Perşembe

YOLCULUK  " 

Yolculuk  " Resim Sergisi  16 Mayıs 2015 " tarihine kadar İstanbul Sanayi Odası Sanat Galerisi’nde sanatseverlerin beğenisine sunuluyor.

Kuratörlüğünü İstanbul Sanayi Odası Sanat Galerisi Müdürü ve Sanat Danışmanı Yalçın Denizyılmaz’ın yaptığı  "Nezih Çavuşoğlu- Müfit İşler - Şükrü Karakuş - Nur Özalp - Ahmet Özel " in katılımıyla gerçekleşen sergi açılışına iş sanat dünyasının ünlü isimleri elit konuklar yoğun ilgi gösterdi.   

Nur Özalp  “Ruhumu harekete geçiren her şey resme dönebilir ”diyor sergide.
Ressam Nur Özalp’ın  1989 dan beri Berlin ve İstanbul şehirleri arasında yaşadığını öğreniyoruz.   Atölyesi Berlin’de. Ürettiklerini hem orada hem de İstanbul’da sergiliyor.  
Nur Özalp  sergilediği resimdeki kompozisyonları soruyoruz. “Kırmızı resimler; şiddet, kan, ölüm düşüncesi içerirken maviler deniz, yeşiller yaşam sevinci…” şeklinde ifade ediyor.
Sanatcı objelerini, kumaş baskılarını daha çok yurt dışında sergilediğini  ilave ediyor.
Felsefesinde ayrıca, “Taşıma, yerleştirme, uygun alan sorunları önünü kesiyor, İstanbul bu anlamda uygun olamamış. Sanat yüzyıllardan süzülmüş gelmiş incelikler, değiştirilemez oranlar/karşı düşünceler taşıyor.” Sanatcı bu düşüncelerle yaşadığını,   ve yaşama böyle bakmayı seçtiğini son olarak sözlerine ekliyor.

Mimar Sinan Üniversitesi Resim Bölümünden mezun olan  Nur Özalp yurt içi ve yurt dışında kişisel ve karma sergilerde yer aldı. 9.Günümüz Sanatçıları Başarı ödülü kazanan eseri Resim ve Heykel Müzesi koleksiyonundadır. Onun dışında çeşitli koleksiyonlarda eserleri bulunmaktadır.

1959  İstanbul doğumlu Nezih Çavuşoğlu, Ortaokul tahsilini İngiltere, lise tahsilini İsviçre’de tamamladığını resim sanatına olan merakı Ortaokul yıllarında başladığını öğreniyoruz.
Paris’te İtalyan sanatçı Aldo Mondino dahil olmak üzere  pek çok ressamın atölyelerini ziyaret edip çalışmalarına iştirak ettiğini söylüyor.  
Yüksek öğrenim  ABD New England College’de Görsel Sanatlar ve Pazarlama Bölümlerinde lisans eğitimi gördüğü sırada Görsel Sanatlar Resim Bölümünde Farid Haddad, Marquerite Walsh ve büyük usta Tomie De Paola’nın talebesi olduğunuda gururla ilave ediyor.

Renk teorisi konusunda uzmanlaşmasını sağlayan, Tomie De Paola sanatçı üzerinde çok büyük bir etki bırakan sanatcı ve Türkiyede çok ödül sahibi oldu.

Sanatcı, Yaratım gücünü beslendiği kaynakların zenginliğine, eserin sahip olduğu samimiyetin sanatsal yeterlilik ve düzen içerisinde aktarılmasına, kimliği belirleyen aksiyona yönelik tavra, eserin arkasındaki felsefi duruşa ve kişinin bizzat kendisinin; eserin gücünü ortaya koyacağına inanıyor ve bu bağlamda eserler üretmeye İstanbul ve Bodrum Atölyelerinde devam ediyor.



yilmazparlar@yahoo.com

Çarşamba


PERA PİYANO FESTİVALİ 10. YILINI ÇOŞKUYLA KUTLUYOR
Müziğe gönül vermiş yüzlerce genci bir araya getiren 10.Pera Piyano Festivali Festival katılımcı dinletileri, Konserler, Ustalık sınıfları (Masterclass’lar), Yarışmalar, Seminerler, Sempozyumlardan oluşan programıyla devam ediyor.
Festival 04 Mayıs 2015 tarihinde başlayıp, çeşitli aktivitelerle Pera Güzel Sanatlar’ın Taksim binasında 10 Mayıs 2015 tarihine kadar devam edecek.

Türkiye’de bir Güzel Sanatlar Eğitim Kurumu tarafından düzenlenen ilk uluslararası piyano festivali olan ve 2005 yılında ilk olarak düzenlenen, Uluslararası Pera Piyano Festivali ülkemizin farklı şehirlerinden ve tüm dünyadan müzik ile ilgilenen birçok sanatsever genci, müzik ve piyano konulu etkinlikler çerçevesinde bir araya getiriyor.
Piyano Festivali ile ülkemizde klasik müzik alanında yapılan etkinliklere ilham vermeyi, geleceğin çağdaş sanatçı adaylarını bir araya getirmeyi, katılımcıların birbirleriyle etkileşimde bulunabilmeleri ve sanatsal tecrübelerini paylaşabilmelerini, gençlerin müziğin evrenselliği aracılığıyla kardeşlik, dostluk, sanat sevgisi gibi olumlu duygu ve davranışları kazanmalarını, gençlerin klasik müzik ve piyanoya olan ilgi ve sevgilerini artırmayı, gençlerin farklı piyano tekniklerini tanıma fırsatı sağlamayı, gençlere gelecekte benzer ulusal ve uluslararası müzik etkinliklerinde başarılı olmalarını sağlayacak tecrübeler kazandırmayı amaç edinmektedir
04 mayıs 2015 Şişli kent kültür merkezinde, Prof. Ceyhun Allahverdiyev açılış konseri öncesi açılış konuşmasında 1709 yılında Bartolommeo Christofori piyanonun ilk örneğini yaptığı bilgisi verildi.

Org ya da organ denilen müzik aleti hariç, en karmaşık müzik aleti  piyanonun   "yumuşak-kuvvetli "anlamına "pianoforte" deyiminden gelmektedir. Piyanonun ne kadar değişik tonlarda ses verebilen bir müzik aleti olduğunu belirtmek için düşünülmüş olsa gerek. İtalya Floransa'da Bartolommeo Öldüğü 1732 yılına dek 20 civarında piyano üretti.


