Çarşamba

Biz Birlikte Güçlüyüz -Zengezur’un İşçiliği-Yılmaz Parlar

 Biz Birlikte Güçlüyüz -Zengezur’un İşçiliği

Biz Birlikte Güçlüyüz" Programı Kapsamında "Zengezur’un İşçiliği" Sergisi Sanatseverlerle Buluştu



Türkiye Cumhuriyeti Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Azerbaycan Kültür Bakanlığı arasında imzalanan kültürel iş birliği anlaşması, iki ülke arasındaki sanat ve kültür bağlarını daha da güçlendirdi. Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’in kararnamesi doğrultusunda Üsküdar Valide Sultan Gemisi'nde düzenlenen “Zengezur’un İşçiliği” sergisi, “Biz Birlikte Güçlüyüz” programı adı altında sanatseverlerle buluştu.



Sanat ve Kültürün Birleştirici Gücü

“Biz Birlikte Güçlüyüz” programı çerçevesinde düzenlenen sergi, sadece iki ülke arasındaki kültürel iş birliğini pekiştirmekle kalmadı, aynı zamanda sanatın ve kültürün birleştirici gücünü bir kez daha gözler önüne serdi. Türkiye ve Azerbaycan’ın ortak değerlerini yansıtan bu etkinlik, gelecekteki iş birlikleri için de sağlam bir temel oluşturdu.



Cem Yıldırımer’in Başkanlığını yaptığı Tek Hedefimiz Eğitim Derneği ve Kemale Cabbarova’nın Başkanlığını yaptığı Harı Bülbül Azerbaycan Vizyon Tiyatro Derneği iş birliğiyle 'Biz Birlikte Güçlüyüz' programı kapsamında ' Zengezur’un İşçiliği' isimli Sergi,  Valide Sultan Gemisi'nde sergilendi.



Kültürel İş Birliğinin Güçlü Bir Yansıması

Kültürel değerlerini ve tarihini yansıtan bu sergi, Azerbaycan ve Türkiye'nin sanat ve kültür alanındaki iş birliğinin somut bir örneğini oluşturdu. Sergi, Zengezur’un zengin tarihi ve sanatsal mirasını gözler önüne seren eserlerle doluydu. El işçiliğinin ustalıkla sergilendiği bu etkinlik, katılımcılara Zengezur’un benzersiz estetiğini ve zanaatını yakından tanıma fırsatı sundu.



25 haziran 2024 Salı Günü Üsküdar Belediye Başkanı Sinem Dedetaş’ın tahsis etdiği Valide Sultan Gemisi'ndeki etkinliğe Azerbaycan'ın İstanbul Konsolosu Zaur Allahverdizade, Azerbaycan Büyükelçiliği'ne bağlı Azerbaycan Kültür Merkezi'nin Başkanı Samir Abbasoov, Marmara Grubu Vakfı Başkanı Dr. Akkan Suver, Tek Hedefimiz Eğitim Derneği Kurucu Başkanı Cem Yıldırımer, Harı Bülbül Azerbaycan Vizyon Tiyatro Derneği Başkanı Kemale Cabbarova başda olmak üzere Büyükelçilik ve Başkonsolosluk Temsilcileri,  Parti Temsilcileri, Müze ve Sivil Toplum Kuruluşları Başkanları katıldılar. İki ülke milli marşları sonrası açılış konuşmaları gerçekleşti.



Harı Bülbül Azerbaycan Vizyon Tiyatro Derneği Başkanı Kemale Cabbarova Türk dünyasının coğrafya olarak parçalandığını her tarafta her türlü sanatı gördüğümüzü bunları derlemeye birlikte olmak için yola çıktıklarını söyledi. “Biz birlikte güçlüyüz. Cumhurbaşkanı armağan ettiği Türkiye'de Azerbaycan arasında kültür alanında imzaladığı kararname bizlere teşvik etmiş projelerin hazırlamasına ilham kaynağı oldu. Bu bizi büyük zaferlere, ve çevrelere götürür. Bizim en büyük şerefimiz eğitim, tarih ve değerlerimizde. Biz bunu birlikte başaracağız.” dedi



 Azerbaycan İstanbul Konsolosu Zaur Allahverdizade konuşmasında; “Azerbaycan tarihi ve kültürel değerleriyle bilinen kadim bir Türk yurdudur. Bugün Azerbaycan’ın zengin mirasını burada sizlerle paylaşmaktan gurur duyuyoruz. Tarih boyunca bu topraklar Azerbaycan’ın kültürel ve turistik merkezi olmuştur. Ne yazık ki, 19. yüzyılın başında büyük değişiklikler yaşanmaya başlamıştır. Farklı bölgelerden gelen yerleştirmeler ve politik baskılar sonucunda Azerbaycan toprakları zor bir dönemden geçmiştir.



1920 yılında Azerbaycan topraklarının bir kısmı Ermenistan’a verilmiştir. Bu durum, Azerbaycan ile kardeş ülkemiz Türkiye arasında coğrafi bir kopuşa yol açmış, Türk dünyasının bölünmesine yönelik kasıtlı bir hamle olmuştur. Cumhuriyetler döneminde, Azerbaycan halkı etnik temizlik ve baskılara maruz kalmıştır. Ermeni yerleşimciler, Azerbaycan’a ait kültürel, tarihi ve dini anıtları yok etmişlerdir. Örneğin, 19. yüzyılda başkentimizde inşa edilen camiler, sadece birkaçının günümüze ulaşmasıyla büyük bir tahribata uğramıştır.

Bu nedenle, bugün burada kültürümüzü yansıtmak ve paylaşmak son derece önemlidir. Bu vesileyle, bu etkinliği organize eden tüm sivil toplum kuruluşlarına ve emeği geçen herkese bir kez daha teşekkürlerimi sunarım. Çalışmalarında başarılar dilerim.” kültürü vurguladı

Azerbaycan Büyükelçiliği'ne bağlı Azerbaycan Kültür Merkezi'nin Başkanı Samir Abbasoov; “Bugün, kültür ve medeniyetimizin güzelliklerini sizlerle paylaşmak için burada toplandık. Edebiyatın tarihini kardeş ülke Türkiye'de tanıtmak ve yaymak amacıyla düzenlediğimiz bu etkinlikte, sizleri ağırlamaktan büyük bir mutluluk duyuyoruz.

 Azerbaycan halkının binlerce yıllık yaratıcı birikimini, medeniyet ve kültürel miraslarını, sanatsal başarılarını bu etkinlikte sizlere sunuyoruz. Azerbaycan’ın mimari örnekleri ve büyük Türk dünyasının ortak kültürel mirası, geleneksel unsurlarla harmanlanmış olarak karşınızda sergileniyor.

 Azerbaycan Cumhurbaşkanı'nın liderliğinde, son elli yılda izlenen politikalar ve kararlı adımlar sayesinde, halkımızın dini ve kültürel kimliği korunmuş ve yaşatılmıştır. Kırk dört günlük savaşta, otuz yıla yakın bir süre işgal altında kalan topraklarımızı geri almak için verdiğimiz mücadelede ordumuz büyük bir zafer kazanmıştır. Bu zafer, Azerbaycan’ın kararlı duruşunun ve birlikteliğinin bir sonucudur.



 Bu bölgede yaşanan demografik değişiklikler ve zorluklar, halkımızın azmi ve kararlılığı sayesinde aşılmıştır. 1830 yılından bu yana Pehlivanlar ve Nakşibent tarikatı mensuplarının yaşadığı bu topraklarda, 1948 yılında Azerbaycanlıların kendi topraklarına dönme arzusu gerçekleşmiştir. Azerbaycan Demokratik Cumhuriyeti’nin kurulması, 28 Mayıs 1918 tarihinde ilan edilmiş ve bu tarihten itibaren bağımsızlık mücadelemiz devam etmiştir.

