Salı

Kadın Dayanışmasıyla Taçlanan Görkemli Düğün-Yılmaz Parlar

 Kadın Dayanışmasıyla Taçlanan Görkemli Düğün

Batıkan Zorbey Kondu ve Tuğçegül Bayramoğlu Dünya Evine Girdi. Batıkan Zorbey Kondu ile Tuğçegül Bayramoğlu'nun hayatını birleştirme vesilesiyle düğün adeta bir kadın dayanışması şölenine dönüştü

Elim Sende Vizyoner Kadınlar Platformu Başkanı Fazilet Patır'ın Oğlunun Düğünü, Seçkin Konukların Katılımıyla Baler Garden İskele'de Gerçekleşti



Baler Garden İskele, unutulmaz bir düğüne ev sahipliği yaptı. Narin Gümrük Müşavirliği şirketi Genel Müdür Yardımcısı ve Elim Sende Vizyoner Kadınlar Platformu Başkanı Fazilet Patır'ın oğlu Batıkan Zorbey Kondu ile girişimci ve fizyoterapist Tuğçegül Bayramoğlu, muhteşem bir törenle dünya evine girdi.

Bayrampaşa Çevik Kuvvet Şube Müdürlüğü'nde Polis Memuru olarak görev yapan Batıkan Zorbey Kondu ve zarif gelini Tuğçegül Bayramoğlu'nun düğünü, hem kadın dayanışması hem de nezih konuklarıyla dikkat çekti.

Düğünde çiftin şahitliğini, iş dünyasının önemli isimlerinden Narin Gümrük & Elsan Global Lojistik ve TABA Amcham Yönetim Kurulu Başkanı Süleyman Ecevit Sanlı, Emekli Rektör Prof. Dr. Sıddıka Semahat Demir ve damadın devre arkadaşı Yunus Emre Karadoğan üstlendi.

Ayrıca davetliler arasında Turktrade Genel Sekreteri İlfeta Aksoy, Özüm 10000 Derneği Başkanı Sevim Erengil, Saitabat Köyü Kadınları Dayanışma Derneği Başkanı Sermin Cakalıoğlu, Kastamonu Kadın Derneği Başkanı Emine Çelik, belgesel yapımcısı, yazar ve akademisyen Doç. Dr. Nurdan Tümbek Tekeoğlu gibi güçlü kadın liderler yer aldı.



Kadın Dayanışması Düğüne Damga Vurdu

Düğünde göz kamaştıran bir diğer detay ise kadın dayanışmasıydı. Çeşitli kadın derneklerinin başkanları ve üyeleri, Elim Sende Vizyoner Kadınlar Platformu Başkanı Fazilet Patır'ı ve yeni evlenen çifti bu özel günde yalnız bırakmadı. Kadın derneklerinin başkanları, düğün boyunca birbirleriyle dayanışma ve sevgi örnekleri sergileyerek hem güçlü bir topluluk oluşturduklarını hem de kadınların toplum içindeki önemini vurguladılar.

Bu muhteşem düğün, sadece iki kişinin evlenmesi değildi; aynı zamanda kadın güçlenmesinin ve dayanışmasının da bir kutlamasıydı



Göz Kamaştıran Bir Atmosfer

Türk Sanat Müziği sanatçısı, besteci ve söz yazarı Nevra Günay, ses sanatçısı ve aktivist Zeliha Sunal da düğüne katılarak, geceye sanatsal bir hava kattılar.

Aile ve Dostlar Yanında

Damadın Amsterdam'da Calvin Klein CRM Kampanya Yönetimi Uzmanı olarak görev yapan ağabeyi Doğukan Buğra Kondu da düğüne katılanlar arasındaydı. Ayrıca anneanne ve dede Emine & Alaettin Patır, teyzeleri Mukaddes Turhal, Mukadder Patır, Mürüvvet Stelfox, Belkıs Patır ve Çevik Kuvvet Şube Müdürlüğü'nden devre arkadaşları da genç çifti bu özel günde yalnız bırakmadı. Duygusal anlar ve güler yüzlü sohbetlerle doluydu. Batıkan ve Tuğçegül'ün mutluluğu adeta salonu sevgi gölüne çevirdi. Ailelerinin ve dostlarının çevresinde yoğun bir sevgi sıcaklığıyla, bu özel gün daha da anlamlı hale geldi. Düğün, göz alıcı bir atmosferin yanı sıra samimi bir aile buluşmasına dönüştü. Damat ve gelin, danslarıyla tüm misafirlere unutulmaz anlar yaşattı.



Kadın Liderler Bir Arada

Elim Sende Vizyoner Kadınlar Platformu'nun Başkanı olan Fazilet Patır’ın bu özel gününde, kadın dernekleri başkanlarının bir arada olması, kadın dayanışmasının gücünü bir kez daha gösterdi. Özellikle topluma katkı sağlayan projeler yürüten bu liderler, düğün boyunca birlik ve beraberlik mesajları verdiler.

Düğün, sadece bir evlilik töreni olmanın ötesinde, iş ve sanat dünyasından, sivil toplum kuruluşlarından kadın liderlerin de bir araya geldiği, dayanışmanın ön planda olduğu görkemli bir kutlama oldu. Bu unutulmaz gece, Batıkan Zorbey Kondu ve Tuğçegül Bayramoğlu çiftinin hayatlarını birleştirdiği bu özel anı daha da anlamlı kıldı.

yilmazparlar@yahoo.com

Pazar

Kazakistan Bağımsızlığının 33. Yılı-Yılmaz Parlar

  Kazakistan Bağımsızlığının 33. Yılı

Almatı’nın Alatau İlçesinden Gelen Efsanevi Müzik Topluluğu 33 Yıl Sonra Yeniden Sahnede

Müzik ve Birlikteliğin Buluşması

Almati'nin Alatau ilçesinden gelen müzik topluluğu, Kazakistan'ın bağımsızlık kutlamaları çerçevesinde Topkapı Türk Dünyası Kültür Mahallesi'nde unutulmaz bir konsere imza attı. 33 yıl önce, aynı grup, bağımsızlık günü konseriyle gönülleri fethetmişti. 33 yıl önce Kazakistan’ın bağımsızlık günü kutlamalarında verdiği ilk konserin coşkusunu yeniden canlandırdı. Bu yıl ise Türk-Kazak dostluğunu pekiştiren bir etkinlik olarak adını duyurdu.





