Pazartesi

ANA Dergisi, 2025 Yılında Kültürel Sanatın Zirve Noktası Olacak-Yılmaz Parlar

 ANA Dergisi, 2025 Yılında Kültürel Sanatın Zirve Noktası Olacak

Kültürel sanat dünyasında derinlemesine bir yolculuğa çıkmak isteyenler için, adeta bir rehber niteliği taşıyan, Sanatın her alanına dair titizlikle hazırlanmış içerikleriyle, okuyucularını estetik bir deneyimin içine çeken ANA Dergisi, yazarları danışmanları, bir araya geldi. 2025 projeleri için çalışmalarını sürdürdü.



Sanatseverlerin kalplerinde özel bir yer edinmeyi başaran Dergi Sahibi Şaheste Günday açılış konuşmasında; Sanatın büyüleyici evrenine dair yenilikçi bakış açılarıyla okurlarını bilgilendirmeyi hedeflendirdiklerini, edebiyat, resim, müzik ve daha birçok sanat dalında öne çıkan isimleri ve eserleri derinlemesine analiz etmeyi sürdürme isteğinde olduklarını dile getirdi.



Özgün röportajlarla sanatçıların düşünce dünyalarına ve yaratım süreçlerine ışık tutmak,  okuyucularına sıra dışı bir sanat deneyimi yaşatmak için konularında başarılı olan isimleri dergide bulundurduklarını ifade etti.



Konuk konuşmacı, Emekli  Büyükelçi Önder Özar’ı mikrofona davet etti.

Özar Dış politika hakkında bilgiler paylaşırken öngörülerinide ekledi.



Entelektüel birikimi artırmayı amaçlıyan, her sayısında kültürel doyum sağlayan makaleleri ve  görsel estetiğiyle de dikkat çeken dergi yazarları aynı zamanda canlı performans sergilediler. Şiirler okundu, Sanat müziğinden sevilen şarkıları icra ettiler.



ANA Dergisi, günümüz sanat dünyasındaki trendleri takip ederek, yenilikçi projelere de kapı aralıyor. Genç sanatçılara destek olmayı misyon edinen dergi, onların eserlerini tanıtarak sanatsal üretime katkıda bulunuyor. Böylece yalnızca geçmişin izlerini taşımakla kalmıyor, aynı zamanda geleceğin sanat yıldızlarını da okuyucularıyla buluşturuyor.



Toplantıya Dergi yazarları; Yazar-Seramik San.-Spiker Özcan Atamert, Aktör Engin Çağlar, Mısır Bilimci Perihan Sadıkoğlu, Çevre Derneği Başkanı sivil toplum konfederasyon Yönetim . Kurul üyesi Emekli Eğitimci Gültekin Taşpınar, Ana dergisi sanat danışmanı Bestekar Radyo Sanatcısı Vedat Çetinkaya, Dr.Tezernur Gücükoğlu, Udi Ahmet Gülcüoğlu, ABD Atatürk düşünce derneği  2.Başkan Prof. İlknur Boray, Ressam Serdar Samancıoğlu,  Emlak. Müş.Der. Yönetim Kurul Başkanı Şair-Yazar Adnan Yeşiltaş, Tiyatro Sanatçısı spiker Altan Akışık, Şair Müjgan Özgürel, Gülşen Şenderin, Şair Hüseyin Kuzucan, Şair Enver Hergüler, Şair Ertan Uzunyol şiirleri ile Şişli Eski Dostlar Koro Şefi Şeyda sevinçli , Hasan Sevinçli, Ressam Tülay Güzeldere, Ressam Ayşe Ümit Sahilyol, Ressam Nilüfer Spiker Suat Demirok, Elif  Durmuşoğlu, Şişli musiki koro mensupları Zehra Dirim Doğan Dirim Seçil Tekelioğlu  Nuri Külekçi  Nevin Zanona Özden Derviş Eczacı Sevil Pasin Muazzez  Aksakal. Zeliha Tevruz Yonca,  Nafi Özgürel, Kemal Kurt,  Zehra Çetinkaya Dirim gibi isimler katıldı.



Ana Dergisi, yalnızca bir dergi değil, aynı zamanda bir kültürel ürünün taşıyıcısıdır. Güncel sanat olaylarını, sanatçı röportajlarını ve yaratıcı projelerin parçalarını takip ederek, sanat dünyasında oluşan dinamikleri ustalıkla yansıtıyor. Derginin sayfaları, yaratıcılığın ve estetik ifadenin her rüzgarını hissettirirken, okuyucularına ilham veren derinlikli yazılar sunuyor.

yilmazparlar@yahoo.com



Pazar

Azarnegari Art House-Yılmaz Parlar

 Azarnegari Art House

Azarnegari Sanatı Yeni Bir Çağa Kapı Açtı, 

Sanatın Gücünü Keşfedin

Ahad Saadi’nin Büyüleyici Sanat Yolculuğu,

Sanat dünyasının efsanevi ismi Ahad Saadi’nin yarattığı Azarnegari sanatı, şaşırtıcı bir şölenle İstanbul Maçka’da sanata boyut kazandırarak, yeni bir döneme damga vurdu.

Ahad Saadi tarafından kurulan “Azarnegari Art House”, 14 Aralık 2024 Cumartesi günü, Parisa Karamnezhad, Javad Süleymanpur, Mehmet Najafzadeh ve Gökçe Akay gibi sanatçıların etkileyici eserleriyle kapılarını açtı.



Yalnızca bir açılış değil, aynı zamanda sanatın ve sanatçının toplum üzerindeki etkisini vurgulayan anlamlı bir buluşma oldu.

