Cumartesi

Skal İstanbul, dijitalleşmenin turizme etkilerini değerlendirdi-Yılmaz Parlar

  Skal İstanbul, dijitalleşmenin turizme etkilerini değerlendirdi


Skal İstanbul Kulubü, mayıs toplantısında konuşmacı olan eski Turizm Bakanı, 19. ve 20. Dönem İstanbul Milletvekili, TÜRSAB ve Turizm Araştırmaları Derneği Yönetim Kurulu Başkanı ve aynı zamanda kulübün onur üyesi Bahattin Yücel, turizmin ülkemiz ve dünyada geçirdiği evrimi ve dijitalleşmenin sürece etkilerini değerlendirdi.

Turizm ve seyahat sektörünün önemli isimlerini bir araya getiren Skal İstanbul Kulübü, online ortamda gerçekleştirdiği mayıs ayı toplantısında, eski Turizm Bakanı, 19. ve 20. Dönem İstanbul Milletvekili, TÜRSAB ve Turizm Araştırmaları Derneği Yönetim Kurulu Başkanı, turizm yazarı, medyada yöneticilik, eğitmenlik gibi görevler üstlenerek hem turizm hem de siyaseti bir arada başarıyla taşıyan ve aynı zamanda Skal İstanbul Kulübünün onur üyesi olan Bahattin Yücel’i konuşmacı olarak konuk etti. Kulüp üyeleri ve Bahattin Yücel toplantıda, pandemi sürecinde dijitalleşme ve dijitalleşmenin turizme etkilerini değerlendirdi.


Tüm dünya çok önemli bir eşikten geçiyor


Tüm dünyanın 21. yüzyıla girerken teknolojinin gelişmesi ve turizm hareketinin artacağı yönünde oldukça yüksek beklentileri olduğunu ve bu çağa büyük umutlarla girildiğini anlatan Bahattin Yücel, geçmişten günümüze gelişmeler doğrultusunda turizm sektörünü ele aldı. 1900’lü yılların başında gündelik yaşama giren telefon ile 3 büyük şehir olan New York, Londra ve Paris inanılmaz ücretler karşılığında bu teknolojilerle birbirine bağlanabildiğini hatırlatan Yücel, teknolojik açıdan bugün geldiğimiz noktada çok önemli bir eşiği geçtiğimizin altını çizdi.


Türkiye’de önce bireysel olarak başlayan ve ardından kitlesel olarak devam eden turizm hareketlerinin, ulaşımın gelişmesiyle gezi hakkının daha geniş sosyo-ekonomik gruplar için de erişilebilir olması ile devam ettiğini ifade eden Yücel, ülkemizin 80’ler sonrası özellikle Almanya ve Rusya gibi kuzey ülkelerinin gezi listesine eklendiğini belirtti.


Pandemi tüm ülkeleri eşit konuma getirerek dönüşüm başlattı


Pandemi nedeniyle tüm bu gelişmelerin sekteye uğradığını belirten Yücel, “Ağırlığı tahmini olarak 4,5 gram olan bir virüs tüm ülkeleri eşit konuma getirerek dönüşümü beraberinde getirdi. Dünyada 25.500 yolcu uçağının 15.000’i çöllerde yatıyor. Binlerce personel işten çıkarıldı. Cruise gemileri yük gemilerine dönüştürülüyor ya da tamamen parçalanıyor.” diyerek seyahat acentelerindeki kapanmaları ve sektörde birçok oyuncunun tasfiye süreciyle karşı karşıya olunduğunu ekledi. Hava yolu şirketlerinin de destek almazsa tasfiye sürecine girmek durumunda kalabileceğini ekleyen Yücel, “Hiçbir şey eskisi gibi olmayacak. En önemli kriter verimlilik haline gelecek ve önümüzdeki süreç verimlilik çağı olacak.” dedi.


Pandemi sürecinin alışkanlıklarımıza olan etkilerinden de söz eden Bahattin Yücel, “Bu dönemde online alışveriş platformlarının değeri artarken AVM’lerin yavaş yavaş değer kaybettiğini görüyoruz. Turizm sektörüne de baktığımızda insanların şu an kendi araçlarıyla seyahat etmeyi ve hijyeni konusundaki kontrolü ellerine alabilecekleri tesislerde veya ortamlarda tatil yapmayı tercih etiklerini görüyoruz. Önümüzdeki dönemde de bu alışkanlıkların devam edebileceğini öngörüyoruz.” dedi.


