Çarşamba

“GENÇ KOLEKSİYONERLER SERGİSİ”

Elgiz Müze bu sefer kapılarını “Genç koleksiyonerler sergisi” olarak sanatseverlere açtı. 5 genç kuşak koleksiyoner, Ahu Büyükkuşoğlu Serter, Ebru Özdemir, Hüma Kabakçı, Mehmet Ali Bakanay, Tansa Mermerci Ekşioğlu’nun koleksiyonlarından seçkileri, küratör Haşim Nur Gürel ve müze ekibi tarafından kurgulanıp, tasarlanarak, izleyicilerle buluştu. Açılışta bir araya gelen sanatcılar, koleksiyoncular çağdaş sanat serlerini uzun süre izleme fırsatı buldular.

   

7 mayısa kadar açık olan serginin ev sahipliğini yapan  Elgiz müzesinde sergi bağlamında çeşitli etkinliklerin yer alacağını Elgiz müzesi pazarlama ve medya direktörü, Pınar Akalın’dan öğreniyoruz.

Pınar Akalın müzenin bu seneki programının  çok kapsamlı ve zengin olduğunu söyledi. Akalın “Koleksiyoner olarak tutkularını, sanatcıya ve sanata olan sorumluluklarıını ve seçim nedenlerini açıklayan da bir sergide  eserleri yer alan sanatçıları ; Ali Taptık, Ahmet Oran, Ardan Özmenoğlu, Azade Köker, Burak Delier, Emin Ansen Atilla, Erinç Seymen, Haluk Akakçe, Hatice Güleryüz, Hera Büyüktaşçıyan, Iman Issa, Klara Kristalova, Mat Collishaw, Necla Rüzgar, Nezaket Ekici, Nilbar Güreş, Patrik Kovacovsky,Ramazan Bayrakoğlu, Robert Montgomery, Shahpour Pouyan, Sophie Calle, Susan Hefuna, Taner Ceylan, Volkan Aslan, Yuşa Yalçıntaş” olarak sıralıyor.
Pınar Akalın’a programı soruyoruz “ Elgiz Müzesi bu sene ağırlıklı olarak ücretsiz coçuk atölyeleri programlarına devam ediyor, konsolosluklarla yapılan ve özellikle koleksiyondaki yabancı sanatcıları tanıtan programlar, ve mayıs ayından itibaren gösterilen ilgi doğrultusunda başlayacak art for business programı çercevesinde yapılacak ve iş adamlarını da içine alan farklı kitleleri cağdas sanata yaklastırmak amacıyla verilecek kurslar ise, müzenin yenilikci programlarından, Ayrıca Bu sene 2.cisi yapılacak olan genc heykeltraş sanatcılarının eserlerini sergileyecekleri teras sergileri de yaz döneminin programları arasında.”
Genç koleksiyoner Mehmet Ali Bakanay ile kısa söyleşide koleksiyon merakı ilk sorumuz oluyor “Küçük yaşlarımdan beri sevdiğim sanatçıların resimleri, desenlerini ve baskılarını alırdım. İleri yaşlarda, bu yerini daha bilinçli toplamaya bıraktı. Koleksiyonerlik bir tutku diyebilirim.

ilk eser?  “İlk sanat eserim, daha çocukluk yaşlarımda anneannemin bana Fransa'daki müzayededen hediye olarak aldığı, Abidin Dino'nun İstanbul serisinden küçük bir mürekkep çalışmasıydı. Oldukça naif bir eser, hala ofisimde durur. 

Şu anda ilgi duyduğunuz eserler ? “Daha çok kavramsal eserlere ilgi duyuyorum. Genelde diptik işleri toplamaya gayret ediyorum. Son zamanlarda dualite temasını koleksiyonumda oluşturmaya çalışıyorum. Ben bir koleksiyon oluştururken ruhsal olarak akraba olan eserleri bir araya getirerek oluşturuyorum. 

Akrabalıktan kasıt? “Akrabalıktan kastım, farklı sanatçılardan eserler olsalar bile, o tek tek eserlerin yan yana geldiklerinde bir bütün oluşturmaları. Bu bütünlük tematik olarak, tarz ve yaklaşım olarak birbirine yakın eserler olmasıdır.”

