Pazar

Skal İstanbul, Skal International Kıdemli Başkan Yardımcısı Burçin Türkkan’ı ağırladı-YılmazParlar

   

Skal İstanbul, Skal International Kıdemli Başkan Yardımcısı Burçin Türkkan’ı ağırladı


Skal İstanbul Kulübünün, mart ayı toplantısındaki konuğu Skal International Kıdemli Başkan Yardımcısı Burçin Türkkan oldu. Türkkan, Skal International’ın dijital dönüşüm sürecinde attığı adımlardan ve gelecekteki hedeflerinden söz etti. 



Turizm ve seyahat sektörünün tüm paydaşlarını ve önemli isimlerini bir araya getiren Skal İstanbul Kulübü, online ortamda gerçekleştirdiği mart ayı toplantısında Dünya Kadınlar Günü’ne de atıfla çok özel ve başarılı bir Türk kadınını, Skal International Kıdemli Başkan Yardımcısı Burçin Türkkan’ı konuk etti. Türkkan konuşmacı olduğu toplantıda, Skal geçmişini ve Skal International’daki çalışmalarını anlatarak organizasyonun gelecek hedeflerini paylaştı. Toplantıyı yine başka bir başarılı Türk kadını Skal International Dünya Başkanlarından biri olan Hülya Aslantaş yönetti. 



Skal International yönetiminde başarılı bir Türk kadını


Ağırlama endüstrisi için 20 yıldır yetenek yönetimi danışmanlığı sunan uluslararası bir İK Danışmanlık firması olan USEH International Inc.'in kurucusu ve Genel Müdürü, dünya çapında Aşçılık Diploma Programları sunan American Hospitality Academy’nin de ortağı olan Burçin Türkkan’ın aynı zamanda, ABD’de iş kurmak veya ABD'de iş / yatırım ortakları bulmak isteyen uluslararası yatırımcılara iş danışmanlığı alanında da çalışmaları bulunuyor. Türkkan, Skal Atlanta yönetim kurulu üyeliğinden Skal International Başkan Yardımcılığına uzanan başarılı yolculuğuyla da adından söz ettiriyor. Henüz Bilkent Üniversitesinde bir öğrenciyken Skal organizasyonun bir parçası olmak istediğini belirten Burçin Türkkan, “Skal Türkiye, her zaman bünyesinde turizm alanındaki en önemli isimlerin olduğu, çok güçlü ve ulusal bir komite oldu. Uluslararası kongrelerde de daima ön planda olarak kattığı enerji ile varlığını ortaya koydu ve gündemi etkiledi.” dedi. 





Skal International dijital dönüşüm sürecinde


Skal International’ın dijital dönüşüm sürecinde olduğunu belirten Türkkan, “Üyelerimizin de yeniliklere adapte olması için çalışmalarımız oluyor ve olmaya da devam edecek. Teknolojik gelişmeler ve günümüzün getirdiği zorunluluklarla birlikte hayatımıza birçok yeni platform girdi. Skal International olarak tüm bu platformlarda var olup Skal’ı dışarıya da tanıtmayı hedefliyoruz.” dedi. Skal organizasyonu hakkında daha fazla insana ulaşma amacı doğrultusunda yaptıklarından da bahseden Türkkan, “Düzenli olarak yayınladığımız basın bültenleriyle ve başta LinkedIn olmak üzere sosyal medya platformlarında Skal International’ın tüm faaliyetlerini anlatıyoruz. Skal isminin, sektör içindeki görünürlüğünü artırmak için tüm bu çalışmaları dünya geneline de aktararak etkileşimi artırmak istiyoruz.” diyerek konuşmasını sürdürdü.