Bu özel sergi, sanatçının yenilikçi yaklaşımını ve Azarnegari'nin büyüleyici estetiğini, sanatseverleri bir araya getirerek muhteşem bir deneyim sundu. Sanatseverler, gün boyu devam eden bu eşsiz atmosferde, sanatın insanının gücü üzerindeki gücü bir kez daha deneyimlediler



Sanat merkezi Sanat Evinin açılışına, Başta Cem Yıldırımer’in Başkanlığını yaptığı Tek Hedefimiz Eğitim Derneği olmak üzere, sanat eğitim dernekleri, üniversite temsilcileri, değerli akademisyenler, ünlü sanat koleksiyonerleri, alanında yetkin başarılı sanatçılar ve sanat sever elit bir topluluk katıldı.

Modern sanat anlayışına öncülük eden bir buluşma noktalarından biri oldu. Ahad Saadi’nin, ateşle sanata anlam katan Azarnegari teknikleri, sanatı yeni bir boyuta taşıyarak estetik algıyı tamamen yeniden tanımladı.



Konukların samimi sohbetleri ve eserler üzerine yaptıkları derinlemesine tartışmalarla renklendi. Sanatın evrensel bir dil olduğunu bir kez daha hissettiren bu etkinlik, sanatın sadece bireyler için değil, toplumlar için de ne kadar önemli olduğunu gözler önüne serdi.

Ahad Saadi’nin çocukluk yıllarından beri ateşle yanan bir tutku olarak geliştirip dünya çapında bir fenomene dönüşen Azarnegari, sanatseverleri şaşkın, hayran ve düşünceye dalmış bir halde bırakıyor. Kumaşların ışıkla dansı, izleyiciye her bir eserin kendi hikayesini fısıldamasına olanak tanıyor. Kumaşın üzerindeki ışık oyunları ve renklerin ahengi, sanatçının derin felsefi düşüncelerinin bir yansıması olarak hayat buluyor.



Sanat dünyasında yeni bir deha olarak kabul edilen Ahad Saadi, Azarnegari sanatıyla evrensel değerlere ışık tutuyor. Onun çalışmaları, estetik ve güzelliği kutsayarak olumlu düşüncenin gücünü öne çıkarıyor. Saadi’nin eserlerinde çiçeklerin canlılığı, doğanın büyüleyici estetiği ve ışıkla uyumlu bir dönüşüm öne çıkarken, izleyiciler bu eserlerde kendi iç dünyalarına derin bir yolculuk yapma fırsatı buluyor.

Saadi’nin özünde bulunan sevgi, şefkat ve naziklik değerleri, onun Azarnegari ile sanatı evrensel bir dile dönüştürmesini sağlıyor. Modern çağın kaosunda bir huzur adası yaratan sanatçı, eserlerinde bu bütünleşmeyi başarıyla sergiliyor. Tebriz’de doğan Saadi, kültürel zenginlikten beslenen bu sanatsal yaklaşımıyla sadece kendi köklerinden değil, aynı zamanda tüm insanlığın ortak değerlerinden ilham alıyor.



“Azarnegari Art House” sergisi, Ahad Saadi’nin benzersiz sanat anlayışının bir başka boyutunu ortaya koyarken, sanatseverleri unutulmaz bir yolculuğa davet ediyor. Modern sanatın büyük ustalarından biri olan Saadi, eserleriyle hem bugünü hem de geleceği etkiliyor. Onun yarattığı bu sanat evreni, sürekli bir yenilik ve ilham kaynağı olarak, tüm insanlığı daha iyi bir geleceğe davet ediyor.

Ahad Sadi’nin öncülüğünde yükselen bu mekân, sanatın ve sanatçının geleceğine ışık tutma misyonunu sürdürüyor.

Sanat Evi'nin Göz kamaştıran sanat eserlerinin sergilendiği bu özel sergisi, sanatın birliği ve beraberliğin simgesi olma misyonunu bir kez daha gözler önüne serdi. Her sanatçının kendine özgü tarzını ve bakış açısını yansıtmakla kalmayıp, ziyaretçilere derin düşüncelere dalma fırsatı sundu.

 

yilmazparlar@yahoo.com


Salı

Kadın Dayanışmasıyla Taçlanan Görkemli Düğün-Yılmaz Parlar

 Kadın Dayanışmasıyla Taçlanan Görkemli Düğün

Batıkan Zorbey Kondu ve Tuğçegül Bayramoğlu Dünya Evine Girdi. Batıkan Zorbey Kondu ile Tuğçegül Bayramoğlu'nun hayatını birleştirme vesilesiyle düğün adeta bir kadın dayanışması şölenine dönüştü

Elim Sende Vizyoner Kadınlar Platformu Başkanı Fazilet Patır'ın Oğlunun Düğünü, Seçkin Konukların Katılımıyla Baler Garden İskele'de Gerçekleşti



Baler Garden İskele, unutulmaz bir düğüne ev sahipliği yaptı. Narin Gümrük Müşavirliği şirketi Genel Müdür Yardımcısı ve Elim Sende Vizyoner Kadınlar Platformu Başkanı Fazilet Patır'ın oğlu Batıkan Zorbey Kondu ile girişimci ve fizyoterapist Tuğçegül Bayramoğlu, muhteşem bir törenle dünya evine girdi.

Bayrampaşa Çevik Kuvvet Şube Müdürlüğü'nde Polis Memuru olarak görev yapan Batıkan Zorbey Kondu ve zarif gelini Tuğçegül Bayramoğlu'nun düğünü, hem kadın dayanışması hem de nezih konuklarıyla dikkat çekti.

Düğünde çiftin şahitliğini, iş dünyasının önemli isimlerinden Narin Gümrük & Elsan Global Lojistik ve TABA Amcham Yönetim Kurulu Başkanı Süleyman Ecevit Sanlı, Emekli Rektör Prof. Dr. Sıddıka Semahat Demir ve damadın devre arkadaşı Yunus Emre Karadoğan üstlendi.

