Perşembe

Madame Tussauds İstanbul 28 Kasım’da açılıyor -Yılmaz Parlar

Madame Tussauds İstanbul 28 Kasım’da açılıyor

Dünyanın en ünlü balmumu müzesi Madame Tussauds’nun 21’inci merkezi İstiklal Caddesi’ndeki Grand Pera binasında kapılarını açıyor. Türkiye’den ve dünyadan 55 ünlü ismin tıpatıp benzeri balmumu figürler 28 Kasım itibariyle ziyaretçileriyle buluşmayı bekliyor.

İstanbul, 22 Kasım 2016 – 250 yıllık büyüleyici tarihe sahip Madame Tussauds’nun İstanbul’daki merkezi, Türkiye’nin ve dünyanın yıldız isimlerinden oluşan balmumu figür koleksiyonuyla kapılarını 28 Kasım’da açmaya hazırlanıyor.

Açılış öncesinde Madame Tussauds’nun ve İstanbul’daki yeni merkezin açılış hikâyesini ve balmumu figürlerin yapım aşamalarını paylaşmak üzere LEGOLAND® Discovery Centre ve Madame Tussauds İstanbul’un Grup Genel Müdürü Sarper Hilmi Suner bir basın toplantısı düzenlendi.

Sarper Hilmi Suner: “Madame Tussauds müzeciliğe yepyeni bir perspektif getiriyor”
LEGOLAND® Discovery Centre ve Madame Tussauds İstanbul Grup Genel Müdürü Sarper Hilmi Suner Madame Tussauds İstanbul’un açılış sürecine ilişkin süreci tüm detaylarıyla anlattığı konuşmasında, şu görüşleri paylaştı:

“Türkiye’den ve dünyadan tarih, kültür sanat, bilim ve spor alanlarında 55 ünlü ismin balmumu figürleri, sevenleriyle buluşmak üzere merkezimizde yerlerini aldı. Her yıl 3-4 yeni sürpriz isimle koleksiyonumuzu genişletmeyi hedefliyoruz. Madame Tussauds müzeciliğe yepyeni bir perspektif getiriyor. Müzenin yanı sıra bir eğlence merkezi olarak ziyaretçilerimizin yıldızların birebir kopyası olan balmumu figürleri yakından inceleyebilecekleri, dokunabilecekleri, rahatlıkla birlikte fotoğraf çektirebilecekleri, interaktif bir ortam yaratmak için çalıştık. Madame Tussauds İstanbul için hem çok yoğun hem de çok heyecanlı bir hazırlık süreci geçirdik. Emeklerimizin ödülü, ziyaretçilerimizin merkezimizde geçireceği mutlu anlar olacak. Bunun için 28 Kasım itibariyle yıldızlara dokunmak isteyen herkesi Madame Tussauds İstanbul’a davet ediyoruz.”

Madame Tussauds İstanbul’un, dünyadaki 21’inci merkez olacağını söyleyen Sarper Hilmi Suner, “Bağlı olduğumuz ve 4 kıta ve 23 ülkede 111 merkezle hizmet veren Merlin Entertainments şirketinin en önemli hedefi insanların eğlenceli ve keyifli zaman geçirmesine vesile olmak. Bunu yaparken merkezlerimizi hizmete sunduğumuz şehirlerin turizm cazibesine de önemli katkıda bulunuyoruz. Coğrafi konumu, genç ve dinamik nüfusu ve önemli bir turizm merkezi olması nedeniyle Türkiye bizim için en önemli ülkelerden biri.Madame Tussauds İstanbul’un hem şehir sakinleri hem de turistlerin mutlaka ziyaret edilmesi gerekenler listesinde kısa sürede ilk sıralara yerleşeceğine inanıyoruz” diye konuştu.


