Perşembe

TÜRK RESMİNİN KIYMETLİ SANATÇISI EDİS TEZEL İSO’DA

TÜRK RESMİNİN KIYMETLİ SANATÇISI EDİS TEZEL İSO’DA

Ressam Edis Tezel’in 25. Kişisel Resim Sergisi İstanbul Sanayi Odası Sanat Galerisinde Sergiledi. Sanatcının yakın arkadaşlarından Ayla Algan başta olmak üzere akedemisyen, iş düntasından sanat dünyasından ek çok sanatsever açılışa katıldı. İstanbul Sanayi Odası Sanat Sanat Danışmanı Yalçın Denizyılmaz gelen ziyaretcilerle Ressam Edis Tezel ile ayrı ayrı ilgilendiler.

Edis Tezel, İstanbul Devlet Güzel Sanatlar Akademisi'nde Şeref Akdik, Cemal Tollu ve Bedri Rahmi Eyüboğlu atölyelerinde 4 yıl öğrenim gördükten sonra ilk sergisini 1965'te İstanbul'da açan, 1967-1968 yıllarında New York Art Student League'de Ponce de Leon'un gravür atölyesinde çalıştı.


İstanbul, Ankara, Varşova, New York gibi şehirlerde 23 kişisel sergi açan sanatçı, çeşitli karma sergilere de katıldı.

Hiç bir akımda yer almayan sanatçı, kendini özgürce ifade edebildiği yalın bir yoldan iç ve dış dünyasındakileri anlattı. Birbirini izleyen dönemleri içinde "zaman, katmanlararasılık, bireyin çaresizliği, insanlaştırılmış doğa, şeylerin ardındakiler, anların peşpeşeliği…" sanatçının resminin kapsadıkları arasında…


Ressam Edis Tezel'in 25. kişisel sergisi, 17 Mayıs Cumartesi gününe kadar İstanbul Sanayi Odası Sanat Galerisinde   izlenebilecektir.

yilmazparlar@yahoo.com

Çarşamba

“GENÇ KOLEKSİYONERLER SERGİSİ”

Elgiz Müze bu sefer kapılarını “Genç koleksiyonerler sergisi” olarak sanatseverlere açtı. 5 genç kuşak koleksiyoner, Ahu Büyükkuşoğlu Serter, Ebru Özdemir, Hüma Kabakçı, Mehmet Ali Bakanay, Tansa Mermerci Ekşioğlu’nun koleksiyonlarından seçkileri, küratör Haşim Nur Gürel ve müze ekibi tarafından kurgulanıp, tasarlanarak, izleyicilerle buluştu. Açılışta bir araya gelen sanatcılar, koleksiyoncular çağdaş sanat serlerini uzun süre izleme fırsatı buldular.

   

7 mayısa kadar açık olan serginin ev sahipliğini yapan  Elgiz müzesinde sergi bağlamında çeşitli etkinliklerin yer alacağını Elgiz müzesi pazarlama ve medya direktörü, Pınar Akalın’dan öğreniyoruz.

Pınar Akalın müzenin bu seneki programının  çok kapsamlı ve zengin olduğunu söyledi. Akalın “Koleksiyoner olarak tutkularını, sanatcıya ve sanata olan sorumluluklarıını ve seçim nedenlerini açıklayan da bir sergide  eserleri yer alan sanatçıları ; Ali Taptık, Ahmet Oran, Ardan Özmenoğlu, Azade Köker, Burak Delier, Emin Ansen Atilla, Erinç Seymen, Haluk Akakçe, Hatice Güleryüz, Hera Büyüktaşçıyan, Iman Issa, Klara Kristalova, Mat Collishaw, Necla Rüzgar, Nezaket Ekici, Nilbar Güreş, Patrik Kovacovsky,Ramazan Bayrakoğlu, Robert Montgomery, Shahpour Pouyan, Sophie Calle, Susan Hefuna, Taner Ceylan, Volkan Aslan, Yuşa Yalçıntaş” olarak sıralıyor.
Pınar Akalın’a programı soruyoruz “ Elgiz Müzesi bu sene ağırlıklı olarak ücretsiz coçuk atölyeleri programlarına devam ediyor, konsolosluklarla yapılan ve özellikle koleksiyondaki yabancı sanatcıları tanıtan programlar, ve mayıs ayından itibaren gösterilen ilgi doğrultusunda başlayacak art for business programı çercevesinde yapılacak ve iş adamlarını da içine alan farklı kitleleri cağdas sanata yaklastırmak amacıyla verilecek kurslar ise, müzenin yenilikci programlarından, Ayrıca Bu sene 2.cisi yapılacak olan genc heykeltraş sanatcılarının eserlerini sergileyecekleri teras sergileri de yaz döneminin programları arasında.”
Genç koleksiyoner Mehmet Ali Bakanay ile kısa söyleşide koleksiyon merakı ilk sorumuz oluyor “Küçük yaşlarımdan beri sevdiğim sanatçıların resimleri, desenlerini ve baskılarını alırdım. İleri yaşlarda, bu yerini daha bilinçli toplamaya bıraktı. Koleksiyonerlik bir tutku diyebilirim.

ilk eser?  “İlk sanat eserim, daha çocukluk yaşlarımda anneannemin bana Fransa'daki müzayededen hediye olarak aldığı, Abidin Dino'nun İstanbul serisinden küçük bir mürekkep çalışmasıydı. Oldukça naif bir eser, hala ofisimde durur. 

Şu anda ilgi duyduğunuz eserler ? “Daha çok kavramsal eserlere ilgi duyuyorum. Genelde diptik işleri toplamaya gayret ediyorum. Son zamanlarda dualite temasını koleksiyonumda oluşturmaya çalışıyorum. Ben bir koleksiyon oluştururken ruhsal olarak akraba olan eserleri bir araya getirerek oluşturuyorum. 

Akrabalıktan kasıt? “Akrabalıktan kastım, farklı sanatçılardan eserler olsalar bile, o tek tek eserlerin yan yana geldiklerinde bir bütün oluşturmaları. Bu bütünlük tematik olarak, tarz ve yaklaşım olarak birbirine yakın eserler olmasıdır.”

Koleksiyonda Dikkat ettiğiniz hususlar? Sanat eseri alırken spekülasyonlardan ve manipülasyonlardan uzak durmaya çalışıyor, kalbimi ve bilgimi takip ediyorum. Alacağım eser kadar sanatçıya yoğunlaşıyorum.  Dolayısıyla bir sanatçının işini alırken, o sanatçının kişisel sanat serüvenine,  üretme sürekliliğine, kendini yenilemesine, işine karşı gösterdiği tutkuya ve ciddiyete, bakarım. Risk almayı seven, araştırmacı ve okuyan bir sanatseverim. Hersey bir yana kendim için sanat eseri satın alıyorum.” 

Elgiz Müzesiyle ilgili olarak koleksiyonlar? “Elgiz Müzesinin düzenlemiş olduğu Genç Koleksiyonerler Sergisi’nde koleksiyonumun son doneminden gördüğünüz örnekler, bu üretim sürecinde maddi ve manevi desteğim olan ve bütünüyle gelişim süreçlerini takip edebildiğim sanatçıların eserleri.”  

İlglilerin güvenlik kulvarı sayacından geçenlerin sayısının 400 kişiden fazla olduğunu söylediği sergi çok ilgi göreceği muhakkak.




yilmazparlar@yahoo.com

Perşembe

Maya Estetik -Yılmaz Parlar

“HER KADIN GÜZELDİR”
Dr. Nihat Dik “ Her kadın güzeldir, Biz Maya Estetik olarak Kadına estetik kazandırıyoruz.
Dünya kadınlar günü dolayısıyla Dünya kadınlar gününü bir haftalık kutlamaya taşıyan Maya Estetik,Teşvikiye şubesine gelen yüzlerce kadını misafir etti.

 Dünya kadınlar günününde Estetik eğitim amaçlı bilglendirilen kadınlar sağlıklı nefis pasta türevleri ve gerçek meyve suları ile ikramlandırıldılar. Sürpriz hediyelerini aldılar Güzel gün geçirdiler. 
Medikal Estetik Uzmanı Dr. Nihat Dik ile kısa bir söyleşide gerçekleştirdik. Dr. Nihat Dik 2004 yılında kurduğu Maya Estetik Polikliniğinin kurucu doktoru, MayaPharma’nın  sahibi ve Genel Müdürü.
1972 doğumlu İstanbul Üniversitesi Çapa Tıp Fakültesinden 1997 yılında mezun olan olan Dr. Nihat Dik, Medikal Estetik alanına duyduğu ilgi nedeniyle eğitimini devam ettirmek üzere Almanya’ya gittiğini  ve Frankfurt’ta Estetik alanında çalışmalarda bulunduğunu. Türkiye’ye döndüğünde T.C. Sağlık Bakanlığı Medikal Estetik Uygulama eğitimini başarıyla tamamlayarak “Medikal Estetik Uzmanı” ünvanını aldığını . 2002 yılından 2005 yılına kadar Eczacıbaşı/Baxer’da Sorumlu Hekim olarak görev aldığını bir solukta sıraladı.
Uygulamaları yerinde bizzat görereek kadınların memnuniyetinine tanık oluyoruz. Tüm ürünler Amerikan image markalı. Yöneticiden aldığımız bilgilere göre   Maya Estetik, Mecidiyeköy, Teşvikiye, Nişantaşı, Bakırköy (İstanbul), Edremit (Balıkesir), Alsancak (İzmir), Lara (Antalya) şubelerinin açılması ile Lazer Epilasyon ve Medikal Estetik  yelpazesi genişlemiş.

yilmazparlar@yahoo.com

Cuma

Türkiye’de Kültür ve Kadın-Yılmaz Parlar

Türkiye’de Kültür ve Kadın
Kavram Meslek Yüksekokulu’nun organize ettiği, Ekonomi Gazetecileri Derneği’nin (EGD) ve Yeni Arayışlar Girişimi Platformu Derneği’nin (YAPDER) desteklediği panelin açılış konuşmasını Avukat Vildan Yirmibeşoğlu yaptı. Türkiye’de kadın cinayetlerinin 2002-2009 yılları arasında % 1400 arttığını dile getiren Yirmibeşoğlu kadın istismarı yapan erkeklerin % 83’ünün kadınların kendi eşleri olduğunu belirtti. Ülkemizde gerçekleşen her dört evlilikten birinde çocuk gelinlerin olduğunu da söyleyen Yirmibeşoğlu, kadınların yaşadığı sıkıntıların giderilmesi için eşitlik ilkesinin yasalardan başlayarak uygulanmasını ayrıca toplumda fiili eşitliği sağlayan önlemler alınması gerektiğini, egemen sistemi dönüştürmek için demokratik, laik hukuk devletinin gerekliliğini ifade etti.