Kazakistan-Türkiye İlişkilerinin 33. Yılı: Bağların Güçlenmesi ve Ortak Kültürel Miras

Kazakistan ile Türkiye arasında dostluk ve kardeşlik ilişkilerinin 33. yılını kutlamak amacıyla düzenlenen program, çeşitli sivil toplum kuruluşları ve siyasi parti temsilcilerinin katılımıyla gerçekleşti. Zeytinburnu Belediye Başkanı, Kazakistan'ın bağımsızlığının 33. yılına vurgu yaparak, Türkiye’nin Kazakistan ve diğer Türk devletleriyle olan tarihi ve kültürel bağlarının ne kadar derin olduğunu ifade etti.



Başkan, Malazgirt Zaferi'nden bu yana Anadolu'ya göç eden Oğuz Türklerinin ata yurdunu geride bıraktığını, 1991 yılında Kazakistan, Türkmenistan, Özbekistan ve Azerbaycan gibi Türk devletlerinin bağımsızlıklarını kazanmalarının Anadolu Türkleri için büyük bir mutluluk ve gurur kaynağı olduğunu belirtti. Türk dünyası, Altaylardan Tuna'ya, Adriyatik'ten Çin Seddi'ne uzanan geniş coğrafyada 250 milyonluk bir kardeşlik zinciri oluşturmaktadır.



Başkan, Kazakistan ve Türkiye arasındaki ilişkilerin bağımsızlıkla birlikte başladığını, 1992 yılında Türkiye’ye gelen 10 bin Kazak öğrencisinin Türk-Kazak ilişkilerinin güçlenmesine katkıda bulunduğunu vurguladı. Bu öğrencilerden bazıları, ülkelerine döndüklerinde Türkiye ile Kazakistan arasında gönül elçileri olmuşlardır. Kazakistan’ın ekonomik ve diplomatik başarıları, özellikle enerji, teknoloji ve eğitim alanında, dünya çapında takdir edilmektedir.



Zeytinburnu Belediye Başkanı, Kazakistan'ın kültürel mirasına da değinerek, Hoca Ahmet Yesevi, El Farabi gibi önemli düşünürlerin Türk dünyası ve insanlık için birer rehber olduklarını belirtti. Başkan, Kazakistan’ın 33 yıllık başarı hikâyesinin, gelecekte de devam edeceğini dile getirerek, kardeş Kazak halkının bağımsızlık bayramını kutladı.

Bu etkinlik, Kazakistan ile Türkiye arasındaki ilişkilerin daha da güçlenmesine katkı sağlarken, Türk dünyasının ortak kültürel ve tarihi mirasının önemine de vurgu yaptı.



Ritimler ve Gelenekler

Konser, Kazak ve Türk halkları arasındaki güçlü dostluk bağlarını vurgulayan anlamlı bir etkinlik olarak dikkat çekti.

Yüzlerce müzikseverin katıldığı bu özel gecede, geleneksel Kazak müzikleri ve modern eserler sahnelendi. Türk dinleyiciler, Kazak müziğinin büyüleyici ezgileriyle adeta geçmişe yolculuk yaptı.



Konserde, Kazak müziğinin etkileyici melodileri ve zengin folklorik dansları sergilendi. Katılımcılar, müzik topluluğunun geleneksel çalgılarındaki ustalığını ve sahnedeki coşkusunu hayranlıkla izledi. Dinleyiciler, nostaljik anıların canlandığı bu etkinlikte hem eğlendi hem de kültürel mirasa tanıklık etti.



 Birlikte Daha Güçlüyüz

Etkinlik, Türk ve Kazak halkları arasındaki dostluğu sembolize ederken, geleceğe dair yeni umutlar ve işbirlikleri için bir platform oluşturdu. “Birlikte daha güçlüyüz!” sloganıyla sahne alan sanatçılar, her nota ile bu bağı güçlendirdi. Kazakistan'ın bağımsızlık coşkusunu paylaşan herkes, bu büyülü gecede tarih yazdı. Kazakistan Bağımsızlığının 33. Yılında Almatı’dan Gelen Müzik Topluluğu İstanbul’da Türk-Kazak Dostluğunu PekiştirdiTürk-Kazak Dostluğu Müzikle Taçlandı



33 Yılın Anıları Canlandı

Alatau’dan gelen bu müzik topluluğu, Kazakistan’ın bağımsızlık mücadelesiyle simgeleşmiş, ülkenin kültürel mirasının bir parçası haline gelmişti. 33 yıl önce bağımsızlık gününde sahneye çıkan aynı grup, bu kez Türk-Kazak dostluğunu pekiştirmek için İstanbul’da performans sergiledi. Hem tarihî bir bağ hem de geleceğe yönelik umutlarla dolu olan bu etkinlik, dostluk köprülerinin sağlam temeller üzerine inşa edildiğini bir kez daha gözler önüne serdi.



Etkinlikte Kültürel Paylaşım Öne Çıktı

Topkapı Türk Dünyası Kültür Mahallesi’nde gerçekleşen bu konser, sadece müzikal bir şölen olmanın ötesinde, iki ülke arasında kültürel alışverişin ne kadar güçlü olduğunu gösterdi. Türk izleyiciler, Kazak müziği ve danslarıyla Kazakistan’ın ruhunu hissetti, Kazak misafirler de Türk kültürüne olan yakınlıklarını bir kez daha vurguladı.



Gelecek Nesiller İçin İlham Verici Bir Performans

Bu anlamlı etkinlik, iki milletin sanat yoluyla nasıl bir araya gelebileceğini, sınırları aşarak kültürlerin nasıl paylaşılabileceğini bir kez daha ortaya koydu. Kazak müzik topluluğu, performansıyla sadece bugünün izleyicilerini değil, gelecekteki kuşaklara da ilham verecek bir miras bıraktı.