Figürler, 6 farklı alanda karakterlerine uygun arka planlarla sergileniyor
Madame Tussauds İstanbul, 28 Kasım Pazartesi, saat 14:00  itibariyle ziyaretçilerini kabul etmeye başlayacak. İstiklal Caddesi üzerinde bulunan Grand Pera projesinin ilk 2 katında 2 bin metrekarelik bir alanda eğlenceli, interaktif ve eşsiz bir eğlence sunmaya hazırlanan merkez tarih, bilim, sinema, müzik, spor ve parti bölümlerinden oluşuyor. Her bölümde ilgili yıldızlar karakterlerine uygun özel arka planlar önünde sergileniyor.

Madame Tussauds İstanbul ve balmumu figürlerin hazırlık süreci
Sarper Hilmi Suner’in verdiği bilgiye göre, Madame Tussauds İstanbul ve balmumu figürlerin hazırlık aşamaları şu şekilde: Figürlerin belirlenmesi için uzun bir pazar araştırması ve fokus grup çalışmaları süreci yaşandı. Merkezdeki altı farklı bölümde yer alması muhtemel ünlülerden oluşan uzun bir liste oluşturuldu. Madame Tussauds Londra Stüdyoları tarafından kısa listenin belirlenmesinin ardından listedeki isimlerle, menajerleriyle ya da yasal temsilcileriyle bağlantıya geçildi.
Balmumu figürler için hazırlık sürecinde hayatta olan kişiler için İstanbul, Barselona ve Los Angeles’ta 3 saati bulan detaylı fotoğraf çekimi ve ölçüm süreci yaşandı. Üç boyutlu modelleme aleti ile ünlülerin yüzlerinin maskı oluşturuldu. Hayatta olmayan figürler için gerek görsel gerek yazılı arşivlerde uzun ve detaylı bir araştırma dönemi geçirildi. Aileleri veya yasal temsilcileri ile bir araya gelinerek yapılan toplantılar ve sohbetlerle o kişiyi daha iyi tanımak için titizlikle çalışıldı.”
Figür isimleri belirlendikten sonra hangi dönemimin, hangi duruşunun figürleştirileceği tartışmaları da oldukça zaman alan ve bir o kadar da önemli bir süreç.
Üretim aşamasında bir heykeltıraş tarafından üç boyutlu modellemeyle oluşturulan mask ve diğer ölçümler baz alınarak kilden büstler hazırlandı. Bu büst temel alınarak çıkarılan kalıpların içine balmumu döküldü.
Saç ve kaşlar gerçek saçlardan tek tek ekilerek uzman ekip tarafından aslına uygun saç stili oluşturuldu. Diş ve gözler için gerçeğe en yakın görüntüyü verecek materyaller seçildi. Göz rengi, Madame Tussauds’nun dünya üzerindeki bütün göz renklerini içeren geniş göz rengi tasarım skalası esas alınarak belirlendi. Özel bir teknikle uygulanan boyalarla kılcal damarlar, çizgiler tek tek elle işlendi.
Bazı ünlüler orijinal kıyafet ve aksesuarlarını bağışladı. Diğerleri için Londra Stüdyoları’ndaki moda ofisi figürün tasvir edildiği tarihe ve döneme uygun tüm kıyafet ve aksesuarların özel olarak üretilmesini sağladı. Örneğin Zeki Müren’in figüründe kullanılan kıyafet TEV tarafından sağlanan aslına uygun bir şekilde Londra’da yeniden üretilirken, Arda Turan ve Hidayet Türkoğlu orijinal formalarını, Beren Saat, Kıvanç Tatlıtuğ ve Kerem Bursin de kendi kıyafetlerini hibe ettiler.
Figürlerin üretim süreci boyunca ünlüler ya da temsilcileriyle sürekli iletişim korunarak, her aşamada onayları alınarak ilerlendi.