Oturumda ilk sözü Çerkes Kadınları Teavün Derneği Kurucu ve Yönetim Kurulu üyesi Ayşe Pişkin aldı. Çerkes kültüründe kadının baş tacı edildiğini belirten Pişkin kadınların aile içindeki önemini vurgulayarak, kadınların aile içinde yol gösterici olduğunu dile getirdi. Ayrıca Çerkes toplumunda kız çocuklarının son derece özgüven sahibi olarak yetiştirildiklerini ve bu kültürde akraba evliliklerinin olmadığını belirtti.
Oturumda İlahiyatçı yazar İhsan Eliaçık İslam kültüründe kadın konusuna değindi. Eliaçık İslam dininde kadın ve erkeğin eşit olduğunu, Kuran-ı Kerim’de yer alan ayetlerin tamamının kadınların lehine olduğunu ve İslam dininin kadın erkek eşitliği anlamında reform başlattığını  belirtti.
Roman Kültür Dernekleri Federasyon Başkanı Ahmet Çokyaşar ülkemizde Roman toplumunun yaşadığı sıkıntıları dile getirdi. Özellikle ülkemizde Romanları konu alan sinema filmlerinde Romanların hırsız, kavgacı gibi tiplemelerle gösterilerek haksız yere aşağılanmalarından rahatsızlık duyduklarını, toplum tarafından dışlanmanın medya aracılığıyla da desteklendiğini ifade etti. Ayrıca eğitim konusunda yaşadıkları sıkıntıların Roman çocuklarının adaptasyon sorununa bağlı gösterildiğini ama bunun gerçekliği olmadığını belirtti.
Agos Gazetesi Yazarı Pakrat Estukyan kültür ve kadın meselesini günümüzde toplumların içinde yaşadığı sorunlarla harmanlayarak dile getirerek, eğitim sorununa değindi. Kadına uygulanan şiddetin sadece bizim toplumumuza özgü olmadığını, Batı toplumlarında da benzer sıkıntıların yaşandığını, bunun kaynağının derinlemesine araştırılarak çözümlenmesi gerektiğini ifade etti.
Laz Kültür Derneği Başkanı Memedali Barış Beşli Laz kültürü hakkında bilgi verdi. Beşli kadın sözcüğünün etimolojik kökendeki karşılığının “oxorca” kelimesi olduğunu belirtti. Oxorca ev ve ağaç kelimelerinin bir araya gelerek oluştuğunu, dolayısıyla kadının evin ağacı, evin direği şeklinde tercüme edilebileceğini, bunun da Laz kültüründe kadına verilen değerin önemli bir göstergesi sayılabileceğini dile getirdi.

Oturumda son sözü alan İstanbul Kavram Meslek Yüksekokulu Müdürü Yrd. Doç. Dr. Sakin Öner geçmişten günümüze Türk kültüründe kadınının son derece önemli bir konuma sahip olduğunu, elbette çeşitli sorunlar yaşadığını, bu sorunların giderilebileceğine dair taşıdığı umudu dile getirdi.


yilmazparlar@yahoo.com 

Pazartesi

Çağdaş Japon Elsanatları Sergisi-Gündegül Parlar Haberi

“SADELİĞİN GİZEMİ “ –
 Çağdaş Japon Elsanatları Sergisi-  14 Şubat 2014 tarihinde  Japonya Başkonsolosluğu Eski Öfis Binasında açıldı.
Kalabalık sanatseverin izlediği sergide yer alan öbjeler, geleneksel Japon seramik sanatının renk ve desenlerini, özgün ve modern formlarda buluşturduğu görülmektedir.


Çeşitli temalar altında isimlendirilen 64 eser değişik sanatçılara ait olup, altı isim altında guruplandırılmıştır.

GÖZ ALICI ( Altın Ve Gümüş Gibi Göz alıcı Renklerin Kullanımı), SESSİZ SADELİK( Malzemenin Doğal İfadesi), KESKİNLİK  (Güçlü  Şekiller ve Renkler ) İNCE AYRINTI(Gelişmiş El Sanatçılığı)DEFORMASYON (Eğriliğin Güzelliği) ÇİÇEK VE KUŞLAR ( Çiçek Ve Kuş Motiflerine) Cam, mermer, seramik gibi çeşitli malzemenin kullanıldığı objelerde, tarihi çok eskilere dayanan Japon sanatının renk ve desenlerinin güzelliği ve ince sanat anlayışı  izlenmektedir.   









Salı

19. İSTANBUL TİYATRO FESTİVALİ -YILMAZ PARLAR


19. İSTANBUL TİYATRO FESTİVALİ 
9 MAYIS-5 HAZİRAN 2014

İstanbul Kültür Sanat Vakfı (İKSV) tarafından düzenlenen 19. İstanbul Tiyatro Festivali, 2004 yılından bu yana Koç Holding Enerji Grubu Şirketleri Aygaz, Opet ve Tüpraş’ın sponsorluğunda gerçekleştiriliyor. 

9 Mayıs-5 Haziran 2014 tarihleri arasında yapılacak İstanbul Tiyatro Festivali, bu yıl yurtdışından 7, Türkiye’den 35 tiyatro, dans ve performans topluluğunun 100’e yakın gösterisini 13 farklı mekânda sanatseverlerle buluşturacak. 19. İstanbul Tiyatro Festivali programında yer alan 33 yerli yapımın Türkiye prömiyeri yapılacak; bu projelerden üçü İstanbul Tiyatro Festivali’nin ortak yapımcılığında sahnelenecek. 

Oyun, dans, performans ve etkinliklerden oluşan zengin bir programla tiyatroseverlerle buluşmaya hazırlanan 
19. İstanbul Tiyatro Festivali, Bisahne, Cevahir Sahnesi, DOT, Haldun Taner Sahnesi, ikincikat-karaköy, Kenter Tiyatrosu, Moda Sahnesi, Harbiye Muhsin Ertuğrul Sahnesi, Sainte Pulcherie Fransız Lisesi, Salon, Şişli Blackout, Üsküdar Stüdyo ve Üsküdar Tekel sahneleri gibi şehrin farklı mekânlarında seyirciyle buluşacak. Festival kapsamında ayrıca, ünlü konukların ve uzmanların katılacağı söyleşi, gösteri, film ve belgesel gösterimleri ile atölye çalışmaları da gerçekleştirilecek. 

19. İstanbul Tiyatro Festivali’nin programı, Rahmi M. Koç Müzesi’nde düzenlenen bir basın toplantısıyla açıklandı. Yekta Kopan’ın sunuculuğunu üstlendiği gecede, İKSV Yönetim Kurulu Başkanı Bülent Eczacıbaşı, Aygaz Genel Müdürü Yağız Eyüboğlu, Opet Genel Müdürü Cüneyt Ağca, Tüpraş Genel Müdürü Yavuz Erkut ve İstanbul Tiyatro Festivali Direktörü Leman Yılmaz birer konuşma yaptı.

“Asıl önceliğimiz İstanbul’un tiyatro hayatına taze bir soluk getirdiğine 
inandığımız festivalimizi her yıl gerçekleştirebilmek”

İstanbul Tiyatro Festivali’nin Türkiye’nin kültür-sanat hayatında öncü rolünü sürdürebilmesi adına atölyeler ve eğitim programlarıyla da tiyatronun geleceğine katkıda bulunmaya devam edeceğini belirten İKSV Yönetim Kurulu Başkanı Bülent Eczacıbaşı: “İstanbul Tiyatro Festivali, oyun, dans, performans ve etkinliklerden oluşan zengin bir programı tiyatroseverlere sunuyor. Böylesi renkli bir seçkiyi festival seyircilerine sunabilmekten dolayı mutluyuz. Asıl önceliğimiz ise iki senede bir düzenlediğimiz ve İstanbul’un tiyatro hayatına taze bir soluk getirdiğine inandığımız festivalimizi her yıl gerçekleştirebilmek. Bu konudaki çalışmalarımızı sürdürüyoruz” dedi.

Aygaz adına bir konuşma yapan Genel Müdür Yağız Eyüboğlu, “Bu yıl festivalin önemli bir özelliği var. 2014 yılı Dünya tiyatro literatürünün kuşkusuz en önemli ismi Shakespeare’in doğumunun 450. yıldönümü. 2016 ise ölümünün 400. yılı olması sebebiyle ünlü oyun yazarı tüm dünyada olduğu gibi bizim sahnelerimizde de özel oyunlarla anılacak. Shakespeare’in de dediği gibi önümüzdeki iki yıl boyunca ‘Bütün dünya bir sahne’ olacak. 
19. İstanbul Tiyatro Festivali’nin bizim için de geçmiş yıllardan ayrı bir önemi var. Bu yıl Aygaz’ın festival sponsorluğunun 10’uncu yılı. 2004 yılından bu yana festivale destek vermekten ötürü gururluyuz. Bu vesileyle toplumsal gelişime de katkı sağlamaktan ve özellikle de genç kuşakların modern tiyatronun öne çıkan örnekleriyle tanışmasına fırsat sunmaktan mutluluk duyuyoruz” dedi. 