Konser sonunda, katılımcılar hem Kazakistan’ın bağımsızlık gününü hem de Türk-Kazak dostluğunu coşkuyla kutladı.

yilmazparlar@yahoo.com

KAYNAK


Perşembe

Zafer Partisi İçin Çarpıcı Kehanet-Yılmaz Parlar

  

Zafer Partisi İçin Çarpıcı Kehanet

Türkiye'nin En Yükselen Partisi Olacak

Ünlü Medyum Koray Aksoy'dan Zafer Partisi İçin Çarpıcı Kehanet “Türkiye'nin En Yükselen Partisi Olacak”



Türkiye siyasetinin son dönemdeki yükselen yıldızı Zafer Partisi, yalnızca siyasi analistlerin değil, medyumların da dikkatini çekiyor.

Tanınmış medyum Koray Aksoy, Zafer Partisi ve lideri Ümit Özdağ hakkında çarpıcı kehanetlerde bulundu.

Aksoy’a göre, Zafer Partisi’nin yükselişi kaçınılmaz, Ümit Özdağ ise Türkiye’yi feraha kavuşturacak bir lider.

Marmara Bölgesi'nin Yalova iline bağlı Çınarcık'ta yaşayan Medyum Koray Aksoy, olağanüstü kehanetleriyle dikkat çeken biri olarak, Telefonda dahi seslere dayanarak geçmiş, şimdiki zaman ve gelecek hakkında akıl almaz doğrulukta öngörülerde bulunan Aksoy, bu yeteneğini nereden aldığı konusunda büyük merak uyandırıyor.

Zafer Partisi’nin Yükselişi Medyum Koray Aksoy’un Kehanetlerinde Yer Aldı

 Medyum Koray Aksoy’un Kehanetleri

Ünlü medyum Koray Aksoy, Türk siyasetinde son dönemde büyük bir çıkış yakalayan Zafer Partisi ve Genel Başkanı Ümit Özdağ hakkında dikkat çeken bir kehanette bulundu. Aksoy, son kehanetinde Zafer Partisi'nin çok kısa sürede büyük bir yükseliş göstereceğini öngörüyor.

Aksoy’a göre, Ümit Özdağ’ın liderliğindeki parti, Türkiye'nin siyasi sahnesinde güçlü bir yer edinecek ve halkın güvenini kazanacak.

Medyum Koray Aksoy’dan Zafer Partisi Yorumu: "Ümit Özdağ, Türkiye'yi Feraha Kavuşturacak"

Zafer Partisi’nin Türkiye’nin en yükselen siyasi partisi olacağını ve Ümit Özdağ’ın liderliğinde büyük başarılara imza atacağını Özellikle ekonomik ve toplumsal alanda yaşanan sıkıntıların çözümünde Özdağ’ın önemli rol oynayacağına kehanetde bulunan Aksoy, "Ümit Özdağ süper bir lider ve Türkiye'yi feraha kavuşturacak" diyor.

Koray Aksoy, birçok doğru çıkan kehanetiyle bilinen bir isim. Zafer Partisi’nin son dönemdeki ivmesine dikkat çeken Aksoy, partinin kısa sürede Türkiye siyasetinin en etkili güçlerinden biri haline geleceğini söyledi. “Ümit Özdağ’ın kararlı liderliği, partiyi zirveye taşıyacak. Zafer Partisi, Türkiye’nin geleceğinde önemli bir rol oynayacak,”

 Zafer Partisi ve Ümit Özdağ’ın Vizyonu

Aksoy’un kehanetleri, Zafer Partisi’nin kamuoyunda artan popülaritesiyle paralellik gösteriyor.

Partinin ulusal bağımsızlık, ekonomik kalkınma ve toplumsal barışa yönelik programları, Aksoy’un söylediklerini destekler nitelikte.

Ümit Özdağ’ın kararlı duruşu ve net mesajları, partiyi diğerlerinden ayıran temel unsurlar olarak öne çıkıyor.

Medyum Koray Aksoy’un kehanetleri, Türkiye siyasetinde yeni bir dönemin habercisi olabilir mi? Zafer Partisi’nin bu süreçte nasıl bir yol izleyeceği merakla bekleniyor.

Ümit Özdağ’ın liderliğindeki partinin geleceği, yalnızca siyasi değil, aynı zamanda mistik bir ilgiyle de takip ediliyor.

Siyasi Arenada Dikkat Çeken Tahminler

Son dönemlerde Türkiye'nin siyasi arenasında yaşanan dinamik gelişmeler birçok uzmanı ve analisti harekete geçirirken, ünlü medyum Koray Aksoy'ın öngörüleri gündem yaratmaya devam ediyor.

Ümit Özdağ ve Zafer Partisi'nin Yükselişi

Koray Aksoy, Zafer Partisi'nin son dönemdeki çıkışını değerlendirirken, "Ümit Özdağ, liderlik vizyonu ve kararlı tutumuyla partisini Türkiye siyasi sahnesinde ön plana çıkaracak. Bu yükseliş, kamuoyunun itibarından kaynaklanıyor" şeklinde açıklamalarda bulundu.

Kehanet ve Politikada Alınan Dönüm Noktaları

Aksoy, ayrıca yaptığı değerlendirmelerde, Zafer Partisi'nin alacağı kararların sadece kendi kaderini değil, genel siyasi ölçekte de önemli etkiler yaratacağını vurguladı.Türkiye'nin siyasi yapısını yeniden şekillendirecek" diyen medyum, Özdağ'ın liderliğinin ve partinin stratejilerinin dikkatle izlenmesi gerektiğini belirtti. "Zafer Partisi, halkın gerçek sorunlarına duyarlılığı ile ön plana çıkıyor. Ümit Özdağ liderliğindeki bu ekip, yalnızca siyasi stratejiler geliştirmekle kalmıyor, aynı zamanda toplumun sesini de duyuruyor”şeklinde yorum yaptı.



Yalova'dan Çarpıcı Kehanetler: Medyum Koray ve Rüyacı Nazan'ın Gizemli Dünyası

Öyküsü genlerine kadar uzanıyor Medyum Koray’ın. Kendisi gibi, Eşi de “Rüyacı Nazan” Olarak tanınıyor. Öyle tanınıyorlar. Her ikisinin de Söyledikleri isabetli ve belirli.