 MERLIN ENTERTAINMENTS plc, konum bazlı, aileye yönelik eğlencede öncü isimdir. Avrupa'nın 1 numaralı ve dünyanın ikinci en büyük ziyaretçi etkinlik alanı işletmecisi olan Merlin, bugün 23 ülkede ve 4 kıtada 111 eğlence merkezi, 12 otel/4 tatil köyü işletmektedir. Şirket, dünyaca tanınmış, global ve yerel markaları, yöneticilerinin ve 26.000'den fazla çalışanının bağlılığı ve tutkusu ile dünya çapında yaklaşık 63 milyon ziyaretçiye unutulmaz ve tatmin edici deneyimler sunmayı amaçlamaktadır.
Merlin'in eğlence merkezleri arasında SEA LIFE, Madame Tussauds, LEGOLAND®, Dreamworks Tours SHREK’s Adventure, The London Eye, Dungeons, Gardaland, LEGOLAND® Discovery Centres (Keşif Merkezleri), Alton Towers Resort, Warwick Castle, THORPE PARK Resort, Blackpool Tower, Heide Park Resort, Sidney Tower Eye ve SKYWALK bulunmaktadır. Hepsi de farklı, ilgi çekici ve yenilikçi - ve gelecekte büyük bir büyüme bir potansiyeli olan markalar. Daha fazla bilgi için www.merlinentertainments.biz sayfasını ziyaret edin.

yilmazparlar@yahoo.com

Cumartesi

Atların Büyülü Dünyası-Nazan pamuk-Yılmaz parlar

ATLARIN BÜYÜLÜ DÜNYASI

Nazan Pamuk, pamuk kadar ruh hafifliğiyle gizli bir özgürlüğü ilham eden atların oluşturduğu muhteşem koleksiyon “Atların Büyülü Dünyası” sergi gelirini Kan ve Kök Hücre Gönüllüleri Derneğine bağışladı.

Serginin VIP açılışı The Marmara Pera Hotelde gerçekleşti. Sergi açılışında sanatcının sanatsever değerli dostları, iş, sanat, akademi dünyasından isimler vardı.
12 Aralık 2016 tarihine kadar sanat severlerin ziyaretine açık olan sergide koleksiyonerler ve sanatseverler tarafından alınacak her eserin geliri Kan Ve Kök Hücre Gönüllüleri Derneğine bağış olarak gidecek.
Resimlerden alınan özgürlük enerjisiyle, tuvaldeki büyülü ortamın oluşturduğu doğa esini sembolleşen at figürü sakladığı sevgiyi, yaşamayı aralarındaki ruhu, vefayı, sanatcının insanlara aşılama misyonu üstlendiği belli.

Nazan Pamuk, ara vermeden koştuğu sanat hayatında yaşam felsefesini inci kolyesi gibi birbirini tamamlayan koleksiyonlarla ifade ediyor. Tabiatı tüm çıplaklığını sorgulatan yanlarıyla birbiri içinde saklı görünümleriyle
gözler önüne seriyor. Derinlemesine bakdığınızda fark ediyorsunuz. Bu nedenle uzun süre eser önünde tılsımı çözmeye odaklanıyorsunuz.
Büyük küçük her tuvalde çalışmayı seviyor. At figürü ve içindeki doğa renklerin seçimi başka bir olgunun dili oluyor.

Atdaki sevgi ve özgürlük dokusunu hücrelerinizde hissettikce, insanda tatmin edilemeyen kavram istenç özgürlüğünü, istemeye temel olmasını arzuluyorsunuz.