Opet Genel Müdürü Cüneyt Ağca, “İKSV tarafından iki yılda bir yoğun emek ve araştırma sonucu özenle hazırlanan İstanbul Tiyatro Festivali, OPET olarak enerji grubumuzun diğer şirketleri ile birlikte desteklemekten büyük onur duyduğumuz bir etkinlik. İnsanlığın kültürel gelişimini sağlayan önemli güçlerden biri olan tiyatro sanatının böyle uluslararası bir festivalle İstanbul seyircisi ile buluşması İstanbul ve Türkiye adına dünya kültür başkentleri arasında yer edinmemizde büyük rol oynuyor. Hem seyirciye hem de sanat dünyasına farklı açılımlar kazandıran, yerli ve yabancı eserlerle genç tiyatrocuları ve izleyiciyi buluşturan festival, büyük bir sanat şöleni yaratıyor. Bu topraklarda doğan ve yine bu ülke için geliştirdiği sosyal sorumluluk projeleri ile bilinçli bir toplum yaratma hedefi ile sektöründe fark yaratan bir markayız. Bu hedefimiz doğrultusunda Tiyatro Festivali’nin sponsoru olmak bizim için çok anlamlı. Tüm sanatseverlere keyifli ve enerjisi yüksek bir festival dilerken, İstanbul Kültür ve Sanat Vakfı’na teşekkürlerimi sunuyor, ‘‘Hayatın enerjisi tiyatrodan, tiyatronun enerjisi bizden…” dedi. 

Tüpraş Genel Müdürü Yavuz Erkut ise konuşmasında, “Tüpraş olarak, ülkemizin enerji ihtiyacını karşılamakta üstlendiğimiz yaşamsal rolün yanı sıra, ülkemiz için sürdürülebilir kültür politikalarının geliştirilmesini sorumluluklarımız arasında sayıyoruz. Sanatın her dalında insana özgü duyguların estetikle dışavurumunu izlemek mümkün. Tiyatro bu noktada sanatın en dinamik türlerinden biri. Koç Grubu üyesi olarak bir kez daha destekliyor olmaktan gurur duyduğumuz 19. İstanbul Tiyatro Festivali’nin bu dinamizmine enerjimizi akıtabilmenin memnuniyetini yaşıyoruz. Festival ile İstanbul sahnelerine gelen bu dinamizmin, tiyatroseverler kadar, çağdaşları ile buluşan sanatçılarımız için de oldukça anlamlı olduğunu düşünüyor, herkese keyifli ve enerjisi yüksek bir festival diliyorum. Tüpraş, var oldukça ‘enerjisi’yle kültür ve sanatı gönülden desteklemeye devam edecek” dedi.


Toplantıda daha sonra söz alan İstanbul Tiyatro Festivali Direktörü Leman Yılmaz ise festival programında yer alan gösterilerle ilgili bilgi aktardı.

Törende ayrıca, 19. İstanbul Tiyatro Festivali’nin gerçekleştirilmesine katkıda bulunan kurum ve kuruluşlara birer teşekkür plaketi verildi. Koç Holding Enerji Grubu Şirketleri Aygaz, Opet ve Tüpraş’ın yanı sıra festivalin gösteri sponsorları ENKA Vakfı, Banvit, Atabay’a ve festivale desteklerinden dolayı TC Kültür ve Turizm Bakanlığı, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kültürel ve Sosyal İşler Daire Başkanlığı, Kültür ve Turizm Bakanlığı Devlet Tiyatroları, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları, Adam Mickiewicz Institute, British Council, Fransız Kültür Merkezi, Goethe-Institut İstanbul, Polonya Cumhuriyeti Kültür ve Miras Bakanlığı’na da teşekkür plaketleri takdim edildi. Plaketleri Bülent Eczacıbaşı verdi.

19. İstanbul Tiyatro Festivali’nin İlk Onur Ödülü Dikmen Gürün’e Takdim Edildi

19. İstanbul Tiyatro Festivali’nin ilk Onur Ödülü, 1993-2013 yılları arasında İstanbul Tiyatro Festivali’nin direktörlüğünü yürüten Prof. Dr. Dikmen Gürün’e takdim edildi. Ödülü, İKSV Yönetim Kurulu Başkanı Bülent Eczacıbaşı verdi.

İKSV’de Tiyatro Festivali Direktörü olarak görev yaptığı 20 yıl boyunca 14 festival yöneten Gürün, bu süreçte öncelikle yerli yapımlarla işbirliği zeminleri oluşturdu, genç tiyatro ve dans topluluklarına alan açtı, eğitim projeleri üzerinde durdu, tiyatro sahnesinin farklı mekânlara taşınmasını destekledi. Dünya tiyatrosunun seçkin toplulukları ve çağdaş yorumcularını İstanbul’da ağırlayan festival, aynı zamanda pek çok uluslararası ortak projelere de bu dönemde imza attı. 

İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı’nda Sahne ve Gösteri Sanatları Yönetmeni olarak kısa bir süre görev yapan Dikmen Gürün, 2008 İstanbul Üniversiteleri Tiyatro Şenliği ve 2009 Türkiye Üniversiteleri Tiyatro Şenliği’ni hayata geçirdi. 1982 yılından bu yana “Cumhuriyet” gazetesinde ve çeşitli sanat dergilerinde tiyatro yazıları yazan Gürün, yerli ve yabancı kitaplarda bölüm yazarlığı yaptı, uluslararası tiyatro kongrelerinde bildiriler sundu. Gürün’ün Tiyatro Yazıları kitabı 1980’li yıllardan 2000’lere uzanan süreçte tiyatromuzun yapısal sorunlarını inceliyor. Geçmişten Geleceğe Perde Açan Gelenek proje sahibi ve sorumlusu olduğu üç ciltlik bir tiyatro mekânları araştırması ve sanatçı Semiha Berksoy’un hayatını yazdığı Ateş Kuşu kitabı bulunuyor. Halen Yıldız Kenter’in hayatını yazıyor. 

Tiyatro dünyasına katkıları nedeniyle 1996’dan bu yana çeşitli ödüllere layık bulunan Dikmen Gürün, 2008’de İstanbul Üniversitesi’nden emekli olmuştur. Halen Kadir Has Üniversitesi Sanat ve Tasarım Fakültesi Tiyatro Bölümü öğretim üyesidir. 

19. İstanbul Tiyatro Festivali’nin Diğer Onur Ödülleri 

Festivalin ikinci Onur Ödülü, Polonya tiyatrosunun genç ve yenilikçi yönetmenlerinden Grzegorz Jarzyna’ya verilecek. 1998’den beri TR Warszawa’nın sanat yönetmenliğini üstlenen Grzegorz Jarzyna, aynı zamanda 2006’da başladığı kurumun genel müdürlüğü görevini de sürdürüyor. Klasik tiyatro yapıtlarının oldukça cesur denilebilecek yeni uyarlamalarıyla ünlenen Grzegorz Jarzyna, Avrupa’nın tanınmış romanlarını Varşova’da sahneye uyarlaması ve güncel “kışkırtıcı” metinleri sahnelemesiyle tanınıyor. Bugüne kadar yaptığı çalışmalarıyla birçok ödüle layık görülen Grzegorz Jarzyna, 19. İstanbul Tiyatro Festivali’nin Onur Ödülü’nü, TR Warszawa topluluğunun 9 Mayıs akşamı Harbiye Muhsin Ertuğrul Sahnesi’nde yer alacak Ne Yaptıysak Nafile… oyunu sonrasında alacak. 

19. İstanbul Tiyatro Festivali’nin üçüncü Onur Ödülü ise, Shakespeare topluluğu denildiğinde akla gelen ilk isim olan Propeller Theatre Company’nin artistik direktörü Edward Hall’a verilecek. Royal Shakespeare Company’nin kurucularından Peter Hall’un oğlu olan Edward Hall, Propeller Theatre Company’nin yanı sıra Boston Huntington Theatre, Barbican, National Theatre, Old Vic Theatre olmak üzere çok sayıda önemli tiyatroda oyunlar yönetti. 2010 yılının Ocak ayında Hampstead Tiyatrosu’nun artistik direktörü olarak çalışmaya başlayan Edward Hall, aynı zamanda National Theatre, Old Vic ve Watermill Theatre’ın da artistik direktörlüğünü üstleniyor. Hall, 2002 yılında 13. İstanbul Tiyatro Festivali’ne The Watermill West Berkshire Playhouse “Gülün Öfkesi” (Rose Rage) ile konuk olmuştu. Edward Hall’a Onur Ödülü, British Council’ın değerli işbirliğiyle oyunlarını sahneleyen Propeller Theatre Company’nin 24 Mayıs akşamı Harbiye Muhsin Ertuğrul Sahnesi’nde gerçekleştireceği Bir Yaz Gecesi Rüyası oyunu sonrasında takdim edilecek. 

FESTİVALDE SHAKESPEARE YILI 

2014 yılının William Shakespeare’in 450. doğum yılı olması nedeniyle yapılan kutlamalar kapsamında 
19. İstanbul Tiyatro Festivali programında yerli ve yabancı birçok yapımın yanı sıra söyleşi, panel, atölye çalışması ve belgesel gösterimi de yer alacak. 

