VENEDİK ARŞİVİ
İtalya Elçiliği İstanbul Konsolosluğu
Kültür Merkezi tarafından düzenlen, İstanbul Venedik sarayında 9 Aralık 2013
Pazartesi günü “Akdeniz tarihi için Venedik Devlet Arşivi ve Kostantinopoli
Baylo’sunun arşiv belgeleri” konulu konferans gerçekleşti.
Venedik Devlet
Arşivinden Raffaele
Santoro, Giustiniana
Migliardi O' Riordan’ın konuşmacı olduğu konferansa İtalya Ankara Büyükelçisi Gianpaolo Scarante,
İtalya İstanbul Konsoslosu Gianluca Alberini ve çok sayıda Akademisyen
katıldılar.
Venedik Devlet
Arşivinden Raffaele Santoro “Akdeniz ve Avrupa
tarihi için bir hazine olan Venedik Devlet Arşivi” Giustiniana
Migliardi O' Riordan Kostantinopoli’de “Venedik Baylosu,
Konsolos ve Büyükelçi, ve arşivi (16 ncı- 19 ncu yüzyıl.)” konuları işledi.
İtalya Ankara
Büyükelçisi Gianpaolo Scarante,açılış konuşmasında; İtalya ve Türkiye tarihinin derinliklerinden gelen ilişkilerin
genel bir profilini çizdi.
Uluslararası platformda, arşivlerin korunması
açısından, diğer önemli kurumlar arasında oldukça seçkin bir yere sahip olan
Venedik Devlet Arşivinin önemini vurguladı, Venedik Cumhuriyeti tarihi aslında sadece Akdeniz
dünyası tarihi için değil, dünya ekonomisi yaratmaya yönelik hareketliliği
dolayısıyla bugünün dünyası açısından da
önemini ima atti.
Venedik İstanbul ile kardeş şehri gibi tarihten gelen büyük kültürel ve ticari açıdan gelişmiş Sanat anlamında da birbirlerini etkileyen şehirler. 1271-1295 yılları arasında ilk defa Avrupa dan ipek Yolu nu izleyerek Çin’e kadar ulaşan yolculuk öyküsünü kitap haline getiren Venedikli tüccar Marko Polo belgelerin bir kısmının ilham kaynağı.
Büyükelçi Gianpaolo Scarante, ipek yolunun kültürel
ve ticari bağımlılıkların üzerinde yoğunlaşarak adeta geçmişteki savaş izlerin
ön yargılarını kırarcasına konuşmasını sürdürdü. Arşiv kayıtların önemiyle
birlikte gösterdikleri uzun süre ticari kültürel sanatsal dostluk ilişkilerini
gösterdiğinin altını çizdi. Bu denli güçlü ilişkiler, geçen zaman ile birlikte
pek çok arşiv malzemesini de ardında bıraktı
Venedik Devlet Arşivinden Raffaele Santoro tarihsel boyutlar içinde Venedik‘in İtalya İçindeki yeri ve Osmanlı ile ilişkilerin genelini özetledi.
Venedik kenti
başlangıçta Bizans imparatorluğunun bir parçasıydı. 9. yüzyılda bağımsız oldu.
Orta Çağın ortalarında büyük bir deniz filosu kurarak Akdeniz ülkeleriyle
yaptığı ticaret sonucu zengin bir ülke haline geldi. 1204 yılında
Konstantinopolis’i talan eden Dördüncü Haçlı seferiyle Girit adasını eline
geçirmişti.
Osmanlı
Devletinin Yunan yarımadası, Sırbistan, Arnavutluk, Bosna-Hersek i
fethetmesiyle Venedik birden bire Osmanlı Devletiyle deniz ve kara komşusu
haline geldi. 1463 - 1478 arasında süren uzun bir savaş sonunda Venedik Osmanlı
Devletiyle barış anlaşması yapmağa razı olmuştu.
İşkodra,
Akçahisar kentleriyle Limni ve Eğriboz adalarını Osmanlılar’a bırakmayı ve her
yıl Osmanlı Devletine 10.000 altın ödemeyi kabul etmişti.
1489 yılında
Venedik donanması Kıbrıs ı ele geçirdi. Ama 1571 yılında adayı Osmanlı
Devletine kaybetti. 1645 yılında Girit i, 1669 da adadaki Kandiye kalesini,
1718 de de yakın küçük adacıkları Osmanlı Devletine bırakmak zorunda kalmıştı.
15. ve 16. yüzyıllarda
Venedik Cumhuriyeti İtalya yarımadasındaki Floransa, Roma ve Cenova gibi diğer
kent-devletlerle birlikte Rönesans döneminin en önemli kentleri arasında yer almıştı.
1797 yılında Napolyon Bonapart Venedik i işgal etti ve kenti Avusturya-Macaristan imparatorluğuna devretti. Böylece Venedik Cumhuriyetinin 1000 yıla yakın süren bağımsızlığı sona ermiş oldu.
1866 yılında da kent ilk defa olarak italya’nın bir parçası haline gelmişti.
1797 yılında Napolyon Bonapart Venedik i işgal etti ve kenti Avusturya-Macaristan imparatorluğuna devretti. Böylece Venedik Cumhuriyetinin 1000 yıla yakın süren bağımsızlığı sona ermiş oldu.
1866 yılında da kent ilk defa olarak italya’nın bir parçası haline gelmişti.
Kendi
türünün ilk örneği olarak değer kazan,Viaggeranno le informazioni, non le persone, e sarà
possibile ottenere i servizi di ricerca e di accoglienza via web. Pakta adı verilen arşiv
sunumlarını yapan Raffaele Santoro ve
Giustiniana Migliardi O' Riordan’ın arşivlerinden birkaç örnek;
Barış antlaşması 1446 parşömen üzerine, Venedik ile Sultan
II. Mehmed arasında akdedildi; barış görüşmeleri
Sultan II. Murad oğlu adına tahttan
çekildiği dönemde Venedik adına Balyo Andrea Foscolo tarafından yürütüldü.
İstanbul fatihinin tuğrasının bulunduğu en eski belgelerden (foto 1)
İstanbul Barış
antlaşması taslağı, Osmanlıca. Sultan II. Bayezid ve Doj [Leonardo
Loredan] arasında akdedildi; bu
belge 1503 tarihinde Sultanın yemini ve
tuğrasıyla birlikte geçerlik kazandı. (foto 2)
Giacomo Ruffoni Osman’ın soy ağacı. Söz konusu ağaç,
yazarın “Dualp” olarak
adlandırdığı efsanevi Osman ile baslayıp, Sultan IV.
Mehmedle son bulmaktadır 1600’lü yıllarda Padova’da oymacılık ve
matbaacılıkla uğraşıyordu. Ayrıca büyük ailelerin soy ağaçlarını yapıyordu.
Yazar bu bilgiye eski Yunan kroniklerini
kullanarak ulaştığını belirtmektedir. (foto 3)
İstanbul Galata (Pera)’daki Venedik Balyo Sarayı’nın
sulu boya ablosu. Burası Salvago ailesinden, 1500’lü yıllarda kiralanmıştı.
Daha sonra Venedik hükümeti 1672 yılında bu evi satın aldı. Serenissima’nın 1797’de düşmesinden
sonra, Hasburg İmparatorluğu’nun eline geçti. I. Dünya Savaşı sonrası İtalya
krallığına geçen bu bina, günümüzde İtalya Başkonsolosluk binası olarak
kullanılmaktadır.(foto 4)
yilmazparlar@yahoo.com