Medyum Koray’ın bu yeteneğinin doğuştan mı, yoksa Tanrı’nın bir lütfu mu olduğu tartışılıyor. Aynı zamanda eşi "Rüyacı Nazan" olarak tanınan Nazan Aksoy da rüya tabirleriyle dikkat çekiyor. Her ikisi de söyledikleriyle çevrelerindekilerin hayatlarına dokunuyor, geleceğe ışık tutuyor. İki Kez Zafer partsinin yükselişini rüyasında gören Nazan Aksoy da eşi Medyum Koray Aksoy’un kehanetinide pekleştiriyor.

Medyum Koray, evrenin enerjisiyle iletişim kurduğuna ve her olayın bir amaca hizmet ettiğine inanıyor. Yıldızların hareketlerinden insanlarla yollarının kesişmesine kadar her şeyin bir mesaj içerdiğini düşünen Aksoy, bu mesajları yorumlayarak insanları uyarıyor ve yönlendiriyor.

Özellikle başarıya dair kehanetleriyle tanınan Medyum Koray, doğru enerjiyi yönlendirenlerin kehanetlerini gerçekleştirebileceğine inanıyor.



Evren Enerjidir, Beklentilerimize Cevap Veren Enerjidir

Gerek gökyüzünde ay, güneş, gezegen ve yıldızların hareketleri vasıtasıyla iletilmek istendiğine inanılmış ve gökyüzündeki cisimlerin hareketleri de incelenerek, bunlara belirli manalar yüklenmiştir. Kimi Yıldız haritasına bakarak bir yorum koyuyor, Kimide Medyum Koray gibi kehanet yorumları yapıyor.

Ancak “Medyum Koray” sizinle ses veya fiziki iletişimle beraber olayları sıralıyor. Tedbir almanız gerekenler hakkında uyarılarda bulunuyor.

Kanatimizce, açıklandığı gibi, hayatın tesadüflerden ibaret olmadığı, içinde bir amaç dışında hiçbir şey olmadığı, başımıza gelen her olay veya tanıştığımız kişi sadece yolumuzu kesmekle kalmaz, bize hayatta eksik olduğumuz şeyleri getirir veya bize hayata daha fazla içgörü kazandıran değerli bir ders verir..

Yolumuz ne zaman insanlarla kesişse, bize her zaman bir mesaj olduğunu söylüyor. Şans karşılaşmaları yoktur. Ancak bu karşılaşmalara nasıl tepki verdiğimiz, mesajı alıp alamayacağımızı belirler. Yolumuza çıkan biriyle sohbet ediyorsak ve güncel sorularımıza ilişkin bir mesaj görmüyorsak bu mesaj olmadığı anlamına gelmez. Bu sadece kaçırdığımız anlamına gelir.

Başarı, kendi kendini gerçekleştiren bir kehanettir. Başarının yıldızlarda yazılı olduğuna gerçekten inanan kişi, hayatın bunu gerçekleştirmek için kararlı olduğunu görecekdir.

“Medyum Koray” gibi mutlak güce sahip olanlar sadece kehanette bulunamazlar, olumlu sevgi dolu enerjileriyle kehanetlerini de gerçekleştirebilirler.

“Rüyacı Nazan” olarak anılan Medyum Koray eşi Nazan Aksoy Peygamber Hazreti Yusuf gibi rüya tabirlerini Medyum Koray ile örtüşen yorumları yapabiliyor.

“Medyum Koray” Bulgaristan Göçmeni aileden geliyor. Bu yetenek annesinde varmış. Geçirdiği Kaza sonrası ameliyat esnasında kalbi duruyor. Okyanus gibi derinliğe girdiğini görüyor veya hissediyor. Kalbi tekrar çalıştırılıp hayata döndüğünde hemen gördüğü kişilere istem dışı kehanet mesajları veriyor..Sonra 30 yılı aşkın bu yolculukda devam ediyor.

yilmazparlar@yahoo.com

31. İstanbul Caz Festivalin Görkemli Ödül Töreni-Sim Aslanoğlu

  31. İstanbul Caz Festivalin Görkemli Ödül Töreni

İstanbul Kültür Sanat Vakfı (İKSV) tarafından, 27 yıldır Garanti BBVA sponsorluğunda düzenlenen 31. İstanbul Caz Festivali, 3 Temmuz Çarşamba akşamı Avusturya Konsolosluğu Avusturya Kültür Ofisi Bahçesi'nde gerçekleşen ödül gecesiyle başladı. Törene, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu da katıldı.



İmamoğlu, konuşmasında İstanbul'un kültürel ve sanatsal zenginliğinin dünya çapında hak ettiği yere ulaşması için özgür alanların ve yaratıcılığı destekleyen ortamların önemine dikkat çekti. "Sanatı bu şehrin her insanın kulağı duymalı, gözü görmeli, eli hissetmeli. O zaman sanat daha itibarlı, daha güzel ve daha kapsayıcı olur," dedi.



Yaşam Boyu Başarı Ödüllerin sahibi  Nilüfer Verdi ve Nino Varon



Gecede, Türkiye’nin ilk kadın caz piyanisti Nilüfer Verdi ve yapımcı, besteci, müzisyen Nino Varon’a Yaşam Boyu Başarı Ödülleri sunuldu. İKSV Genel Müdürü Görgün Taner ve İKSV Genel Müdür Yardımcısı Yeşim Gürer Oymak, festivalin gerçekleştirilmesine katkıda bulunan kurumlara teşekkür plaketleri takdim etti.




Festival Sponsorları



İstanbul Caz Festivali'ne desteklerinden dolayı T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı, Beylikdüzü Belediyesi, Hollanda Krallığı, Beyoğlu, Küçükçekmece ve Şişli Belediyesi’ne teşekkür edilirken, The Marmara Group’a ve SKAL İstanbul geçmiş dönem başkanlarından Ata Eremsoy’a plaket verildi. Ayrıca, Garanti BBVA, Volvo Car Turkey, Anadolu Efes, SNOC, RAMSEY, Mastercard ve Mey|Diageo’ya da teşekkür plaketleri sunuldu.