Shakespeare Oyunlarının Yenilikçi Topluluğu, Propeller Theatre Company

Festival, günümüzde Shakespeare’in oyunlarını sahneleyen topluluklar arasında önemli bir üne ve yere sahip olan Propeller Theatre Company’yi British Council’ın üç yıl sürecek Shakespeare Programı kapsamında ilk kez İstanbul’da ağırlayacak. 1990’lı yıllarda erkek oyunculardan oluşan bir kadroyla kurulan ve sadece Shakespeare oyunlarını sahneleyen topluluk, festival kapsamında Bir Yaz Gecesi Rüyası ve Yanlışlıklar Komedyası oyunlarıyla toplam beş gösteri gerçekleştirecek. Her iki oyunu da topluluğun aynı zamanda sanat yönetmeni olan, festivalin Onur Ödülü’nü alacak Edward Hall sahneye koyuyor. 

Bir Yaz Gecesi Rüyası’nda aşkın ve yanılsamanın çatışması, kraliyet düğünleri öncesinde birbirlerine âşık iki insanın hikâyesi anlatılıyor. Oyunlarda metin ile çağdaş estetik görünümü, çok titiz bir yaklaşımla birlikte ele alıp işleyen Propeller Theatre Company, bu oyun için sahnede maske, animasyon, her türlü klasik ve modern projeksiyonla her yaşa hitap eden müzik türleri kullanıyor. Bir Yaz Gecesi Rüyası, 20, 22 ve 24 Mayıs tarihlerinde 20.30’da Harbiye Muhsin Ertuğrul Sahnesi’nde olacak. 24 Mayıs’taki gösterim sonrası Edward Hall’a festivalin Onur Ödülü takdim edilecek.

Propeller Theatre Company’nin festival programında yer alan ikinci oyunu ise Yanlışlıklar Komedyası. Shakespeare’in eğlenceli ve akıl oyunlarıyla dolu bu oyununda, ikiz kardeşlerin birbiriyle ve aile bireyleriyle olan karmaşık ilişkisi anlatılıyor. Yanlışlıklar Komedyası, 21 ve 23 Mayıs tarihlerinde 20.30’da, Harbiye Muhsin Ertuğrul Sahnesi’nde seyirciyle buluşacak. 

Shakespeare Oyunlarının Yerli Uyarlamaları 

Altıdan Sonra Tiyatro-Pangar, Kral (Soytarım) Lear oyunu ile festivalin konuklarından. İstanbul Tiyatro Festivali’nin ortak yapımcılığını üstlendiği, Yiğit Sertdemir’in yönettiği ve uyarladığı Shakespeare’in ünlü tragedyası, Lear’a en yakın kişi olan Soytarı’nın gözünden sahnelecek. Oyun, 15 ve 16 Mayıs’ta 20.30’da Üsküdar Tekel Sahnesi’nde sahnelenecek. 

Oyunbaz topluluğu ise Abdullah Cabaluz yönetmenliğinde “insanlığın absürt trajedisi” Shakespeare’in Kral Lear oyununu sahneleyecek. Kral Lear, 25 ve 26 Mayıs’ta 20.30’da Üsküdar Tekel Sahnesi’nde olacak. 

Bakırköy Belediye Tiyatroları, Mehmet Birkiye yönetmenliğinde Shakespeare’in, iki genç sevgilinin tutkulu aşkını ve ailelerinin düşmanlığından dolayı birbirlerine kavuşamama öyküsünü anlattığı Romeo & Juliet oyununu sahneliyor. Romeo & Juliet, 2 ve 3 Haziran’da 20.30’da Cevahir Sahnesi’nde seyirciyle buluşacak. 

Çiğdem Selışık Onat ve Hayati Çitaklar’ın Shakespeare’in Hamlet’inden uyarladığı Derme Çatma Hamlet ise sosyal kimlikleri meçhul olan birkaç kişinin, dağılmış halde buldukları Hamlet oyununu birleştirme sürecini anlatıyor.
Çiğdem Selışık Onat’ın yönetmenliğinde Derme Çatma Kolektif’in sahneleyeceği oyun, 23 Mayıs 20.30 ve 24 Mayıs 18.30’da Üsküdar Stüdyo Sahnesi’nde seyredilebilir.


FESTİVALDE POLONYA-TÜRKİYE YILI GÖSTERİLERİ 

19. İstanbul Tiyatro Festivali’nde, 2014 yılında kutlanan Polonya-Türkiye arası diplomatik ilişkilerin tesisinin 600. yıldönümü ile ilgili kutlamaların kültür programı çerçevesinde dört gösteri düzenlenecek. 

Polonya tiyatrosunun genç ve yenilikçi yönetmenlerinden Grzegorz Jarzyna, Polonya edebiyatının ödüllü yazarı Dorota Maslowska’nın etkileyici romanından uyarlanan Ne Yaptıysak Nafile… oyunuyla festivale konuk oluyor. TR Warszawa topluluğu tarafından hazırlanan oyunda, yönetmen Grzegorz Jarzyna, ustaca bir hokkabazlıkla gerçekdışı olgularla istediği gibi oynuyor. Sosyalizmin adının bile anılmadığı fakat kapitalizmin tüm gerçekliklerinin gözler önüne serildiği, TR Warszawa ile Berlin Schaubühne am Lehniner Platz ortak yapımı olan Ne Yaptıysak Nafile..., ENKA Vakfı sponsorluğunda 9 ve 10 Mayıs’ta 20.30’da Harbiye Muhsin Ertuğrul Sahnesi’nde olacak. 9 Mayıs Cuma akşamı, gösteriden sonra yönetmen Grzegorz Jarzyna’ya festivalin Onur Ödülü takdim edilecek. 9 ve 10 Mayıs’ta sahnelenecek oyunun ardından yazar Dorota Maslowska seyircilerin sorularını yanıtlayacak. 

Grzegorz Jarzyna’nın yazıp yönettiği ve TR Warszawa ve Teatr Narodowy w Warszawie tiyatrosunun sahneleyeceği bir diğer oyun ise Nosferatu olacak. Grzegorz Jarzyna’nın Bram Stoker’ın gotik öyküsü Dracula romanından esinlenerek sahneye aktardığı oyunda sahne diliyle gerçeklik ve bilinçaltı arasında yaşanan gelgitler ortaya koyuluyor. Popüler kültürün ikonuna dönüşen Dracula ve vampir öykülerinin bu kez tiyatro sahnesinde farklı bir dille seyircinin karşısına çıkacağı Nosferatu, 13 ve 14 Mayıs tarihlerinde 20.30’da Harbiye Muhsin Ertuğrul Sahnesi’nde. 

2010 yılında dansçı ve koreograf Izadora Weiss’ın öncülüğünde genç ve yetenekli dansçıların girişimiyle kurulan Baltic Dance Theatre, Shakespeare’in “zamansız” olarak nitelenen ünlü komedisi Bir Yaz Gecesi Rüyası’nda müziğin ve dansın diliyle, teknolojiye çok fazla başvurmadan nasıl da akıcı olarak sunulabileceğinin bir örneğini gösterecek. Ünlü müzisyen Goran Bregovic’in imza attığı film müziklerinin kullanıldığı, kostümlerini ise Polonyalı ünlü modacı Gosia Baczyńska’nın tasarladığı gösteri, ENKA Vakfı sponsorluğunda 31 Mayıs tarihinde 18.00 ve 20.30’da yapılacak iki gösteri ile Harbiye Muhsin Ertuğrul Sahnesi’nde olacak. 

Festival, Krzysztof Garbaczewski ile Emre Koyuncuoğlu’nun, Marcel Proust ve Orhan Pamuk’un romanlarından uyarlayarak yazıp yönettiği, Opole Theatre’ın Proust-Pamuk-Bellek başlıklı oyununun dünya prömiyerine ev sahipliği yapacak. Proust’un Kayıp Zamanın İzinde ve Pamuk’un Masumiyet Müzesi ile İstanbul Hatıralar ve Şehir metinlerinin ilham kaynağı olduğu oyun, Batı ve Doğu gelenekleri arasındaki kültürel farklara odaklanırken, günümüz Türkiye edebiyatıyla Avrupa edebiyatından yapıtların karşılaşmasına da sahne olacak. Proust-Pamuk-Bellek, 3 ve 4 Haziran tarihlerinde 20.30’da Harbiye Muhsin Ertuğrul Sahnesi’nde seyredilebilir. 


FESTİVALDE YENİLİKÇİ YÖNETMEN THOMAS OSTERMEIER’DEN ÇARPICI BİR OYUN 

Geçtiğimiz festivalde ünlü yönetmen Thomas Ostermeier’in Hamlet yorumuyla yer alarak seyircilerin hayranlığını kazanan Schaubühne Berlin, bu yıl da Henrik Ibsen’in yapıtı Bir Halk Düşmanı ile festivalin heyecanla beklenen konuklarından. Özellikle son çalışmalarıyla dünyada büyük bir beğeniyle takip edilen Thomas Ostermeier, çarpıcı, keskin ve son derece zekice ele aldığı Bir Halk Düşmanı’nda, dramaturg Florian Borchmeyer ile birlikte yazarın ruhuna tamamen sadık kalarak yapıtın eleştirel yönünü kusursuz bir biçimde günümüze taşıyor. Oyun, Goethe Institut’ün değerli işbirliğiyle Atabay sponsorluğunda, 27, 28 ve 29 Mayıs tarihlerinde 20.30’da Harbiye Muhsin Ertuğrul Sahnesi’nde olacak. 


FESTİVALDE YERLİ YAPIMLAR 

19. İstanbul Tiyatro Festivali programında, ilk kez seyirciyle buluşacak, 35 yerli tiyatro, dans ve performans topluluğunun gösterilerine yer veriyor. 

