi için besleyici olmuştur. Bugün; ülkemizin en saygın ve en köklü klasik müzik etkinliklerinden biri olan İstanbul Müzik Festivali’nde yer alarak, ondan öğrendiklerimizi, aile olmanın gereğini, sanatın değerini bir kez daha sizlerle paylaşma şansını bulduğum için çok mutluyum. Topluluğumuzun kıymetli felsefesi “Aile Bağları” festivalimizin de bu yılki teması… Elginkan Topluluğu olarak İstanbul Kültür Sanat Vakfı ve İstanbul Müzik Festivali ile bu güçlü bağımızı, sloganımızda da söylediğimiz gibi, “Yıllarca Beraber” devam ettireceğiz,” dedi.

Törende İstanbul Müzik Festivali’ne desteklerinden dolayı TC Kültür ve Turizm Bakanlığı’na ve festivale mekân desteği veren Kadıköy Belediyesi, Boğaziçi Üniversitesi ve İş Sanat temsilcilerine teşekkür plaketleri verildi.

46. İstanbul Müzik Festivali’nin gerçekleştirilmesinde büyük katkısı bulunan gösteri sponsorları Türkiye İş Bankası,  Tekfen Vakfı, Mercedes-Benz Türk A.Ş., Yapı Kredi ve Borusan Holding’e ve İstanbul Müzik Festivali’nin yerleşik orkestra sponsorluğunu üstlenen Borusan Sanat’a da teşekkür plaketleri takdim edildi.


 İstanbul Müzik Festivali’nin her yıl, Türkiye’de klasik müziğin gelişimine katkıda bulunmuş sanatçılara verdiği Onur Ödülü’ne bu yıl 1980'den başlayarak 35 yıl süreyle İstanbul Devlet Opera ve Balesi’nde solist sanatçı, baş dramaturg ve başrejisör olarak kesintisiz çalışan Yekta Kara layık görüldü. Yekta Kara’ya ödülünü İKSV Yönetim Kurulu Başkanı Bülent Eczacıbaşı verdi.

İstanbul Belediye Konservatuvarı piyano bölümünde müziğe başlayan Yekta Kara, Alman Lisesi’ni bitirdikten sonra yükseköğrenim için gittiği Almanya’da Münih Devlet Müzik ve Tiyatro Akademisi Opera ve Şan Bölümü'ne girdi. 1973 yılında başladığı opera rejisi öğrenimini beş yıl süreyle Prof. Günther Rennert ile sürdürüp 1978’de Münih Devlet Müzik ve Tiyatro Akademisi Opera Rejisi Bölümü'nü bitirirken İstanbul Belediye Konservatuvarı Tiyatro Bölümü’nden de mezun oldu. 1978-1980 yılları arasında Ankara Devlet Opera ve Balesi’nde solist sanatçı ve dramaturg olarak çalıştığı dönemde ilk rejisini gerçekleştirdi. 35 yıl boyunca İstanbul Devlet Opera ve Balesi’nde kesintisiz çalışan Kara, 1992-2000 yılları arasında İstanbul Devlet Opera ve Balesi müdürlüğü ve genel sanat yönetmenliği görevlerini üstlendi, 2010-2015 yılları arasında ise Uluslararası İstanbul Opera Festivali'nin sanat yönetmenliğini yaptı. 1983'ten bu yana Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Devlet Konservatuvarı’nda öğretim üyeliğini sürdüren Kara, önemli uluslararası opera yarışmalarının da jüri üyesidir.
 Törenin ardından İstanbul Müzik Festivali, Festivalin Yerleşik Orkestrası, Sascha Goetzel yönetimindeki Borusan İstanbul Filarmoni Orkestrası ile 28 yaşındaki genç piyanist Yekwon Sunwoo’nun konseriyle başladı. Yekwon Sunwoo, 2017 XV. Uluslararası Van Cliburn Piyano Yarışması’nda ona Altın Madalya kazandıran, Rachmaninov’un 3. Piyano Konçertosu’nu yorumlarken Goetzel yönetimindeki BİFO, konserin ikinci yarısında Çaykovski’nin 49 Opus numaralı 1812 Üvertür’ünü seslendirdi.

yilmazparlar@yahoo.com


Pazartesi

PODYUMUN YILDIZLARIYLA MODA ŞÖLENİ -YILMAZ PARLAR

PODYUMUN YILDIZLARIYLA MODA ŞÖLENİ 

Özge Ulusoy, Şenay Akay, Ece Gürsel Ve Seçkin Piriler İle Muhteşem Defile Podyumda Uzay Dansı Yaptılar

 Ece Türkiye tarafından yönetilen Eskişehir'in yaşam alanı Espark AVM'de önceki gün muhteşem bir defile gerçekleşti. Koreografisini Banu Noyan'ın üstlendiği İlkbahar-Yaz defilesinde yeni sezonun en güzel kıyafetlerini, podyumların yıldız isimleri tanıttı. 
Defilede aralarında Özge Ulusoy, Şenay Akay, Ece Gürsel, Seçkin Piriler, Meral Kaplan, Hasan Yalnızoğlu, Serkan Tan ve Minik Model Banu Miray Noyan’ın da aralarında bulunduğu 27 manken podyuma çıktı ve 13 markanın kıyafetlerini tanıttı.
Sunuculuğunu usta sanatçı Çiğdem Tunç'un üstlendiği defile, 2 seans halinde yapıldı. 