Ayrıca davetliler arasında Turktrade Genel Sekreteri İlfeta Aksoy, Özüm 10000 Derneği Başkanı Sevim Erengil, Saitabat Köyü Kadınları Dayanışma Derneği Başkanı Sermin Cakalıoğlu, Kastamonu Kadın Derneği Başkanı Emine Çelik, belgesel yapımcısı, yazar ve akademisyen Doç. Dr. Nurdan Tümbek Tekeoğlu gibi güçlü kadın liderler yer aldı.



Kadın Dayanışması Düğüne Damga Vurdu

Düğünde göz kamaştıran bir diğer detay ise kadın dayanışmasıydı. Çeşitli kadın derneklerinin başkanları ve üyeleri, Elim Sende Vizyoner Kadınlar Platformu Başkanı Fazilet Patır'ı ve yeni evlenen çifti bu özel günde yalnız bırakmadı. Kadın derneklerinin başkanları, düğün boyunca birbirleriyle dayanışma ve sevgi örnekleri sergileyerek hem güçlü bir topluluk oluşturduklarını hem de kadınların toplum içindeki önemini vurguladılar.

Bu muhteşem düğün, sadece iki kişinin evlenmesi değildi; aynı zamanda kadın güçlenmesinin ve dayanışmasının da bir kutlamasıydı



Göz Kamaştıran Bir Atmosfer

Türk Sanat Müziği sanatçısı, besteci ve söz yazarı Nevra Günay, ses sanatçısı ve aktivist Zeliha Sunal da düğüne katılarak, geceye sanatsal bir hava kattılar.

Aile ve Dostlar Yanında

Damadın Amsterdam'da Calvin Klein CRM Kampanya Yönetimi Uzmanı olarak görev yapan ağabeyi Doğukan Buğra Kondu da düğüne katılanlar arasındaydı. Ayrıca anneanne ve dede Emine & Alaettin Patır, teyzeleri Mukaddes Turhal, Mukadder Patır, Mürüvvet Stelfox, Belkıs Patır ve Çevik Kuvvet Şube Müdürlüğü'nden devre arkadaşları da genç çifti bu özel günde yalnız bırakmadı. Duygusal anlar ve güler yüzlü sohbetlerle doluydu. Batıkan ve Tuğçegül'ün mutluluğu adeta salonu sevgi gölüne çevirdi. Ailelerinin ve dostlarının çevresinde yoğun bir sevgi sıcaklığıyla, bu özel gün daha da anlamlı hale geldi. Düğün, göz alıcı bir atmosferin yanı sıra samimi bir aile buluşmasına dönüştü. Damat ve gelin, danslarıyla tüm misafirlere unutulmaz anlar yaşattı.



Kadın Liderler Bir Arada

Elim Sende Vizyoner Kadınlar Platformu'nun Başkanı olan Fazilet Patır’ın bu özel gününde, kadın dernekleri başkanlarının bir arada olması, kadın dayanışmasının gücünü bir kez daha gösterdi. Özellikle topluma katkı sağlayan projeler yürüten bu liderler, düğün boyunca birlik ve beraberlik mesajları verdiler.

Düğün, sadece bir evlilik töreni olmanın ötesinde, iş ve sanat dünyasından, sivil toplum kuruluşlarından kadın liderlerin de bir araya geldiği, dayanışmanın ön planda olduğu görkemli bir kutlama oldu. Bu unutulmaz gece, Batıkan Zorbey Kondu ve Tuğçegül Bayramoğlu çiftinin hayatlarını birleştirdiği bu özel anı daha da anlamlı kıldı.

yilmazparlar@yahoo.com

Pazar

Kazakistan Bağımsızlığının 33. Yılı-Yılmaz Parlar

  Kazakistan Bağımsızlığının 33. Yılı

Almatı’nın Alatau İlçesinden Gelen Efsanevi Müzik Topluluğu 33 Yıl Sonra Yeniden Sahnede

Müzik ve Birlikteliğin Buluşması

Almati'nin Alatau ilçesinden gelen müzik topluluğu, Kazakistan'ın bağımsızlık kutlamaları çerçevesinde Topkapı Türk Dünyası Kültür Mahallesi'nde unutulmaz bir konsere imza attı. 33 yıl önce, aynı grup, bağımsızlık günü konseriyle gönülleri fethetmişti. 33 yıl önce Kazakistan’ın bağımsızlık günü kutlamalarında verdiği ilk konserin coşkusunu yeniden canlandırdı. Bu yıl ise Türk-Kazak dostluğunu pekiştiren bir etkinlik olarak adını duyurdu.





Kazakistan-Türkiye İlişkilerinin 33. Yılı: Bağların Güçlenmesi ve Ortak Kültürel Miras

Kazakistan ile Türkiye arasında dostluk ve kardeşlik ilişkilerinin 33. yılını kutlamak amacıyla düzenlenen program, çeşitli sivil toplum kuruluşları ve siyasi parti temsilcilerinin katılımıyla gerçekleşti. Zeytinburnu Belediye Başkanı, Kazakistan'ın bağımsızlığının 33. yılına vurgu yaparak, Türkiye’nin Kazakistan ve diğer Türk devletleriyle olan tarihi ve kültürel bağlarının ne kadar derin olduğunu ifade etti.



Başkan, Malazgirt Zaferi'nden bu yana Anadolu'ya göç eden Oğuz Türklerinin ata yurdunu geride bıraktığını, 1991 yılında Kazakistan, Türkmenistan, Özbekistan ve Azerbaycan gibi Türk devletlerinin bağımsızlıklarını kazanmalarının Anadolu Türkleri için büyük bir mutluluk ve gurur kaynağı olduğunu belirtti. Türk dünyası, Altaylardan Tuna'ya, Adriyatik'ten Çin Seddi'ne uzanan geniş coğrafyada 250 milyonluk bir kardeşlik zinciri oluşturmaktadır.