 Bugünkü etkinlikte, binlerce yıllık kültürel ve mimari mirasımızı sizlere sunmaktan onur duyuyoruz. Terör baskılarına rağmen, Azerbaycan halkı kültürel ve dini değerlerini korumaya devam etmiş, ideolojiler değişse de bu değerlerimizi yaşatmaya kararlılıkla devam etmiştir.” Açıklamalarda bulundu.

 Marmara Grubu Vakfı Başkanı Dr. Akkan Suver, yaptığı kısa konuşmada Türk tarihinin Türk sanatındaki eserlerin eşsizliğini, özgünlüğünü mükemmelliğini dile getirdi.

Tek Hedefimiz Eğitim Derneği Kurucu Başkanı Cem Yıldırımer özetle “İstanbul Boğazı'nda, Eğitim Derneği olarak gerçekleştirdiğimiz bu Bu etkinlik, inançlı ve kültürel bakanlıklarımızın iş birliği ile güçlenmiş, kültür miraslarımızın korunması ve gelecek nesillere aktarılması amacını taşımaktadır.

Cumhurbaşkanımızın önderliğinde, dernek olarak kültürel miraslarımızı korumaya, kültür ve tarihimizin şanlı geçmişini geleceğe taşımaya büyük önem veriyoruz. Türkiye ve tüm Türk cumhuriyetlerinde, kültürel etkinlikler ve sanatsal faaliyetlerin öncüsü olmayı hedefliyoruz. Eğitim alanına yapılan yatırımların, geleceğimizin teminatı olduğuna inanıyor ve gençlik teşkilatımızla bu yolda emin adımlarla ilerliyoruz.

Dernek olarak, ülkemizin geleceği için devletine gönülden bağlı, aydınlık ve muasır medeniyetler seviyesine ulaşmış bir toplum oluşturma hedefindeyiz. Karanlıkları eğitimle aydınlatacağımıza ve bu yolda başarıya ulaşacağımıza olan inancımız tamdır.” İfadelerini kullandı.



Serginin Öne Çıkan Detayları

İskender Serdarlı'nın Zengezur’un Takı Kutusu: Zengezur’un doğal güzelliklerinden ve kültürel mirasından ilham alınarak üretilen eserler, zengin motifler ve ince işçilikleriyle dikkat çekti.



 Mücevheratın Sanatsal İşçiliğinde Bir Ustalık Eseri

İskender Serdarlı, Zengezur’un doğal güzelliklerinden ilham alarak tasarladığı yeni takı kutusu koleksiyonuyla göz kamaştırdı. Bu eşsiz koleksiyon, sadece bir takı saklama aracı olmanın ötesinde, sanat ve zanaatin kusursuz bir birleşimini yansıtıyor.

Sergi, sanatseverlerin yoğun ilgisiyle karşılandı. Katılımcılar, eserlerin zarif detaylarını ve ustalıkla işlenmiş motiflerini büyük bir hayranlıkla inceledi. Özellikle el işçiliğinin detayları ve tarihi dokunun modern bir anlayışla yeniden yorumlanması, ziyaretçilerden tam not aldı.

Serdarlı'nın koleksiyonunda yer alan takı kutuları, farklı boyut ve şekillerde sunulmakta olup, her birinin kendine özgü bir hikayesi var. Kutuların iç kısmında, ipek ve kadife gibi lüks kumaşlar kullanılarak takılarınızın en iyi şekilde saklanması ve korunması sağlanmış. Ayrıca, kutuların dış yüzeyinde kullanılan ahşap ve metal işçiliği, usta ellerin emeğini ve yaratıcılığını gözler önüne seriyor.

Programda Nazlı Bağırova’dan Qaval dansı, Hazerfem Dans Topluluğu gösterisi, ses sanatçısı Visela Askerova ve piyanoda Fidan İsmailova ile Azeri ezgileri sergilendi.

yilmazparlar@yahoo.com

Pazartesi

At Güzellik Yarışması-İlginay Göbüt Göksel-Yılmaz Parlar

At Güzellik Yarışması-İlginay Göbüt Göksel

At Güzellik Yarışması’nın Önemi ve Organizasyonun Başarılı Kadını İlginay Göbüt Göksel

 Atçılık dünyasında her yıl büyük bir heyecanla beklenen ve sektörün en prestijli etkinliklerinden biri olarak kabul edilen At Güzellik Yarışması, bu yıl da görkemli bir organizasyonla gerçekleşti. Yarışmanın hem ülke genelinde hem de uluslararası alanda yarattığı yankı, atçılığın tanıtımına ve bu özel sporun geniş kitlelere ulaştırılmasına büyük katkı sağladı.



 Bu etkinliğin arkasındaki en önemli isimlerden biri, iş kadını ve organizasyonun başkanı olan Kadını İlginay Göbüt Göksel etkinliğin her aşamasında gösterdiği özen ve profesyonellik ile yarışmanın başarısında kilit rol oynamaktadır.

 Yenikapı’da bulunan Avrasya Gösteri ve Sanat Merkezi’nde 6. Uluslararası At ve Binicilik Fuarı EQUIST İstanbul Horse Show Fuar bünyesinde düzenlenen Truva At Güzellik Yarışması organizasyonu ile atçılığa olan tutkusuyla İş dünyasındaki başarılarını birleştiren İlginay Göbüt Göksel At Güzellik Yarışması’nı sadece bir yarışma olmaktan çıkarıp, aynı zamanda kültürel bir etkinlik haline getirmeyi başarmıştır.



 İlginay Göbüt Göksel, vizyoner liderliği ve detaylara gösterdiği titizlik, yarışmanın her yıl daha da büyümesini ve kalitesinin artmasını sağlamıştır. Bu yılki etkinlikte de katılımcılara ve izleyicilere sunduğu yüksek standartlar, organizasyonun mükemmelliğini bir kez daha gözler önüne sermiştir. Yarışmada sergilenen atların güzellikleri ve yetenekleri, izleyenleri büyülerken, yarışmanın düzenleniş şekli ve profesyonelliği herkes tarafından takdir edilmiştir.

İlginay Göbüt Göksel, atçılığa olan katkıları sadece organizasyonla sınırlı kalmamaktadır. Aynı zamanda genç yeteneklerin keşfedilmesine ve desteklenmesine yönelik projeleriyle de bilinen İlginay Göbüt Göksel,

bu alanda bir ilham kaynağı olmaktadır. Atçılık sporunun geleceğine yaptığı yatırımlar ve sağladığı desteklerle, birçok genç sporcunun hayallerini gerçekleştirmesine olanak tanımaktadır.



 Bu yılki At Güzellik Yarışması, unutulmaz anılarla dolu bir etkinlik olarak hafızalara kazınırken, organizasyonun başındaki isim İlginay Göbüt Göksel liderliği ve vizyonu sayesinde, atçılık dünyasında her zaman hatırlanacak bir başarıya imza atdı.

At Güzellik Yarışması’nın böylesine başarılı ve prestijli bir organizasyon haline gelmesinde, İlginay Göbüt Göksel’in  azmi ve kararlılığı şüphesiz ki büyük bir paya sahiptir. Kendisinin bu alandaki üstün başarıları ve katkılarıyla, gelecekteki organizasyonlarda da aynı başarıyı sürdürdürme izlenimini vermiştir.

Atlar bu kadar güzel sağlıklı olması beslenme ve bakımları çok önemlidir. Fuarda bu konuyla ilgili standı ziyaret ettiğimizde, Markat Atçılık ve Danışmanlık şirketi, ülkemizde at sektöründe atlar ile at sahipleri veya at sahibi olmayı düşünen insanlar arasında köprü görevi görmeyi düşünen ve bu amaçla danışmanlık hizmeti vermeyi planlayan bir firma ilgililerinden bilgiler aldık.