Çağımızın en büyük entelektüellerinden biri olan Heiner Müller’in Shakespeare’in Hamlet’inden esinlenerek yazdığı Hamlet Makinesi, İstanbul Devlet Tiyatrosu tarafından sahneleniyor. Yönetmenliğini Ayşe Emel Mesçi, dramaturjisini Füsun Ataman Berke’nin yaptığı oyun taşlaşmış tarih anlayışından diktatörlerin yıkımına, kadınlara uygulanan baskı ve şiddetten, devrimlere kadar pek çok temaya değiniyor. Hamlet Makinesi, 10 Mayıs’ta 20.30’da, 11 Mayıs’ta 15.00’te, 12 Mayıs’ta ise 20.30’da Üsküdar Tekel Sahnesi’nde olacak. 

“Sözün büyücüsü” olarak anılan Boris Vian’ın son oyunu İmparatorluk Kuranlar Yahut Şümürz, kendi ihtiyaçları adına dünyayı reddeden kişilerin en gizli ve karanlık tutkularına yolculuk ederek, trajikomik karakterleri aracılığıyla kaybetmeyi ve son yüzleşmeye kadar her şeyin inkârını gözler önüne seriyor. Hayal Perdesi, kurucularından Selin İşcan’ın projelendirdiği bu ilk oyununu, ünlü Makedon yönetmen Aleksandar Popovski’nin yönetmenliğinde festivale hazırladı. İmparatorluk Kuranlar Yahut Şümürz, 11 ve 12 Mayıs tarihlerinde 20.30’da Şişli Blackout Sahnesi’nde. 

Özgürlüğün Bedeli, Montserrat adlı bir subayın yardımıyla İspanyol askerlerinin elinden kaçmayı başaran özgürlük savaşçısı Simón Bolívar’ı ve ardından Montserrat’ya yapılan işkenceleri anlatıyor ve insanlığın özgürlüğüne kavuşabilmek için neleri feda edebileceğini sorguluyor. Barış Erdenk’in yönettiği, Eskişehir Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları tarafından sahnelenen oyun, 12 Mayıs’ta 20.30’da, 13 Mayıs’ta ise 18.30’da Haldun Taner Sahnesi’nde seyredilebilir. 

Koreografisi Aslı Bostancı’ya ait olan The Last Unicorn, sahne üzerinde gerçeküstü bir varlık yaratmak üzerine odaklanıyor. Üst boyutlardan dünyamıza düşmüş bir varlığın insanlığa “Hiçbir şey için geç değil ya da hiçbir şey tamamen kaybedilmiş değildir” mesajını veren gösteri, 13 Mayıs’ta 20.30’da ve 14 Mayıs’ta 18.30’da Üsküdar Stüdyo Sahnesi’nde yer alacak. 


Mesut Arslan’ın yönettiği Aldatma oyunu, Onderhetvel, Platform 0090, Toneelhuis, Dommelhof, ‘T Arsenaal, Wpzimmer ve İstanbul Tiyatro Festivali ortak yapımcığında 14, 15 ve 16 Mayıs tarihlerinde 18.30 ve 21.00’de Moda Sahnesi’nde sunulacak. Oyunun çıkış noktası görsel sanatçı Lawrence Malstaf’ın NEVEL adını verdiği enstalasyonu. Sürekli olarak değişen ve aynı zamanda ekseni etrafında dönen dokuz duvarın içinde, Pinter’ın Aldatma adlı oyununda yer alan ilişkiler üçgeni farklı bir biçimde sorgulanıyor. 


Kent Oyuncuları’nın İlk Osmanlı Vampiri Latif Efendi’nin Sergüzeşti adlı oyunu, Tanzimat yıllarında yüksek memur Latif Efendi’nin Batılı kültür ve yaşam tarzını yerinde incelemek üzere gönderildiği Avrupa şehirlerinden Batı’nın bilimi ve sanatı yerine pek de tercih edilmeyecek bir şeyi “vampirlik müessesini” getirmesine odaklanıyor. Oyunda, Latif Efendi’nin başından geçenler mizahi bir dille anlatılırken Tanzimat yıllarının toplumsal panoraması da sergileniyor. Nermin Yıldırım’ın yazdığı, yönetmenliğini Ahmet Mümtaz Taylan’ın yaptığı oyun, 16 Mayıs’ta 20.30’da ve 17 Mayıs’ta 15.00’te Kenter Tiyatrosu’nda olacak. 


Darülbedayi’nin sahnelediği ilk oyun olarak tarihe geçen Çürük Temel’in hikâyesi, birinin geleceği, diğerinin itibarı, bir başkasının intikamına dönüşmüş, aile yadigârı bir fabrikanın etrafında gelişiyor. İlk kez 1916’da Hüseyin Suat Yalçın adaptasyonuyla oynanan Çürük Temel, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları’nın 

100. yılında, farklı bir okuma, çağdaş bir yorumla bir kez daha perde açıyor. Engin Alkan’ın yönettiği oyun, 
17 ve 18 Mayıs tarihlerinde 20.30’da Harbiye Muhsin Ertuğrul Sahnesi’nde izlenebilir. 

Konsept ve koreografisi Tuğçe Tuna’ya ait ‐‐. ‐‐. Gövde Gösterisi, farklı mekânlara özgü çalışmalarıyla tanınan Tuğçe Tuna ve RemDans Performans Kolektifi tarafından sahneleniyor. Bu çalışmasında Tuğçe Tuna, “gövde” teması üzerinden yola çıkarak, seyirciye farklı sorgulama alanları yaratmayı hedefliyor. Gösteri,

17 ve 18 Mayıs’ta 18.30’da Sainte Pulcherie Fransız Lisesi’nin bahçesinde seyirciyle buluşacak. 

biriken’in yeni projesi Tatyana, Aleksey Sergeyeviç Suvorin ile Anton Çehov’un Tatyana Repina adlı oyunlarından esinlenerek oluşturuldu. Çehov, bu oyunu yakın dostu ve yayıncısı Suvorin’in aynı adlı oyununun devamı olarak, sahnede intihar eden oyuncu Evlalia Kadmina’nın hikâyesinden esinlenerek kaleme alır. biriken ise Tatyana’nın gerçek ile kurgu arasındaki intihar eyleminin ve geri dönüşünün izini sürerek unutulmaya çalışılanları su yüzüne çıkarıyor. Tatyana, 18 Mayıs’ta 20.30’da, 19 Mayıs’ta ise 15.00’te Üsküdar Stüdyo Sahnesi’nde olacak.


Aydın Orak’ın yazıp yönettiği, Tiyatro Avesta’nın sahneleyeceği Actor, bir aktörün oyun sahnelerken yaşadığı trajikomik durumları ve yaşanmış olayları anlatıyor. Grotesk ve kara komedi bir anlatımla sahneye taşınan oyunda, bir oyunun proje aşamasından, rejiye, oyunculuğa, turnelere ve seyircilere uzanan tiyatral yolculuğun tüm aşamaları aktarılıyor. Dünya prömiyerini Avustralya’nın Melbourne, Sydney ve Perth kentlerinde gerçekleştiren Actor, 19 Mayıs 20.30’da ve 20 Mayıs 18.30’da Şişli Blackout Sahnesi’nde. 


Yazar ve yönetmen Yeşim Özsoy Gülan’ın festival için özel olarak tasarladığı yeni yaratısı, Aşk & Faşizm, Gülan da dahil olmak üzere dört farklı ülkede yaşayan yazarların, Romanya’dan Gianina Cărbunariu, İskoçya’dan Linda McLean ve İspanya’dan Helena Tornero ile ortak bir çalışma yapılarak, bu isimlerin kendi deneyimlerinden yola çıkılarak kurgulandı. Birbirine zıt gibi görünen aşk ve faşizm başlıklarının günümüzde hayatımızı nasıl etkilediğine odaklanan oyun, GalataPerform ve İstanbul Tiyatro Festivali ortak yapımcılığında, 21 ve 22 Mayıs’ta 20.30’da Moda Sahnesi’nde olacak. İlk gösterinin ardından oyun yazarlarının katılımıyla seyirciyle soru-cevap gerçekleştirilecek.


Lillian, Amerikan edebiyatının önde gelen ismi Lillian Hellman’ın polisiye edebiyatın seçkin yazarı Dashiell Hammet’ın komada geçirdiği son saatlerinde hatırladığı, yazarın çocukluğunu ve hayatını ele alıyor. Orhan Alkaya’nın yönettiği ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları’nın sahneleyeceği oyun, 22 Mayıs’ta 20.30’da ve 23 Mayıs 18.30’da Haldun Taner Sahnesi’nde. 


Çağdaş Amerikan tiyatrosunun önde gelen kadın yazarlarından, Pulitzer ödülü adayı ve PEN/Laura Pels International Foundation for Theater Award for an American Playwright ödüllü Theresa Rebeck, Göl Kıyısı oyununda Aeskhylos’un Oresteia tragedyasına modern bir uyarlama yapıyor. Mehmet Ergen’in yönettiği ve Talimhane Tiyatrosu’nun sahneye koyduğu Göl Kıyısı, 24 Mayıs’ta 20.30’da ve 25 Mayıs’ta 18.30’da Şişli Blackout Sahnesi’nde seyredilebilir. 


Aziz Nesin'in devlet ve birey ilişkisini mizahi bir üslupla sorguladığı Yaşar Ne Yaşar Ne Yaşamaz oyununda, “vatandaş” Yaşar’ın bürokrasi karşısındaki ezilmişliği anlatılıyor. Ferhat Keskin’in yönettiği ve Diyarbakır Şehir Tiyatrosu’nun sahneleyeceği oyun, 26 Mayıs’ta 20.30’da ve 27 Mayıs’ta 18.30’da Haldun Taner Sahnesi’nde. 