Başkan, Kazakistan ve Türkiye arasındaki ilişkilerin bağımsızlıkla birlikte başladığını, 1992 yılında Türkiye’ye gelen 10 bin Kazak öğrencisinin Türk-Kazak ilişkilerinin güçlenmesine katkıda bulunduğunu vurguladı. Bu öğrencilerden bazıları, ülkelerine döndüklerinde Türkiye ile Kazakistan arasında gönül elçileri olmuşlardır. Kazakistan’ın ekonomik ve diplomatik başarıları, özellikle enerji, teknoloji ve eğitim alanında, dünya çapında takdir edilmektedir.



Zeytinburnu Belediye Başkanı, Kazakistan'ın kültürel mirasına da değinerek, Hoca Ahmet Yesevi, El Farabi gibi önemli düşünürlerin Türk dünyası ve insanlık için birer rehber olduklarını belirtti. Başkan, Kazakistan’ın 33 yıllık başarı hikâyesinin, gelecekte de devam edeceğini dile getirerek, kardeş Kazak halkının bağımsızlık bayramını kutladı.

Bu etkinlik, Kazakistan ile Türkiye arasındaki ilişkilerin daha da güçlenmesine katkı sağlarken, Türk dünyasının ortak kültürel ve tarihi mirasının önemine de vurgu yaptı.



Ritimler ve Gelenekler

Konser, Kazak ve Türk halkları arasındaki güçlü dostluk bağlarını vurgulayan anlamlı bir etkinlik olarak dikkat çekti.

Yüzlerce müzikseverin katıldığı bu özel gecede, geleneksel Kazak müzikleri ve modern eserler sahnelendi. Türk dinleyiciler, Kazak müziğinin büyüleyici ezgileriyle adeta geçmişe yolculuk yaptı.



Konserde, Kazak müziğinin etkileyici melodileri ve zengin folklorik dansları sergilendi. Katılımcılar, müzik topluluğunun geleneksel çalgılarındaki ustalığını ve sahnedeki coşkusunu hayranlıkla izledi. Dinleyiciler, nostaljik anıların canlandığı bu etkinlikte hem eğlendi hem de kültürel mirasa tanıklık etti.



 Birlikte Daha Güçlüyüz

Etkinlik, Türk ve Kazak halkları arasındaki dostluğu sembolize ederken, geleceğe dair yeni umutlar ve işbirlikleri için bir platform oluşturdu. “Birlikte daha güçlüyüz!” sloganıyla sahne alan sanatçılar, her nota ile bu bağı güçlendirdi. Kazakistan'ın bağımsızlık coşkusunu paylaşan herkes, bu büyülü gecede tarih yazdı. Kazakistan Bağımsızlığının 33. Yılında Almatı’dan Gelen Müzik Topluluğu İstanbul’da Türk-Kazak Dostluğunu PekiştirdiTürk-Kazak Dostluğu Müzikle Taçlandı



33 Yılın Anıları Canlandı

Alatau’dan gelen bu müzik topluluğu, Kazakistan’ın bağımsızlık mücadelesiyle simgeleşmiş, ülkenin kültürel mirasının bir parçası haline gelmişti. 33 yıl önce bağımsızlık gününde sahneye çıkan aynı grup, bu kez Türk-Kazak dostluğunu pekiştirmek için İstanbul’da performans sergiledi. Hem tarihî bir bağ hem de geleceğe yönelik umutlarla dolu olan bu etkinlik, dostluk köprülerinin sağlam temeller üzerine inşa edildiğini bir kez daha gözler önüne serdi.



Etkinlikte Kültürel Paylaşım Öne Çıktı

Topkapı Türk Dünyası Kültür Mahallesi’nde gerçekleşen bu konser, sadece müzikal bir şölen olmanın ötesinde, iki ülke arasında kültürel alışverişin ne kadar güçlü olduğunu gösterdi. Türk izleyiciler, Kazak müziği ve danslarıyla Kazakistan’ın ruhunu hissetti, Kazak misafirler de Türk kültürüne olan yakınlıklarını bir kez daha vurguladı.



Gelecek Nesiller İçin İlham Verici Bir Performans

Bu anlamlı etkinlik, iki milletin sanat yoluyla nasıl bir araya gelebileceğini, sınırları aşarak kültürlerin nasıl paylaşılabileceğini bir kez daha ortaya koydu. Kazak müzik topluluğu, performansıyla sadece bugünün izleyicilerini değil, gelecekteki kuşaklara da ilham verecek bir miras bıraktı.

Konser sonunda, katılımcılar hem Kazakistan’ın bağımsızlık gününü hem de Türk-Kazak dostluğunu coşkuyla kutladı.

yilmazparlar@yahoo.com

KAYNAK


Perşembe

Zafer Partisi İçin Çarpıcı Kehanet-Yılmaz Parlar

  

Zafer Partisi İçin Çarpıcı Kehanet

Türkiye'nin En Yükselen Partisi Olacak

Ünlü Medyum Koray Aksoy'dan Zafer Partisi İçin Çarpıcı Kehanet “Türkiye'nin En Yükselen Partisi Olacak”



Türkiye siyasetinin son dönemdeki yükselen yıldızı Zafer Partisi, yalnızca siyasi analistlerin değil, medyumların da dikkatini çekiyor.

Tanınmış medyum Koray Aksoy, Zafer Partisi ve lideri Ümit Özdağ hakkında çarpıcı kehanetlerde bulundu.

Aksoy’a göre, Zafer Partisi’nin yükselişi kaçınılmaz, Ümit Özdağ ise Türkiye’yi feraha kavuşturacak bir lider.

Marmara Bölgesi'nin Yalova iline bağlı Çınarcık'ta yaşayan Medyum Koray Aksoy, olağanüstü kehanetleriyle dikkat çeken biri olarak, Telefonda dahi seslere dayanarak geçmiş, şimdiki zaman ve gelecek hakkında akıl almaz doğrulukta öngörülerde bulunan Aksoy, bu yeteneğini nereden aldığı konusunda büyük merak uyandırıyor.