Prof. Ceyhun Allahverdiyev Konserinde Arif Melikov - Geçici Anlar, A.Adnan Saygun - Anadolu Süiti'nden Meşeli -Zeybek -Halay , Vasıf Allahverdiyev - Gençlik Süiti,  Ulvi Cemal Erkin - Beş Damla №1 ‚’Oyun’, Ceyhun Allahverdiyev - Temas Fantezi’den Tezahür -Tefekkür /-Tasavvur /-Telaş /-Tesir,

Ceyhun Allahverdiyev - Deniz və Sema, Ceyhun Allahverdiyev – Seveceğim, Ceyhun Allahverdiyev - Sonata  eserleri icra etti.

Festival Katılımcı Konserleri; Uluslararası Pera Piyano Festivali bünyesinde yurt içi ve yurt dışından birçok katılımcının, piyanodaki hünerlerini göstermeleri, sahne tecrübesi kazanabilmeleri ve birbirleriyle etkileşimde bulunup, sanatsal tecrübelerini paylaşabilmeleri için festival katılımcı konserleri düzenlenmektedir. Festival katılımcı konserleri haricinde festival süresince belirlenen gün ve saatlerde festivale katılan yerli ve yabancı piyanistler de konser vermektedirler.



Festival kapsamında Amerika Birleşik Devletleri’nden ünlü piyanist ve akademisyen Prof. Tamara Poddubnaya, Akdeniz Üniversitesi Devlet Konservatuvarı öğretim görevlisi Doç. Samir Mirzayev ve Yard. Doç. Yuriy Sayutkin, Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Devlet Konservatuvarı öğretim üyesi Prof. Metin ÜLKÜ, İtalya Campobasso Devlet Konservatuarı’ndan ünlü piyanist Aldo Ragone, Hacettepe Üniversitesi Devlet Konservatuarı Müzik Bölüm Başkanı ve Piyano Ana Sanat Dalı Öğretim Üyesi Prof. Yeşim Alkaya Yener, Ukrayna’dan Glier Enstitüsü Öğretim Görevlisi ve Ukrayna Kıdemli Devlet Sanatçısı Prof. Evgueni Rjanov, Bakü Müzik Akademisi Rektör Yardımcısı ve Azerbaycan Kıdemli Devlet Sanatçısı Prof. Gülnaz Abdullahzade, ünlü piyanist ve akademisyen Prof. Leyla Pınar Tansever, Yıldız Teknik Üniversitesi Sanat ve Tasarım Fakültesi Müzik ve Sanatları Bölümü ve İstanbul Bilgi Üniversitesi Sahne ve Gösteri Sanatları Yönetimi Bölümü öğretim üyesi Doç. Alper Maral, Hollanda Den Haag Royal Konservatuvarı’ndan Anto Bayram Karamenderes ve genç piyanistlerden Ayşegül Yörükoğlu gibi ustaların, resitalleri, masterclass’ları, sempozyumları ve seminerleri gerçekleşecek. Etkinlikler arasında 20. yüzyılın en önemli piyanistlerinden birisi olarak kabul edilen Sovyet/Rus-Ukraynalı piyanist Sviatoslav Richter’in 100. yılı anısına seminer ve konser gösterimi de yer alacak.

Uluslararası Pera Piyano Festivali bünyesinde düzenlenen Pera Piyano Yarışması çeşitli yaş gruplarından piyanistlerin katıldığı, belirli bir program dâhilinde çaldıkları eserlerinin değerlendirildiği bir etkinlik
Pera Piyano Yarışması’nın jüri üyeleri alanlarında uzman piyanistlerden oluşmaktadır. Pera Piyano Yarışması, Solo kategorisinde 10 yaşa kadar, 11-14 yaş, 15-18 yaş, 19-24; Duo kategorisinde ise 12 yaşa kadar, 13-16 yaş, 17-25 yaş gruplarında düzenlenmektedir

Yarışma Jürisi;   Prof. Tamara Poddubnaya - New York Long Island Müzik Konservatuarı Piyano Bölümü


Yard. Doç. Yuriy Sayutkin - Akdeniz Üniversitesi Antalya Devlet Konservatuarı Piyano Bölümü

Doç. Samir Mirzayev - Akdeniz Üniversitesi Antalya Devlet Konservatuarı Piyano Bölümü
Doç. Ferid Adıgüzelzade - Anadolu Üniversitesi Devlet Konservatuarı Piyano Bölümü
Prof. Yeşim Alkaya - Hacettepe Üniversitesi Devlet Konservatuarı Müzik Bölüm Başkanı
Prof. Metin Ülkü - Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Piyano Bölümü
Öğr. Gör. Aldo Ragone - İtalya  Valentia Vibo Devlet Konservatuarı Müzik Bölümü
Prof. Eugeniv Aleksandroviç Rjanov - Kiev Glier Müzik Enstitüsü
Doç. Dr. Vasıf Hasanoğlu - Giresun Üniversitesi Devlet Konservatuvarı Müdürü
Prof. Ceyhun Allahverdiyev - Azerbaycan Bakü Müzik Akademisi
10.Uluslararası Pera Piano Festival Komitesi;
ltan Uzuner: Pera Güzel Sanatlar Lisesi Müdürü
Tüzel Ergün: Pera Güzel Sanatlar Lisesi Müzik Bölüm Başkanı
Prof. Müfit Bayraşa: İstanbul Üniversitesi Devlet Konservatuarı Müdür Başdanışmanı
Prof. Yeşim Alkaya Yener: Hacettepe Üniversitesi Ankara Devlet Konservatuvarı Müzik Bölüm Başkanı
Doç. Leyla Pınar Tansever: Klavsenist, Haliç Üniversitesi Konservatuvarı Opera ve Sahne Şarkıcılığı Bölümü Öğretim Üyesi
Özcan Özbek: Marmara Universitesi Atatürk Eğitim Fakültesi Güzel Sanatlar Akademisi Bölüm Başkanı
Ahmet Kara: İstanbul Devlet Senfoni Orkestrası Üyesi
Doç. Samir Mirzayev: Akdeniz Üniversitesi Antalya Devlet Konservatuvarı Öğretim Üyesi
Rafael Gasımov: Pera Güzel Sanatlar Lisesi Piyano Bölüm Başkanı
Dilara Ezber: Pera Güzel Sanatlar Lisesi Piyano Öğretmeni
Ofelya Bircaner: Pera Güzel Sanatlar Piyano Öğretmeni
Mürüvvet Atila: Pera Güzel Sanatlar Piyano Öğretmeni


yilmazparlar@yahoo.com

Salı

DEV SANATCI REKORA KOŞUYOR.