Koleksiyonda Dikkat ettiğiniz hususlar? Sanat eseri alırken spekülasyonlardan ve manipülasyonlardan uzak durmaya çalışıyor, kalbimi ve bilgimi takip ediyorum. Alacağım eser kadar sanatçıya yoğunlaşıyorum.  Dolayısıyla bir sanatçının işini alırken, o sanatçının kişisel sanat serüvenine,  üretme sürekliliğine, kendini yenilemesine, işine karşı gösterdiği tutkuya ve ciddiyete, bakarım. Risk almayı seven, araştırmacı ve okuyan bir sanatseverim. Hersey bir yana kendim için sanat eseri satın alıyorum.” 

Elgiz Müzesiyle ilgili olarak koleksiyonlar? “Elgiz Müzesinin düzenlemiş olduğu Genç Koleksiyonerler Sergisi’nde koleksiyonumun son doneminden gördüğünüz örnekler, bu üretim sürecinde maddi ve manevi desteğim olan ve bütünüyle gelişim süreçlerini takip edebildiğim sanatçıların eserleri.”  

İlglilerin güvenlik kulvarı sayacından geçenlerin sayısının 400 kişiden fazla olduğunu söylediği sergi çok ilgi göreceği muhakkak.




yilmazparlar@yahoo.com

Perşembe

Maya Estetik -Yılmaz Parlar

“HER KADIN GÜZELDİR”
Dr. Nihat Dik “ Her kadın güzeldir, Biz Maya Estetik olarak Kadına estetik kazandırıyoruz.
Dünya kadınlar günü dolayısıyla Dünya kadınlar gününü bir haftalık kutlamaya taşıyan Maya Estetik,Teşvikiye şubesine gelen yüzlerce kadını misafir etti.

 Dünya kadınlar günününde Estetik eğitim amaçlı bilglendirilen kadınlar sağlıklı nefis pasta türevleri ve gerçek meyve suları ile ikramlandırıldılar. Sürpriz hediyelerini aldılar Güzel gün geçirdiler. 
Medikal Estetik Uzmanı Dr. Nihat Dik ile kısa bir söyleşide gerçekleştirdik. Dr. Nihat Dik 2004 yılında kurduğu Maya Estetik Polikliniğinin kurucu doktoru, MayaPharma’nın  sahibi ve Genel Müdürü.
1972 doğumlu İstanbul Üniversitesi Çapa Tıp Fakültesinden 1997 yılında mezun olan olan Dr. Nihat Dik, Medikal Estetik alanına duyduğu ilgi nedeniyle eğitimini devam ettirmek üzere Almanya’ya gittiğini  ve Frankfurt’ta Estetik alanında çalışmalarda bulunduğunu. Türkiye’ye döndüğünde T.C. Sağlık Bakanlığı Medikal Estetik Uygulama eğitimini başarıyla tamamlayarak “Medikal Estetik Uzmanı” ünvanını aldığını . 2002 yılından 2005 yılına kadar Eczacıbaşı/Baxer’da Sorumlu Hekim olarak görev aldığını bir solukta sıraladı.
Uygulamaları yerinde bizzat görereek kadınların memnuniyetinine tanık oluyoruz. Tüm ürünler Amerikan image markalı. Yöneticiden aldığımız bilgilere göre   Maya Estetik, Mecidiyeköy, Teşvikiye, Nişantaşı, Bakırköy (İstanbul), Edremit (Balıkesir), Alsancak (İzmir), Lara (Antalya) şubelerinin açılması ile Lazer Epilasyon ve Medikal Estetik  yelpazesi genişlemiş.

yilmazparlar@yahoo.com

Cuma

Türkiye’de Kültür ve Kadın-Yılmaz Parlar

Türkiye’de Kültür ve Kadın
Kavram Meslek Yüksekokulu’nun organize ettiği, Ekonomi Gazetecileri Derneği’nin (EGD) ve Yeni Arayışlar Girişimi Platformu Derneği’nin (YAPDER) desteklediği panelin açılış konuşmasını Avukat Vildan Yirmibeşoğlu yaptı. Türkiye’de kadın cinayetlerinin 2002-2009 yılları arasında % 1400 arttığını dile getiren Yirmibeşoğlu kadın istismarı yapan erkeklerin % 83’ünün kadınların kendi eşleri olduğunu belirtti. Ülkemizde gerçekleşen her dört evlilikten birinde çocuk gelinlerin olduğunu da söyleyen Yirmibeşoğlu, kadınların yaşadığı sıkıntıların giderilmesi için eşitlik ilkesinin yasalardan başlayarak uygulanmasını ayrıca toplumda fiili eşitliği sağlayan önlemler alınması gerektiğini, egemen sistemi dönüştürmek için demokratik, laik hukuk devletinin gerekliliğini ifade etti.