Zafer Partisi’nin Yükselişi Medyum Koray Aksoy’un Kehanetlerinde Yer Aldı

 Medyum Koray Aksoy’un Kehanetleri

Ünlü medyum Koray Aksoy, Türk siyasetinde son dönemde büyük bir çıkış yakalayan Zafer Partisi ve Genel Başkanı Ümit Özdağ hakkında dikkat çeken bir kehanette bulundu. Aksoy, son kehanetinde Zafer Partisi'nin çok kısa sürede büyük bir yükseliş göstereceğini öngörüyor.

Aksoy’a göre, Ümit Özdağ’ın liderliğindeki parti, Türkiye'nin siyasi sahnesinde güçlü bir yer edinecek ve halkın güvenini kazanacak.

Medyum Koray Aksoy’dan Zafer Partisi Yorumu: "Ümit Özdağ, Türkiye'yi Feraha Kavuşturacak"

Zafer Partisi’nin Türkiye’nin en yükselen siyasi partisi olacağını ve Ümit Özdağ’ın liderliğinde büyük başarılara imza atacağını Özellikle ekonomik ve toplumsal alanda yaşanan sıkıntıların çözümünde Özdağ’ın önemli rol oynayacağına kehanetde bulunan Aksoy, "Ümit Özdağ süper bir lider ve Türkiye'yi feraha kavuşturacak" diyor.

Koray Aksoy, birçok doğru çıkan kehanetiyle bilinen bir isim. Zafer Partisi’nin son dönemdeki ivmesine dikkat çeken Aksoy, partinin kısa sürede Türkiye siyasetinin en etkili güçlerinden biri haline geleceğini söyledi. “Ümit Özdağ’ın kararlı liderliği, partiyi zirveye taşıyacak. Zafer Partisi, Türkiye’nin geleceğinde önemli bir rol oynayacak,”

 Zafer Partisi ve Ümit Özdağ’ın Vizyonu

Aksoy’un kehanetleri, Zafer Partisi’nin kamuoyunda artan popülaritesiyle paralellik gösteriyor.

Partinin ulusal bağımsızlık, ekonomik kalkınma ve toplumsal barışa yönelik programları, Aksoy’un söylediklerini destekler nitelikte.

Ümit Özdağ’ın kararlı duruşu ve net mesajları, partiyi diğerlerinden ayıran temel unsurlar olarak öne çıkıyor.

Medyum Koray Aksoy’un kehanetleri, Türkiye siyasetinde yeni bir dönemin habercisi olabilir mi? Zafer Partisi’nin bu süreçte nasıl bir yol izleyeceği merakla bekleniyor.

Ümit Özdağ’ın liderliğindeki partinin geleceği, yalnızca siyasi değil, aynı zamanda mistik bir ilgiyle de takip ediliyor.

Siyasi Arenada Dikkat Çeken Tahminler

Son dönemlerde Türkiye'nin siyasi arenasında yaşanan dinamik gelişmeler birçok uzmanı ve analisti harekete geçirirken, ünlü medyum Koray Aksoy'ın öngörüleri gündem yaratmaya devam ediyor.

Ümit Özdağ ve Zafer Partisi'nin Yükselişi

Koray Aksoy, Zafer Partisi'nin son dönemdeki çıkışını değerlendirirken, "Ümit Özdağ, liderlik vizyonu ve kararlı tutumuyla partisini Türkiye siyasi sahnesinde ön plana çıkaracak. Bu yükseliş, kamuoyunun itibarından kaynaklanıyor" şeklinde açıklamalarda bulundu.

Kehanet ve Politikada Alınan Dönüm Noktaları

Aksoy, ayrıca yaptığı değerlendirmelerde, Zafer Partisi'nin alacağı kararların sadece kendi kaderini değil, genel siyasi ölçekte de önemli etkiler yaratacağını vurguladı.Türkiye'nin siyasi yapısını yeniden şekillendirecek" diyen medyum, Özdağ'ın liderliğinin ve partinin stratejilerinin dikkatle izlenmesi gerektiğini belirtti. "Zafer Partisi, halkın gerçek sorunlarına duyarlılığı ile ön plana çıkıyor. Ümit Özdağ liderliğindeki bu ekip, yalnızca siyasi stratejiler geliştirmekle kalmıyor, aynı zamanda toplumun sesini de duyuruyor”şeklinde yorum yaptı.



Yalova'dan Çarpıcı Kehanetler: Medyum Koray ve Rüyacı Nazan'ın Gizemli Dünyası

Öyküsü genlerine kadar uzanıyor Medyum Koray’ın. Kendisi gibi, Eşi de “Rüyacı Nazan” Olarak tanınıyor. Öyle tanınıyorlar. Her ikisinin de Söyledikleri isabetli ve belirli.

Medyum Koray’ın bu yeteneğinin doğuştan mı, yoksa Tanrı’nın bir lütfu mu olduğu tartışılıyor. Aynı zamanda eşi "Rüyacı Nazan" olarak tanınan Nazan Aksoy da rüya tabirleriyle dikkat çekiyor. Her ikisi de söyledikleriyle çevrelerindekilerin hayatlarına dokunuyor, geleceğe ışık tutuyor. İki Kez Zafer partsinin yükselişini rüyasında gören Nazan Aksoy da eşi Medyum Koray Aksoy’un kehanetinide pekleştiriyor.

Medyum Koray, evrenin enerjisiyle iletişim kurduğuna ve her olayın bir amaca hizmet ettiğine inanıyor. Yıldızların hareketlerinden insanlarla yollarının kesişmesine kadar her şeyin bir mesaj içerdiğini düşünen Aksoy, bu mesajları yorumlayarak insanları uyarıyor ve yönlendiriyor.