Atların Büyülü Dünyası koleksiyonu, hakkında Nazan Pamuk ve sanat danışmanı Canan Ardıç ile konuştuğumuzda, “Hayvanlar aleminde at  yüzyıllardır insanların en yakın yardımcısı olmuş, hizmetinde bulunmuş, duygularıyla hisleriyle insanoğlunun kendine en yakın hissettiği, aynı zamanda insana en çok vefa gösteren asil bir canlı olmuş, kah özgürlüğün sembolü olarak, kah terkedilmişliğin, işe yaramazlığın acısını hissettirmiştir. Birbirlerine olan vefa duygusu hayranlık uyandıracak derecededir.” Şekinde yorum alıyoruz.
Atların büyülü dünyası koleksiyonunun tüm ederlerinde.; okyanusun kıyılarında, yemyeşil çayırlarda, dumanlı dağların eteklerinde, başına buyruk yol almanın tadını çıkaran atlar, dünyanın çaresiz, vefasız sahiplerine, ürkek bir halde tedirgin felsefeyle bakış yatıyor
Kan ve Kök Hücre Gönüllüleri Derneği Başkanı Sema Savaş, Nazan Pamuk’a  ve Dernekleri yararına eser alanlara teşekkür plaketleri vererek minnetdarlığını gösterdi.

yilmazparlar@yahoo.com

Cuma

ARMAGGAN Art- Design Gallery- Content İstanbul-Yılmaz Parlar



“UYGARLIĞIN SONU”-

Nilgün Sabar“Uygarlığın Sonu”-Betül Cankara “Bırak Kendim Olayım”

ARMAGGAN Art- Design Gallery’nin keşfettiği ve desteklediği Genç sanatçı ve tasarımcıların eserlerini 3 Kasım 2016 Perşembe günü Maçka Content İstanbul’da sanatseverlerle buluşturdu.

ARMAGGAN Genel Müdürü Ebru Karaçam ve Content İstanbul Kurucusu Sami Savatlı ev sahipliğiyle, şirin sıcak ortamın atmosferinde sergilenen açılışda sanatcıların sanatsever değerli dostları, iş, sanat, akademi dünyasından isimler vardı.

Sergide; Arman Suciyan -Yiğit Dündar, Berk Saatçioğlu -Mehmet Ali Serhan, Yıldız, Betül Cankara, Canan Ustaoğlu Savaş, Dilek Aydıncıoğlu, Dinçer Güngörür, Egemen Kemal Vuruşan, Emre Kantaşlı, Güneş Özmen, Hülya Sözer, İrem Çamlıca, Lütfiye Kösten,  Mahmut Aydın, Mustafa Akkaya, Nilay Özenbay, Nilgün Sabar, Ozan Emre Han ve Şevket Arık. gibi sanatçı ve tasarımcılar yer aldı.

Resimlerin enerjisini aldığınız sanatcılar arasında Nilgün Sabar, Betül Cankara, ile resimleri hakkında sohbet ettik. 

Nilgün Sabar, eserlerini, Bozdağların büyülü ortamında oluşturduğu atölyesinde dört aylık çalışma sonrası ortaya çıkardığını ve tamamen dağa esini eser olarak tanımlıyor. Kullandığı hayvan sembolleri iş sembolleriyle kolllektifleşen semboller olduğunu yeni bir korumalı alan oluşturma arzusu ile çıkışını ifade ediyor. Nilgün Sabar “ Eser, izleyiciye ana rahmi koruması verme arzusuyla doludur. Dünyanın buna ihtiyacı olduğunu düşünüyorum. Eserin diğer adı -Uygarlığın Sonu” diyor. 
Nilgün Sabar, yaşamayı sevgiyi sakladığı sembollerinin aralarındaki ruhu, aşılama misyonu üstlendiği belli oluyor.  

Soluksuz koşan sanat hayatında yaşam felsefesi birbirini tamamlayan zincir halkaları gibi,biri aradan çıkartılınca bütünlüğü bozulan tılsım adeta. Sevgiyi bir solukta içine çeken, yaşam felsefesini altın tepsiyle tabiatı tüm çıplaklığıyla önünüze seriyor. Yaşadığınızı sandığınız hayatınızı tekrar sorgulatan, hayat yolunuzun çiçekli ve dikenlerinden tercih seçiminizle güzelleştirmek veya çirkinleştirmek elinizde olduğunu, çiçekten çiçeğe konan bal yapan arılar gibi resimlerde gezindikce yaşamınızın ballaştığı farketiyorsunuz.