İki Kapılı Ev, kanı kaynayan âşıklar, yanlış anlaşılmalar, gizli buluşmalar, esrarlı kayboluşlar, sır dolu suskunluklar, sevdanın kederiyle yüklü genç omuzlar, soylu beyzadeler ve cingöz uşaklar arasında cereyan eden fırtınalı bir eğlence sunuyor. İki Kapılı Ev, Cem Uslu yönetmenliğinde, Ekip Tiyatrosu tarafından, Banvit sponsorluğunda 

28 ve 29 Mayıs tarihlerinde 20.30’da Moda Sahnesi’nde olacak. 

Sami Berat Marçalı’nın yeni oyunu İn, her şeyi daha çok düşünen, hayatı daha çok sorgulayan, daha çok şikâyet eden ve her şeyin yok olmasını arzulayan bireyler haline dönüşmüş beş arkadaşın, mevcut sistemin küçük bir halini ortaya koyuyor. ikincikat’ın on sekizinci yapımı olan bu oyun, 30 Mayıs’ta 20.30’da ve 31 Mayıs’ta 15.30’da Üsküdar Tekel Sahnesi’nde. 


Modern İngiliz tiyatrosunun en yetkin yazarlarından biri kabul edilen Edward Bond, Kırmızı Siyah ve Cahil’de nükleer bir patlamada ölü doğmuş bir insanın, yaşadığı halde yakın gelecekteki olası hayatını anlatıyor. Bitiyatro, Istanbul & L’àlarme-À-L’œil, Paris ortak yapımı Kırmızı Siyah ve Cahil, 31 Mayıs’ta 18.30’da ve 1 Haziran’da 20.30’da Bisahne’de olacak.


Her Yıl Kuşlar Geri Gelir, Ahmet Levendoğlu yönetmenliğinde Tiyatro Stüdyosu tarafından sahneleniyor. Oyunda, “yıkım uzmanı” olarak çalışan Ned görevi icabı gerek duyulmayan yapıları “patlatıp” yok eder. Bunların içinde hastanelerin ve eşinin de her gün uğradığı, semtin en sevilen buluşma yerlerinden birinin olduğunu umursamadan... Oyun, 1 Haziran’da 20.30’da ve 2 Haziran’da 18.30’da Kenter Tiyatrosu’nda olacak. 


Yönetmeliğini Ata Ünal’ın, koreografisini ise Candaş Baş’ın üstlendiği Gertrude-Çığlık, Shakespeare’in Hamlet’inin ahlakçılığını ters yüz eden yeni bir yaklaşım sunarak, Hamlet yerine annesi Gertrude’u odağına alıyor. Gertrude-Çığlık, 3 ve 4 Haziran tarihlerinde 20.30’da Moda Sahnesi’nde.


Şahika Tekand tarafından ilk kez 1994’te kaleme alınan ve 1995/96 tiyatro sezonunda sahneye konan Gergedanlaşma, Tekand tarafından geliştirilen performatif sahneleme ve oyunculuk yönteminin ilk özgün oyunlarından. Oyun, Studio Oyuncuları topluluğunun kuruluşunun 25. yılı dolayısıyla, Gergedanlaşma 2.014 adıyla Şahika Tekand tarafından güncellenmiş bir yeniden yazım ve sahnelemeyle, eğlenceli, yüksek ritimli bir çağdaş komedi olarak seyirci karşısına çıkıyor. Gergedanlaşma 2.014, 4 ve 5 Haziran tarihlerinde 20.30’da Üsküdar Tekel Sahnesi’nde seyredilebilir. 


Genç Topluluklar ile Festivalde “Yeni Dalga”


İstanbul Tiyatro Festivali’nde, “Yeni Dalga” başlığı altında altı genç tiyatro ve dans topluluğunun gösterisi şehrin alternatif mekânlarından ikincikat-karaköy’de seyirciyle buluşacak. 


Didaskali Tiyatro’nun sahneye koyacağı Maşenka oyunu, İkinci Dünya Savaşı sonrası İstanbul’a yerleşmiş Rus göçmenlerin kaldıkları pansiyonu ve bu insanların ilişkilerini anlatıyor. Oyun, Vladimir Nabokov’un kendi anılarını paylaştığı ilk romanından esinlenilerek Çisil Oğuz ve Berker Zor tarafından yeniden yazıldı. Oyun, 10 ve 11 Mayıs’ta 18.30’da ikincikat-karaköy’de tiyatroseverlerle buluşacak. 


Georges Perec’in aynı adlı romanından Tiyatro Öteki Hayatlar tarafından sahneye uyarlanan Ücret Artışı Talebinde Bulunmak İçin Servis Şefine Yanaşma Sanatı ve Biçimi oyununda, ücret artışı talebinde bulunmak için servis şefiyle görüşmek isteyen kahramanın yaşadıkları ve sekreterle olan absürt diyaloğu anlatılıyor. Oyun, 18 Mayıs’ta 15.00’te ve 19 Mayıs’ta 18.30’da ikincikat-karaköy’de olacak. 


Koreografisini ve dans performansını Canan Yücel’in gerçekleştirdiği hayattaki olumlu-olumsuz aşırılıkların iki ara bir deresinde kalmaya zorlayan ikiliklerin anlatıldığı It’s Ok! gösterisi, 21 Mayıs’ta 18.30 ve 20.30’da ikincikat- karaköy’de. 


Motto Dans Kolektif’in, odak noktası olarak “eşiktelik” kavramı üzerine geliştirdiği Hiatus gösterisi, dansçıların hareket ve durağanlığın eşiğinde kimi olasılıklara yapılacak yolculuğuna tanık olmamızı sağlamayı hedefliyor. 

Gösteri, 28 ve 29 Mayıs tarihlerinde 18.30’da ikincikat-karaköy’de seyirciyle buluşacak.

Toksikoman Kolektif’in DNA’mı Muhafaza Et Ruhumu Yeniden Doğursunlar adlı oyunu bilincin sınırlarını zorlayan, kimin kim olduğunu bulmaya, araştırmaya çalışan sorgulamaları sahneye taşıyor. Gösteri, 31 Mayıs’ta 18.30’da ve 20.30’da ikincikat- karaköy’de sahnelenecek. 


Budalasultan Kolektifi, Kara Düzen adlı oyununda “İnsan, politik iktidar tarafından tanımlanan sınırları, toplu halde ve aynı anda ihlal ederse, oluşan yeni tanımsız alanda kendisiyle, toplumla ve iktidarla nasıl ilişkilenir?” sorusuna yanıt arıyor. Kara Düzen, 1 Haziran’da 18.30’da ve 2 Haziran’da 20.30’da ikincikat-karaköy’de olacak.


Festivalde “Oyun Salonu”


Salon ve İstanbul Tiyatro Festivali ekiplerinin ortak çalışmaları sonucunda hayata geçirilen “Oyun Salonu” projesi, festivalde de devam ediyor. “Oyun Salonu” kapsamında dört genç tiyatro topluluğunun gösterisi Salon’da yer alacak. 


Ceren Ercan ve Gülce Uğurlu tarafından kaleme alınan İstenmeyen, Mısırlı bir pilot ve İstanbul’da Batılı referanslarla yetişmiş genç bir Türk kadınının, kültürlerarası oluşan önyargılar ve değişen politik koşulların içinde aşkı sürdürmenin yollarını aramasını ve kendisini bir kimlik sorgulamasının içinde bulmasını konu alıyor. Yönetmenliğini Ceren Ercan’ın, koreografisini Aslı Bostancı’nın yaptığı gösteri, 14 ve 15 Mayıs’ta 20.30’da Salon’da.


Kadınların insan yerine konmadığı, şiddetin sıradan bir olay gibi yaşandığı, savaşın artık kanıksandığı bir ülkede bir kadının, hep bastırmak zorunda kaldığı duygularını, üzüntüsünü, kaygısını, öfkesini ilk kez dışa vuruşu ve hayatı sorgulayışını konu eden Sabır Taşı, Atiq Rahimi’nin aynı adlı romanından Iraz Yöntem tarafından uyarlanıyor ve yönetiliyor. Tiyatro(HÂL) tarafından sahnelenen oyun, 22 Mayıs’ta 20.30’da ve 23 Mayıs’ta 18.30’da Salon’da yer alacak. 


Daha önce tek seyircilik oyun ve simülatif oyun kurgusu gibi türlerde denemeler gerçekleştiren Tiyatro Artı, Kalem’de seyir algısı üzerine yoğunlaşarak kurgusundan seyirciyi konumlandırmasına kadar farklı bir oyun düzeni yaratmayı hedefliyor. Ufuk Tan Altunkaya’nın yönetmenliğini üstlendiği Kalem, 3 Haziran’da 20.30’da ve 4 Haziran’da 18.30’da Salon’da sahnelenecek. 


2011 yılında Ebru Nihan Celkan tarafından kurulan buluTiyatro, Kabuklu Sürprizli Hayvanlar’da su baronlarının ve uzaklarda daha güzel yaşam alanlarının varolduğu yeni bir dünya düzeni sunuyor. İnsanın yaptığı seçimlerde hayatta kalma güdüsü ve vicdanı arasında kalırken haklı olup olmadığına değinen, Özlem Karadağ’ın yönetmenliğini yaptığı Kabuklu Sürprizli Hayvanlar, 27 Mayıs’ta 20.30’da ve 28 Mayıs’ta 18.30’da Salon’da seyredilebilir. 


Festivalde “Makas Oyunları, İstanbul Kısa Oyunlar Projesi”


2010 yılında İngiltere’de projenin yönetmenleri Emma Callander ve Hannah Price tarafından basit bir fikirden yola çıkılarak başlatılan Theatre Uncut, yönetmenler ve seçkin oyun yazarlarından güncel politik durumların ele alındığı kısa oyunları içeriyor. İlk üç yılında İngiltere, İskoçya, ABD, Arjantin, İspanya, Yunanistan, Suriye, İzlanda ve Mısır’dan oyun yazarlarının yer aldığı projenin oyunları on yedi ülkede sahnelendi. Proje, 2012 Edinburgh Festivali’nde, Theatre Uncut Fringe First, Herald Angel ve Scotsman Spirit ödüllerini aldı. 