Farklı bir turizm anlayışı ortaya çıkabilir



AR ve VR teknolojilerinin ön plana çıkmasına da değinen Yücel, “Sanal geziler yeni bir akımın başlamasına sebep olabilir. Aşı, ilaç, toplumsal bağışıklığın elde edilmesi süreçlerinden sonra farklı bir turizm anlayışı ortaya çıkabilir. Önümüzdeki dönemde mobil araçlar vasıtasıyla insanların gezi, tatil ve bilgi ihtiyaçları artacak. Sanal geziler vs. karar aşamasında önemli olacak.” diyerek, bunu değerlendirebilen ülkelerin ve organizasyonların süreçten karlı çıkacağını sözlerine ekledi.


İnsanlara gidecekleri yerde referans olacak bir sistem gerekeceğini belirten Yücel, hizmet üretenlerin veya aracı olanların bu noktada sanal olmasa da uluslararası normlara uygun sertifikasyona ihtiyaçları olacağını öngördüğünü ifade etti. Hologram ve hibrit toplantıların da gelişmekte olan bir konu olduğuna dikkat çeken Yücel, bir araya gelinen toplantılardan tamamen vazgeçmenin zor olacağını ancak özellikle fuarların ve iş toplantılarının yüksek ölçekte dijitale geçeceğini belirterek yeni gelişmelerin dikkatlice takip edilmesi gerektiğini sözlerine ekledi.



Geçmiş, günümüz ve gelecek için üç fidan



Skal İstanbul Başkanı Ayşe Önen, toplantıya katılım sağlayan herkese teşekkür ederek toplantıya konuşmacı olarak katılarak değerli bilgiler paylaşan Bahattin Yücel’e, Hatay Turizm Ormanı’na Geçmişi, Günümüzü ve Geleceği sembolize etmesi amacıyla yapılan üç fidan bağışının sertifikasını takdim etti.


Skal International İstanbul Hakkında:

Seyahat ve turizm sektörünün tüm branşlarını çatısı altında toplayan tek uluslararası organizasyon olan, 1934 yılında kurulmuş Skål International, geçmişiyle dünyanın en köklü sivil toplum örgütüdür. 7 Haziran 1956 yılında kurulmuş olan Skål International İstanbul Kulübü, 109 ülkede yapılanmasıyla en geniş tabanlı sivil toplum örgütü olan Skål International’a bağlı olarak faaliyet göstermektedir. Skål International İstanbul Kulübü, 239 üyesi ve hayata geçirmiş olduğu projeler ile dünyanın en büyük Skål kulübü konumundadır.



yilmazparlar@yahoo.com

Cuma

Bayramda kilonuzu 6 adımda kontrol edin-Yılmaz parlar

  

Bayramda kilonuzu 6 adımda kontrol edin

 

Ramazan ayında beslenme saatlerinin geç saatlerde olması ve öğün sayısındaki azalmalar sebebiyle, bayramda yenmesi gerekenden çok daha fazlasını yeme arzusu doğabiliyor ve ramazan ayı boyunca yavaşlayan metabolizma, sindirim problemleri yaşamamıza sebep oluyor. Bayramların olmazsa olmazları olan şerbetli tatlılar, çikolatalar, börekler kan şekerinizi birden yükseltir, sindirim sorunlarına sebep olur ve enerji içeriği yüksek besinler olduğundan kilo kontrolünü sağlayamamanıza sebep olabilir. Fakat, bu durumu tersine çevirmek mümkün.

Ramazan bayramını rahat geçirmenin ve kilo kontrolü sağlamanın elimizde olduğunu kaydeden Diyetisyen İrem Çelik, bayramda kiloyu kontrol etmenin 6 adımını açıkladı.

 

1-Kahvaltınızı hafif yapın:

Herkesin evde, ailece geçireceği bu bayramda kahvaltı sofranızda ‘’yok yok’’ olmasın. Kızartmaları sofranıza dâhil etmeyin. Çiğ sebzeler, çok yağlı ve tuzlu olmayan peynirler, yumurta ve zeytin ile kahvaltınızı tamamlayın. Ramazan boyunca sofralarınızı süsleyen pide, artık yerini tam buğday veya çavdar ekmeğine bıraksın ve kahvaltıda tüketeceğiniz tam buğday veya çavdar ekmeği kan şekerinizi dengelemeye yardımcı olacaktır.