Eskişehirliler, 2018 modasının en güzel parçalarını görmek için Espark'a akın etti. Yüzlerce kişi ünlü mankenleri ve kıyafetleri yakından görebilmek için birbirleriyle yarıştı. Defilede büyük ilgi gören mankenler podyumda yürürken alkış ve çığlıklar alışveriş merkezini inletti. 
 Seçkin Piriler: Hayatım Podyumda Geçti
17 yaşından bu yana mankenlik yapan Seçkin Piriler, “Hayatım podyumda geçti. 20 yıldır bu işi yapıyorum. Daha uzun yıllar da devam edeceğim” dedi. 

 Meral’le Aynı Kaderi Paylaşıyoruz
 Eşi Erhan Kanioğlu’na boşanma davası açan Meral Kaplan ile Kaan Tangöze’den 2 yıl önce boşanan Seçkin Piriler, çok yakın arkadaş olarak aynı kaderi paylaştıklarını söyledi. 
Piriler, “Kimse boşanmak için evlenmiyor. Meral’le kardeş gibiyiz. Her zaman yanındayım” diye konuştu. 
 Defilede özel bir dans gösterisi sunan Seçkin Piriler, izleyicilerden büyük alkış aldı. Piriler, “Bu şov için günlerce hazırlandım. Dans etmek göründüğü kadar kolay bir iş değilmiş” dedi. 
 Arkadaşları Sordu: “Hayatında Biri Mi Var Seçkin?”
 Seçkin Piriler’in podyum ve kulisteki neşesi dikkat çekti. Arkadaşları güzel mankene “Hayatında biri mi var” diye takıldı. 
 Podyumda Uzay Dansı

Finalde tüm mankenler podyuma çıkarak Çağla Şıkel’le ünlü olan ‘uzay dansı’nı yaptı. Seyirciler de mankenlere eşlik ederek bulundukları yerde dans etti. 
Espark Alışveriş Merkezi Müdürü Berkay Damgacı koreograf Banu Noyan’a çiçek vererek organizasyon ekibine teşekkür etti.

yilmazparlar@yahoo.com

Cuma

KARBON GALLERY’DE REM-YILMAZ PARLAR


KARBON GALLERY’DE REM

Sanat dünyası akın ekici’nin yeni sergisi rem’de buluştu

Usta Oyuncu, Yönetmen Tamer Levent, Ressam Prof. Devrim Erbil ve birçok sanatçı Ressam Akın Ekici’nin yeni sergisi REM’de bir araya gelerek ‘Sanata Evet’ dedi.

Ressam Akın Ekici’nin yeni sergisi REM sanat dünyasının önemli isimlerini bir araya getirdi. Karbon Gallery’de dün açılışı gerçekleştirilen sergiye, Usta Oyuncu ve Yönetmen Tamer Levent, Ressam Prof. Devrim Erbil, Sanat Eleştirmeni Abdülkadir Günyaz başta olmak üzere çok sayıda sanatçı ve sanatsever katıldı.  Etkinlikte sanatın önemini vurgulayan sanatçılar sanatın gerekliliği üzerine konuşmalar yaparak hep bir ağızdan ‘Sanata Evet’ dedi.

3 Ağustos tarihine kadar sürecek olan sergide yer alan tüm eserler, ressam Akın Ekici’nin hayallerinin ve rüyalarının REM uykusunda dönüştüğü rengarenk desen, doku ve imgelerin soyutlamalarını yansıtıyor. 20 eserlik sergi, sanatçının 4’ncü kişisel sergisi oldu.