İsmet X Bilen’in  “1.3 Milyar Terabit” 62. Kişisel Resim Sergisi adeta rekora koşuyor. Sanatcı dostların zorlamasıyla açtığı sergilerle çıtasını her geçen zaman içinde yükseltiyor.


“1.3 Milyar Terabit” Sergisinde, yapıtları arasında ismet İsmet X Bilen’in alıştığımız tarzın dışında bir iki tarzı daha işlemiş.


Kompozisyonlarında kendine tarz figürlerle tarihi anlatıyor, dileklerini arzularını kamçılayan kışkırtmalarla karşımıza çıkıyor. Her resmi kendi içinde bir dil.

Koleksiyonerlerin dikkatini çeken tabloları tarihi yaşıyormuşcasına izah ediyor. Dünyasını duygularını aktarırken ses tonu bile tablo içindeki kahramanların olabileceği benzerlik içerisinde.

Yabancı konuklarınıda ağırlandığı açılışa sanatsever dostları, koleksiyonerler, akademisyenler, iş ve sanat dünyasınında isim yapan kişiler katıldılar.

Sanatcı her zaman ki gibi hümanist düşünce içinde      çizgilerine mataformik bir yanılsama yaratıyor. Fırça darbelerinde yine insancıl yumuşaklık bir o kadarda kuvvetli bir mana yüklemiş tuvaline.

İsmet X Bilen’in  “1.3 Milyar Terabit” 62. Kişisel Resim Sergisi Cep Sanat Galeride 31 Mayıs 2015 tarihine kadar sanatseverlerin ziyaretine açık kalacak.


yilmazparlar@yahoo.com

Pazar

SULTANLARIN DEFİLESİ        
Başkanlığını Dr. Gülten Erdem Ünlü’nün yaptığı Aktif İş Kadınları Derneği ve Ünlü Modacı  Esra Seziş Kigılı iş birliği içinde 2 Mayıs 2015 Cumartesi günü, Cemile Sultan korusu (İTO) İstanbul Ticaret Odası Soyal Tesisleri Havuz Başında “Tarz-ı Bahar” isimli defile gerçekleştirildi. Aktif İş kadınları Derneğininin  Hüsnü-Hat sergisiyle başlayan etkinlik, Havuzbaşı defilesi ve Mücevver tasarım defilelerinin sonrasında yapılan panelle son buldu.

Modacı  Esra Seziş Kigılı ve Aktif İş Kadınları Derneği Dr. Gülten Erdem Ünlü’nün açılış konuşmalarıyla başlayan etkinliğe, Chamay Butik, Çizgisel Butik, Dayı Butik,  Önder Özkan Hilal Oğuzkan, Kemal Aydın ,Safiye Ekiz Nur Yamankaradeniz, Perihan Mataracı, Pınar Akşam, Reyhan Turhan Hüma (Mücevher) Moda kuruluşları katıldılar. Ayrıca çok yakın tarihinde defileleri olduğu için etkinliğe katılamyan Moda evleri, Bengü Arslan,Ayşen özen, Tülay Yılmaz (Mezura Butik), Ayfer Uyar kadın dayanışması kapsamında desteklerini verdiler.



Cemile Sultan ve Korusu hakkında bilgilerin verildiği etkinliğe Siyaset, İş ve Sanat Dünyasının ve ünlü isimleri ile birlikte Bürokratlar, Akademisyenler, STK ve Vakıf Temsilcileri, Elit konuklar, katıldılar.

Basının yoğun ilgisini çeken etkinlikte yaptığı açılış konuşmasında Dr. Gülten Erdem Ünlü “Bugün bu muhteşem mekanda baharın  gelişini kutluyoruz…” dedi.


Dr. Gülten Erdem Ünlü “İstanbul Ticaret Odası’nın desteği ve Cemile Sultan Korusu’nun ev sahipliğinde harika bir programla, gün boyu birlikte olacağız.

Öncelikle, kısaca Cemile Sultan’ı anlatmak istiyorum.


Koru ismini, Sultan Abdülmecitin kızı Cemile Sultan’dan alıyor. Sesi bülbülden tatlı, kendisi bahar aylarındaki kırlardaki çiçeklerden bile güzel denilen Kadın. Kendisi 1858’de, Mahmut Celalettin Paşa ile evlenmiş, 1884 yılında Kandilli ‘de ki Sahil Sarayı’nı oğlu Celalettin Bey'e bırakmış, 10 Şubat 1914'de vefat etmiş…

 Paşa ile evlenen , evlat kaybeden , bir Kadın .. Köşk, 29 Ekim 1952'de Cumhuriyet Bayramı gecesinde, bir elektrik Kontağı nedeniyle yanmış…
Son sahibi yapımcı Cemil Filmer, koruyu Türkiye Odalar Borsalar ve Birlik Personeli Sigorta ve Emekli Sandığı’na satmış.


Daha sonra İstanbul Ticaret Odası Eğitim ve Sosyal Hizmetler Vakfı, Cemile Sultan Korusu’nu kiralayarak yüzlerce ağacı kurtarmış, 2000'e yakın yeni ağaç dikerek korunun dokusunu yenilemiş.


Koru bugün, yüzme havuzu, basketbol, voleybol sahaları, tenis kortları, açık ve kapalı restoranları ile mükemmel bir tesis olarak hizmet veriyor. Birçok sosyal projeye ev sahipliği yapıyor.



Birçok özel kutlamaya, düğünlere, davetlere mükemmel bir servis sunuyor.

İstanbul’un belki de en güzel panoramasına sahip bu mekan, çok profesyonel bir kadro ile misafirlerine gerçekten keyifli anlar vaatediyor.

Birazdan izleyeceğimiz, Sevgili Esra Seziş Kiğılı’nı organize ettiği gelinlik, abiye ve mücevher defilesi gibi…


Çok güzel düşünülmüş, hepimizi heyecanlandıran, her kadını mutlu edecek zarafet, şıklık, güzellik konularında ufkumuzu genişletecek bu tür girişimlere ihtiyacımız var öyle değil mi?


Biz de, Aktif İş Kadınları olarak, bugün “Kadın ve Mutluluk” konulu bir panel düzenledik . Kişisel gelişim uzmanı ve Yazar Sn. Ataner Yıldırım ile Kadının Mutluluğu nelere bağlıdır? Pozitif düşünce ve kadın   konularına hep birlikte kafa yoracağız. Katılımınızı öneriyorum.