Atların yaşayacakları alanlar, yiyecekleri gıdalar, tırnak bakımları, sağlık bakımları ile ilgili ne yapacağını henüz tasarlayamayan kişilere hizmet vermeyi, özellikle de atın beslenmesi çok önemine vurgu yaptılar.



Markat'in Kurucu Ortağı At Veteriner Hekimi Ayşe Yetiş “ Beslenme, atın  sağlığı ve sağlıklı uzun yaşaması için en önemli faktörlerden biridir.

Bu nedenle  dünyanın en büyük araştirma şirketi olan Kentucky Equine Resarch'in firmasının geliştirdiği  Equi-Jewel markasının yetkili satıcısıyız. Equi - Jewel, dünyanın en güvenilir kas ve kondisyon kazandırıcı yem takviyesidir.”bilgileri paylaşıyor. 

 Equi-Jewel ne gibi katkılar sağladığı sorumuza; “Yarış atlarına yenilebilirliği yüksek formda ekstra kalori, lif - selüloz ve protein kaynağı sağlar. Spor atlarının kas yapımını, en üst seviyede kondisyona gelmesini ve bu atletik seviyenin devam etmesini sağlar. Equi-Jewel, performans atlarının yani sıra büyüme ve gelişme  sırasında genç atlarda kemik yoğunluğunun artmasına yardımcı olduğu kanıtlanmıştır. Equi-Jewel ayrıca enerji ihtiyacı artan süt veren kisraklar ve tane yem.ile beslenmesinde problem olan yaşlı, metabolik problemi olan, laminitisli atlarda da enerji ihtiyacını karşılamak üzere yeme katılabilir. Padok alanlarının yetersiz ve padoklarindaki yesil ot alanın da bakımının zor olduğu koşullarda çiftlikte yaşayan atlar ve neredeyse tüm günü kapalı boxlarda geciren spor atlarinda daha az miktarda yem vererek enerji açıklarını kapatmada son derece ideal bir katkıdır.

KER Equi -Jewel, modüler prensibe göre rasyon tasarımına olanak tanıyan, kalorisi yoğun bir tamamlayıcı yemdir. Mide sağlığını da destekler.” Cevabı alıyoruz.

 

yilmazparlar@yahoo.com

Salı

Amerikan SHI Kozmetik Türkiye’de Yatırım Yapacak-Yılmaz Parlar

  Amerikan SHI Kozmetik Türkiye’de Yatırım Yapacak

Dünyanın en büyük saç bakımı şirketlerinden biri olan Farouk Systems, Inc.'in Yönetim Kurulu Başkanı ve Kurucusu Dr. Farouk Shami, Türkiye’de yatırım yapacak ürünlerini Türkiye’de imal edecek.



İlk amonyak içermeyen saç boyasını bulan mucit ürünlerini renk laboratuvarı LG CHI Color Master Factory ile geliştirdikleri akıllı makine vasıtasıyla ve yapay zeka ile bilgisayarlı kişisel 30 000 renk çeşidiyle saçlara hayat vermektedir.

Farouk Systems, Inc. LG H&H ortaklığıyla, devrim niteliğindeki LG CHI Color Master makinesi, Farouk Systems'in üretimde yenilikçilik ve mükemmellik konusundaki aralıksız arayışının altını çizmekte ve güzellik sektöründeki sektör lideri konumunu daha da sağlamlaştırmaktadır.

 Farouk Systems, Inc.'in Yönetim Kurulu Başkanı ve Kurucusu Dr. Farouk Shami, "LG CHI Color Master ile şirketi yeniliğe bir adım daha öne taşıyarak, güzellik endüstrisinde öncü konumunu daha da güçlendirmektedir.

 LG CHI Color Master Factory'de kullanılan patentli teknoloji, benzersiz renk doğruluğu elde etmek için gelişmiş sensörler, algoritmalar ve sıkı kalite kontrol önlemlerini bir araya getiriyor.

 62 patenti bulunan, Dr. Farouk Shami, Profesyonel şekillendirme araçları ve saç bakımının geliştirilmesinde NASA teknolojisini kullanan ilk kişi olarak bilinmektedir.

Güzellik endüstrisi her geçen gün ileri teknoloji ve sağlık odaklı ürünlerle dönüşüyor. Bu dönüşümün öncülerinden biri olan SHI Kozmetik, amonyaksız saç boyasıyla sektörde fark yaratıyor. Yüksek performansıyla dikkat çeken ve saçı besleyen formülüyle kullanıcıların beğenisini kazanan bu ürün, güzellik standartlarını yeniden tanımlıyor.

Üstelik bu ürün sadece güvenli ve etkili olmakla kalmıyor, aynı zamanda çeşitli renk seçenekleriyle de dikkat çekiyor. Doğal ve canlı renklerde saçlara kavuşmak isteyenler için ideal bir seçenek sunuyor.

Geleneksel saç boyalarında bulunan zararlı kimyasallardan arınmış olan SHI Kozmetik'in amonyaksız saç boyası, saçı koruyan ve besleyen içeriğiyle öne çıkıyor. Amonyak içermeyen formülü sayesinde hem kullanıcıların sağlığını koruyor hem de saçların doğal yapısını bozmadan renklendirme imkanı sunuyor.

Ürün, sadece yüksek performansıyla değil, aynı zamanda çevreci ve hayvan dostu yaklaşımıyla da öne çıkıyor. SHI Kozmetik, sürdürülebilir üretim prensipleriyle hareket ederek doğaya ve hayvanlara zarar vermeyen bir üretim süreci sunuyor.

Yatırımlarını anlatmak için Sheraton Istanbul Ataköy Hotelde Türk ortağı Yaşar İncesu ile Basın Toplantısı düzenleyen Farouk Systems, Inc.'in Yönetim Kurulu Başkanı ve Kurucusu Dr. Farouk Shami, Ayrıca Eğitim Akademisi kurmak için Milli Eğitim Bakanlığı ile görüşmelerini sürdürdüklerini açıkladı.

Meslek odaları ile birlikte hareket ederek sektöre diplomalı meslek girişimcileri ve çalışanları kazandırabileceklerin altını çizdi.

SHI Kozmetik'in amonyaksız saç boyasını tercih edilmesiyle kullanıcıların hem saçlarına hem de çevreye karşı bir sorumluluk taşıdıklarını vurguladılar.

Sağlıklı ve çevreci ürünlerini tercih ederek güzelliklerini desteklemek isteyen herkesin ilk tercihi SHI Kozmetik, olmalı diyerek yenilikçi ve sağlıklı güzellik anlayışını benimseyenler için ideal bir seçenek olduğunu dile getirdiler.



Sağlıklı, Bakımlı Saçların Önemi 

Sağlıklı, bakımlı saçlar her zaman dikkat çektiği gibi, Saç bakımı sadece estetik bir gereklilik değil, aynı zamanda saç sağlığı için de önemlidir.

 Saç bakımı, doğru bakım seçimi, düzenli olarak saç tedavisi ve saçın ihtiyacı olan besin seçeneklerinin toplanmasıyla sağlanır. Saç derisinin temiz tutulması, saçı besleyen ve güçlendiren şampuan, saç kremi, düzenli kullanım saçın daha sağlıklı olmasını sağlar.

 Ayrıca saçın düzenli olarak kesilmesi, uçlarındaki kırıkların toplanması da saçın sağlıklı bir şekilde büyümesine yardımcı olur. Saç bakımı aynı zamanda saçın doğal rengini ve parlaklığını korur, saçın dış etkenlere karşı dayanıklı olmasını sağlar.

 Saç bakımı, her türlü saç tipi için önemlidir ve herkesin düzenli olarak saçına bakım yapması önerilir. Saç bakımının ihmal edilmesi saç dökülmesi, kepeklenme, cansız ve kuru saçlar gibi sorunlar ortaya çıkabilir. Bu nedenle saç bakımının aralıklarını göz ardı etmemek ve düzenli olarak saçımıza gereken özeni göstermek büyük önem taşır.