 


2-Öğün sayınızı arttırın:

Ana öğünlerinizi, ara öğünler ile destekleyin. Öğünlerinizin arasını 2 saatlik zaman dilimleri olacak şekilde ayarlamaya çalışın. İki öğün arası en fazla 4 saat olabilir, 4 saatin üzerinde kendinizi aç bırakmayın. Ramazan ayı boyunca yavaşlamış olan metabolizmanızı, öğün sayınızı arttırarak uyarın. Siyah çay yerine, bitki çayı ve porsiyon kontrolüne dikkat ederek tüketeceğiniz kuruyemişler/kuru meyveler iyi bir ara öğün olacaktır.

 


3-Eti öğlen, sebzeyi akşam yiyin:

Et grubu içeren bir yemek yiyecekseniz bunu öğle yemeğinizde yiyin, böylelikle sindirimi için gerekli zamanı kazanmış olursunuz. Akşam yemeğinde daha hafif, sebze yemekleri tercih edin. Akşam yemeğinde yiyeceğiniz zeytinyağlı bir sebze yemeği, şişkinlik hissiyatı oluşturmadan, geceyi rahat geçirmenizi sağlayacaktır. Kabızlık problemiyle karşılaşmamak için beslenme programınıza sebze ve meyveyi mutlaka dahil edin.

 


4-Şerbetli tatlılar yerine sütlü tatlılar tercih edin:

Bayramda şerbetli tatlı tüketimi oldukça yaygındır, fakat şerbetli tatlılar bağırsak ve mide rahatsızlıklarına sebep olabilir. Tatlı yerine, meyve veya kuru meyveler tercih edebilirsiniz. ‘’Bayramı tatlı olmadan geçiremem’’ diyorsanız da, sütlü tatlılara yönelin ve tabii ki porsiyon kontrolüne dikkat edin.

 


5-Bol bol su için:

Günde 2-2,5 litre kadar su içmeye özen gösterin ve ramazan ayında azalan su tüketimiyle kaybettiğiniz sıvıyı yavaş yavaş yerine koymaya başlayın. Havaların ısınmasıyla da vücudunuzdaki sıvı kaybının daha da çoğaldığını unutmayın. Diğer sıvı tüketimiyle, su tüketimini birbirine karıştırmayın. Sıvı tüketimini az şekerli veya şekersiz kompostolar, az şekerli veya şekersiz ev yapımı limonatalar veya ayran ile destekleyin, ama bunları içmeniz gereken 2-2,5 litre sudan ayrı tutun.

 

6-Evde egzersiz yapın:

Son olarak, haftanın 4 günü evde yapabilecek 25-30 dakikalık basit egzersizlerin bile, kan şekerini düzenlemeye, kolesterolü kontrol altında tutmaya ve bağırsak hareketlerini arttırmaya yardımcı olacağını unutmayın.

 

yilmazparlar@yahoo.com

Çarşamba

GELECEĞİN EKONOMİLERİ, ROTASINI TÜRKİYE’YE ÇEVİRDİ: -YILMAZ PARLAR

 GELECEĞİN EKONOMİLERİ, ROTASINI TÜRKİYE’YE ÇEVİRDİ: 

 

GAYRİMENKULDEKİ TOPLU ALIMLARDA ‘ÇİNDİSTAN’ DAMGA VURUYOR

 

 

Gayrimenkulün değerleme sıralamasında dünya birincisi olan Türkiye’den konut alan ülkeler arasında, Asya ekonomisinin iki büyüyen ülkesi Çin ve Hindistan dikkatleri üzerine çekiyor. Toplu alım yapan Çinli ve Hintli yatırımcılar, yüzde 150’lere varan değer artışıyla Türkiye’deki fırsatları değerlendiriyor.

 


Pandemiye rağmen 2020’de 40.812 yabancıya konut gerçekleştiren Türkiye, dünyanın dört bir yanından yatırımcıların markajına girdi. Ülkemizden alım yapan ülke sıralamasına göre; En çok satış yapılan ülkeler arasında 7.189 konutla İran, sonrasında Irak, Rusya ve Afganistan vardı. Ancak özellikle son 2 aydır Çin ve Hindistan Türkiye’den toplu gayrimenkul alımlarıyla dikkatleri üzerine çekti. Geçtiğimiz akşam Kanal Ekonomi’de yayınlanan “Emlak Doktoru” programında bir araya gelen Ekonomi Gazetecileri Derneği Başkanı Celal Toprak ve Dünya Gazetesi Yazarı Kerim Ülker ile Super Group Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Ali Gökçiler, yabancıya gayrimenkul satışını değerlendirdi. Programda Türkiye’de vatandaşlık alma şartları masaya yatırılırken, yabancıların ülkemizi tercih etme sebepleri de gündeme getirildi. Programda söz alan Gökçiler, “Pandemiye rağmen ülkemiz yabancıya gayrimenkul satışında cazibesini yitirmedi aksine daha çok ilgi çekti” dedi. Son dönemde açıklanan raporlara da değinen Gökçiler, adet olarak satış en çok İran’a yapılsa da, metrekare bazında yapılan satışta İngilizler, Filistinliler ve Rusların önde olduğunu ifade etti. Gökçiler, “Geçen seneye baktığımızda Türkiye’den en çok konut alanlar, ilk sırada İran olmak üzere İsveç’e kadar gidiyor. Metrekareye baktığımız zaman ise İngilizler, Filistinliler ve Ruslar toplam metrekare anlamında en çok talepte bulunan ülkeler” açıklamalarında bulundu. 