Saint Privat ve Mojo 5 Sahnede

Törenin ardından, Avusturyalı topluluk Saint Privat ve Genç Caz+ grubu Mojo 5 izleyicilere unutulmaz bir gece yaşattı. Saint Privat, dinleyicilerini Fransa’nın güney sahillerine götüren melodileriyle büyük beğeni toplarken, Mojo 5'in enerjik performansı geceye renk kattı.



31.İstanbul Caz Festivali, 3-18 Temmuz tarihleri arasında güncel müziğin yıldızlarını ve cazın önde gelen isimlerini müzikseverlerle buluşturacak. Festival, İstanbul'un kültürel ve sanatsal zenginliğini bir kez daha gözler önüne seriyor.

info@parlarmedya.com

Çarşamba

Biz Birlikte Güçlüyüz -Zengezur’un İşçiliği-Yılmaz Parlar

 Biz Birlikte Güçlüyüz -Zengezur’un İşçiliği

Biz Birlikte Güçlüyüz" Programı Kapsamında "Zengezur’un İşçiliği" Sergisi Sanatseverlerle Buluştu



Türkiye Cumhuriyeti Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Azerbaycan Kültür Bakanlığı arasında imzalanan kültürel iş birliği anlaşması, iki ülke arasındaki sanat ve kültür bağlarını daha da güçlendirdi. Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’in kararnamesi doğrultusunda Üsküdar Valide Sultan Gemisi'nde düzenlenen “Zengezur’un İşçiliği” sergisi, “Biz Birlikte Güçlüyüz” programı adı altında sanatseverlerle buluştu.



Sanat ve Kültürün Birleştirici Gücü

“Biz Birlikte Güçlüyüz” programı çerçevesinde düzenlenen sergi, sadece iki ülke arasındaki kültürel iş birliğini pekiştirmekle kalmadı, aynı zamanda sanatın ve kültürün birleştirici gücünü bir kez daha gözler önüne serdi. Türkiye ve Azerbaycan’ın ortak değerlerini yansıtan bu etkinlik, gelecekteki iş birlikleri için de sağlam bir temel oluşturdu.



Cem Yıldırımer’in Başkanlığını yaptığı Tek Hedefimiz Eğitim Derneği ve Kemale Cabbarova’nın Başkanlığını yaptığı Harı Bülbül Azerbaycan Vizyon Tiyatro Derneği iş birliğiyle 'Biz Birlikte Güçlüyüz' programı kapsamında ' Zengezur’un İşçiliği' isimli Sergi,  Valide Sultan Gemisi'nde sergilendi.



Kültürel İş Birliğinin Güçlü Bir Yansıması

Kültürel değerlerini ve tarihini yansıtan bu sergi, Azerbaycan ve Türkiye'nin sanat ve kültür alanındaki iş birliğinin somut bir örneğini oluşturdu. Sergi, Zengezur’un zengin tarihi ve sanatsal mirasını gözler önüne seren eserlerle doluydu. El işçiliğinin ustalıkla sergilendiği bu etkinlik, katılımcılara Zengezur’un benzersiz estetiğini ve zanaatını yakından tanıma fırsatı sundu.



25 haziran 2024 Salı Günü Üsküdar Belediye Başkanı Sinem Dedetaş’ın tahsis etdiği Valide Sultan Gemisi'ndeki etkinliğe Azerbaycan'ın İstanbul Konsolosu Zaur Allahverdizade, Azerbaycan Büyükelçiliği'ne bağlı Azerbaycan Kültür Merkezi'nin Başkanı Samir Abbasoov, Marmara Grubu Vakfı Başkanı Dr. Akkan Suver, Tek Hedefimiz Eğitim Derneği Kurucu Başkanı Cem Yıldırımer, Harı Bülbül Azerbaycan Vizyon Tiyatro Derneği Başkanı Kemale Cabbarova başda olmak üzere Büyükelçilik ve Başkonsolosluk Temsilcileri,  Parti Temsilcileri, Müze ve Sivil Toplum Kuruluşları Başkanları katıldılar. İki ülke milli marşları sonrası açılış konuşmaları gerçekleşti.



Harı Bülbül Azerbaycan Vizyon Tiyatro Derneği Başkanı Kemale Cabbarova Türk dünyasının coğrafya olarak parçalandığını her tarafta her türlü sanatı gördüğümüzü bunları derlemeye birlikte olmak için yola çıktıklarını söyledi. “Biz birlikte güçlüyüz. Cumhurbaşkanı armağan ettiği Türkiye'de Azerbaycan arasında kültür alanında imzaladığı kararname bizlere teşvik etmiş projelerin hazırlamasına ilham kaynağı oldu. Bu bizi büyük zaferlere, ve çevrelere götürür. Bizim en büyük şerefimiz eğitim, tarih ve değerlerimizde. Biz bunu birlikte başaracağız.” dedi



 Azerbaycan İstanbul Konsolosu Zaur Allahverdizade konuşmasında; “Azerbaycan tarihi ve kültürel değerleriyle bilinen kadim bir Türk yurdudur. Bugün Azerbaycan’ın zengin mirasını burada sizlerle paylaşmaktan gurur duyuyoruz. Tarih boyunca bu topraklar Azerbaycan’ın kültürel ve turistik merkezi olmuştur. Ne yazık ki, 19. yüzyılın başında büyük değişiklikler yaşanmaya başlamıştır. Farklı bölgelerden gelen yerleştirmeler ve politik baskılar sonucunda Azerbaycan toprakları zor bir dönemden geçmiştir.



1920 yılında Azerbaycan topraklarının bir kısmı Ermenistan’a verilmiştir. Bu durum, Azerbaycan ile kardeş ülkemiz Türkiye arasında coğrafi bir kopuşa yol açmış, Türk dünyasının bölünmesine yönelik kasıtlı bir hamle olmuştur. Cumhuriyetler döneminde, Azerbaycan halkı etnik temizlik ve baskılara maruz kalmıştır. Ermeni yerleşimciler, Azerbaycan’a ait kültürel, tarihi ve dini anıtları yok etmişlerdir. Örneğin, 19. yüzyılda başkentimizde inşa edilen camiler, sadece birkaçının günümüze ulaşmasıyla büyük bir tahribata uğramıştır.