DOT, Theatre Uncut’ın kısa oyunlarından yaptığı özel seçkiyi Makas Oyunları ismiyle 2013/14 sezonunda İstanbul’da sahneledi. DOT, Theatre Uncut işbirliği ile gerçekleştirilen ve Şubat ayında İstanbul’da yapılan bir haftalık atölye çalışmasıyla başlayan Theatre Uncut İstanbul projesinin ilk okumaları ise festival kapsamında, 

16 Mayıs’ta 18.30’da, 18 Mayıs’ta 15.00’de ve 20 Mayıs’da 18.30’da DOT sahnesinde yapılacak. 

Murat Daltaban, Emma Callender ve Hannah Price’ın yönetmenliğinde gerçekleştirilecek Theatre Uncut İstanbul projesinin kısa oyunlarının yazarları İngiltere’den Davey Anderson, Stef Smith ve Türkiye’den Ayfer Tunç, Berkun Oya, Hakan Günday, Derem Çıray olacak. 



FESTİVALİN YAN ETKİNLİKLERİ 


19. İstanbul Tiyatro Festivali, programında festival süresince ünlü konuklar ile uzmanların katılacağı ücretsiz söyleşi, gösteri, film gösterimi ve atölye çalışmalarına da yer verecek. Atölyelere başvuru 2 Nisan 2014 Çarşamba tarihinden itibaren tiyatro.iksv.org adresinde yayımlanacak başvuru formları üzerinden alınacak.


· Performans ve Söyleşi: Koreografik Kesitler & Söze Dökülen Düşünceler 

10 Mayıs Cumartesi, 12.00, Salon

Björn Säfsten, hareketten yola çıkarak insan bedenine yeni bir ışık tutuyor. Yaptığı çalışmalar gestus ve hareketin sınırlarında dolaşırken, koreografide kurgu ve kimliğin nasıl oluştuğu konusunda yol gösterici oluyor. İstanbul'a ilk kez İsveç Konsolosluğu’nun desteği ile gelecek olan Björn Säfsten, üzerine çalıştığı son projesiyle ilgili olarak dansçılarıyla açıklamalı bir performans gerçekleştirecek. Katılım için, rezervasyon@iksv.org adresine e-posta göndererek onay almak gerekiyor.


· Söyleşi: İki Adam, İki Dünya, Tek Sahne: Muhsin Ertuğrul ve Vahram Papazyan 

10 Mayıs Cumartesi, 17.00, Salon

Tiyatro Boğaziçi ve Berberyan Kumpanyası ortaklığıyla hazırlanan Muhsin ve Vahram adlı oyun İstanbul doğumlu ünlü Ermeni aktör Vahram Papazyan’ın 1964 yılında Muhsin Ertuğrul'a yazdığı bir mektupta bahsettiği İstanbul ya da Ankara'da sahneye çıkma isteği hikâyesinden yola çıkıyor. Boğos Levon Zekiyan, Ayşegül Çelik ve Artsvi Bakhchinyan'ın konuşmacı olarak katılacağı söyleşide oyun üzerine konuşulacak. Katılım için, rezervasyon@iksv.org adresine e-posta göndererek onay almak gerekiyor.


· Söyleşi ve Gösterim: Polonya Tiyatrosu Demişken…

11 Mayıs Pazar, 17.30 (Söyleşi), 20.30 (Gösterim), Salon 

19. İstanbul Tiyatro Festivali’ne iki oyunu ile konuk olan Polonyalı yönetmen Grzegorz Jarzyna’nın The Tropical Craze’den bölümlerin gösterileceği söyleşide, katılımcılar, sorularıyla hem Jarzyna’yı hem de son dönem Polonya tiyatrosunu daha yakından tanıma fırsatını yakalayabilecekler. Söyleşinin ardından Grzegorz Jarzyna’nın Edinburgh Festivali’nde büyük beğeni toplayan oyunu 2007: Macbeth’in de DVD gösterimi yapılacak. Katılım için, rezervasyon@iksv.org adresine e-posta göndererek onay almak gerekiyor.


· Atölye Çalışması: “Kuram Atölyesi”

17 Mayıs Cumartesi, 14.00-17.00, Salon
24 Mayıs Cumartesi, 14.00-17.00, Salon

Kuram Atölyesi bireysel ya da kolektif soru sorma, fikir üretme, sorgulama ve tartışma süreçlerine özel bir önem atfeden akademi dışı bir girişim. 19. İstanbul Tiyatro Festivali kapsamında Ata Ünal, Ayşe Draz ve Özlem Hemiş tarafından yürütülecek atölyede, kültürel, tarihsel, sosyal, sanatsal ve disiplinlerarası ilişkiler bağlamında tiyatro eleştirisini tüm yönleri, Türkiye ve dünyadaki durumuyla ele alınacak. Katılım için, rezervasyon@iksv.org adresine e-posta göndererek onay almak gerekiyor.


· Belgesel Gösterimi ve Söyleşi: “Türkiye’de Şekspir Olmak” 

19 Mayıs Pazartesi, 15.00 (Belgesel Gösterimi), 16.30 (Özdemir Nutku Söyleşisi), Salon

Gülşah Özdemir Koryürek tarafından hazırlanan, ülkemizin en yetkin akademisyen ve sanat insanlarının görüşlerinin seyirci yorumlarıyla harmanlandığı belgesel, 1800’lü yıllarda Osmanlı sınırlarında başlayan ve günümüze kadar uzanan bir yolculuğun hikâyesini anlatıyor. Belgesel gösteriminin ardından, doğumunun 450. yılında dünya tiyatro tarihinin mihenk taşı William Shakespeare, Prof. Dr. Özdemir Nutku ile yapılacak bir söyleşiyle anılacak. Katılım için, rezervasyon@iksv.org adresine e-posta göndererek onay almak gerekiyor.


· Atölye Çalışması: “Sedef Ecer ile Yazarlık Atölyesi”

20- 24 Mayıs, 10.00-17.00, Atölye Çalışması, Fransız Kültür Merkezi
26 Mayıs Pazartesi, 19.00 Okuma, Fransız Kültür Merkezi

Yazdığı Fransızca oyunlarla pek çok ödül alan Sedef Ecer, Fransa’da düzenli olarak oyun yazarlığı atölyeleri gerçekleştiriyor. Yazarın İstanbul’da yapacağı atölye çalışması, altı yazara ve bu yazarların yazım aşamasına eşlik edecek altı oyuncuya açık olacak. Fransız Kültür Merkezi’nin desteğiyle gerçekleşen atölye çalışmasına, oyuncular ve yazarlar özgeçmişlerinin yanı sıra projeleri hakkında bir metinle (sinopsis, açıklama ya da diyaloglu bir bölüm) başvurabilirler. Atölye çalışması sonucu yazılan oyunlar, yapılacak okuma tiyatrosunda seyircilerle paylaşılacak. Okumaya katılım için, rezervasyon@iksv.org adresine e-posta göndererek onay almak gerekiyor. Atölye çalışmasına başvuru için atelier@ifturquie.org. 


· Söyleşi: Farklı Disiplinlerde Shakespeare

25 Mayıs Pazar, 14.00-15.30 / 16.00-17.30 Salon

Tiyatro tarihinin üzerinde en çok konuşulan, yazılan ve araştırılan yazarı William Shakespeare, 19. İstanbul Tiyatro Festivali’nde İstanbul Üniversitesi Haldun Taner Uygulama ve Araştırma Merkezi tarafından düzenlenen panelle tartışmaya açılıyor. Panelin amacı, farklı alanlardan farklı yöntemlerle Shakespeare'e bakan sosyal bilimcileri bir araya getirerek, tiyatro kuramı dışında yazarın oyunlarının, oyunlarında dile getirdiği durumların üzerinden bir tartışma platformu yaratmak. Katılım için, rezervasyon@iksv.org adresine e-posta göndererek onay almak gerekiyor.


· Atölye Çalışması: “Hareket ve Algılama”

23 Mayıs Cuma, 15.00-16.30, Harbiye Muhsin Ertuğrul Sahnesi 

British Council’ın değerli işbirliğiyle düzenlenen atölye çalışması, Propeller Theatre Company’nin oyuncuları tarafından yürütülecek. Özellikle beden hareketi ve hareketin seyirci tarafından nasıl algılanacağı konusunda yönetmenin neye dayanarak seçki yaptığı, oyun sırasında neleri ön plana çıkardığı üzerine çalışılacak. Bu atölyede Bir Yaz Gecesi Rüyası’ndan parçalar üzerinde durulacaktır. Katılımcıların eser hakkında bilgi sahibi olmaları yararlı olacaktır. Atölyeye başvuru 2 Nisan 2014 Çarşamba tarihinden itibaren tiyatro.iksv.org adresinde yayımlanacak başvuru formu üzerinden alınacak. 


· Atölye Çalışması: “Sahnede Müzik Kullanımı”

24 Mayıs Cumartesi, 11.00-12.30, Harbiye Muhsin Ertuğrul Sahnesi 

British Council’ın değerli işbirliğiyle düzenlenen ve yine Propeller Theatre Company’nin oyuncuları tarafından gerçekleştirilecek bu atölyede, özellikle Shakespeare oyunlarında müziğin kullanımıyla ilgili çalışılacak. Her oyun için kendi müziklerini yapan topluluk, müzik ve oyun bağlamında katılımcılara sahne üzerinde örnekler sunacak. Propeller Theatre Company bir enstrümanınız varsa yanınızda getirmenizi tavsiye ediyor. Atölyeye başvuru 

2 Nisan 2014 Çarşamba tarihinden itibaren tiyatro.iksv.org adresinde yayımlanacak başvuru formu üzerinden alınacak.


FESTİVALİN AFİŞ GÖRSELİ ŞAHİKA TEKAND İMZALI 


19 İstanbul Tiyatro Festivali’nin afişi Şahika Tekand ile Bülent Erkmen işbirliğiyle hazırlandı. Tiyatro sanatının önemli isimlerinden, yönetmen, oyun yazarı, oyuncu Şahika Tekand’ın eskizleri, çiziktirmeleri ve elyazısı, İKSV Kurumsal Kimlik Danışmanı Bülent Erkmen’in tasarımıyla festivalin afişine dönüştürüldü. 