Biraz da çalıştığımız projelerimiz, kadınlar olarak dünyaya bakışımız,

misyon ve vizyonumuzdan bahsetmek isterim. "Kadın Girişimciliğini Destekleme Projesi", "Başarıya Aday Kentli Kadınlar Projesi",  "Türkiye Kadın Araştırmaları Projesi" , "Uluslararası Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Projesi",
"Dünya Ülkelerinde Barış İsteyen Kadınlar Kongresi", "Her Yaşta Yaşanabilir Türkiye 2023 Projesi" ve "Kadınlar Baş TacımızdırProjesi" gibi birçok Sosyal Sorumluluk Projesinde gönüllülük esası ile aktif olarak görev yaptım, yapıyorum. Çok inandığım ve gözlemlediğim bir husus var ki; o da, kadının sevgi, merhamet, anlayış, hoşgörü ve şefkat duygularının en güçlü tecellisi olduğudur.

Bu özellikleriyle kadınların, toplum dokusu içine girerek çekirdek aile yapısı ve sosyal hayatın içinde her yönüyle var olması gerekliliğidir.


Bu rol etkin olarak üstlenildiğinde, toplumun sosyokültürel, manevi ve ahlaki gelişimi çok hızlı olacaktır. Birleştirici ve uzlaştırıcı bir rol üstlenerek, dünyada herkesin barışı istediği ve barışı konuştuğu entelektüel bir ortama zemin hazırlamak da yinebiz kadınlara düşüyor. Ben, aktif olarak çalıştığım tüm derneklerde  vizyonumuzu nefretin yerine sevginin hâkim olması adına Türkiye başta olmak üzere dünyada yaşanan her olaya farklı açıları getirerek çözüm üretmek olarak açıklıyorum.


Farklı dinlere sahip olan, farklı dilleri konuşan insanların ortak noktası hep acı ve gözyaşı, bu gün Türkiye “de evladını şehit vermiş bir annenin gözyaşı ne kadar acı ise Filistin” de dökülen gözyaşı da o kadar acıdır.. Evladını kaybeden bir annenin feryadı dünyanın her yerinde aynıdır.  Kadınların siyaset, iş dünyasında, ayrıca sosyal hayattaki başarıları, kazanımlarının verdiği gurur ve mutluluk da her yerde aynıdır.  Dünyayı kurtaracak tek çözüm sevgi ile bir olmak birlik olmaktır Sevgi ile bir olmazsak birlik olmazsak dünyanın her yerinde binlerce masum kadın çocuk acımasızca zulüm altında kalmaya devam edecektir. Bizler bu güzel ülkenin güzel kadınları olarak şükürler olsun giderek toplumdaki yerimizi güçlendiriyor, daha fazla var oluyor, her meslekte başarılara daha fazla imza atıyoruz.” Sözleriyle  harika  gün geçirme dilekleriyle  ve destek verenlere teşekkür ile konuşmasını sonlandırdı.

Yaılan Panelle etkinlik son buldu.





yilmazparlar@yahoo.com

Perşembe

İpek Duben’den, Türkiye’nin “öteki”leri ve onların video enstalasyonu-Yılmaz Parlar

ONLAR

İpek Duben’den, Türkiye’nin “öteki”leri ve onların ötekileştirdiklerine dair çok kanallı bir video enstalasyonu


28 Nisan-28 Haziran 2015 tarihleri arasında SALT Galata'da devam edecek olan İpek Duben’in enstalasyon yapımı sanatseverlerin yoğun ilgisiyle açıldı.


İpek Duben’in, Türkiye’de “öteki”lere bakış ve “öteki”nin ötekiler algısı üzerine çok kanallı video enstalasyonu Onlar, farklı etnik kökenleri, dilleri, inançları ve cinsel yönelimleri olan 24 kişinin anlatılarını bir araya getirir.
Kürtler, Aleviler, Zazalar, Rumlar, Ermeniler, Yahudiler, Romanlar, LGBT bireyler ve başörtülü kadınlar ile aile içi şiddete maruz kalan kadınların da aralarında olduğu bu kişiler, hikâyelerini sergi mekânında izleyiciye ve aynı zamanda birbirlerine aktarır. Travma, ön yargı ve tutumlarını sanki bir yuvarlak masa toplantısındaymış gibi paylaşırken bakış açıları bir bütün meydana getirir.

Enstalasyon, her birinde üçer video projeksiyonunun bulunduğu iki ayrı alan ile bunlardan bağımsız konumlanmış bir dizi projeksiyondan oluşur. Söz konusu alanlarda anlatıları paylaşılan karakterler, ırkçılık, din ve inanç temelinde ayrımcılık, homofobi, cinsiyet eşitsizliği ve aile içi şiddetle ilişkili meselelere dair izleyici karşısında sohbet eder gibidir. Bu şekilde Onlar, birbirleriyle iletişim kurma imkânı çok az olan ya da böyle bir imkânı hiç bulamayacak kişiler arasında bir diyalog ortamı oluşturmaya çalışır. Diğer projeksiyonlarda ise, her bir karakterin kendi hikâyesini anlattığı kesintisiz monologlar sunulur. Arka planda Kürtçe, Ladino, Ermenice, Yunanca ve Türkçe gibi çeşitli dillerdeki konuşmalar birbirine karışarak çok seslilik yaratır.


İpek Duben’in “yabancı”, “öteki” ve “onlar” kavramlarına ilgisi, kartpostal ve videodan oluşan What is a Turk? (2003) enstalasyonunun da ana teması olan, “Batı’nın Türklere bakışı ve ön yargıları” konusunda araştırma yaptığı dönemde başladı. Sanatçının multimedya enstalasyonları ile resim, sanatçı kitabı ve videoları, hafıza, kimlik, cinsiyet ve göç kavramlarına odaklanır. Son olarak, Poetry and exile:
contemporary art from the Middle East sergisinde (British Museum, Londra, 2014) işleri sunulan Duben, yakın zamanda 13. İstanbul Bienali’nin (2013) yanı sıra, İstanbul Modern (2011 ve 2009) ve The National Museum of Women in the Arts’ta (Washington D.C., 2010) gerçekleştirilen sergilerde yer aldı. Modern ve güncel sanat alanlarında eğitmenlik ve yazarlık yapan Duben’in yayımlanmış kitapları arasında, Seksenlerde Türkiye’de Çağdaş Sanat: Yeni Açılımlar (Esra Yıldız’la birlikte, 2008); Türk Resmi ve Eleştirisi: 1880-1950 (2007) ile Çağdaş Düşünce ve Sanat (Deniz Şengel’le birlikte, 1993) bulunmaktadır.