Farouk Shami işadamı Teksas'ta bulunan saç bakımı ve spa ürünleri şirketi Farouk Systems'in kurucusudur. Shami onlarca yıldır saç bakım ürünü geliştirme alanında çalışıyor. Amonyak içermeyen ilk saç rengini icat etti. Şirketi, saç ve cilt bakım ürünlerini BioSilk, SunGlitz ve Cationic Hydration Interlink (CHI) markaları altında dünya çapında 106'dan fazla ülkeye ihraç ediyor.

 

yilmazparlar@yahoo.com

Kültür Sanat Dergisi-ANA-Yılmaz Parlar

 Kültürel Zenginliğin İncisi-Kültür Sanat Dergisi-ANA

 Sanatın gücünü ve önemini vurgulayan özgün içerikleriyle bilinen, her sayısı, sanatın toplumsal ve bireysel yaşamdaki etkilerini anlamak ve takdir etmek için bir fırsat sunan, İmtiyaz sahibi ve aynı zamanda Genel Yayın Yönetmenliğini Şaheste Günday’ın yaptığı Kültür Sanat Dergisi ANA  Dergisi yeni sayısının içeriklerini görüşmak için rutin toplantısını gerçekleştirdi. Gündem öncesinde Em. Kurmay Alb. Ömer Karabiber’in bilinmeyen yönleri ile önemli bir konunun konferansı gerçekleşti.


Doğan Hızlan,  Em. Büyükelçi Önder Özar, TSM Bestekar ve Koro Şefi Vedat Çetinkaya, Aktör ve Film –San Vakfı Başkanı Engin Çağlar, TSM-Şişli Eski Dostlar Koro Şefi Şeyda Sevinçli, Türk El Sanatları Sanatçısı ve Yazar Sami Sefer Coşkun, Başda olmak üzere Profesörler, Sanatcılar, gibi zengin yazar kadrosunu bünyesinde bulunduran Kültür Sanat Dergisi olan ANA dergisi, Türkiye'nin önde gelen kültür yayınlarından biri olarak, derinlemesine analizler, ilham verici röportajlar ve özgün içerikleriyle okurlarına benzersiz bir deneyim sunmaya devam ediyor. Derginin her sayısı, zengin içeriğiyle okuyucularını farklı bir yolculuğa çıkarıyor.


Derginin en çarpıcı özelliklerinden biri, çeşitliliği ve kapsamlı içeriği ile dikkat çekiyor olmasıdır. Sanat dünyasının her köşesinden haberler, müzikten edebiyata, sinemadan tiyatroya kadar geniş bir yelpazede yer alıyor. Okuyucular, dergide keşfedilmeyi bekleyen yeni sanatçılar, yapıtlar ve kültürel hareketler hakkında bilgi edinme fırsatı buluyor.



 Kültür Sanat Dergisi aynı zamanda sektörde öncü isimlerle yapılan derinlemesine röportajlarıyla da dikkat çekiyor. Dergide yer alan röportajlar, sanat dünyasının önde gelen isimlerinin düşüncelerini ve ilham verici hikayelerini okuyucularla buluşturuyor. Bu sayede, okuyucular hem sektördeki gelişmeleri takip ederken hem de ilham alacakları birçok öyküye ulaşıyorlar.



Özenle seçilmiş yazılar, görseller ve eleştirilerle dergi, sanatseverlerin merakını ve ilgisini her zaman canlı tutuyor.

 Okurlar, Kültür Sanat Dergisi'nin her sayısında kaliteli ve nitelikli içeriklerle karşılaşıyorlar.



 Yeni sayı içerikleriyle ilgili gündem sonrası zihin yorgunluğunu şenlendirmek adına Klarnet Sanatçısı Ali Aydoğan,  Udi Ahmet Gülcüoğlu Eşliğinde Vedat Çetinkaya, Şeyda Sevinçli, Gülşen Aygün ve Rukiye Karaküdük’ün seslendirdiği Şarkılarıyla tamamladılar.

 yilmazparlar@yahoo.com


Pazar

Brandistanbul PR sahibi Hatice Kumalar, Muhteşem Doğum Günü -Yılmaz Parlar

 Güçlü Bir Kadın, Başarılı Bir İş, Mükemmel Bir Doğum Günü Partisi

Başarılı Halkla İlişkiler firması Brandistanbul PR sahibi Hatice Kumalar, Yeni Yıl dönümünü de özel bir doğum günü kutlamasıyla taçlandırdı. 



Halkla ilişkiler alanında çok başarılı çalışmalara ve birçok dikkat çekici projeye imza atan Brandistanbul PR sahibi Hatice Kumalar, doğum gününü kutlama vesilesiyle yeni yıl için müşterilerine parti verdi.



Brandistanbul PR şirketi, sektöre yön veren bir isim olarak öne çıkmaktadır. Müşteri memnuniyeti odaklı yaklaşımı, yaratıcı kampanyaları ve inovatif stratejileri sayesinde, Brandistanbul, işletmelere halkla ilişkiler konusunda destek sunan güvenilir bir iş ortağı olmuştur. İş dünyasında saygınlığı artan ve etkisi sürekli büyüyen Brandistanbul PR, sektöründeki başarısını sürdürmektedir.



İş hayatının itici gücü olan halkla ilişkiler firmalarının önde gelen başarılı güçlü isimlerinden biri olan Brandistanbul PR Sahibi iş insanı Hatice Kumalar’ın doğum günü partisi unutulmaz anılara sahne oldu. 



Başarıya giden yolda iş dünyasında parlayan kadın girişimcilerin ilham veren örneklerinden biri iş dünyasının gözdesi yenilikçi girişimci iş insanı Hatice Kumalar başarılı firmasıyla örnek oluyor

İş tutkusuyla yol alan başarılı kadın girişimci, doğum gününde sektör arkadaşlarından gelen hediyelerle şaşırdı.



Çalışmalarıyla sektöre damga vuran ve başarısıyla adından söz ettiren yetenekli iş insanın doğum günü, yüzen restaurant Le Vapeur Magique teknesiyle Boğaz gezisi esnasında sektör arkadaşları ve ayrıca yakınları ve iş arkadaşları tarafından coşkuyla kutladı.

Günümüzün rekabetçi iş dünyasında, başarılı olmak her bir iş sahibinin en büyük hedeflerinden biridir. Bu hedefe ulaşan ve sektörde öne çıkan isimlerden biri de Hatice Kumalar’ın kurucusu sahibi olduğu Brandistanbul PR (Halkla İlişkiler) şirketidir. Brandistanbul 'un başarısı, müşteri memnuniyeti, yaratıcı kampanyaları ve inovatif yaklaşımı ile sektör nezdinde takdir toplamaktadır.

Brandistanbul PR sektöründe yıllardır deneyimli bir isim olarak tanınmaktadır. Müşterilerine sağladığı kaliteli hizmetler ve etkili iletişim stratejileri sayesinde Brandistanbul PR, birçok büyük şirketin tercih ettiği PR danışmanı haline gelmiştir. Brandistanbul PR şirketi, vazgeçilmez bir iş ortağı olarak kabul edilmekte ve müşterilerine kaliteli çözümler sunmaktadır.

Başarılı İnsan Eğlenmeyide Bilir.

Renkli balonlar, süslemeler ve lezzetli pastalar nefis Antakya mutfağının eşsiz seçkilerin olduğu, partide, Brandistanbul PR sahibi Hatice Kumalar’ın, çalışma arkadaşların kusursuz organizasyonuyla bu güzel günü kutlamanın mutluluğunu herkese yaşatdılar.

Doğum günü pastasının üzerindeki mumlar tüm sevdiklerinin eşlik ettiği bir şarkı eşliğinde söndürüldü. Birlikte geçirdiği dostlarıyla bu özel anlardan dolayı oldukça mutlu oldu ve teşekkürlerini iletti.