Önümüzdeki dönem bir fırsat olacak


Pandemi sonrası dönemde sektörün tekrar canlanacağını ve bununla birlikte yeni fırsatların doğacağını dile getiren Burçin Türkkan, hızla gelişen dünyaya uyum sağlamak için tüm kurumların kendilerini belirli aralıklarla sorgulamaları ve gerekli çıkarımları yapmaları gerektiğini belirtti. Her yıl Skal Günü olarak kutlanan 28 Nisan’ı bu yıl tüm aya yayacakları haberini de veren Türkkan, nisan ayı boyunca tüm kulüplerin birer gün bütün Skal üyelerinin katılacağı online toplantılarda kendi destinasyonlarını anlatacakları sunumlar yapacaklarını iletti.


         Geçmişi, Günümüzü ve Geleceği sembolize eden üç fidan


Skal İstanbul Kulübünün Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı 23 Nisan’da “Göbeklitepe”nin anlatılacağı bir sunum yapacağını belirten Skal İstanbul Başkanı Ayşe Önen, böyle önemli bir tarihte ülkemizin en önemli değerlerinden birini anlatacak olmaktan dolayı çok mutlu olduğunun altını çizerek Türkkan’a, “Skal’ın sizin vizyonunuzla ileri gideceğine inancım sonsuz. Hem bir Türk kadınının başarısını görmenin hem de Skal’da kadın dokunuşunun harika olacağını düşünüyorum.” dedi. Toplantıya katılım sağlayan herkese teşekkür eden Önen, Türkkan’a, Hatay Turizm Ormanı’na Geçmişi, Günümüzü ve Geleceği sembolize etmesi amacıyla yapılan üç fidan bağışının sertifikasını takdim etti. 


yilmazparlar@yahoo.com

Herkesin temiz suya erişim hakkı projesini Ordu’ya taşıdı-Yılmaz Parlar


Herkesin temiz suya erişim hakkı projesini Ordu’ya taşıdı

Dockers® Waves For Water Challenge İle Farkındalık Oluşturmamıza Yardımcı Olun!

Dünyanın önde gelen markalarından Dockers’ın temiz suya erişim hakkı konusunda yaptığı farkındalık çalışmasının Türkiye’deki temsilcisi Ordu’da sörf okulu çalışması yapan Deniz Toprak oldu.

Dünya Su Günü’nde farkındalık çalışmalarına dünyaca ünlü Kaliforniyalı stilin temsilcisi Dockers tam destek vermeye devam ediyor.

Bütün dünya tarafından tanınan ünlü sörfçü Jon Rose ve kurduğu Waves For Water ile 3 yıl sürecek bir işbirliğine imza atan Dockers herkesin temiz suya erişim hakkı projesini Türkiye’ye de taşıdı. Projenin Türkiye ayağını bir süredir Ordu’da sörf okulu ile ilgili çalışmalar yapan girişimci Deniz Toprak yürütecek.

 Waves For Water, on yıldır dünya çapında temiz içme suyu sağlanmasına yardımcı olurken, California'da doğan Dockers® ise markanın çevresel ayak izini azaltmaya yardımcı olmak için son on yıldır Water <Less® tekniklerini kullanarak üretim yapıyor.

Bu iş birliği kapsamında ise Dockers®, Waves for Water aracılığıyla dünyanın dört bir yanında toplulukların su ihtiyacını karşılamak için 22 Mart Dünya Su Günü'nde Waves for Water Challenge'ını başlatıyor.



Sörf topluluğunun önde gelen üyelerinden Basklı sörfçü Kepa Acero'nun başlatacağı challenge'a katılan ve sosyal medya hesabında gönderi olarak yayınlayan her bir kişi için Dockers®, Waves for Water'a bir su filtresi bağışlayacak. Herkesin temiz içme suyuna eşit erişim hakkına dair farkındalık yaratmayı amaçlayan bu projenin Türkiye'deki temsilcisi ise, Sri Lanka'da kurduğu sörf okulunu Ordu'ya taşıyan, genç sörfçü ve girişimci Deniz Toprak oldu.