Özellikle başarıya dair kehanetleriyle tanınan Medyum Koray, doğru enerjiyi yönlendirenlerin kehanetlerini gerçekleştirebileceğine inanıyor.



Evren Enerjidir, Beklentilerimize Cevap Veren Enerjidir

Gerek gökyüzünde ay, güneş, gezegen ve yıldızların hareketleri vasıtasıyla iletilmek istendiğine inanılmış ve gökyüzündeki cisimlerin hareketleri de incelenerek, bunlara belirli manalar yüklenmiştir. Kimi Yıldız haritasına bakarak bir yorum koyuyor, Kimide Medyum Koray gibi kehanet yorumları yapıyor.

Ancak “Medyum Koray” sizinle ses veya fiziki iletişimle beraber olayları sıralıyor. Tedbir almanız gerekenler hakkında uyarılarda bulunuyor.

Kanatimizce, açıklandığı gibi, hayatın tesadüflerden ibaret olmadığı, içinde bir amaç dışında hiçbir şey olmadığı, başımıza gelen her olay veya tanıştığımız kişi sadece yolumuzu kesmekle kalmaz, bize hayatta eksik olduğumuz şeyleri getirir veya bize hayata daha fazla içgörü kazandıran değerli bir ders verir..

Yolumuz ne zaman insanlarla kesişse, bize her zaman bir mesaj olduğunu söylüyor. Şans karşılaşmaları yoktur. Ancak bu karşılaşmalara nasıl tepki verdiğimiz, mesajı alıp alamayacağımızı belirler. Yolumuza çıkan biriyle sohbet ediyorsak ve güncel sorularımıza ilişkin bir mesaj görmüyorsak bu mesaj olmadığı anlamına gelmez. Bu sadece kaçırdığımız anlamına gelir.

Başarı, kendi kendini gerçekleştiren bir kehanettir. Başarının yıldızlarda yazılı olduğuna gerçekten inanan kişi, hayatın bunu gerçekleştirmek için kararlı olduğunu görecekdir.

“Medyum Koray” gibi mutlak güce sahip olanlar sadece kehanette bulunamazlar, olumlu sevgi dolu enerjileriyle kehanetlerini de gerçekleştirebilirler.

“Rüyacı Nazan” olarak anılan Medyum Koray eşi Nazan Aksoy Peygamber Hazreti Yusuf gibi rüya tabirlerini Medyum Koray ile örtüşen yorumları yapabiliyor.

“Medyum Koray” Bulgaristan Göçmeni aileden geliyor. Bu yetenek annesinde varmış. Geçirdiği Kaza sonrası ameliyat esnasında kalbi duruyor. Okyanus gibi derinliğe girdiğini görüyor veya hissediyor. Kalbi tekrar çalıştırılıp hayata döndüğünde hemen gördüğü kişilere istem dışı kehanet mesajları veriyor..Sonra 30 yılı aşkın bu yolculukda devam ediyor.

yilmazparlar@yahoo.com

31. İstanbul Caz Festivalin Görkemli Ödül Töreni-Sim Aslanoğlu

  31. İstanbul Caz Festivalin Görkemli Ödül Töreni

İstanbul Kültür Sanat Vakfı (İKSV) tarafından, 27 yıldır Garanti BBVA sponsorluğunda düzenlenen 31. İstanbul Caz Festivali, 3 Temmuz Çarşamba akşamı Avusturya Konsolosluğu Avusturya Kültür Ofisi Bahçesi'nde gerçekleşen ödül gecesiyle başladı. Törene, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu da katıldı.



İmamoğlu, konuşmasında İstanbul'un kültürel ve sanatsal zenginliğinin dünya çapında hak ettiği yere ulaşması için özgür alanların ve yaratıcılığı destekleyen ortamların önemine dikkat çekti. "Sanatı bu şehrin her insanın kulağı duymalı, gözü görmeli, eli hissetmeli. O zaman sanat daha itibarlı, daha güzel ve daha kapsayıcı olur," dedi.



Yaşam Boyu Başarı Ödüllerin sahibi  Nilüfer Verdi ve Nino Varon



Gecede, Türkiye’nin ilk kadın caz piyanisti Nilüfer Verdi ve yapımcı, besteci, müzisyen Nino Varon’a Yaşam Boyu Başarı Ödülleri sunuldu. İKSV Genel Müdürü Görgün Taner ve İKSV Genel Müdür Yardımcısı Yeşim Gürer Oymak, festivalin gerçekleştirilmesine katkıda bulunan kurumlara teşekkür plaketleri takdim etti.




Festival Sponsorları



İstanbul Caz Festivali'ne desteklerinden dolayı T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı, Beylikdüzü Belediyesi, Hollanda Krallığı, Beyoğlu, Küçükçekmece ve Şişli Belediyesi’ne teşekkür edilirken, The Marmara Group’a ve SKAL İstanbul geçmiş dönem başkanlarından Ata Eremsoy’a plaket verildi. Ayrıca, Garanti BBVA, Volvo Car Turkey, Anadolu Efes, SNOC, RAMSEY, Mastercard ve Mey|Diageo’ya da teşekkür plaketleri sunuldu.


Saint Privat ve Mojo 5 Sahnede

Törenin ardından, Avusturyalı topluluk Saint Privat ve Genç Caz+ grubu Mojo 5 izleyicilere unutulmaz bir gece yaşattı. Saint Privat, dinleyicilerini Fransa’nın güney sahillerine götüren melodileriyle büyük beğeni toplarken, Mojo 5'in enerjik performansı geceye renk kattı.