Lezzetli yemekler, içecekler ve keyifli sohbetler doğum günü kutlamasına renk kattı. Hatice Kumalar özel gecede sevdikleriyle bir araya gelmenin mutluluğunu ve her anını dolu dolu yaşadı.

Doğum günü kutlamalarının devamında Yüzen restaurant Le Vapeur Magique DJ’ nin popüler müziklerine, danslarla konuklar eşlik etdi. Müziğin ritmiyle coşan konuklar, dans ederek, eğlence dolu bir gece geçirdi. 

Halkla ilişkiler sektöründeki başarısıyla dikkatleri üzerine çeken, Brandistanbul PR başarısının arkasında yatan bir diğer faktör, yaratıcı kampanyalarıdır. Brandistanbul 'nin ekibi, sektördeki son trendleri takip ederek, müşterilerine özgün kampanyalar tasarlamaktadır. Bu kampanyalar, hedef kitleler üzerinde büyük etkiler yaratmakta ve şirketlerin marka değerini artırmaktadır. Brandistanbul ve ekibi, her müşterinin ihtiyaçlarını anlayarak özelleştirilmiş çözümler sunmayı hedeflemekte ve müşteri memnuniyetini her zaman ön planda tutmaktadır.

Brandistanbul PR şirketi, inovatif yaklaşımıyla da dikkat çekmektedir. Sadece geleneksel medya ilişkileri ve basın bültenleri üzerine sınırlamamakta, aynı zamanda dijital medyanın gücünden de yararlanmaktadır. Sosyal medya kampanyaları, dijital medya stratejileri ve içerik pazarlaması gibi farklı alanlarda da etkili çalışmalar yapmaktadır. Bu sayede, müşterilerine kapsamlı halkla ilişkiler çözümleri sunmakta ve onların işletmelerini geniş kitlelere ulaştırmaktadır.



Başarılı iş insanı, PR firmasını kurduğu günden bu güne önemli bir yer edinmiş ve markaların ticaret stratejilerini başarıyla yönetmiştir. Müşteri portföyünde sayısız güçlü marka yer almış, en güçlü firmalarıyla işbirliği yapmış ve birçok değer kazanmıştır. Hizmetleri benzersiz ve etkili bir şekilde sunan iş insanı, ön plana çıkan kampanyalar düzenlenmektedir. Hedef kitleyle bağ kurma ve markaların imajını güçlendirme konusunda uzman olan iş insanı, dikkat çekici çözümlerle fark yaratmayı başarmıştır.

Ayrıca iş insanının halkla ilişkiler sektöründeki deneyim ve bilgilerini genç girişimcilerle paylaşarak, sektöre yeni adımlar atanlara mentorluk yapmaktadır. 

Fark yaratan özelliklerinden biri de medya ilişkilerine verdiği önemdir. İyi bir networkü olan başarılı iş insanı, müşterilerine medyada geniş bir görünürlük sağlamak için stratejik bağlantılar kuruyor ve basın ilişkilerini etkin şekilde yönetiyor.

Halkla ilişkiler sektöründe başarılı bir kariyere sahip olan Hatice Kumalar’ın doğum günü kutlamaları, onun sevdikleri tarafından ne kadar önemsendiğini bir kez daha gösterdi. Başarılarıyla öne çıkan ve enerjisiyle herkesi etkileyen Hatice Kumalar’ın doğum günü, unutulmayacak anılara ve mutluluk dolu hatıralara sahne oldu. Kendisine yeni yaşında başarılar dileriz.

yilmazparlar@yahoo.com


Cumartesi

6. İstanbul Orchestra'Sion Uluslararası Piyano Yarışması-Yılmaz Parlar

  Uluslararası Piyano Yarışması Neden Önemli

1-4 Nisan 2024’de gerçekleşecek 6. İstanbul Orchestra'Sion Uluslararası Piyano Yarışması'nın Önemi Nedir.

2013’ten beri Alink-Argerich Vakfının ve 2017’den beri Dünya Uluslararası Müzik Yarışmaları Federasyonu’nun üyesi olan 

İstanbul Orchestra’Sion Uluslararası Piyano Yarışması

(Notre Dame de Sion Piyano Yarışması), müzik dünyasının prestijli etkinliklerinden biri olarak öne çıkıyor. 



Her iki yılda bir düzenlenen Notre Dame İstanbul Orchestra'Sion Uluslararası Piyano Yarışması, müzikte yetenek ve kültürel zenginliğin buluştuğu özel bir platform..

Bu yarışma, genç piyanistlere kapsamlı bir sahne deneyimi kazanma ve yeteneklerini uluslararası alanda sergileme fırsatı sunuyor. 


Bu etkinlik, Notre Dame de Sion Okulu tarafından düzenlenmekte olup, katılımcılara profesyonel bir platformda kendilerini gösterme şansı vermekle birlikte klasik müziğin gelecekteki temsilcilerini keşfetmeyi amaçlıyor.



Yarışmanın öne çıkan özelliklerinden biri, uluslararası jüri üyelerinden oluşan seçkin bir ekibin katılımcıları değerlendirmesi. Bu, genç piyanistlere kariyerlerinde önemli bir geri bildirim kaynağı sağlayarak sanatsal gelişimlerine katkıda bulunuyor. 


Jüri üyeleri, performansın teknik becerilerini değerlendirmenin yanı sıra duygusal derinlik ve yorumlama becerilerini de dikkate alarak kapsamlı bir değerlendirme sunuyor.


Notre Dame de Sion Piyano Yarışması, katılımcılara klasik müzik repertuarını genişletme fırsatı tanıyan çeşitli kategorilere sahip. Yarışmacılar, Barok, Klasik, Romantik ve çağdaş dönemlere ait eserleri içeren bu kategorilerde performans sergileyerek müzikal çeşitlilik içinde kendilerini kanıtlama şansı elde ediyorlar.


Yarışmanın bir diğer önemli yanı ise kazananlara verilen ödüller. Bu ödüller, genç sanatçıların kariyerlerine önemli bir destek sağlamanın yanı sıra onları müzik dünyasında daha fazla tanınabilir kılıyor. Ayrıca, yarışma sonrasında kazananlar geniş bir dinleyici kitlesi önünde konserler verme şansını yakalayarak uluslararası arenada adlarını duyurma imkanı buluyorlar.



Diplomat kimliğinin yanı sıra yetenekli bir piyanist olarak bilinen Fransa’nın İstanbul Başkonsolosu Olivier Gauvin’in katılımıyla 23 Kasım 2023 Perşembe günü Notre Dame de Sion Fransız Lisesi Grande Salle salonda gerçekleşen Basın toplantısına Yarışma Başkanı ve Okul Müdürü Alexandre Abellan, Okul Türk Müdür Başyardımcısı Tuna Zenginel Saikali, Jüri Başkanı Jean-Yves Clément Jüri üyesi Lukas Geniusas, Ayvalık Uluslararası Müzik Akademisi kurucusu ve yöneticisi Filiz Ali, IKSV Genel Müdür Yardımcısı Yeşim Gürer Oymak, Andante klasik müzik dergisinin Genel Yayın Yönetmeni Serhan Bali, Orchestra’Sion Şefi Orçun Orçunsel ve Yarışma Genel Sekreteri Emmanuelle Beaufils katıldılar. 

Basın Toplantıya katılan isimler Yarışma hakkında bilgiler paylaştılar. Basın mensupların sorularını cevapladılar.