Videoların yapımı ve senkronizasyonu Kenan Sunar tarafından gerçekleştirilmiştir.


Yapım asistanı: Necmi Gürbüz


yilmazparlar@yahoo.com

Salı

Keşif Ve Eğlence Cumhuriyeti Kıdzanıa’dan Öğrenciler İçin Süper etkinlik-Yılmaz Parlar

ÇOCUK OLMAK VARMIŞ,

Keşif Ve Eğlence Cumhuriyeti Kıdzanıa’dan Öğrenciler İçin Süper etkinlik 


Çocuk olmak varmış, zor ve karmaşık şehir hayatında okul dışında veremediğiniz eğitimi keyifli eğlenceli  şekilde sunan masal dünyası gibi mekanlardan biri KidZania 23 Nisan Haftasında binlerce çocuğa evsahipliği yapıyor.

KidZania çocuğun erken çağlarda geek kendisi gerek ailesi gerekse öğretmenleri tarafından yeteneklerini keşfetme imkanı sunan birmekan.

Yetkililerin verdiği bilgilere göre KidZania Dünyaın 15 ülkesinde ve 18 şehirde faaliyetlerini sürdüren  uluslar arası zincir. 23 Nisan Haftası kutlama kapsamında İstanbul Milli Eğitim Müdürlüğü, TÜRSAB, KidZania İstanbul 4-14 yaş arası ilk okul öğrencierine yönelik proje geliştirdiler.  


İstanbul’da bulunan İlçe Milli Eğitim Müdürlükleri vasıtasıyla gerçekleştirilen sosyal sorumluluk projesi çerçevesinde; KidZania’ya ücretsiz olarak getirilen çocuklarla, İstanbul İl Milli Eğitim Müdürü Muammer Yıldız, TÜRSAB Başkanı Başaran Ulusoy, Doğu Batı Grubu Başkanı Rıfat Hassan, Doğu Batı Grubu Proje Koordinatörü Meral Kaneti Molinas, Sinpaş Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Avni Çelik ve KidZania İstanbul CEO’su Lara Sayınsoy Dorner bir araya geldiler.


20 Nisan 2015  Pazartesi günü gerçekleşen etkinliğin ilk gününde  1500 civarında öğrenciler keyifli eğitim aldılar.


Çocuklar ilk olarak 50 “Kidzos” çeki alıyorlar. Merkez Bankasında çeki paraya çeviriyorlar. Hayatda olan hemen hemen her birim ünitesinde eğitime katılarak kiminde para kazanıyor, kiminde para harcıyor. Kendine güvenir bir kimlik kazanarak yüzü gülerek Eğitimli Eğlence parkından ayrılıyor.

Deprem ve afetlerde bile neler yapabileeğinin eğitimini alıyor.

 Yani Resmen bir çocuk ülkesi.,Minyatür bir şehir. Tiyatrosu var, çocuklar oyune dahil ediliyor. Resim atölyesi var,  televizyon çekimi yapılıyor, Hastanesi var, Ambulandan hasta hastaneye getiriliyor, diş çekiliyor, kalp ameliyetı yapılıyor.. Aşcılık öğreniyor, pizza yapılıyor, duvar örülüyor, otomobil tamir ediliyor., spor alanları, futbol sahası, dağcılık duvara çıkma itfaiye ekibi yangın söndürme, küçük itfaiye aracına tam takım kıyafet ve malzemelerle binmiş itfaiyeci çocuklar, sirenler çalıyorlar. bir bina dumanlar çıkararak yanıyor, eğitimi alan polis görevi ifa eden polis çocuklar binanın emniyetini alıyorlar, yangını söndüren itfaiyeci ekip, olay yerine gelen  ambülans ekib ve doktor hemşire yangından yaralanmış kimseye ilk müdahale tam bir senaryo…Güzellik merkezi var, tarot falı bakan, ne isterseniz… Konser alanı var. Deprem anında neler yapacağı ve deprem sonrası enkaz kurtarma çalışmaları vs. Her şey mevcut.


KidZania'da bunun gibi 70 üzerinde farklı ünite ve yaklaşık 100 farklı iş var. Kuaför de olabilirsin, model de. Küçük bir matbaa bile var, her saat başı orada yaşananların hikâyesinin yer aldığı bir gazete çıkıyor. Çocukların kimi duvar örüyor ve karşılığında kazandığı parayı örneğin gidip bankaya yatırıyor. Ya da pizza yapıyor ve yaptığını da yiyor. Çocuklar yaşayarak meslekleri öğreniyor. Tüm bunlar sponsor şirketler sayesinde oluyor.  





1500’e yakın çocuğa evsahipliği yapmaktan duydukları memnuniyeti dile getiren Sinpaş Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Avni Çelik ‘’ücretsiz olarak çocuklarımızı ağırladık. İmkanı olmayan çocuklar için gerçekleştirilen tüm sosyal sorumluluk projelerinin büyük önemi var.  Bizler de İl Milli Eğitim Müdürlüğüyle birlikte böyle bir projeye ev sahipliği yapmaktan son derece mutluyuz’’ dedi. Etkinlik hakkında bilgi veren İl Milli Eğitim Müdürü Muammer Yıldız ise ‘’Çocuklar için gerçekleştirilecek güzel tüm projelerde bizler varız. Bugün de burada çocuklar için çok önemli bir etkinlik gerçekleştirdik. Her şey çocuklarımız için. Onlar çok keyifli zaman geçiriyorlar. Burası bir eğlence merkezinin çok ötesinde bir öğrenme ortamı. Yaşayarak deneyimleyerek öğreniyorlar. Çocuk merkezli bu yerde buranın para birimi ile bir gün geçirip alışveriş yapıyorlar gerçek yaşamda ne varsa burada gerçekleştiriyorlar, harcamalarını ona göre yapıyor ve tasarrufu da öğreniyorlar. Çocuklar burada çok keyifli zaman geçiriyor onlar sevindikçe bizler de o coşkuya katılıyoruz mutlu oluyoruz bu imkanı tanıdıkları için katkı sağlayan herkese çok teşekkür ederim’’ dedi. Doğu Batı Grubu Başkanı Rıfat Hassan ise: ‘’Çocuklar her şeyin en iyisine layık. Onların hayata en iyi şekilde hazırlanmalarına yardımcı oluyoruz’’ dedi. Etkinliğe katılan TÜRSAB Başkanı Başaran Ulusoy ise ‘Burada bütün imkanlar sunulmuş. Deprem simülasyon merkezine varıncaya kadar her detay düşünülmüş mükemmel bir yer. Avrupa’ da ve dünyada örnek olmuş bir yer. KidZania’nın çocuklara ve gençlere yönelik çalışmalarını takdirle karşılıyorum TÜRSAB olarak da destekliyoruz Desteklemeye devam edeceğiz. Teknolojinin tüm imkanları kullanılan bu mekanda çocuklarımızı gezdiriyoruz eğlendiriyoruz ağırlıyoruz aynı zamanda hayatı ve meslekleri öğreniyorlar bu çok önemli dedi.’’