 

Projeye Sizde Katılabilirsiniz İşte Yapmanız Gerekenler:

1. Dilerseniz Dockers®'ınızı giyin, tercih sizin!

2. Bir bardak alın ve suyla doldurun.

3. Kolunuzu uzatarak elinizde bardakla bir daire çizin ve kendinizi videoya çekin (her damla çok önemli olduğu için suyu dökmeden!). Sonra bir yudum alın. Challenge’ı başlatan marka elçimiz Kepa Acero’yu takip edebilir veya Instagram profilimize göz atabilirsiniz: @DockersTurkiye

4.  Videoyu Instagram hesabınızda post olarak paylaşın ve en az 3 arkadaşınızı etiketleyerek onların da bu challange’a dahil olmasını sağlayın, harekete katılın ve gezegendeki ihtiyaç sahibi insanlara temiz su götürün. Bu challange’ı videonuzda sözlü olarak veya paylaşım metninizle açıklayabilirsiniz.

5. Videonuzu bir filtre bağışı olarak sayabilmemiz için #DockersW4WChallenge hashtag’ini eklemeyi unutmayın!

Hedef: 500 video = 500 filtre bağışı

Süre: 22 Mart Dünya Su Günü - 22 Nisan Dünya Günü

yilmazparlar@yahoo.com

Cuma

Arı Zehri dünyaya tanıtılacak-Yılmaz Parlar

  Arı Zehri dünyaya tanıtılacak

Arı Zehri’nde dünyada bir numara olabiliriz

700 kişinin katılımı ile zehir gibi bir toplantıya imza attılar

 

Düzce Üniversitesi Arıcılık Araştırma Geliştirme ve Uygulama Merkezi (DAGEM), Güvenilir Ürün Platformu, Türkiye Arı Yetiştiricileri Merkez Birliği (TAB) iş birliği ve BEE’O Propolis’in katkıları ile düzenlenen Bal Arısı Zehri Paneli online olarak gerçekleştirildi.



Toplam kovan sayısı ve bal üretimi bakımından dünyada 2. sırada yer alan Türkiye arıcılığı için yeni bir farkındalık çalışması olarak görülen “Arı Zehri Paneli” Düzce Üniversitesi Arıcılık Araştırma Geliştirme ve Uygulama Merkezi (DAGEM), Güvenilir Ürün Platformu, Türkiye Arı Yetiştiricileri Merkez Birliği (TAB) ve BEE’O Propolis’in katkılarıyla 10 Mart Çarşamba günü online olarak gerçekleştirildi.

 

Moderatörlüğünü,  Güvenilir Ürün Platformu Başkanı Celal Toprak’ın, açılış konuşmasını DAGEM Müdürü Doç. Dr. Meral Kekeçoğlu’nun gerçekleştirdiği ilk panelde söz alan BEE’O Kurucu Ortağı ve Genel Müdürü Gıda Yüksek Mühendisi Aslı Elif Tanuğur Samancı dünyadaki pazar ve üretim miktarı konusunda henüz yeterli istatistik olmadığını ifade etti. Konuşmasında ayrıca yurt dışında tablet, serum, dudak balmı, tonik, maske, nemlendirici krem, ağrı kesici vücut merhemi gibi yüksek fiyatlı, arı zehri içerikli ürünler hakkında da bilgiler veren Aslı Elif Tanuğur Samancı, Türkiye’nin çok yüksek bir potansiyeli olduğunu ve bu alanda dünya lideri olunabileceğinin altını çizdi. Ayrıca bunun için öncelikle bir standart oluşturulması gerektiğini vurguladı.


Doğru Hasat Kaliteli Ürün

Tarım ve Orman Bakanlığı Hayvancılık Genel Müdürlüğü’nden Ziraat Yüksek Mühendisi Gülten Bulut, arı zehrinde çevresel faktörlerin çok önemli olduğunu ve arı zehrinin doğru hasat edilmesiyle kaliteli ürünler elde edilebileceğine dikkat çekti. Hayvancılık Genel Müdürlüğü’nün Arı Ürünleri Üretimini Yaygınlaştırma Projesinden bahseden Gülten Bulut, arı zehri üretim talimatnamesi oluşturarak arı zehri çalışmalarını hayata geçirdikleri bilgisini de paylaştı.