Betül Cankara genelde büyük ve oval tuvallerde çalışmayı seviyor. Önceden tasarlamadığını fırca, boya tablet, tuval ve o günkü ruh hali renklerin seçimi eserin belirleyicisi oluyor. Her yapıtı evrensel bir olgunun dili oluyor. 
Hayatdan zevk almak, istek doğrultusunda yaşamak ancak güzel olumlu duygu optimist düşünce ve davranışlarla mümkün. Betül Cankara’nın beyin fırtınası yaptıran motifleri sizi düşünce girdabında felsefe çukuruna itekliyor sınavdan geçiriyor. Resmin sevgi dokusunu hücrelerinizde hissettikce yaşam duvarını örerken açıkta bıraktığımız üşüyen yanlarınız sıcak bir aşıyla veya dost bir serumla hayat buluyor.. Tamamen sessiz ve hareketsiz bir şekilde durduğunu düşündüğünüz moleküler, cisimler bir iç ses çıkarıyorlar. Özgürlüğe var olmaya saklı motifler yer yer tabakalar, Bir varlığın varoluş düzlemi ve plakaları katmanları oluyor.    

Eserler 3 Kasım 2016-7 Ocak 2017 tarihleri arasında Content İstanbul’da sanatseverlerin ziyaretine açık olacak.


 yilmazparlar@yahoo.com

Salı

Midwood temel atma-Yılmaz Parlar

Dünya markasında ilk adım Midwood  
505 dönümlük arazi üzerinde, 825 milyonluk bütçesiyle, 10 binden fazla istihdam yaratacak, “İstanbul Midwood Film Stüdyo Kompleksi’nin temel atma töreni, 30 Ekim 2016 Pazar günü Büyükçekmece’de gerçekleşti. 
 “Türkiyen’in en az 10 dünya markası yaratmaya ihtiyacı var” sözüne ilk dünya marka olma iddiası taşıyan bu önemli yatırım 5 yıllık proje çalışması sonunda gerçekleşti.
Midwood temel atma butona, Büyükçekmece Belediye Başkanı Dr. Hasan Akgün, Midwood A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet San, Midwood A.Ş. İcra Kurulu Başkanı Emin Günal, Yeditepe Üniversitesi Mütevelli Heyet Başkanı Yusuf Akgül, Bilfen Okulları Yönetim Kurulu Başkanı Fatih Öztürk ve TBMM Başkan Vekili Akif Hamza Çebi bastı. 

21 ayrı stüdyo, 17 açık set alanı, 18 imalat atölyesi ve çekim gibi ünitelere, sosyal donatılara, beş yıldızın yukarısında sanatcıların konaklıyacağı otel, çocuk alanları vs. adeta küçük kent özelliğinde olan İstanbul Midwood Film Stüdyo Kompleksinin temel atma töreninde gözler istenilen protokolu aradı. 


İstanbul Midwood Film Stüdyo Kompleksi’nin temel atma töreninde Büyükçekmece Belediye Başkanı Dr. Hasan Akgün, Midwood Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet San, Midwood İcra Kurulu Başkanı Emin Günal, TBMM Başkan Vekili Akif Hamza Çebi yaptıkları konuşmalarla dünya projesi olan Midwood hakkında bilgiler verdi. 