Gerçekleşen etkinlik nedeniyle KidZania ya gelen çocuklar KidZania’nın para birimi KidZos ile tüm üniteleri gezip, hayal ettikleri meslekleri deneyimleyerek hayatı eğlenerek öğrenmeye çalıştılar.
KidZania İstanbul Hakkında

KidZania, dünyanın önde gelen deneyimleyerek öğrenmeye yönelik eğlenceli eğitim markasıdır.

Eğlendirirken eğitme (edutainment)sektörünün öncüsü olan ve sektörünün dünyada en hızlı büyüyen,  sayısız ödül almış tek çocuk markası olan Keşif ve Eğlence Cumhuriyeti KidZania; 4-14 yaş arası çocuklara, iç mekânda kendilerine göre ölçeklendirilmiş tematik parkta farklı roller üstlenerek oynamalarına olanak veren güvenli, benzersiz ve gerçekçi bir çocuk dünyasıdır.
KidZania Çocuk Cumhuriyetleri’nin 16.sı olan KidZania İstanbul, Akasya Acıbadem AVM içinde 10.000 m2lik dev bir alanda inşa edildi.

Çocuklar, KidZania’da yer alan 60’tan fazla aktivite alanında, kendi becerilerine ve ilgi alanlarına uygun; yaklaşık 90 rol üstlenerek, diledikleri meslekleri seçebiliyorlar. Gerçek bir şehir düzenlemesi içinde, çocuklara uygun boyutlarda tasarlanmış Hastane, İtfaiye, Tiyatro, Arkeoloji Müzesi, Üretim Fabrikaları, Havacılık Akademisi, Diş Sağlığı Merkezi, Banka, Stadyum vb. çok sayıda aktivite alanına sahip KidZania’yı ziyaret eden çocuklar ; “Doktor”, “İtfaiyeci”, “Diş Hekimi” vb. meslekleri canlandırabiliyorlar.


Teknolojiye bağlı olarak değişen yaşam şartlarının yeni kuşaklar üzerindeki etkisiyle özellikle son 10 yılda ivme kazanan, eğitim ve eğlenceyi bir arada sunduğu konsepti (edutainment) ile çocuk eğlence sektörünün yıldızı KidZania, ilk olarak 1999’da Mexico City’de kuruldu. Meksikalı girişimci Mr. Xavier Lopez Ancona tarafından kurulan KidZania, bugün dünyada 15 ülke ve 18 şehirde faaliyet gösteriyor.


yilmazparlar@yahoo.com


Perşembe

SİNEMANIN 120 YILLIK SERÜVENİ” SERGİSİ BEYOĞLU’NDA

SİNEMANIN 120 YILLIK SERÜVENİ” SERGİSİ BEYOĞLU’NDA
"Sinemanın 120 Yıllık Serüveni” Beyoğlu Belediyesi Sanat Galerisi’nde sergilendi. Türk Sineması’nın yıldızlarının yer aldığı sergi açılışında konuşan Beyoğlu Belediye Başkanı Ahmet Misbah Demircan, “Türk Sineması’nın kültürümüzü anlatan onlarca, yüzlerce insan yetiştirdi. Biz onlarla gurur duyduk. Çünkü o insanlar aslında bizim aynamızdır” dedi.
Beyoğlu Belediyesi, koleksiyoner Şerif Antepli’nin sinema konularının yer aldığı "Sinemanın 120 Yıllık Serüveni” sergisine ev sahipliği yaptı.  Beyoğlu Belediye Başkanı Ahmet Misbah Demircan’ın açılışını yaptığı sergiye; Türk Sineması’nın yıldızlarından İzzet Günay, Ediz Hun, Süleyman Turan ve emektar Yeşilçam Yönetmeni Aram Gülyüz gibi ünlü isimler katıldı.
Sanatseverler tarafından da büyük ilgi gören sergi, birçok kişiyi de şaşırttı.
BEYAZ PERDEDEN 120 YILLIK MACERA

Sinema dünyasından her türlü anıların yer aldığı sergide; afişlerden pullara, plaklardan kartpostallara, çizgi romanlardan madalyonlara, oyuncaklardan telefon kartlarına, hatıra paralardan film şeritlerine, sinema ile ilgili hemen her şey bulunuyor. Yüzlerce objeyi izlerken 120 yıllık bir sinema macerasının yaşandığı sergi, yine o maceraların film müzikleri ile adeta tamamlandı.
Onlarca yıllık birikimlerini sergileyen Koleksiyoner Şerif Antepli, çocukluk yaşlarından itibaren sinemaya ilgi duyduğunu belirterek şunları söyledi: “İlkokul yıllarında babamın pullarına bakarak, pulu sevmeye başladım. Pulu severken sinemayı da çok sevdim. 25 sene evvel, üzerinde sinemaya ait fotoğraf ve çizim olan pullar toplamaya başladım. 1995 yılına geldiğimde, dünyada sinemanın 100.yılıydı. Bende topladığım bu pullar ile ilk kişisel sergimi açtım. Bugün de 4. kişisel sergimi açıyorum.  Benim bütün gayem toplamış olduğum pulları ve objeleri insanlara sunmak ve paylaşmak. Yapmış olduğum sergilerde insanlara pul ve obje koleksiyonunu sevdirmeye çalışıyorum” diye konuştu.