Serginin açılış konuşmasını yapan Tamer Levent, sanatın bir süreç olduğuna dikkat çekerek şunları söyledi:  “Biz değerli dostum Akın Ekici ile birlikte ‘Sanata Evet’çiyiz. Peki Sanata Evet demenin içeriği bundan kastımız nedir? Bütün insanların biyolojik yapısında yaratma, kendini kanıtlama eğilimi vardır. Dolayısıyla insanlar duygu ile düşünceyi, yapmakla mükemmelliği, çözüm bulmakla yaratıcılığı hep kendisinde var sayıyor. Her zaman bu yönüyle takdir görmek istiyor. Sanatı resmin, heykeltraşın, müziğin, sinemanın, fotoğrafçılığın kod adı olarak görüyoruz. Halbuki sanat bir süreçtir. Değerli dostum Akın, çok iyi bir hukukçu olmasının yanı sıra bu sürecin en güzel örneklerinden biridir. Eserlerini görüyorsunuz, incelikle yapılmış, detaylarla zenginleştirilmiş her biri. Çünkü işini hobi olarak yapmak estetik bir felsefedir. Bu serginin tüm insanlığa örnek olabilecek bir sergi olduğunu düşünüyorum.”

Konuşmasında açılışa katılan tüm sanatseverlere teşekkür eden Akın Ekici ise REM’in hikayesinden bahsetti. Akın Ekici, “REM bilimsel bir uyku evresidir. REM ile üretim sürecimin kaynağını araştırmaya koyuldum. Son dönem yaptığım işlere baktığımda aslında daha önce gözümün önüne gelmiş olan imgelerin ve fikirlerin üzerinde çok düşünmediğim halde sonrasında birdenbire biliçsizce bu işlere dönüştüğünü farkettim. Rüyalarım tuval üzerinde bu hayata uyanıp boyut değiştirmekte ve resimlerime dönüşmekte.” diye konuştu.
Açılış konuşmalarının ardından Apsara Dance Factory’nin sergilediği mistik dans ise büyük beğeni topladı.

yilmazparlar@yahoo.com

AYA GALLERY VE 7.RESİM MÜZAYEDESİ-YILMAZ PARLAR

AYA GALLERY VE 7.RESİM MÜZAYEDESİ

Park Dedeman Levent’te Türk Ve Yabancı Ressamlara Ait 50 Eser, Aya Gallery'nin Gerçekleştirdiği Müzayede İle Satıldı.



Park Dedeman Levent’te gerçekleşen 7.RESİM MÜZAYEDESİ, AYA Gallery’ nin misyon olarak üstlendiği boş duvarları orijinallerle buluşturma fikri çerçevesinde gerçekleşti. Modern hayatın merkezinde yer alan otellerde galerilerini açan AYA Gallery -Müzayede Evi, yerel ve yabancı ressamlardan yaptığı seçkiler ile özgün ve eşsiz eserleri herkese ulaştırmayı hedefliyor.


Türkiye’nin ilk yabancı ve kadın müzayede yöneticisi olan AYA Gallery küratörü ,Yuliya Ergene’nin yönettiği ve 31 Mart Cumartesi günü Park Dedeman Levent Oteli’nde gerçekleşen 7. Resim Müzayedesi’nde 50 lot satışa sunuldu.


Koleksiyonerliğe adım atmak ve ilerlemek için müzayedelerin çok uygun olduğunu söyleyen Ergene; “7.sini düzenlemiş olduğumuz müzayedemizden inanılmaz mutluluk duyuyoruz, açık arttırma heyecanına ortak olmak ve bu keyifli anlara eşlik etmek için bütün sanatseverleri müzayedelerimize bekliyoruz” dedi.

Orijinal ve özgün eserleriyle,2018 yılı içerisinde yeni açılış ve müzayedelere ev sahipliği yapacak olan AYA Gallery sanatı sizlere hediye etmeye devam edecek.

Sanat Dünyasında Türkiye’nin Picasso’su olarak bilinen ancak özgün bir üluba sahip resim ve heykel sanatcısı İsmet Bilen’de Müzayede izleyen sanatcılar arasındaydı.

Sanat camiamıza kazandırdığı Kuzeyli ressamlarla tanınan AYA Gallery, Park Dedeman Levent bünyesinde organize ettiği galeri alanında düzenli sanat sergileri ve müzayedeler gerçekleştirmektedir. Portföyünde bulunan 50'ye yakın sanatçının eserlerini, 'KALEYDOSKOP by AYA' markasıyla düzenlediği karma seçkilerle ve ayrıca solo sergilerle sunan AYA Gallery, modern hayatın vazgeçilmez yaşam merkezleri olan otellere sanat galerileri kurarak, şehrin hızlı temposundan uzaklaşmadan güzelliklere yaklaşmanızı mümkün kılıyor. Daha önce plastik sanatları hayatına katmamış insanları resim sanatı ile tanıştırıyor, boş duvarları orijinallerle buluşturuyor.
 Misyonu sadece toplumlar arasında sanat köprüsü inşa etmek değil, aynı zamanda sanat ve toplum arasındaki incelmiş bağları kuvvetlendirmek. Yarının büyüklerine düşlerini kaybetmemeleri için güç vermek de severek yaptıkları işlerden…

yilmazparlar@yahoo.com