Arı Zehri Üretimine, Üniversitelerin Ar-Ge Merkezleri Üzerinden Gitmeliyiz

Türkiye Arı Yetiştiricileri Merkez Birliği (TAB) Başkanı Ziya Şahin, “Bal Arısı Zehri ile İlgili TAB’ın Faaliyetleri” başlıklı konuşmasına tüm arıcılara hayırlı üretim sezonu dileyerek başladı. Arıcıların sesini duyurmaya çalıştıklarını söyleyen Şahin, “Üretimi nasıl arttırabiliriz? Onun derdindeyiz. Üretime üniversitelerin Ar-Ge Merkezleri üzerinden gitmeliyiz. Üreticiye de hakkını vermeliyiz. Sayın Bakandan üretim tebliğinin oluşturulacağı müjdesini de aldık.” şeklinde görüşlerini iletti.

Sağlık Bakanlığı Bitkisel ve Destek Ürünler Daire Başkanı Uzman Ecz. Handan Öztunca, “Sağlık Bakanlığı’nda Bal Arısı Zehri ile İlgili Son Gelişmeler” konulu sunumunda üretimden sonraki aşamanın kendi sorumluluklarında olduğunu ifade etti. Konuyla ilgili ruhsatlandırma mevzuatı çalışmalarının sürdüğünü belirterek sözlerini sonlandırdı. 


Dünya.com Yazı İşleri Müdürü Çiğdem Yücesoy Subaşı’nın moderatörlüğündeki ikinci oturuma ise; BEE’O Kurucu Ortağı ve Genel Müdür Yardımcısı Ziraat Yüksek Mühendisi Taylan Samancı,  Ege Üniversitesi Apimondia Apiterapi Bilimsel Komisyon Üyesi Prof. Dr. Banu Yücel, Ege Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ayşe Nalbantsoy, Medipol Üniversitesi Öğretim Üyesi, Uluslararası Apiterapi Federasyonu ve Apiterapi Derneği Başkanı Dr. Timuçin Atayoğlu ile DAGEM Müdürü Doç. Dr. Meral Kekeçoğlu konuşmacı olarak katıldı.


Sözleşmeli Arıcılık ile Kovandan Sofraya İzlenebilir Üretim

BEE’O Kurucu Ortağı ve Genel Müdür Yardımcısı Ziraat Yüksek Mühendisi Taylan Samancı, “Sözleşmeli Arıcılıkla Arı Zehri Üretimi”, başlıklı konuşmasında sözleşmeli arıcılığı, arı ürünlerinin belirli fiyattan ve belirli üretim koşullarında doğrudan arıcıya ürettirilmesi iş modeli şeklinde açıkladı. Bu model ile kovandan sofraya izlenebilir üretim ve üreticiye alım garantisi ile kalite ve üretime odaklanma avantajlarından söz etti.

Ege Üniversitesi Apimondia Apiterapi Bilimsel Komisyon Üyesi Prof. Dr. Banu Yücel ise “Üniversitelerin Bal Arısı Zehri Üretimi ve Ticarileşmesindeki Rolü” başlıklı sunumunda; üretimde standardizasyon ve sertifikalı bal arısı zehri üretim eğitimlerinin önemi üzerinde durdu.

Ege Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ayşe Nalbantsoy, “Anadolu Arısı Zehrinin Nano-taşıyıcı Sistemde Konjugasyonu ve Biyoaktivite Etkinliğinin Belirlenmesi” başlığı ile yaptığı sunumda, kanser ve arı zehri ile ilgili faydalı bilgiler aktardı. 