İstanbul Tiyatro Festivali’nin afiş tasarımına katkı sağlamaktan mutluluk duyduğunu söyleyen Şahika Tekand, “Aslında afiş tasarımı tümüyle sevgili Bülent Erkmen'in. Ben sadece bazı karalamalarımı, sahne eskizlerimi ve hareket planlarımı kendisine verdim o da bunları kendi tasarımı doğrultusunda bir seçime tâbi tuttu ve bu seçimin sonuçlarını sonra yeniden bir araya getirdi. Sadece afiş tasarımının malzemesinin bana ait olduğunu söyleyebiliriz. Yoksa afişte, malzemelerin bir araya getirilmesi tamamen Bülent Erkmen'in tasarımı doğrultusunda gerçekleşti. Bunca yıldır büyük bir onur ve keyifle parçası olduğum İstanbul Tiyatro Festivali'nin afiş tasarımına böylesi bir katkı yapma fırsatı bulmak beni hem onurlandırdı hem de çok mutlu etti. Bu güzel festival pek çoğumuz gibi benim de şahsi tarihimde büyük yer tutuyor çünkü” dedi. 


Bülent Erkmen ise afiş ile ilgili şunları söyledi: “Şahika Tekand’ın sahneleme tasarımı yaparken oyunun işleyişini, oyuncunun ses ve hareket koreografisini anlatmak için çalakalem yaptığı eskizleri kullanmak istedim. Ayrıca bir de genellikle bir şey düşünürken yaptığı çiziktirmelerden, karalamalardan bir tanesini seçtim ve bu karalamayı Tekand’ın düş dünyasının zeminini oluşturan ‘sahne’nin karşılığı olarak kullandım. Eskizleri arasından seçtiğim beş karakter de bu sahnedeki yerlerini aldılar.”



FESTİVAL KİTABI: “FESTİVAL METİN YAZARLARINI YETİŞTİRİYOR”


19. İstanbul Tiyatro Festivali, İstanbul Üniversitesi Tiyatro Eleştirmenliği ve Dramaturji Bölümü’nün işbirliğiyle tiyatroyu “kayda alıyor”, tiyatroseverleri olduğu kadar arşivcileri de sevindirecek bir eğitim ve yayın projesine imza atıyor. Festivalin başlamasıyla birlikte seyirciyle buluşan festival kataloğu, bu yıl “Festival Metin Yazarlarını Yetiştiriyor” adlı eğitim projesi kapsamında festival kitabı olarak yayımlanacak. Projenin yürütücülüğünü, hem festivalin yayın koordinatörü hem de aynı bölümde misafir öğretim üyesi olan Dr. Evren Barın Egrik üstleniyor. 


Tiyatro Eleştirmenliği ve Dramaturji Bölümü’nden seçilen ve bu proje için özel bir eğitim alan yedi lisans öğrencisinin, gösterim öncesinde yerli topluluklarla yapılan röportajlardan kurgulayıp kaleme aldıkları oyunların tanıtım metinleri kendi imzalarıyla festival kitabında yer alacak. Bölümlerinde aldıkları teorik eğitimin yanı sıra, festivalin bu proje kapsamında özel olarak düzenlediği, uzmanlar tarafından verilen editörlük, fotoğraf ve tasarım başlıklarını taşıyan bir eğitim ve söyleşi dizisine katılan öğrenciler, teori ve pratiğin buluştuğu bu özel projenin ürünü olan festival kitabını Mayıs ayında festival seyircileriyle buluşturacak. Festivale konuk olan tüm yerli toplulukların çalışma aşamalarını kayıt altına almanın yanı sıra oyunları tanıtma işlevi de üstlenen kitap, festival boyunca seyircilere rehberlik edecek. 



İSTANBUL TİYATRO FESTİVALİ’NİN DESTEKÇİLERİ


19. İstanbul Tiyatro Festivali’ne, festival sponsorları Koç Holding Enerji Grubu Şirketleri Aygaz, Opet ve Tüpraş’ın yanı sıra gösteri sponsorları ENKA Vakfı, Banvit ve Atabay destek veriyor. 


19. İstanbul Tiyatro Festivali gösterileri, İstanbul Devlet Tiyatrosu, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları, British Council, Goethe Institut ve Fransız Kültür Merkezi işbirliğiyle gerçekleştiriliyor. 


İstanbul Kültür Sanat Vakfı’na, Kültür ve Turizm Bakanlığı, İstanbul Valiliği, İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve Beyoğlu Belediyesi de destek veriyor. 


19. İstanbul Tiyatro Festivali’nde, 2014 yılında kutlanan Polonya-Türkiye arası diplomatik ilişkilerin tesisinin 600. yıldönümü ile ilgili kutlamaların kültür programı çerçevesinde düzenlenen dört gösteri Polonya Cumhuriyeti Kültür ve Miras Bakanlığı işbirliğinde gerçekleştiriliyor. (turkiye.culture.pl)


İstanbul Kültür Sanat Vakfı’nın tüm festivallerine Öncü Sponsor Eczacıbaşı Holding, Resmi İletişim Sponsoru Vodafone, Resmi Taşıyıcı DHL, Resmi Konaklama Sponsoru Martı İstanbul Hotel ve Servis Sponsorları Zurich Sigorta A.Ş., GFK, directComn Marketing Group ve AGC destek veriyor. 


19. İstanbul Tiyatro Festivali’nin tanıtım kampanyasını BEK hazırladı. 



İSTANBUL TİYATRO FESTİVALİ BİLETLERİ 


19. İstanbul Tiyatro Festivali biletleri 8 Mart Cumartesi günü 10.00’dan itibaren: 


· Biletix satış noktaları, 

· Biletix Çağrı Merkezi (0216 556 98 00), 
· Biletix web sitesi (www.biletix.com),
· Ana gişe İKSV (10.00–18.00 saatleri arasında açık olan ana gişe, 9 Mart hariç pazar günleri kapalıdır) 
alınabilecek. 

Biletler, gösterim günlerinde gösteriden 2 saat önce etkinlik mekânındaki gişeden de alınabilir. Lale Kart sahipleri festival biletlerinde %20–25 oranındaki “Lale üyelerine özel indirim”lerden yararlanabilecekler. Bilet alımlarında kredi kartı da geçerli olacak ve her gösteride tam biletlerin yanı sıra öğrenciler için indirimli bilet de satılacak. 


19. İstanbul Tiyatro Festivali broşürü İKSV’den (Nejat Eczacıbaşı Binası Sadi Konuralp Caddesi No:5, Şişhane) ve Biletix satış noktalarından temin edilebilir.



Ayrıntılı bilgi için: tiyatro.iksv.org


Festivali sosyal medyada takip etmek için: 

facebook.com/istanbultiyatrofestivali 
twitter.com/tiyatrofest

19. İstanbul Tiyatro Festivali’nden yüksek çözünürlüklü görseller için: www.iksvphoto.com


Basın Toplantısı ve Ödül Töreni görüntüleri için: https://files.secureserver.net/0fgQP7xZ5tZwM7 


Basın mensuplarının festivalle ilgili tüm soruları için: medya@iksv.org, (212) 334 07 14 ve (212) 334 07 12



19. İSTANBUL TİYATRO FESTİVALİ

SPONSOR VE DESTEKÇİLERİ
TEŞEKKÜR PLAKETİ LİSTESİ 

Sahne sırasıyla


TC Kültür ve Turizm Bakanlığı adına Nedret Apaydın

İstanbul İl Müdür Yardımcısı

İstanbul Büyükşehir Belediyesi Hilmi Zafer Şahin

Kültürel ve Sosyal İşler Daire Başkanlığı adına İstanbul Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları Genel Sanat Yönetmeni

Kültür ve Turizm Bakanlığı Devlet Tiyatroları adına Selen Korad Birkiye

İstanbul Devlet Tiyatrosu Müdür Yardımcısı 

İstanbul Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları adına Hilmi Zafer Şahin

Genel Sanat Yönetmeni 


Kültür Kurumları 


Adam Mickiewicz Institute adına Olga Wysocka 

Türkiye Projesi Yöneticisi 

British Council adına Margaret Jack

British Council Türkiye Direktörü

Fransız Kültür Merkezi adına Benerice Gullman 

Fransız Kültür Merkezi Direktörü 

Goethe-Institut İstanbul adına Dr. Christian Lüffe

Goethe-Institut Direktörü

Polonya Cumhuriyeti Kültür ve Miras Bakanlığı adına Olga Wysocka 

Türkiye Projesi Yöneticisi


Gösteri Sponsorları 


Banvit adına Hasan Elgun 

Tanıtım ve Halkla İlişkiler Müdürü 

Atabay adına Ayşe Atabay

Yönetim Kurulu Üyesi

ENKA Vakfı adına Gül Mimaroğlu

Kültür ve Sanat Direktörü 


Festival Sponsorları 


AYGAZ adına Yağız Eyüboğlu

Genel Müdür

OPET adına Cüneyt Ağca

Genel Müdür

TÜPRAŞ adına Yavuz Erkut

Genel Müdür