 

İSTANBUL, ANKARA VE ANTALYA’YI TERCİH EDİYORLAR

 

Yayında konuşulan konulardan birisi de; toplu konut satışlarında adından söz ettirmeye başlayan ülkeler oldu. Küresel ekonominin yeni gözdesi olan ve hızlı büyüme grafikleri ile adından “Çindistan” olarak bahsettiren; Çin ve Hindistan, toplu konut alımında artışa geçen ülkeler olarak öne çıkıyor. Çin ve Hindistan’ı, Afrika’nın enerji zengini Nijerya takip ediyor. TÜİK verilerine göre Çin, 2020 yılı Ocak-Eylül döneminde Türkiye’den 659 konut alarak Türkiye’nin pazar alanının genişleyeceğinin sinyallerini vermiş oldu. 2021’in Mart ayında İran 663 satışla birinci sıradayken, Çin 100 adet konut satışıyla dokuzuncu sırada yerini alarak listenin üst sıralarına çıkmaya başladı. Çinliler en çok İstanbul, Ankara ve Antalya’yı tercih ederken, bunun yanında Hindistan ve Güney Afrika ülkelerinden de bu kentlere talepler geldi. Bu bölgelerin büyük potansiyel taşıdığını belirten Gökçiler, “Satış konusunda da Nijerya’ya sattığımızda çok heyecanlanmıştık. Sonra bir gördük ki dünyada Hindistan, Pakistan, Brezilya ve Güney Afrika gerçeği var. Buralarda inanılmaz fonlar, inanılmaz yatırımcılar var. Şunu söyleyebilirim ki yaptığımız birçok toplu ve büyük satış Güney Afrika, Çin ve Hindistan’a gerçekleşti” dedi. 

 

DÜNYANIN EN FAZLA KAZANDIRAN İLK 3 ŞEHRİ TÜRKİYE’DEN

 

Türkiye’nin 2020 senesinde, dünya satış fiyatı olarak en çok kar ettiren ülkelerden olduğunu söyleyen Gökçiler, ayrıca markalı konut projelerinin de bu konuda daha fazla katkı sağladığını ifade etti. TÜİK   verilerine göre dünyada en çok kazandıran ilk 3 şehrin Türkiye’den olduğunu da kaydeden Gökçiler, “Bu şehirler İzmir, İstanbul ve Ankara. TL bazında yüzde 30-35’lerde, dolar bazında yani markalı konut projeleri bazında baktığımız zaman ise yüzde 45-50’lerde getiri sağlıyor. Biz şunu iddia ediyoruz: 2020’de dünyada satış fiyatı anlamında en çok kar ettiren konut Türkiye’ydi” dedi. 

Konut alımlarının yatırım aracı olarak kullanılmasının Türkiye’de çok avantajlı olduğunu belirten Gökçiler, “Arap ülkelerinden, Avrupa ülkelerinden gelen yabancıların para birimlerinin önemli bir kısmı, çeşitli sebeplerden dolayı TL’den daha değerli. Dolayısıyla satın alınacak projenin 2. elinin kıymetli olması hem yabancılar hem Türkler için çok önemli” diye konuştu.

 

“KRİPTO PARA KADAR DEĞER KAZANDIRIYOR, ANCAK DAHA GÜVENLİ”

 

Son zamanlarda ilgiyi daha da üstüne çeken kripto para borsasıyla ilgili de yorumda bulunan Gökçiler: “Coin dediğimiz kripto paralar için şu anda bir merkezi yapı, regülasyon yok. Türkiye’de gayrimenkulde hem müthiş bir kazanç var hem de aynı zamanda merkezi bir yapı var. Tapuyu elinize alıyorsunuz. Gayrimenkulün uzun vadede kazandıracakları, kripto paradan daha garanti ve yüksek meblağlara çıkabilir” dedi.

 


yilmazparlar@yahoo.com