Yarışma Başkanı Okul Müdürü Alexandre Abellan “168 yıldan beri Notre-Dame de Sion'da, başta müzik olmak üzere sanat ve kültür eğitimi, pedagojik yöntemlerimizin merkezinde yer almaktadır. Ayrıca Uluslararası Piyano Yarışmamız, parçası olduğu eğitim projesinin çok ötesine geçmekte olup, itibarımızı oluşturan mükemmellik arayışımızı temsil ediyor. Bu yarışma, genç yeteneklerin değerini gün ışığına çıkararak, niteliği ve önemi ile İstanbul'un kültür ve eğitim sahnesinde görünür olmamızı sağlıyor”.dedi



Diplomatik misyonunu müzikle birleştirerek dikkat çeken Başkonsolos Olivier Gauvin kültürler arası etkileşimi ve sanatın birleştirici gücünü vurguluyarak, bu eşsiz yaklaşımı, diplomatik ilişkilerin ötesinde sanatın insanlar arasında bağ kurma potansiyelini ortaya koyduğunu ifade eden kısa konuşma gerçekleştirdi Gauvin “İstanbul Fransız Kültür Merkezi’nin desteğiyle ikinci kez olarak bu ödülü vereceğim için çok mutluyum. Notre-Dame de Sion'u müzikteki bu güzel macerası için kutluyorum. » sözleriyle birlikte desteklerini açıkladı.


Gauvin, yarışmanın 3. aşamasındaki adayları dinleyerek değerlendirecek ve Başkonsolos Olivier Gauvin Ödülü'nü verecektir. 


Jüri ;

Jüri Başkanı Jean-Yves Clément, Anna Geniushene, Denis Pascal 

Etsuko Hirose ,Gülsin Onay, Lukas Geniusas, Toros Can gibi isimlerden oluşuyor.


İlgililerin Verdiği Yarışma Hakkında  ve Ödül Bilgileri; 


Birincilik Ödülü 8.000 $, İkincilik Ödülü 4.000 $, Üçüncülük Ödülü 2.000 $’dır.

Yarışmada Birincilik, İkincilik ve Üçüncülük olmak üzere 3 ana ödülün yanı sıra Notre-Dame de Sion Fransız Lisesi öğrencilerinin oluşturduğu jüri tarafından verilen NDS Gençlik Müzik Ödülü de bulunmaktadır. 

Yarışmanın üçüncü turunda icra edilmesi gereken zorunlu eserler arasında çağdaş bir Türk eserin de bulunması, Türk bestecilerin uluslararası platformda tanınmasına katkı sağlıyor. Bu kapsamda, 2017’den beri ünlü piyanist ve besteci Ali Darmar her yarışma için özgün bir eser besteliyor ve bu bölümün kazananı Ali Darmar Ödülü'nün sahibi oluyor.



Birincilik Ödülü’nü kazanan yarışmacıya iki sene içerisinde bir seri konser vermesi teklif edilecek olup, bunlar arasında: Istanbul Notre-Dame de Sion Fransız Lisesi’nin gösteri salonunda bir konser, Fransa’nın Chateauroux şehrinde Lisztomanias Festivali’nde bir resital, Uluslararası Gümüşlük Klasik Müzik Festivali’nde bir konser ve Ayvalık Uluslararası Müzik Akademisi’nde bir konser ve Fransa’nın Bourges şehrinde Saint-Bonnet Tiyatrosu’nda bir resital bulunmaktadır. Kazanan yarışmacı daha sonra başka konserler de verebilir. Bu konserlerin listesi internet sitesinde düzenli olarak güncellenecektir.

2022’den beri yarışma kapsamında iki özel ödül verilmektedir; bunlardan birincisi Fransa Başkonsolosu Olivier Gauvin Ödülü’dür. Aynı zamanda kendisi de piyanist olan Fransa Başkonsolosu Olivier Gauvin 3 Nisan 2024 tarihinde düzenlenecek yarı finale katılarak özel ödülünü takdim edeceği adayı seçecektir.



Diğer özel ödül ise Cemal Reşit Rey Ödülü’dür. CRR Genel Sanat Yönetmeni Murat Cem Orhan 4 Nisan 2024 Perşembe günü saat 20.00’da CRR Konser Salonu’nda düzenlenecek yarışma finalinde seçtiği bir adaya Cemal Reşit Rey Ödülü’nü takdim edecektir.


Tüm ödüller yarışmanın kapanışı vesilesiyle düzenlenecek bir gala gecesinde verilecektir. 


Yarışmaya Başvuru 

Video üzerinden ön eleme 

Videolar üzerinden ön elemelere kaydolmak için, adayların yarışmanın internet sitesinde «kayıt» alanındaki linkte yayınlanan bir formu doldurmaları gerekmektedir. Adayların başvuru formuna video veya videolar ile bir CV eklemeleri gerekmektedir. 

Bu ilk kayıt, 60 avroluk bir ödeme gerektirmektedir. («ödeme» alanındaki linkten veya banka havalesi yoluyla ödeme yapılabilir). 

Son kayıt tarihi Cuma 1 Aralık 2023 gece yarısıdır. 

Ön eleme Aralık 2023’de gerçekleşecektir. Tüm adaylar, başvurularının kabulü veya reddi konusunda en geç 18 Aralık 2023 Pazartesi tarihine kadar bilgilendirilecektir. Yarışmaya katılmak üzere elemeden geçmiş adayların program seçimlerini içeren ikinci bir kayıt dosyası doldurmaları ve 60 avro tutarındaki nihai kayıt ücretini ödemeleri gerekecektir. 

yilmazparlar@yahoo.com


Pazar

Tekirdağ Köftesi ve Tekirdağ Karpuz Dondurması -Yılmaz Parlar

 Tekirdağ Köftesi ve Tekirdağ Karpuz Dondurması 

Tekirdağ Köftesi kadar Tekirdağ Karpuz Dondurmasıylada anılacak.

Tekirdağ Süleymanpaşa Belediyesince düzenlenen, “Ferhadanlı Karpuz Festivale” dinamik bir destek veren  Avrasya Gastronomi ve Aşçılar Federasyonu (AGAFED) festival için yaptığı ürünler arasında bulunan Tekirdağ Karpuz Dondurması şehrin yeni markası oluyor.



Ürünün isim babası Avrasya Gastronomi ve Aşçılar Federasyonu (AGAFED) Başkanı Ahmet Karaman,çok ilgi gören Karpuz Dondurmasını yeni bir marka olarak gündeme getirdi.

Yaptığı konuşmasında da Karpuz Dondurmasının marka niteliğini vurguladı.

Tekirdağ Süleymanpaşa Belediyesince düzenlenen, “Ferhadanlı Karpuz Festivale” katılan Avrasya Gastronomi ve Aşçılar Federasyonu (AGAFED) üyeleri aşçılar önce Belediye tarafından Özcanlar Restaurantda ağırlandılar. 



Tekirdağ köftesini çok uzun yıllar öncesinden müşterilerinin beğenisine sunan Özcanlar Restaurant köfte lezzetin doruğunu yakalamış. Gerek Trakya çorbalarıyla gerekse köfte ve özel Tekirdağ tatlısı Aşçılardan tam not aldı. 



Fabrikada hazırlanan köfteler kendi restaurantlarına servis ediliyor. Kömür ateşinde pişirme özelliklerine uygun ızgara ediliyor.



Toplu aile fotodan sonra Festival alanına hareket eden AGAFED üyeleri Festival son hazırlıklarını tamamlıyarak fedakarca zaman sınırı olmadan gastronomi sevgisiyle festivale renk katdılar.

yilmazparlar@yahoo.com


Salı

Cozmoenergetica İnanılmaz Yetenek Çağın Can-Yılmaz Parlar

 Cozmoenergetica İnanılmaz Yetenek Çağın Can


Şu anda 2500’den faazla Öğrenci ve 250 civarında Hoca yetiştiren Cozmoenergetica uygulayıcısı ve Hocası Çağın Can ile Yönetim Kurul Başkanlığını Dina Mizrahi’nin yaptığı Taksim’deki Bilgi Paylaşım Merkezinde bir söyleşi gerçekleştirdik.