 “TÜRK SİNEMASINA EMEK VEREN İNSAN BİZİM AYNAMIZDIR”
Sinemanın hem Türkiye’de hem de dünyada önemli bir yere sahip olduğunu ifade eden Beyoğlu Belediye Başkanı Ahmet Misbah Demircan, Sinemanın 100 yılında böyle bir etkinliğe ev sahipliği yaptığı için mutluluk duyduğunu söyledi.
Sinemanın tarihi hakkında bilgiler veren Demircan şöyle konuştu: “Sinemasının başlangıcı, Yeşilköy’deki Rusların yaptığı Ayastefanos abidesinin yıkılışıdır. Ruslar 1877 Osmanlı Rus Savaşı’ndan sonra, İstanbul’a kadar geliyorlar. Ruslar, İstanbul’a kadar gelmelerinin zaferleri adına bir atak yapıyorlar. Sonuç olarak Ayastefanos abidesi yıkılıyor ve yıkıldığı günü birisi filime çekiyor. İşte o film, Türk Sineması’nın başlangıcı oluyor” dedi.
“Türk Sineması kültürümüzü anlatan onlarca, yüzlerce insan yetiştirdi” diyen Başkan Demircan, “Biz onlarla gurur duyduk. Çünkü o insanlar aslında bizim aynamızdır. Bizi anlatıyorlar, biz onlara bakarken ağlıyorduk, gülüyorduk, neşeleniyorduk. Çünkü sinemada beyaz perdede kendimizi görüyorduk. Bunu anma adına nerede hangi sergi varsa tabiî ki de başımızın tacıdır” şeklinde konuştu.
ANILAR YENİDEN CANLANDI
Sergiyi gezen birçok sanatçının anılarını ilk gün ki gibi tekrar canlandı. Sergiden çok etkilendiğini söyleyen Ediz Hun, böyle koleksiyonların gelecek nesillere aktarılması gerektiğine vurguladı.
“Bizler faniyiz” diyen Ediz Hun, “Bugün varız, yarın olmayacağız ama insanlık ebedi. Bunun için başta belediyelerimiz çok önem taşıyor.  Bu koleksiyonun belli bir konuda muhafaza edilmesi ve yarınlarda, yarınlardan sonra torunlarımıza, sizin torunlarınıza aktarılacak bir şekilde muhafaza edilmesi gerekiyor” dedi.
“Sinemanın 120 Yıllık Serüveni” 1-10 Nisan 2015 tarihlerinde Beyoğlu Sanat Galerisi’nde sergilenmeye devam edecek.

Çarşamba

Galeri Eksen kırmızı konseptli sergi-Haber Yılmaz Parlar

KIRMIZI
Galeri Eksen kırmızı konseptli sergiyle,  pek çok sanatcıyı biraraya getirdi.
Sanat dünyasına kısa bir zaman önce hizmet vermeye başlayan Galeri Eksen süratli temposuyla performans göstererek yüksek seviyelerdeki sergilere ev sahipliği yaptı." Kırmızı" konseptiyle Filiz Hatipoğlu, Claudia Weinstabl, Bilgün Argındoğan, Ayşe Gökkaya, Başak Tiryaki Nakip, Ayla Yakıcı, PICA, Semra Ecer, Sevinç Demirelli, Seyhan Demir, Nilgün Güler, Meliha Yılmaz, Güzin Tangör, Zafer Karakuş, Şenay Lüle isimleden oluşan  karma sergideki sanatcıların birbirinden güzel eserleri,2 - 16 Mart 2015 tarihleri arasında sanatseverlerin ziyaretine açık olacaktır.


 Galeri sahibi Aşkın Önder sergi konsepti ile şöyle ifade ediyor.
“Günümüzde sanat ve sanatçının nötralize edilmek istendiği bir ortam yaşanırken, Galeri Eksen " Kırmızı" konseptiyle oluşturulan bir sergiye ev sahipliği yapıyor. Akıl ve bilinç tutulmasının fazlasıyla yaşandığı şu zamanlarda derin uyuşukluk içinde olan sanat ortamını sanatçılar "Kırmızı" rengin getirdiği dinamizmle hareketlendirmek istiyorlar.
               
Resmin sadece plastik bir sorun olmadığı yolundaki düşüncelerini, bireysel yaratıcılıklarını öne çıkararak, ateşli ve inatçı kimlikleriyle birlikte eleştirel ve muhalif bir tavır ortaya koyuyorlar.
                 
Sanat; tabulara karşı başkaldırarak var olur. Var olmakla, varlık olmak arasındaki ince çizginin farkındalığına sahip sanatçılar; varlıklarını korkusuzca ortaya koyarken, kendi anlatım biçimlerine vizyonlarını da ekleyerek tuvallerini kırmızıya boyadılar. Ortada bir sorun varsa, altını mutlaka kırmızı çizgiyle çiziyorlar.
                 
 Kırmızı; gücü simgeleyen bir renktir. Dolayısıyla " sanat" ta bir güçtür. İki güç bir araya geldiğinde önündeki bütün engelleri ezer geçer. Sanat ve sanatçıya saygı duymayan, onu "yok" sayan zihniyete, sanatın gücünün dünyayı değiştirebileceğini göstermek istiyorlar.
                   

Sanatçılar "Kırmızı" konseptiyle birlikte yüksek desibele ulaşan sesleriyle büyük gürültü kopararak; uykusundan uyanmak istemeyenleri derin uykularından hoplatabilmeyi arzu ediyorlar. Sanatın sadece insanları mutlu etme amacının olmadığını, bazen de gerçeklerle yüzleşmek olduğunu savunuyorlar.
                   
 "Kömür" ateş ve sıcaklığı çağrıştırır, ateşte kırmızıyı. Dolayısıyla maden ocaklarındaki faciaya da dikkat çekiyorlar.
                     
Dünyada bir petrol kavgası var. O siyah renkli sıvı için bir çok insan kanı heba ediliyor. Uluslararası ilişkilerde kırmızı çizgileri "laf" değil, güç belirliyor. Çizgiler kanla çiziliyor.
                     
Bu sergide sanatçılar, kendi perspektiflerinden ele aldıkları sorunsalları, estetik ve algı süzgeçlerinden geçirerek, hayatı kapsamaya yönelik kaygılar güden dışavurumcu, metaforik anlatımlarla tüm yaşanılan olaylara çok boyutlu gönderimlerde bulunuyorlar.
                       
Sanatın en uzak rotayı gösterme gücünün farkında olan sanatçılar bu konuda bir pusula görevi üstlenirken hep birlikte "Kırmızı" diye bağırıyorlar.”

Sanatcıların bir kısmıyla ayaptığımız söyleşide; sanatcı  Ayla Yakıcı’nın Kirmizi-Beyaz Buluşmalar adındaki tablosunundaki mesajı “Saflaşmadan, arınmadan güzelliğe, pozitifliğe ulaşmak olanaksızdır, sahtedir. Özümüzün gelişmesi için sevgiyle dolmalıyız.