Medipol Üniversitesi Öğretim Üyesi Uluslararası Apiterapi Federasyonu ve Apiterapi Derneği Başkanı Dr. Timuçin Atayoğlu “Sağlık Sektöründe Bal Arısı Zehrinin Kullanım Formları ve Alanları” konulu sunumunda, arı zehrinin akupunkturu olarak bilinen Apipunktur hakkında önemli bilgiler paylaşarak Uluslararası Apiterapi Federasyonu olarak yakın zamanda düzenleyecekleri organizasyonlar hakkında bilgiler verdi.


Üreticilerin Beklentileri

DAGEM Müdürü Doç. Dr. Meral Kekeçoğlu ise “Bal Arısı Zehrinde Doğru Üretim Teknikleri ve Anadolu Bal Arısı Zehrinin Özellikleri” başlıklı sunumunda, arı zehrinde; ürün miktarı, kalite, koloni sağlığı, sürdürülebilir üretim ve hijyen için doğru üretim tekniklerinin çok önemli olduğunu vurguladı. Bal arısı zehri hasadı hakkında önemli tespitlerde bulunan Kekeçoğlu, Düzce Üniversitesi’nin tamamlanan ve devam eden projelerini katılımcılarla paylaştı ve tüm katılımcılara teşekkür ederek konuşmasını sonlandırdı.

Bal Arısı Zehri Paneli, Düzce Üniversitesi’nin arı zehri üretimi ile ilgili görüntülerinin yer aldığı video gösterimi ile sona erdi.  

 

Kimler katıldı

DAGEM Müdürü Doç. Dr. Meral Kekeçoğlu - Güvenilir Ürün Platformu Başkanı Celal Toprak – BEE’O Kurucu Ortağı ve Genel Müdürü Gıda Yüksek Mühendisi Aslı Elif Tanuğur Samancı - Düzce Üniversitesi Rektör Yardımcısı ve Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. İdris Şahin - Rektör yardımcısı Prof. Dr. Nigar Demircan Çakar - Tarım ve Orman Bakanlığı Hayvancılık Genel Müdürlüğü’nden Ziraat Yüksek Mühendisi Gülten Bulut  - Türkiye Arı Yetiştiricileri Merkez Birliği Başkanı Ziya Şahin - Sağlık Bakanlığı Bitkisel ve Destek Ürünler Daire Başkanı Uzman Ecz. Handan Öztunca - Dünya.com Yazı İşleri Müdürü Çiğdem Yücesoy Subaşı - BEE’O Kurucu Ortağı ve Genel Müdür Yardımcısı Ziraat Yüksek Mühendisi Taylan Samancı -  Ege Üniversitesi, Apimondia, Apiterapi, Bilimsel Komisyon Üyesi Prof. Dr. Banu Yücel - Ege Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ayşe Nalbantsoy - Medipol Üniversitesi Öğretim Üyesi - Uluslararası Apiterapi Federasyonu ve Apiterapi Derneği Başkanı Dr. Timuçin Atayoğlu…


yilmazparlar@yahoo.com

Salı

İş hayatında cinsiyet eşitliği -Yılmaz Parlar

   İş hayatında cinsiyet eşitliği sağlanırsa, 

dünya ekonomisi 10 yılda 8 trilyon dolar daha fazla büyüyecek  


8 Mart Dünya Kadınlar Günü nedeniyle, kadınların iş hayatındaki yeri ve rolü gün boyu  yeniden gündeme geliyor. Bilim dünyasında tartışma konusu olsa da yaygın görüşe göre, dünya nüfusunda her 100 kadına, 101 erkeğin düştüğü kabul ediliyor. Buna göre global ölçekte, kadın ve erkek nüfusunun hemen hemen birbirine eşit olduğu belirtiliyor. Dünya nüfusunun yarısının kadın olmasına rağmen, küresel istihdamın sadece %35’ni kadınlar oluşturuyor. Konuya, cinsiyet açısından bakmayıp, dünyadaki insan kaynağı değerlendirme açısından bakarsak, 2021 yılı itibariyle 7,8 milyarı geçen dünya nüfusunun yarısını oluşturan kadın iş gücünden yeterince yararlanılmıyor ve büyük bölümü atıl bırakılıyor. 