Enerji fışkıran verdiği, Dünya Sağlık Örgütünce (DSÖ) kabul görmüş bilimsel Cozmoenergetica kozmik enerjisiyle inanılmaz yetenekli Rusya’da eğitimini tamamlamış Dr. Petrov’un Kozmo Energetica okulun öğrencilerinden ve aktarıcılarından Çağın Can’a önce Cozmoenergetica’nın kurucusu Dr. Vladimir Alexander Petrov’u soruyoruz.



Dr. Vladimir Alexander Petrov, Özbek asıllı bir tıp doktoru. 1958’de Taşkent’te doğmuş. Üniversitede tıp eğitimi tamamladıktan sonra sadece bu alanda çalışmak istemediğini, doğal metotlar da kullanmak istediğini fark ediyor ve şamanik çalışmalarla diğer bazı yöntemleri bir arada kullanabileceği bir okul kuruyor: Moonlight School yani Ay Işığı Okulu... 80’li yıllarda Tien Şan dağlarında bir keşif gezisine çıkan Dr. Petrov, özel vortkes alanları (yüksek frekanslı enerjinin yoğunlaştığı alanlar) olan bu bölgede doğal frekansları keşfediyor ve denetlenmesi üzerine çalışmalara başlıyor. Burada başlayan fark edişini Dr. Petrov’un Kozmo Energetica, ülkemizde kullanılan adıyla Kozmik Enerji okulunu ve sistemini kuruyor. 


Kozmik Enerji sistemi dahilinde neler yapıyorsunuz?


Kozmik enerji bir bilinç teknolojisidir. Zihinsel kapasitenin artırılması ile beraber insan potansiyelinin açıklanması, kendi doğamızı keşfederek kendi potansiyelimizi sahip çıkmamızı ve devamını getirmemizi sağlayan bir seminer dizisi. Bu seminerlerde insanların kendi hayatında ve çevresinde bir farkındalık yaratabilmesi(yaratabilecek kapasiteye ulaşması amaçlanır.


İnsanın frekansının yükselmesi ne demek?


İnsanların aura yani bioenerji alan ve parametreleri farklılık gösterir. Tüm insanlar kendi enerji alanları, kendi dalga titreşimleri ve kendi seviyesinde bilgi (enerji) alışverişinde bulunurlar.


Evrensel frekansları alıp sentezleyebilme yeteneği ve kapasitesi olarak da tanımlayabiliriz.


Kişinin kendi potansiyelini, zihinsel kapasitesini artırarak algıladığı üç boyutun ötesindeki boyutlarla da iletişimini farketmesi ve yönetebilmesi kendisine her alanda kolaylık sağlıyor.


Her insanın böyle bir potansiyeli var mı?


Evet, var.


Kendi frekansımızın durumunu fark edebilir miyiz?


Fark edebilir, yönlendirebilir ve en önemlisi dönüştürebiliriz.


Bütün insanlarda korku, şüphe ve problemler, ona uygun frekans dalga alanları ile bilinçaltında bulunmaktadır. Sürekli rezonansa karşılığa dek gelen dış dalga alanı hazır durumdadır.


Kendi alanında frekans aralıklarını değiştirerek, istenmeyen frekans spektrumu bantlarını temizleyebilir ve ona bağlı rezonansları ortadan kaldırabiliriz. O artık korku ve problem olmaktan çıkar.

Kendi enerji alan frekans aralıklarımızı nasıl değiştirebiliriz?


Arzuları ve duyguları, düşünceleri ve hisleri, eylemleri kontrol ederek. Bunların hepsinin sürekli değerlendirilmesi gerekir, gereksizleri yani bize hizmet etmeyenleri yok etmek ya da dönüştürmek gerekir. Başka bir deyişle, devamlı düşüncelerini kontrol etmeli,zihinsel alanı temizleyip gereksiz bilgi enerji alanlarını farkında olarak düzenleyebiliriz. Bunu nasıl yapabiliriz? İrade gücü ile. İrade insanlar için mükemmel bir araçtır. İradeye her zaman antrenman yaptırmak ve geliştirmek gerekir. Kim kendini geliştirmek istiyorsa, bu süreç hayatının bir parçası haline gelmelidir.


Zamanla bu süreç otomatik ve devamlı olarak işler.


Dr. Petrov 1983’te Kozmik enerji Okulu’nu kurmuş. Sonra neler oluyor? Tien-shan dağlarındaki keşif gezisinden sonra Kozmik Enerji Okulu’nu kuruyor. Frekansların denetlenmesi, skalaların oluşturulması 1994 yılına kadar devam ediyor. Bu sürede tamamen klinik ortamda araştırmalar yapıyor. Kişiler ve uygulayıcılar üzerindeki kısa ve uzun vadede etkilerini ve yaşadıkları değişimleri gözlemliyor, varsa yan etkilerin ortadan kaldırılması ile ilgili yöntemler geliştiriliyor ve dönüştürülüyor. Hazır olduğunda uygulayıcıları yetiştirmeye başlıyor. 1996’da kamuya ait bir tekstil fabrikasından davet alıyor. 38 bin işçinin çalıştığı bu fabrikada bir ilk oluyor. Dr. Petrov, devlette ilk kadrolu “şifacı” olarak görev alıyor ve tekniklerini uyguluyor. Fabrikanın verimliliğinde ve çalışanların yaşamlarında çok olumlu farklar yaşanıyor. Dr. Petrov da bu süreçte çok önemli gözlemler yapma şansı buluyor. 2000 yılında daha geniş kitlelere ulaşabilmek için Moskova’ya taşınıyor. Kozmik Enerji’nin içinde çok özel bir birim olan “Chutta Block”u incelemeye başlıyor. Çok özel bir sistem bu. Klasik Kozmik enerji eğitiminde 77 kanal kullanıyoruz. Chutta Blok ise kendi içinde 850 frekans içeriyor. Çok ciddi bir gücü ve önemli problemler üzerinde çalışma prensipleri var. Dr. Petrov 2002 yılında, kötüye kullanımını engellemek adına sistemin patentini alıyor.


Siz bu sistem ile ne zaman tanıştınız?


16 yaşındayken Dr. Petrov’un bir öğrencisinden eğitim almaya başladım, daha sonrasın da rusyada tüm seviyeleri tamamladım. Çok ciddi cevaplar sundu bana.


Tüm seviyelerle kastettiğiniz nedir?


kozmik enerji 8 seviyeden oluşan bir eğitim. Son seviye olan chutta seminerini türkiyeye ben getirdim. Şuan tüm seviyeler ülkemizde de mevcut.


16 yaşında bir gencin bu kadar derinleşecek nasıl soruları vardı?


Ben de hala soruyorum bunu kendime. Ciddi bir arayışım vardı, evrendeki konumumu bilmek istiyordum. İnsan mekanizması benim için hem çok mükemmel hem çok basitti.

Bunu anlamladırabilmeliydim. Tasavvuf ve ezoterik öğretilerle başladım araştırmaya. Ama hep bir şeyler eksik kaldı. Kozmik Enerji Okulu aracılığı ile evrendeki konumumuz, evrenle etkileşimimiz gibi konulara dair cevaplar buldum. Kozmik enerjinin bana hizmet ettiği nokta, bilimsel bir alt yapı ile desteklendiği için daha kolay anlamlandırabilmem oldu.



Bu okulun bilimsel alt yapısı nedir?


Dr. Petrov, akademik kimliğinden dolayı birçok alanda bilimsel bilgiye sahipti ve bunları beş bin yıllık kadim öğretilerle karşılaştırarak açıklamalar yapabiliyordu. Bunları seminerlerde anlatıyoruz. Enerjinin aslında bir bilgi olduğunu öğrenmek, hepimizin birer yazılım olduğunu fark etmek, yazılımları dönüştürdüğümüzü fark etmek bana çok basit şekillerde tanımlamalar getirdi.


Yazılımlarımız nasıl bozuluyor? Virüs mü giriyor?