Sonsuzluğa Seslenişler tablosundaki mesaj  “Zamanı yavaşlatacak sonsuzluğun seyrini kendimize çekip, sevgiyle, coşkuyla her an güzel duyguları çoğaltmalıyız.
Doğadaki denge; zıtların uyumudur, sanatçı tablosunun özünde; uyumun ve ahenkin insanın iç dünyasında geliştirilmesini anlatmak istemiştir.”

Mimar Sinan Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi 2006-2010, Yeditepe Üniversitesi, Plastik Sanatlar; yüksek lisans, Yeditepe Üniversitesi Plastik Sanatlar; Doktora
MGSÜ'yü dereceyle bitiren sanatçı Sakıp Sabancı Ödülününü alan, MGSÜ Onur ödülü ve çeşitli yarışmalardan dereceleri ,Yurtiçi ve yurtdışında birçok sergi ve sempozyumlara katılan Birçok koleksiyon ve müzelerde eserleri bulunan Filiz Hatipoğlu;   Soyut dışavurumcu  sanatında kaligrafinin imgesel  ve karekteristik özellilliğini herhangi bir anlam ve kaygı gütmeksizin yorumladığını   Son işlerinde Türk Sanatında yer alan hayvan motiflerinin figürsel anlatımıyla dokusal bir etki oluşturturduğu bilgilerini almaktayız. Sanatcı,Türk yazı sanatı ve değerlerinin başlangıcından günümüze aşamalarını kaligrafinin etkisi altında bilinçli olarak soyutlamaktadır.

yilmazparlar@yahoo.com

Cuma

BATIAD HAKAN AKKAYA DEFLESİ-YILMAZ PARLAR

HAKAN AKKAYA TASARLADI
BAYRAMPAŞA TEKSTİLCİLERİ ÜRETTİ…

BATIAD Bayrampaşa Tekstilci iş adamları günümüzün popüler moda tasarımcısı Hakan Akkaya ile işbirliği yaparak bir ilke imza attı.

Hakan Akkaya’nın tasarımlarını üreterek muhteşem bir defile hazırlayan Bayrampaşa tekstilciler “heyecanlıyız çünkü moda hızlı değişiyor. Bizler testilin kalbi olan bir noktadayız, yerimizde oturarak değil modayı takip ederek gelişmeliyiz” diyerek neden bu projeye girdiklerini anlattılar.
Televizyonların sevilen ismi Gonca Vuslateri ve Kaan Sekban’ın sunuculuğunu, Banu Noyan’ın koreografisini hazırladığı defile de Çağla Şikel ve Özge Ulusoy’nun yanı sıra 30 manken podyuma çıktı. Özge Ulusoy’un sunduğu el örgüsüyle Kartopu firması tarafından hazırlanan gelinlik büyük ilgi gördü. Defilenin DJ’liğini Hande Yener’in oğlu Çağın Kulaçoğlu yaptı.

Hakan Akkaya’nın jürisinde bulunduğu Gaziantep M1 AVM’de gerçekleşen Model Of Celebrity yarışmasına katılan ve en büyük hayalinin manken olmak olduğunu söyleyen işitme engelli Zehra Özbey’i, tüm masraflarını karşılayarak İstanbul’a getiren Hakan Akkaya genç kızı podyuma çıkarttı. Büyük alkışlarla podyumda yürüyen Zehra gözyaşlarına boğuldu.

Defile de Hakan Akkaya’nın kadın ve erkek tasarımlarını üreterek katılan firmalar; Erten, Sertuğ, Nirvana, İdeal, LMZ, 96 Tekstil, New Suprise, Tarz Cool, Zivikan, LCR ve Kartopu’nun da aralarında bulunduğu 11 firmanın koleksiyonları sergilendi.

İstanbul Ticaret Odası, İTKIB, IHKIP, İstanbul Sanayi Odası ve Midmak’ın katkılarıyla hazırlanan defile de BATIADBaşkanı Aydın Ertem bir konuşma yaparak destekçi kurum ve birliklere destekleri için teşekkürlerini sundu. 

yilmazparlar@yahoo.com

Cumartesi

YAVUZ TANYELİ SERGİSİ-YILMAZ PARLAR HABERİ

YAVUZ TANYELİ SERGİSİ

Versus Art Project’le Karşı Sanat Çalışmaları Sanat Galerisi, kariyerinde 40’ın üstünde sergi ve önemli ödüller olan sanatçı Yavuz Tanyeli’nin kişisel resim sergisine ev sahipliği yapıyor. 02- 21 Şubat tarihleri arasında Tanyeli’nin ‘E=m.c2’ Sergisi sanatseverlerin beğenisine sunuluyor.

İstanbul Beyoğlu’nda Hanif Han’da bulunan Versus Art Project ve Karşı Sanat Çalışmaları, sanatçı Yavuz Tanyeli’nin resim sergisine ev sahipliği yapıyor. Çağa atıfta bulunan simgelere yer verdiği tarzıyla dikkat çeken Yavuz Tanyeli’nin eserleri, Versus Art Project ve üst katında bulunan Karşı Sanat Çalışmaları’nda ‘E=m.c2sergisinde sanatseverlerle buluşuyor.

120 x 160, 160 x 220 ve 140 x 240 cm gibi büyük boyutlarda tuvallere yağlı boya çalışan Tanyeli resimlerinde içinde bulunulan döneme eleştiri getirerek simgelerle atıfta bulunuyor. Adeta zamanın kendi üstüne katlandığı, aynı düzlem üstünde farklı duruşları anlatan Tanyeli’nin kompozisyonlarında iyimserlik seziliyor.

1950 yılında Trabzon’da doğan Tanyeli, 1978 yılında İstanbul Devlet Güzel Sanatlar Akademisi’nden mezun oldu. 80 kuşağının en özgün sanatçılarından sayılan Tanyeli 40’ın üzerinde sergi açtı. Şenol Yorozlu, Sezai Özdemir, Bedia Dipşo gibi isimlerle de birlikte sergilerde yer alan Yavuz Tanyeli Vakko Büyük Resim Yarışması ödülü ve Günümüz Sanatçıları Birincilik Ödülü sahibi.

Versus Art Project’de her sergi için özel söyleşi

Daha önce farklı söyleşilerle sanatın masaya yatırıldığı galeride Yavuz Tanyeli’nin günümüze kadar ulaşan tüm sanat hayatı ile ‘E=m.c2sergisi; yakın dostlarından Özgür Korkmazgil, Rahmi Öğdül, aynı zamanda serginin katalog yazılarını kaleme alan Ezgi Bakçay ve Feyyaz Yaman’la birlikte yapılacak söyleşilerle yorumlanacak.