Bu nedenle, bugün burada kültürümüzü yansıtmak ve paylaşmak son derece önemlidir. Bu vesileyle, bu etkinliği organize eden tüm sivil toplum kuruluşlarına ve emeği geçen herkese bir kez daha teşekkürlerimi sunarım. Çalışmalarında başarılar dilerim.” kültürü vurguladı

Azerbaycan Büyükelçiliği'ne bağlı Azerbaycan Kültür Merkezi'nin Başkanı Samir Abbasoov; “Bugün, kültür ve medeniyetimizin güzelliklerini sizlerle paylaşmak için burada toplandık. Edebiyatın tarihini kardeş ülke Türkiye'de tanıtmak ve yaymak amacıyla düzenlediğimiz bu etkinlikte, sizleri ağırlamaktan büyük bir mutluluk duyuyoruz.

 Azerbaycan halkının binlerce yıllık yaratıcı birikimini, medeniyet ve kültürel miraslarını, sanatsal başarılarını bu etkinlikte sizlere sunuyoruz. Azerbaycan’ın mimari örnekleri ve büyük Türk dünyasının ortak kültürel mirası, geleneksel unsurlarla harmanlanmış olarak karşınızda sergileniyor.

 Azerbaycan Cumhurbaşkanı'nın liderliğinde, son elli yılda izlenen politikalar ve kararlı adımlar sayesinde, halkımızın dini ve kültürel kimliği korunmuş ve yaşatılmıştır. Kırk dört günlük savaşta, otuz yıla yakın bir süre işgal altında kalan topraklarımızı geri almak için verdiğimiz mücadelede ordumuz büyük bir zafer kazanmıştır. Bu zafer, Azerbaycan’ın kararlı duruşunun ve birlikteliğinin bir sonucudur.



 Bu bölgede yaşanan demografik değişiklikler ve zorluklar, halkımızın azmi ve kararlılığı sayesinde aşılmıştır. 1830 yılından bu yana Pehlivanlar ve Nakşibent tarikatı mensuplarının yaşadığı bu topraklarda, 1948 yılında Azerbaycanlıların kendi topraklarına dönme arzusu gerçekleşmiştir. Azerbaycan Demokratik Cumhuriyeti’nin kurulması, 28 Mayıs 1918 tarihinde ilan edilmiş ve bu tarihten itibaren bağımsızlık mücadelemiz devam etmiştir.

 Bugünkü etkinlikte, binlerce yıllık kültürel ve mimari mirasımızı sizlere sunmaktan onur duyuyoruz. Terör baskılarına rağmen, Azerbaycan halkı kültürel ve dini değerlerini korumaya devam etmiş, ideolojiler değişse de bu değerlerimizi yaşatmaya kararlılıkla devam etmiştir.” Açıklamalarda bulundu.

 Marmara Grubu Vakfı Başkanı Dr. Akkan Suver, yaptığı kısa konuşmada Türk tarihinin Türk sanatındaki eserlerin eşsizliğini, özgünlüğünü mükemmelliğini dile getirdi.

Tek Hedefimiz Eğitim Derneği Kurucu Başkanı Cem Yıldırımer özetle “İstanbul Boğazı'nda, Eğitim Derneği olarak gerçekleştirdiğimiz bu Bu etkinlik, inançlı ve kültürel bakanlıklarımızın iş birliği ile güçlenmiş, kültür miraslarımızın korunması ve gelecek nesillere aktarılması amacını taşımaktadır.

Cumhurbaşkanımızın önderliğinde, dernek olarak kültürel miraslarımızı korumaya, kültür ve tarihimizin şanlı geçmişini geleceğe taşımaya büyük önem veriyoruz. Türkiye ve tüm Türk cumhuriyetlerinde, kültürel etkinlikler ve sanatsal faaliyetlerin öncüsü olmayı hedefliyoruz. Eğitim alanına yapılan yatırımların, geleceğimizin teminatı olduğuna inanıyor ve gençlik teşkilatımızla bu yolda emin adımlarla ilerliyoruz.

Dernek olarak, ülkemizin geleceği için devletine gönülden bağlı, aydınlık ve muasır medeniyetler seviyesine ulaşmış bir toplum oluşturma hedefindeyiz. Karanlıkları eğitimle aydınlatacağımıza ve bu yolda başarıya ulaşacağımıza olan inancımız tamdır.” İfadelerini kullandı.



Serginin Öne Çıkan Detayları

İskender Serdarlı'nın Zengezur’un Takı Kutusu: Zengezur’un doğal güzelliklerinden ve kültürel mirasından ilham alınarak üretilen eserler, zengin motifler ve ince işçilikleriyle dikkat çekti.



 Mücevheratın Sanatsal İşçiliğinde Bir Ustalık Eseri

İskender Serdarlı, Zengezur’un doğal güzelliklerinden ilham alarak tasarladığı yeni takı kutusu koleksiyonuyla göz kamaştırdı. Bu eşsiz koleksiyon, sadece bir takı saklama aracı olmanın ötesinde, sanat ve zanaatin kusursuz bir birleşimini yansıtıyor.

Sergi, sanatseverlerin yoğun ilgisiyle karşılandı. Katılımcılar, eserlerin zarif detaylarını ve ustalıkla işlenmiş motiflerini büyük bir hayranlıkla inceledi. Özellikle el işçiliğinin detayları ve tarihi dokunun modern bir anlayışla yeniden yorumlanması, ziyaretçilerden tam not aldı.

Serdarlı'nın koleksiyonunda yer alan takı kutuları, farklı boyut ve şekillerde sunulmakta olup, her birinin kendine özgü bir hikayesi var. Kutuların iç kısmında, ipek ve kadife gibi lüks kumaşlar kullanılarak takılarınızın en iyi şekilde saklanması ve korunması sağlanmış. Ayrıca, kutuların dış yüzeyinde kullanılan ahşap ve metal işçiliği, usta ellerin emeğini ve yaratıcılığını gözler önüne seriyor.