Oturumda ilk sözü Çerkes Kadınları Teavün Derneği Kurucu ve Yönetim Kurulu üyesi Ayşe Pişkin aldı. Çerkes kültüründe kadının baş tacı edildiğini belirten Pişkin kadınların aile içindeki önemini vurgulayarak, kadınların aile içinde yol gösterici olduğunu dile getirdi. Ayrıca Çerkes toplumunda kız çocuklarının son derece özgüven sahibi olarak yetiştirildiklerini ve bu kültürde akraba evliliklerinin olmadığını belirtti.
Oturumda İlahiyatçı yazar İhsan Eliaçık İslam kültüründe kadın konusuna değindi. Eliaçık İslam dininde kadın ve erkeğin eşit olduğunu, Kuran-ı Kerim’de yer alan ayetlerin tamamının kadınların lehine olduğunu ve İslam dininin kadın erkek eşitliği anlamında reform başlattığını  belirtti.
Roman Kültür Dernekleri Federasyon Başkanı Ahmet Çokyaşar ülkemizde Roman toplumunun yaşadığı sıkıntıları dile getirdi. Özellikle ülkemizde Romanları konu alan sinema filmlerinde Romanların hırsız, kavgacı gibi tiplemelerle gösterilerek haksız yere aşağılanmalarından rahatsızlık duyduklarını, toplum tarafından dışlanmanın medya aracılığıyla da desteklendiğini ifade etti. Ayrıca eğitim konusunda yaşadıkları sıkıntıların Roman çocuklarının adaptasyon sorununa bağlı gösterildiğini ama bunun gerçekliği olmadığını belirtti.
Agos Gazetesi Yazarı Pakrat Estukyan kültür ve kadın meselesini günümüzde toplumların içinde yaşadığı sorunlarla harmanlayarak dile getirerek, eğitim sorununa değindi. Kadına uygulanan şiddetin sadece bizim toplumumuza özgü olmadığını, Batı toplumlarında da benzer sıkıntıların yaşandığını, bunun kaynağının derinlemesine araştırılarak çözümlenmesi gerektiğini ifade etti.
Laz Kültür Derneği Başkanı Memedali Barış Beşli Laz kültürü hakkında bilgi verdi. Beşli kadın sözcüğünün etimolojik kökendeki karşılığının “oxorca” kelimesi olduğunu belirtti. Oxorca ev ve ağaç kelimelerinin bir araya gelerek oluştuğunu, dolayısıyla kadının evin ağacı, evin direği şeklinde tercüme edilebileceğini, bunun da Laz kültüründe kadına verilen değerin önemli bir göstergesi sayılabileceğini dile getirdi.

Oturumda son sözü alan İstanbul Kavram Meslek Yüksekokulu Müdürü Yrd. Doç. Dr. Sakin Öner geçmişten günümüze Türk kültüründe kadınının son derece önemli bir konuma sahip olduğunu, elbette çeşitli sorunlar yaşadığını, bu sorunların giderilebileceğine dair taşıdığı umudu dile getirdi.


yilmazparlar@yahoo.com 

Pazartesi

Çağdaş Japon Elsanatları Sergisi-Gündegül Parlar Haberi

“SADELİĞİN GİZEMİ “ –
 Çağdaş Japon Elsanatları Sergisi-  14 Şubat 2014 tarihinde  Japonya Başkonsolosluğu Eski Öfis Binasında açıldı.
Kalabalık sanatseverin izlediği sergide yer alan öbjeler, geleneksel Japon seramik sanatının renk ve desenlerini, özgün ve modern formlarda buluşturduğu görülmektedir.


Çeşitli temalar altında isimlendirilen 64 eser değişik sanatçılara ait olup, altı isim altında guruplandırılmıştır.

GÖZ ALICI ( Altın Ve Gümüş Gibi Göz alıcı Renklerin Kullanımı), SESSİZ SADELİK( Malzemenin Doğal İfadesi), KESKİNLİK  (Güçlü  Şekiller ve Renkler ) İNCE AYRINTI(Gelişmiş El Sanatçılığı)DEFORMASYON (Eğriliğin Güzelliği) ÇİÇEK VE KUŞLAR ( Çiçek Ve Kuş Motiflerine) Cam, mermer, seramik gibi çeşitli malzemenin kullanıldığı objelerde, tarihi çok eskilere dayanan Japon sanatının renk ve desenlerinin güzelliği ve ince sanat anlayışı  izlenmektedir.