31.İstanbul Caz Festivali, 3-18 Temmuz tarihleri arasında güncel müziğin yıldızlarını ve cazın önde gelen isimlerini müzikseverlerle buluşturacak. Festival, İstanbul'un kültürel ve sanatsal zenginliğini bir kez daha gözler önüne seriyor.

info@parlarmedya.com

Çarşamba

Biz Birlikte Güçlüyüz -Zengezur’un İşçiliği-Yılmaz Parlar

 Biz Birlikte Güçlüyüz -Zengezur’un İşçiliği

Biz Birlikte Güçlüyüz" Programı Kapsamında "Zengezur’un İşçiliği" Sergisi Sanatseverlerle Buluştu



Türkiye Cumhuriyeti Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Azerbaycan Kültür Bakanlığı arasında imzalanan kültürel iş birliği anlaşması, iki ülke arasındaki sanat ve kültür bağlarını daha da güçlendirdi. Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’in kararnamesi doğrultusunda Üsküdar Valide Sultan Gemisi'nde düzenlenen “Zengezur’un İşçiliği” sergisi, “Biz Birlikte Güçlüyüz” programı adı altında sanatseverlerle buluştu.



Sanat ve Kültürün Birleştirici Gücü

“Biz Birlikte Güçlüyüz” programı çerçevesinde düzenlenen sergi, sadece iki ülke arasındaki kültürel iş birliğini pekiştirmekle kalmadı, aynı zamanda sanatın ve kültürün birleştirici gücünü bir kez daha gözler önüne serdi. Türkiye ve Azerbaycan’ın ortak değerlerini yansıtan bu etkinlik, gelecekteki iş birlikleri için de sağlam bir temel oluşturdu.



Cem Yıldırımer’in Başkanlığını yaptığı Tek Hedefimiz Eğitim Derneği ve Kemale Cabbarova’nın Başkanlığını yaptığı Harı Bülbül Azerbaycan Vizyon Tiyatro Derneği iş birliğiyle 'Biz Birlikte Güçlüyüz' programı kapsamında ' Zengezur’un İşçiliği' isimli Sergi,  Valide Sultan Gemisi'nde sergilendi.



Kültürel İş Birliğinin Güçlü Bir Yansıması

Kültürel değerlerini ve tarihini yansıtan bu sergi, Azerbaycan ve Türkiye'nin sanat ve kültür alanındaki iş birliğinin somut bir örneğini oluşturdu. Sergi, Zengezur’un zengin tarihi ve sanatsal mirasını gözler önüne seren eserlerle doluydu. El işçiliğinin ustalıkla sergilendiği bu etkinlik, katılımcılara Zengezur’un benzersiz estetiğini ve zanaatını yakından tanıma fırsatı sundu.



25 haziran 2024 Salı Günü Üsküdar Belediye Başkanı Sinem Dedetaş’ın tahsis etdiği Valide Sultan Gemisi'ndeki etkinliğe Azerbaycan'ın İstanbul Konsolosu Zaur Allahverdizade, Azerbaycan Büyükelçiliği'ne bağlı Azerbaycan Kültür Merkezi'nin Başkanı Samir Abbasoov, Marmara Grubu Vakfı Başkanı Dr. Akkan Suver, Tek Hedefimiz Eğitim Derneği Kurucu Başkanı Cem Yıldırımer, Harı Bülbül Azerbaycan Vizyon Tiyatro Derneği Başkanı Kemale Cabbarova başda olmak üzere Büyükelçilik ve Başkonsolosluk Temsilcileri,  Parti Temsilcileri, Müze ve Sivil Toplum Kuruluşları Başkanları katıldılar. İki ülke milli marşları sonrası açılış konuşmaları gerçekleşti.



Harı Bülbül Azerbaycan Vizyon Tiyatro Derneği Başkanı Kemale Cabbarova Türk dünyasının coğrafya olarak parçalandığını her tarafta her türlü sanatı gördüğümüzü bunları derlemeye birlikte olmak için yola çıktıklarını söyledi. “Biz birlikte güçlüyüz. Cumhurbaşkanı armağan ettiği Türkiye'de Azerbaycan arasında kültür alanında imzaladığı kararname bizlere teşvik etmiş projelerin hazırlamasına ilham kaynağı oldu. Bu bizi büyük zaferlere, ve çevrelere götürür. Bizim en büyük şerefimiz eğitim, tarih ve değerlerimizde. Biz bunu birlikte başaracağız.” dedi



 Azerbaycan İstanbul Konsolosu Zaur Allahverdizade konuşmasında; “Azerbaycan tarihi ve kültürel değerleriyle bilinen kadim bir Türk yurdudur. Bugün Azerbaycan’ın zengin mirasını burada sizlerle paylaşmaktan gurur duyuyoruz. Tarih boyunca bu topraklar Azerbaycan’ın kültürel ve turistik merkezi olmuştur. Ne yazık ki, 19. yüzyılın başında büyük değişiklikler yaşanmaya başlamıştır. Farklı bölgelerden gelen yerleştirmeler ve politik baskılar sonucunda Azerbaycan toprakları zor bir dönemden geçmiştir.



1920 yılında Azerbaycan topraklarının bir kısmı Ermenistan’a verilmiştir. Bu durum, Azerbaycan ile kardeş ülkemiz Türkiye arasında coğrafi bir kopuşa yol açmış, Türk dünyasının bölünmesine yönelik kasıtlı bir hamle olmuştur. Cumhuriyetler döneminde, Azerbaycan halkı etnik temizlik ve baskılara maruz kalmıştır. Ermeni yerleşimciler, Azerbaycan’a ait kültürel, tarihi ve dini anıtları yok etmişlerdir. Örneğin, 19. yüzyılda başkentimizde inşa edilen camiler, sadece birkaçının günümüze ulaşmasıyla büyük bir tahribata uğramıştır.