Dünya Ekonomik Forumu raporları ve global araştırma şirketlerinin araştırmalarında, global ölçekte cinsiyet eşitliği sağlanamazsa gelecek 10 yılda kaybın 1 trilyon doları geçeceğine işaret ediliyor. Eğer, pandeminin ardından iş hayatında cinsiyet eşitliğine dair adımlar atılırsa, dünya ekonomisinin gelecek 10 yılda 8 trilyon dolar daha fazla büyüyeceğinin altı çiziliyor. Yine aynı raporlarda,  aynı işi yapan kadın ve erkek maaşlarının, yaklaşık 112 yıl sonra, yani 2133’de eşitlenebileceği de kaydediliyor. 


Pandemi, kadınların 25 yılda elde ettikleri kazanımları yok edebilir 


Şuan içinde bulunduğumuz pandemi salgınında ne yazık ki işini kaybedenlerin çoğu kadınlar oluyor. Çünkü, yeme-içme, turizm gibi hizmet sektöründeki istihdamın %55’sini oluşturan kadınlar, pandeminin en çok bu sektörleri olumsuz etkilemesi nedeniyle işlerini kaybediyor veya kaybetme riskiyle karşı karşıya duruyor. 

Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) ve Birleşmiş Milletler (BM) son aylarda yaptıkları açıklamalarda; pandeminin kadınların son 25 yılda eşitlik mücadelesinde elde ettikleri kazanımları yok edebileceğine dikkatleri çekiyor. Nitekim, kadınların çalışma hayatından ne kadar uzak kalırlar ise iş bulmalarının o kadar zorlaştığının vurgulandığı raporlarda, konuya hızlı şekilde müdahale edilmesinin gerektiği ve kadınlar için yeniden işe dönüş programları hazırlamanın tam zamanı olduğu açıklanıyor. 

IQ’ların yanında EQ’ları (duygusal zekaları) yüksek olan kadınlar, aslında iş hayatında başarıdan başarıya imza atıyor. Mesleki bilgilerinin yanı sıra, duygusal zekalarını işi ile harmanlayan kadın iş gücü, sevdiği işi yaparken derin bir tutkuyla yapıyor. Risk almaktan korkmuyor ve ekibiyle elele vererek başarıya ulaşacağına inanıyor. Güçlü ilişkiler kurarken, ilişkilerini geliştirmeyi biliyor. Çevresine karşı, duyarlı ve merhametli iyi bir yönetici oluyor. 


Uyumsoft’un çalışanlarının %56’sı kadın


Türkiye’nin inovasyon lideri Uyumsoft Bilgi Sistemleri ve Teknolojileri AŞ’nin çalışanlarının %56’sı kadın. Uyumsoft’ta işe alımdan terfi sürecine, yönetim kadrosundan ar-ge inovasyon, yazılım ekibine kadar tüm konularda, cinsiyete değil, yeteneğe ve bilgiye bakılıyor. Aynı zamanda ekosisteminde 1.000’i aşkın iş ve çözüm ortağı bulunan Uyumsoft, ekosistemindeki kadın girişimci sayısını artırmak için tüm gücüyle çalışıyor. Türkiye’nin yazılımda dünyaya açılan şirketi Uyumsoft’un elde ettiği başarısında, kadın ve erkek ayrımı yapmadan yetenekli ve tecrübeli kadrolar ile çalışmasının rolü bulunuyor. 