Evet, virüs gibi dışarıdan gelen etkiler de olabilir, kişinin kendi yarattığı düşünce kalıpları, hisler, hareketler de olabilir.


Kozmik enerjinin yaptığı nedir burada?


Kişilerde ki deformatik artık ona hizmet etmeyen kayıtların temizlenerek, yerine yüksek titreşimli kişiye hizmet eden titreşimlerin oluşturulması.


Hayatımızda neleri değiştirebilir?


Kozmik enerji bütünsel bakış açısı ile bakar. Tek bir problem üzerinden iyileşmenin yeterli olmadığını savunur. Bir uygulamada tüm organ sistemi, tüm enerji bedenler, tüm çakra sistemi ile çalışarak kişiyi bütünsel olarak ele alır. Fiziksel, ruhsal ve zihinsel olarak her alanda kişinin sağlıklı titreşime gelerek, hayatın her alanında gelişip dönüşebilmesini amaçlar.


Birçok çalışma seçeneği var artık. Kozmik Enerji’nin farkı nedir?


Herkese hizmet eden bir bilgi var ve bütün bilgiler birbirinin yansıması. Benim evrende kendimi ifade edebileceğim en uygun yöntem Kozmik Enerji oldu. Yapılan uygulamarı açıklayabilen, sağlam temellere oturtan ve kişinin kişisel gelişimini dengeli bir biçimde anlamdırabilen bir disiplin.


Siz burada anladığım kadarı ile bir enerjiye aracılık yapıyorsunuz. Farklı isimler altında bu yapılıyor son yıllarda. Tehlikeli bir tarafı da yok mu?


Başka sistemler için bir şey diyemem ama kozmik enerji seminerinin sonuçları gözlemlenebilir ve önceden tahmin edilebilir olduğundan kişi sağlıklı bir şekilde, fiziksel varlığını onurlandırıp, kendini gelişime açabilir. Dr. Petrov, kolektif zihin teknolojisini kullanır. Bilgiyi hayatımıza katabilememiz için aktif araçlar sunar. Belli alıştırmalar ve deneyimler ile kişinin bunu elde etmesine izin verir. Böylece kişi sağlıklı bir şekilde kendini geliştirir.


Uygulayıcıya etkisi nedir?


Kozmik Enerji, temizlemek, korunmak ve bilgi üzerine bir metot. Bu nedenle uygulayıcılar da korunabiliyor. Bir korunma kalesi inşa edebiliyoruz. Danışanın enerji alanı ile etkileşime geçmediğimiz gibi kendimizi de iyileştirerek çıkarız çalışmadan.

Ne kadar süren bir eğitim?


3 günlük temel seminerlerle başlıyoruz. Bu seviye kişi ve çevresi için büyük açılımlar yaratır. Diğer seviyeleri tamamlamak için de farklı süreçler mevcut. Uygulamalar ise 30 dakika ile 60 dakika arası değişiyor. 12 uygulamalık kürler planlanmış olmakla birlikte kişiden kişiye değişebilir.


Hayatta frekansımızı en çok düşüren faktörler nelerdir? Kendimizi nasıl koruruz?


Kişinin kendinin farkında olması çok önemli. Kendine yabancılaşmak, kendini kabul etmekten uzaklaşmak günümüzde en sık karşılaştığım sıkıntılardan. Temel motivasyonlarımızı belirlememiz gerekiyor. Seminerlere, çalışmalara katılırken temel motivasyonumuz nedir? Sepette biraz daha renk olsun diye değil de, öğrendiklerimizi hayatımıza geçirebilmek çok önemli. Çok ciddi ve senelerce sır gibi saklanmış bilgiler günümüzde elimizdeyken sadece günlük hayatta dilimize pelesenk etmemek, bunları deneyimlemek önemli. Moda gibi görmemek lazım. Temel nokta daima gelişimde kalmak; kendimizi yargılamadan...


İnsanın potansiyelini kullanması nedir?


Sınırsızlığını kabul etmesi; her açıdan sınırsızlığını... Bu bir hayat ve hayat senaryosunun yazarı da yönetmeni de baş rol oyuncusu da biziz. Yaşadıklarımız bizim seçimimiz. Tabii ki dışarıdan etkiler geliyor ama burada evrenin etkileşimini iyi izlemek gerekiyor.


Evrende her şeyle ve herkesle her an etkileşim halindeyiz. Bunu keşfettiğimizde doyurucu bir süreç başlıyor. Evrenin bir programı var ve o program zaten işliyor. Bizim bu programı görmeye istekli olmamız lazım. Her şey zaten mükemmel bir noktada ilerliyor. 16 yaşında beni doyuran nokta evrenin mükemmelliğinden emin olmaktı. Her geçen gün biraz daha tanık oluyorum bu mükemmelliğe...


Sizlerin hayatında hiçbir sıkıntı yok sanılabiliyor. Eminim ki vardır. Peki sıkıntılı hallerin içinde eminliği korumayı başarabiliyor musunuz?


Yüksek titreşimli frekansın içinde her an kalamayabilirsiniz ama farkında olunca bunu yönetebilirsiniz. Bu sıkıntıyı senelerce üzerimizde taşıyacağımıza daha kolay çözümlemenin araçlarına sahip olabiliriz, merkezimize tekrar kolaylıkla dönebiliriz. Yaşamı mutlu bir şekilde deneyimlemek ve sahiplenmek de mümkün.


“Frekansım yükseldi, hayatımda bir daha sıkıntı olmayacak, her istediğim bana gelecek” fikrine ne dersiniz?


Olumlu düşünceler tabii ki yüksek titreşimi getirir. Ama temel deformasyonlardan, kısırdöngülerden özgürleşmek gerekiyor. Bulunduğunuz yaşa kadar biriktirdiğiniz duygular, düşünceler ve hareketler var. Bunları da dönüştürmek önemli. Kozmik Enerji bu anlamda kişiye evrim geçirten bir süreç. Duygusal, fiziksel ve zihinsel kapasiteyi artırıyor, direncini artırıyor.



Kozmik Enerjinin Uygulama Alanları Nelerdir?



Kozmik Enerji; iş teknolojisinde, jeoloji alanında, tarımda ve her türlü araştırmalarda


kullanılır. Ancak bu alanlarla da sınırlandırılamaz. Dr. Petrov'un ve onu takip


edenlerin odak noktası, insan potansiyelinin açıklanması, kişi tarafından bunun farkına


varılması ve potansiyel ortaya çıkarılarak kişinin dünyaya bakışının genişlemesi yoluyla


her alanda kullanılması olmuştur. Kozmik enerji kişide var olan ancak farkında olmadığı


bilgi ve gizli yaratıcı yeteneklerinin uyanmasına katkı sağlamayı amaçlar.



Kozmik enerji sistemindeki bugün itibarıyla tanımlanmış bulunan ve dalga etkisi yaratan frekanslar "kanal" olarak adlandırılır. Bu kanalların her biri değişik titreşim ve özelliklere

sahiptir.



Kanallar uygulandığında hem uygulanan hem de uygulayıcı için zaman içinde birikmiş negatif etkilerin temizlenmesi amaçlanır. Kişinin hayatında olumsuzluk yaratan negatif enerjileri ortadan kaldırılması mümkün olabilir. Bunun sonucunda ise kişi hayatının her alanında büyük değişim ve dönüşümler yaşayabilir. Bu yaklaşımı ile kozmik enerji Doğu felsefesi ve kadim bilgilere de uygun bir anlayıştır. Bu asırlardan gelen bilgilere uygun olarak kozmik enerji de insanı bir bütün olarak görür.


Söyleşi sonrası verdiği seansda inanılmaz bir rahatlama aldığıma tanıklık ederim..

Elbetde ben genel olarak aldım. Kişilerin düğümlenmiş blokajları kesinlikle çözüleceğine inandım.


yilmazparlar@yahoo.com