Midwood Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet San, “1973 senesinde başladığım meslek hayatıma 5 sene önce farklı bir yön vermeye karar verdim. Sektöre hizmet vermeye başladığımda organizasyon işinin patika yolu bile yoktu. Bir çok problemle boğuşarak geçen 40 seneye dönüp baktığımda Türkiye’ye sektörel bir “otoban” hediye ettiğimizi rahatlıkla görebiliyorum.” Şeklinde örnekle ülkeye neler kazandırdığını söylüyor ve devam ediyor. “Artık büyük onur duyarak söyleyebilirim ki, tüm dünya starları ülkemize rahatlıkla geliyor ve çeşitli organizasyonlarda boy gösterebiliyor.” Ülke tanıtımına imajına çok faydası geçerken bu projenin başlangıç sebeblerini sıralıyor. “Meslek hayatıma farklı bir yön vermemin sebebi belki de müzik organizasyonunda ve menajerlik konusunda misyonumu tamamladığımı düşünmemdir. Peki bu 5 senedir ne yapıyordum. Uzun zamandır çok düşündüğüm, aklımı kemiren ve çok istediğim büyük bir dünya projesi vardı. Ancak bu projeyi gerçekleştirmek için mesleki açıdan her şeyden feragat etmem gerekiyordu. Tüm işlerim eski işlerim olacaktı ve tüm enerjimi sadece ve sadece bu projeye aktarmam gerekecekti. Bende bu zor kararı verdim ve 5 yıl boyunca bu projeyi tığ ile örer gibi işledim.” Hayalini süsleyen dev proje için“Projem Dünya standartları üzerinde uluslararası entegre bir film stüdyo kompleksi kurma fikriydi. Dünyanın benzer projelerin olduğu önemli yerleri gezdim, Türkiye’de ve Dünya’da film endüstrisinin hemen hemen tüm sektörlerindeki dostlarımla sohbetler ettim. Gördüm ki hem çok gerekli hem de birçok kuruluş yıllardır yapmayı düşünmüş ama bir türlü cesaret edememiş. Ve sonunda 5 sene önce adını Midwood İstanbul FilmStudio’su olarak belirlediğim, Bollywood ve Hollywood’un “orta” noktasında, Dünyanın mekezi İstanbul’da hayal ötesi bir projenin startını verdim.” Ahmet San’ın konuşması uzun uzun devam etd. 


Midwood İstanbul Film StüdyoKompleksi’nin açılış töreninde konuşan Büyükçekmece Belediye Başkanı Dr. Hasan Akgün  “Büyükçekmece’nin bundan böyle dünyanın imge merkezlerinden biri olacağını söyledi: ‘Avrupa’nın en büyüğü, dünyanın da en büyükleri arasında olacak dev bir sinema merkezi kuruyoruz.  Bu sinema merkezi, Türk dizilerinin ve filmlerinin dünyaya pazarlandığı bir dönemde sektöre büyük bir güç kazandıracak. Ayrıca yurtdışından sadece çekim için Türkiye’ye gelecek prodüksiyon şirketleriyle yeni bir ekonomi yaratacak, döviz girdisi sağlayacak. Öte yandan dünya algı yönetimi savaşında, Türkiye ilk kez “evsahibi” olmanın avantajını yaşayacak. Midwood’un Stüdyo ve setleri aynı anda 50 farklı yerde çekim yapabilecek kapasiteye sahip. Yalnız çekimlerde 7500 kişinin istihdam edilmesi demek. Yan hizmetleri düşündüğümüz zaman bu kapasite 12.500 kişiye çıkıyor.” Sözleriyle pazarın büyüklüğünü ortaya koyuyor. 


Midwood A.Ş. İcraKurulu BaşkanıEmin Günal  ‘’Midwood, yerel ölçekte Büyükçekmece, ulusal ölçekte İstanbul, dünya ölçeğinde ise Türkiye ilebirlikte anılacak’’ dedi.


TBMM Başkan Vekili Akif Hamza Çebi  “Cumhuriyet sanat demektir en büyük modernleşme hareketidir.   Midwood sanat alanında da sinema alanında da Türkiye’yi sayılı ülkeler arasına sokacak çok önemli bir projedir. Dünya kenti olmak için sadece nüfus, tarihsel geçmiş, ulaşım ve iletişim altyapısı, kentsel altyapı yetmez. Dünya kenti olmak için sanatsal alt yapının da olması gerekir. İşte Midwood bu sanatsal altyapıda çok büyük görev üstlenecek.” 


Ekonomimize katgı sağlıyacak böylesine dev projelerle devam etmemiz dileğiyle


yilmazparlar@yahoo.com