Programda Nazlı Bağırova’dan Qaval dansı, Hazerfem Dans Topluluğu gösterisi, ses sanatçısı Visela Askerova ve piyanoda Fidan İsmailova ile Azeri ezgileri sergilendi.

yilmazparlar@yahoo.com

Pazartesi

At Güzellik Yarışması-İlginay Göbüt Göksel-Yılmaz Parlar

At Güzellik Yarışması-İlginay Göbüt Göksel

At Güzellik Yarışması’nın Önemi ve Organizasyonun Başarılı Kadını İlginay Göbüt Göksel

 Atçılık dünyasında her yıl büyük bir heyecanla beklenen ve sektörün en prestijli etkinliklerinden biri olarak kabul edilen At Güzellik Yarışması, bu yıl da görkemli bir organizasyonla gerçekleşti. Yarışmanın hem ülke genelinde hem de uluslararası alanda yarattığı yankı, atçılığın tanıtımına ve bu özel sporun geniş kitlelere ulaştırılmasına büyük katkı sağladı.



 Bu etkinliğin arkasındaki en önemli isimlerden biri, iş kadını ve organizasyonun başkanı olan Kadını İlginay Göbüt Göksel etkinliğin her aşamasında gösterdiği özen ve profesyonellik ile yarışmanın başarısında kilit rol oynamaktadır.

 Yenikapı’da bulunan Avrasya Gösteri ve Sanat Merkezi’nde 6. Uluslararası At ve Binicilik Fuarı EQUIST İstanbul Horse Show Fuar bünyesinde düzenlenen Truva At Güzellik Yarışması organizasyonu ile atçılığa olan tutkusuyla İş dünyasındaki başarılarını birleştiren İlginay Göbüt Göksel At Güzellik Yarışması’nı sadece bir yarışma olmaktan çıkarıp, aynı zamanda kültürel bir etkinlik haline getirmeyi başarmıştır.



 İlginay Göbüt Göksel, vizyoner liderliği ve detaylara gösterdiği titizlik, yarışmanın her yıl daha da büyümesini ve kalitesinin artmasını sağlamıştır. Bu yılki etkinlikte de katılımcılara ve izleyicilere sunduğu yüksek standartlar, organizasyonun mükemmelliğini bir kez daha gözler önüne sermiştir. Yarışmada sergilenen atların güzellikleri ve yetenekleri, izleyenleri büyülerken, yarışmanın düzenleniş şekli ve profesyonelliği herkes tarafından takdir edilmiştir.

İlginay Göbüt Göksel, atçılığa olan katkıları sadece organizasyonla sınırlı kalmamaktadır. Aynı zamanda genç yeteneklerin keşfedilmesine ve desteklenmesine yönelik projeleriyle de bilinen İlginay Göbüt Göksel,

bu alanda bir ilham kaynağı olmaktadır. Atçılık sporunun geleceğine yaptığı yatırımlar ve sağladığı desteklerle, birçok genç sporcunun hayallerini gerçekleştirmesine olanak tanımaktadır.



 Bu yılki At Güzellik Yarışması, unutulmaz anılarla dolu bir etkinlik olarak hafızalara kazınırken, organizasyonun başındaki isim İlginay Göbüt Göksel liderliği ve vizyonu sayesinde, atçılık dünyasında her zaman hatırlanacak bir başarıya imza atdı.

At Güzellik Yarışması’nın böylesine başarılı ve prestijli bir organizasyon haline gelmesinde, İlginay Göbüt Göksel’in  azmi ve kararlılığı şüphesiz ki büyük bir paya sahiptir. Kendisinin bu alandaki üstün başarıları ve katkılarıyla, gelecekteki organizasyonlarda da aynı başarıyı sürdürdürme izlenimini vermiştir.

Atlar bu kadar güzel sağlıklı olması beslenme ve bakımları çok önemlidir. Fuarda bu konuyla ilgili standı ziyaret ettiğimizde, Markat Atçılık ve Danışmanlık şirketi, ülkemizde at sektöründe atlar ile at sahipleri veya at sahibi olmayı düşünen insanlar arasında köprü görevi görmeyi düşünen ve bu amaçla danışmanlık hizmeti vermeyi planlayan bir firma ilgililerinden bilgiler aldık.

Atların yaşayacakları alanlar, yiyecekleri gıdalar, tırnak bakımları, sağlık bakımları ile ilgili ne yapacağını henüz tasarlayamayan kişilere hizmet vermeyi, özellikle de atın beslenmesi çok önemine vurgu yaptılar.



Markat'in Kurucu Ortağı At Veteriner Hekimi Ayşe Yetiş “ Beslenme, atın  sağlığı ve sağlıklı uzun yaşaması için en önemli faktörlerden biridir.

Bu nedenle  dünyanın en büyük araştirma şirketi olan Kentucky Equine Resarch'in firmasının geliştirdiği  Equi-Jewel markasının yetkili satıcısıyız. Equi - Jewel, dünyanın en güvenilir kas ve kondisyon kazandırıcı yem takviyesidir.”bilgileri paylaşıyor. 

 Equi-Jewel ne gibi katkılar sağladığı sorumuza; “Yarış atlarına yenilebilirliği yüksek formda ekstra kalori, lif - selüloz ve protein kaynağı sağlar. Spor atlarının kas yapımını, en üst seviyede kondisyona gelmesini ve bu atletik seviyenin devam etmesini sağlar. Equi-Jewel, performans atlarının yani sıra büyüme ve gelişme  sırasında genç atlarda kemik yoğunluğunun artmasına yardımcı olduğu kanıtlanmıştır. Equi-Jewel ayrıca enerji ihtiyacı artan süt veren kisraklar ve tane yem.ile beslenmesinde problem olan yaşlı, metabolik problemi olan, laminitisli atlarda da enerji ihtiyacını karşılamak üzere yeme katılabilir. Padok alanlarının yetersiz ve padoklarindaki yesil ot alanın da bakımının zor olduğu koşullarda çiftlikte yaşayan atlar ve neredeyse tüm günü kapalı boxlarda geciren spor atlarinda daha az miktarda yem vererek enerji açıklarını kapatmada son derece ideal bir katkıdır.

KER Equi -Jewel, modüler prensibe göre rasyon tasarımına olanak tanıyan, kalorisi yoğun bir tamamlayıcı yemdir. Mide sağlığını da destekler.” Cevabı alıyoruz.