Bu nedenle, bugün burada kültürümüzü yansıtmak ve paylaşmak son derece önemlidir. Bu vesileyle, bu etkinliği organize eden tüm sivil toplum kuruluşlarına ve emeği geçen herkese bir kez daha teşekkürlerimi sunarım. Çalışmalarında başarılar dilerim.” kültürü vurguladı

Azerbaycan Büyükelçiliği'ne bağlı Azerbaycan Kültür Merkezi'nin Başkanı Samir Abbasoov; “Bugün, kültür ve medeniyetimizin güzelliklerini sizlerle paylaşmak için burada toplandık. Edebiyatın tarihini kardeş ülke Türkiye'de tanıtmak ve yaymak amacıyla düzenlediğimiz bu etkinlikte, sizleri ağırlamaktan büyük bir mutluluk duyuyoruz.

 Azerbaycan halkının binlerce yıllık yaratıcı birikimini, medeniyet ve kültürel miraslarını, sanatsal başarılarını bu etkinlikte sizlere sunuyoruz. Azerbaycan’ın mimari örnekleri ve büyük Türk dünyasının ortak kültürel mirası, geleneksel unsurlarla harmanlanmış olarak karşınızda sergileniyor.

 Azerbaycan Cumhurbaşkanı'nın liderliğinde, son elli yılda izlenen politikalar ve kararlı adımlar sayesinde, halkımızın dini ve kültürel kimliği korunmuş ve yaşatılmıştır. Kırk dört günlük savaşta, otuz yıla yakın bir süre işgal altında kalan topraklarımızı geri almak için verdiğimiz mücadelede ordumuz büyük bir zafer kazanmıştır. Bu zafer, Azerbaycan’ın kararlı duruşunun ve birlikteliğinin bir sonucudur.



 Bu bölgede yaşanan demografik değişiklikler ve zorluklar, halkımızın azmi ve kararlılığı sayesinde aşılmıştır. 1830 yılından bu yana Pehlivanlar ve Nakşibent tarikatı mensuplarının yaşadığı bu topraklarda, 1948 yılında Azerbaycanlıların kendi topraklarına dönme arzusu gerçekleşmiştir. Azerbaycan Demokratik Cumhuriyeti’nin kurulması, 28 Mayıs 1918 tarihinde ilan edilmiş ve bu tarihten itibaren bağımsızlık mücadelemiz devam etmiştir.

 Bugünkü etkinlikte, binlerce yıllık kültürel ve mimari mirasımızı sizlere sunmaktan onur duyuyoruz. Terör baskılarına rağmen, Azerbaycan halkı kültürel ve dini değerlerini korumaya devam etmiş, ideolojiler değişse de bu değerlerimizi yaşatmaya kararlılıkla devam etmiştir.” Açıklamalarda bulundu.

 Marmara Grubu Vakfı Başkanı Dr. Akkan Suver, yaptığı kısa konuşmada Türk tarihinin Türk sanatındaki eserlerin eşsizliğini, özgünlüğünü mükemmelliğini dile getirdi.

Tek Hedefimiz Eğitim Derneği Kurucu Başkanı Cem Yıldırımer özetle “İstanbul Boğazı'nda, Eğitim Derneği olarak gerçekleştirdiğimiz bu Bu etkinlik, inançlı ve kültürel bakanlıklarımızın iş birliği ile güçlenmiş, kültür miraslarımızın korunması ve gelecek nesillere aktarılması amacını taşımaktadır.

Cumhurbaşkanımızın önderliğinde, dernek olarak kültürel miraslarımızı korumaya, kültür ve tarihimizin şanlı geçmişini geleceğe taşımaya büyük önem veriyoruz. Türkiye ve tüm Türk cumhuriyetlerinde, kültürel etkinlikler ve sanatsal faaliyetlerin öncüsü olmayı hedefliyoruz. Eğitim alanına yapılan yatırımların, geleceğimizin teminatı olduğuna inanıyor ve gençlik teşkilatımızla bu yolda emin adımlarla ilerliyoruz.

Dernek olarak, ülkemizin geleceği için devletine gönülden bağlı, aydınlık ve muasır medeniyetler seviyesine ulaşmış bir toplum oluşturma hedefindeyiz. Karanlıkları eğitimle aydınlatacağımıza ve bu yolda başarıya ulaşacağımıza olan inancımız tamdır.” İfadelerini kullandı.



Serginin Öne Çıkan Detayları

İskender Serdarlı'nın Zengezur’un Takı Kutusu: Zengezur’un doğal güzelliklerinden ve kültürel mirasından ilham alınarak üretilen eserler, zengin motifler ve ince işçilikleriyle dikkat çekti.



 Mücevheratın Sanatsal İşçiliğinde Bir Ustalık Eseri

İskender Serdarlı, Zengezur’un doğal güzelliklerinden ilham alarak tasarladığı yeni takı kutusu koleksiyonuyla göz kamaştırdı. Bu eşsiz koleksiyon, sadece bir takı saklama aracı olmanın ötesinde, sanat ve zanaatin kusursuz bir birleşimini yansıtıyor.

Sergi, sanatseverlerin yoğun ilgisiyle karşılandı. Katılımcılar, eserlerin zarif detaylarını ve ustalıkla işlenmiş motiflerini büyük bir hayranlıkla inceledi. Özellikle el işçiliğinin detayları ve tarihi dokunun modern bir anlayışla yeniden yorumlanması, ziyaretçilerden tam not aldı.

Serdarlı'nın koleksiyonunda yer alan takı kutuları, farklı boyut ve şekillerde sunulmakta olup, her birinin kendine özgü bir hikayesi var. Kutuların iç kısmında, ipek ve kadife gibi lüks kumaşlar kullanılarak takılarınızın en iyi şekilde saklanması ve korunması sağlanmış. Ayrıca, kutuların dış yüzeyinde kullanılan ahşap ve metal işçiliği, usta ellerin emeğini ve yaratıcılığını gözler önüne seriyor.

Programda Nazlı Bağırova’dan Qaval dansı, Hazerfem Dans Topluluğu gösterisi, ses sanatçısı Visela Askerova ve piyanoda Fidan İsmailova ile Azeri ezgileri sergilendi.

yilmazparlar@yahoo.com