25.’nci yılında 40 binin üzerindeki yerli ve global müşterisinin uçtan uca dijital dönüşümünü sağlayan Uyumsoft AŞ’nin ürün ailesinde; Kurumsal Kaynak Planlama uyumERP (bulut, mobil), Müşteri İlişkileri Yönetimi uyumCRM (bulut, mobil), İnsan Kaynakları Yönetimi uyumHRM (bulut, mobil), e-Belge e-Uyum (e-Fatura, e-Arşiv Fatura, e-SMM, e-Defter, e-İrsaliye ve diğer tüm e-Belgeler) uygulamaları, Ticari Paket Yazılımlar, ekoTicari (Kobi’lerin ERP’si), ekoHR, ekoSMMM (Mali Müşavir Yazılımı), ekoCari (Ön Muhasebe Ticari Paket Programı), Banka Bakiyem, uyumYEDEK, AHTAPOT, uyumİYS dahil 30’u aşkın yazılım ürünü yer alıyor. 

yilmazparlar@yahoo.com

Cumartesi

İstanbul’u güvenli mavi yapacaklar-Yılmaz parlar

 İstanbul’u güvenli mavi yapacaklar


Asli görevlerinin salgına rağmen, halkın güvenilir gıdayla buluşmasını sağlamak olduğunun altını çizen Başkanı Ali Kopuz, “İstanbul’un renginin mavi olması için bu tür eğitimler çok önemli. İşletmelerin bağışıklığını artırıyoruz” dedi.

 

İstanbul Ticaret Borsası önderliğinde düzenlenen Güvenli2023 İstanbul eğitim projesinde sertifikalar sahipleri ile buluştu.


İstanbul Ticaret Borsası ve Güvenilir Ürün Platformu’nun iş birliğinde gıda sektörüne yönelik düzenlenen ürün ve tüketici güvenliği eğitimleri tüm hızıyla devam ediyor. Yasal sorumluluklar, ürün güvenliği, tedarik zinciri, servis, perakende satış ve markalaşma gibi bir çok konu başlığını içeren eğitimlerden başarılı olanlar yapılan sertifika töreni ile duyuruldu.


Güvenilir Ürün Platformu Başkanı Celal Toprak’ın da katıldığı ve 85 kişinin sertifika almaya hak kazandığı törene İstanbul Ticaret Borsası Başkanı Ali Kopuz’un konuşması damga vurdu. Türkiye en etkili ve önemli kuruluşlarından biri olan İstanbul Ticaret borsası Başkanı ve Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Başkanı Vekili Ali Kopuz şu noktaların altını çizdi;


‘Geçtiğimiz ay Güvenli 2023 İstanbul Eğitimi kapsamında, gıda üreten ve satan işletmelere yönelik eğitimler verdik. Bu eğitimleri düzenlerken, Covid-19 salgını sonrası ürün ve üretim güvenliğine ilişkin siz değerli katılımcılarımızı bilgilendirmeyi amaçladık. Zira sağlık sektöründe olduğu gibi, gıda sektörü de hayati bir görevi yerine getirmektedir.Salgına rağmen, halkımızı güvenilir gıdayla buluşturmak bizim asli görevlerimizden biri.Pandemi sürecinde tüm dünya, gıdanın en az savunma sanayi kadar stratejik bir sektör olduğunu daha iyi idrak etti. Gıda sektörü temsilcileri olarak “yeni normalde” de hepimize özel bir görev düşüyor. Dünya nüfusu hızla artıyor. Uzmanların tahminine göre bu gidişata göre, 2050 yılında dünya nüfusunu beslemek için, gıda üretiminin yüzde 50 artırılması gerekiyor. Bu doğrultuda ülkemiz de, gıda üretimini artırma ve gıda israfını önleme çalışmaları yapıyor. Biz de İstanbul Ticaret Borsası olarak, şirketlerin yeni döneme bağışıklığını artırmak için böyle bir çalışmaya imza attık. 2 hafta süren eğitimler sonunda, sınavda başarılı olan 85 kişi sertifika almaya hak kazandı. Sizleri can-ı gönülden tebrik ediyorum. Bu tarz eğitimlerle siz değerli katılımcılar hem kişisel donanımınızı geliştiriyor, hem de içinde bulunduğunuz işletmelere olan katkınızı artırıyorsunuz.’


yilmazparlar@yahoo.com