 

yilmazparlar@yahoo.com

Salı

Amerikan SHI Kozmetik Türkiye’de Yatırım Yapacak-Yılmaz Parlar

  Amerikan SHI Kozmetik Türkiye’de Yatırım Yapacak

Dünyanın en büyük saç bakımı şirketlerinden biri olan Farouk Systems, Inc.'in Yönetim Kurulu Başkanı ve Kurucusu Dr. Farouk Shami, Türkiye’de yatırım yapacak ürünlerini Türkiye’de imal edecek.



İlk amonyak içermeyen saç boyasını bulan mucit ürünlerini renk laboratuvarı LG CHI Color Master Factory ile geliştirdikleri akıllı makine vasıtasıyla ve yapay zeka ile bilgisayarlı kişisel 30 000 renk çeşidiyle saçlara hayat vermektedir.

Farouk Systems, Inc. LG H&H ortaklığıyla, devrim niteliğindeki LG CHI Color Master makinesi, Farouk Systems'in üretimde yenilikçilik ve mükemmellik konusundaki aralıksız arayışının altını çizmekte ve güzellik sektöründeki sektör lideri konumunu daha da sağlamlaştırmaktadır.

 Farouk Systems, Inc.'in Yönetim Kurulu Başkanı ve Kurucusu Dr. Farouk Shami, "LG CHI Color Master ile şirketi yeniliğe bir adım daha öne taşıyarak, güzellik endüstrisinde öncü konumunu daha da güçlendirmektedir.

 LG CHI Color Master Factory'de kullanılan patentli teknoloji, benzersiz renk doğruluğu elde etmek için gelişmiş sensörler, algoritmalar ve sıkı kalite kontrol önlemlerini bir araya getiriyor.

 62 patenti bulunan, Dr. Farouk Shami, Profesyonel şekillendirme araçları ve saç bakımının geliştirilmesinde NASA teknolojisini kullanan ilk kişi olarak bilinmektedir.

Güzellik endüstrisi her geçen gün ileri teknoloji ve sağlık odaklı ürünlerle dönüşüyor. Bu dönüşümün öncülerinden biri olan SHI Kozmetik, amonyaksız saç boyasıyla sektörde fark yaratıyor. Yüksek performansıyla dikkat çeken ve saçı besleyen formülüyle kullanıcıların beğenisini kazanan bu ürün, güzellik standartlarını yeniden tanımlıyor.

Üstelik bu ürün sadece güvenli ve etkili olmakla kalmıyor, aynı zamanda çeşitli renk seçenekleriyle de dikkat çekiyor. Doğal ve canlı renklerde saçlara kavuşmak isteyenler için ideal bir seçenek sunuyor.

Geleneksel saç boyalarında bulunan zararlı kimyasallardan arınmış olan SHI Kozmetik'in amonyaksız saç boyası, saçı koruyan ve besleyen içeriğiyle öne çıkıyor. Amonyak içermeyen formülü sayesinde hem kullanıcıların sağlığını koruyor hem de saçların doğal yapısını bozmadan renklendirme imkanı sunuyor.

Ürün, sadece yüksek performansıyla değil, aynı zamanda çevreci ve hayvan dostu yaklaşımıyla da öne çıkıyor. SHI Kozmetik, sürdürülebilir üretim prensipleriyle hareket ederek doğaya ve hayvanlara zarar vermeyen bir üretim süreci sunuyor.

Yatırımlarını anlatmak için Sheraton Istanbul Ataköy Hotelde Türk ortağı Yaşar İncesu ile Basın Toplantısı düzenleyen Farouk Systems, Inc.'in Yönetim Kurulu Başkanı ve Kurucusu Dr. Farouk Shami, Ayrıca Eğitim Akademisi kurmak için Milli Eğitim Bakanlığı ile görüşmelerini sürdürdüklerini açıkladı.

Meslek odaları ile birlikte hareket ederek sektöre diplomalı meslek girişimcileri ve çalışanları kazandırabileceklerin altını çizdi.

SHI Kozmetik'in amonyaksız saç boyasını tercih edilmesiyle kullanıcıların hem saçlarına hem de çevreye karşı bir sorumluluk taşıdıklarını vurguladılar.

Sağlıklı ve çevreci ürünlerini tercih ederek güzelliklerini desteklemek isteyen herkesin ilk tercihi SHI Kozmetik, olmalı diyerek yenilikçi ve sağlıklı güzellik anlayışını benimseyenler için ideal bir seçenek olduğunu dile getirdiler.



Sağlıklı, Bakımlı Saçların Önemi 

Sağlıklı, bakımlı saçlar her zaman dikkat çektiği gibi, Saç bakımı sadece estetik bir gereklilik değil, aynı zamanda saç sağlığı için de önemlidir.

 Saç bakımı, doğru bakım seçimi, düzenli olarak saç tedavisi ve saçın ihtiyacı olan besin seçeneklerinin toplanmasıyla sağlanır. Saç derisinin temiz tutulması, saçı besleyen ve güçlendiren şampuan, saç kremi, düzenli kullanım saçın daha sağlıklı olmasını sağlar.

 Ayrıca saçın düzenli olarak kesilmesi, uçlarındaki kırıkların toplanması da saçın sağlıklı bir şekilde büyümesine yardımcı olur. Saç bakımı aynı zamanda saçın doğal rengini ve parlaklığını korur, saçın dış etkenlere karşı dayanıklı olmasını sağlar.

 Saç bakımı, her türlü saç tipi için önemlidir ve herkesin düzenli olarak saçına bakım yapması önerilir. Saç bakımının ihmal edilmesi saç dökülmesi, kepeklenme, cansız ve kuru saçlar gibi sorunlar ortaya çıkabilir. Bu nedenle saç bakımının aralıklarını göz ardı etmemek ve düzenli olarak saçımıza gereken özeni göstermek büyük önem taşır.

Farouk Shami işadamı Teksas'ta bulunan saç bakımı ve spa ürünleri şirketi Farouk Systems'in kurucusudur. Shami onlarca yıldır saç bakım ürünü geliştirme alanında çalışıyor. Amonyak içermeyen ilk saç rengini icat etti. Şirketi, saç ve cilt bakım ürünlerini BioSilk, SunGlitz ve Cationic Hydration Interlink (CHI) markaları altında dünya çapında 106'dan fazla ülkeye ihraç ediyor.

 

yilmazparlar@yahoo.com