Perşembe

Madame Tussauds İstanbul 28 Kasım’da açılıyor -Yılmaz Parlar

Madame Tussauds İstanbul 28 Kasım’da açılıyor

Dünyanın en ünlü balmumu müzesi Madame Tussauds’nun 21’inci merkezi İstiklal Caddesi’ndeki Grand Pera binasında kapılarını açıyor. Türkiye’den ve dünyadan 55 ünlü ismin tıpatıp benzeri balmumu figürler 28 Kasım itibariyle ziyaretçileriyle buluşmayı bekliyor.

İstanbul, 22 Kasım 2016 – 250 yıllık büyüleyici tarihe sahip Madame Tussauds’nun İstanbul’daki merkezi, Türkiye’nin ve dünyanın yıldız isimlerinden oluşan balmumu figür koleksiyonuyla kapılarını 28 Kasım’da açmaya hazırlanıyor.

Açılış öncesinde Madame Tussauds’nun ve İstanbul’daki yeni merkezin açılış hikâyesini ve balmumu figürlerin yapım aşamalarını paylaşmak üzere LEGOLAND® Discovery Centre ve Madame Tussauds İstanbul’un Grup Genel Müdürü Sarper Hilmi Suner bir basın toplantısı düzenlendi.

Sarper Hilmi Suner: “Madame Tussauds müzeciliğe yepyeni bir perspektif getiriyor”
LEGOLAND® Discovery Centre ve Madame Tussauds İstanbul Grup Genel Müdürü Sarper Hilmi Suner Madame Tussauds İstanbul’un açılış sürecine ilişkin süreci tüm detaylarıyla anlattığı konuşmasında, şu görüşleri paylaştı:

“Türkiye’den ve dünyadan tarih, kültür sanat, bilim ve spor alanlarında 55 ünlü ismin balmumu figürleri, sevenleriyle buluşmak üzere merkezimizde yerlerini aldı. Her yıl 3-4 yeni sürpriz isimle koleksiyonumuzu genişletmeyi hedefliyoruz. Madame Tussauds müzeciliğe yepyeni bir perspektif getiriyor. Müzenin yanı sıra bir eğlence merkezi olarak ziyaretçilerimizin yıldızların birebir kopyası olan balmumu figürleri yakından inceleyebilecekleri, dokunabilecekleri, rahatlıkla birlikte fotoğraf çektirebilecekleri, interaktif bir ortam yaratmak için çalıştık. Madame Tussauds İstanbul için hem çok yoğun hem de çok heyecanlı bir hazırlık süreci geçirdik. Emeklerimizin ödülü, ziyaretçilerimizin merkezimizde geçireceği mutlu anlar olacak. Bunun için 28 Kasım itibariyle yıldızlara dokunmak isteyen herkesi Madame Tussauds İstanbul’a davet ediyoruz.”

Madame Tussauds İstanbul’un, dünyadaki 21’inci merkez olacağını söyleyen Sarper Hilmi Suner, “Bağlı olduğumuz ve 4 kıta ve 23 ülkede 111 merkezle hizmet veren Merlin Entertainments şirketinin en önemli hedefi insanların eğlenceli ve keyifli zaman geçirmesine vesile olmak. Bunu yaparken merkezlerimizi hizmete sunduğumuz şehirlerin turizm cazibesine de önemli katkıda bulunuyoruz. Coğrafi konumu, genç ve dinamik nüfusu ve önemli bir turizm merkezi olması nedeniyle Türkiye bizim için en önemli ülkelerden biri.Madame Tussauds İstanbul’un hem şehir sakinleri hem de turistlerin mutlaka ziyaret edilmesi gerekenler listesinde kısa sürede ilk sıralara yerleşeceğine inanıyoruz” diye konuştu.


Figürler, 6 farklı alanda karakterlerine uygun arka planlarla sergileniyor
Madame Tussauds İstanbul, 28 Kasım Pazartesi, saat 14:00  itibariyle ziyaretçilerini kabul etmeye başlayacak. İstiklal Caddesi üzerinde bulunan Grand Pera projesinin ilk 2 katında 2 bin metrekarelik bir alanda eğlenceli, interaktif ve eşsiz bir eğlence sunmaya hazırlanan merkez tarih, bilim, sinema, müzik, spor ve parti bölümlerinden oluşuyor. Her bölümde ilgili yıldızlar karakterlerine uygun özel arka planlar önünde sergileniyor.

Madame Tussauds İstanbul ve balmumu figürlerin hazırlık süreci
Sarper Hilmi Suner’in verdiği bilgiye göre, Madame Tussauds İstanbul ve balmumu figürlerin hazırlık aşamaları şu şekilde: Figürlerin belirlenmesi için uzun bir pazar araştırması ve fokus grup çalışmaları süreci yaşandı. Merkezdeki altı farklı bölümde yer alması muhtemel ünlülerden oluşan uzun bir liste oluşturuldu. Madame Tussauds Londra Stüdyoları tarafından kısa listenin belirlenmesinin ardından listedeki isimlerle, menajerleriyle ya da yasal temsilcileriyle bağlantıya geçildi.
Balmumu figürler için hazırlık sürecinde hayatta olan kişiler için İstanbul, Barselona ve Los Angeles’ta 3 saati bulan detaylı fotoğraf çekimi ve ölçüm süreci yaşandı. Üç boyutlu modelleme aleti ile ünlülerin yüzlerinin maskı oluşturuldu. Hayatta olmayan figürler için gerek görsel gerek yazılı arşivlerde uzun ve detaylı bir araştırma dönemi geçirildi. Aileleri veya yasal temsilcileri ile bir araya gelinerek yapılan toplantılar ve sohbetlerle o kişiyi daha iyi tanımak için titizlikle çalışıldı.”
Figür isimleri belirlendikten sonra hangi dönemimin, hangi duruşunun figürleştirileceği tartışmaları da oldukça zaman alan ve bir o kadar da önemli bir süreç.
Üretim aşamasında bir heykeltıraş tarafından üç boyutlu modellemeyle oluşturulan mask ve diğer ölçümler baz alınarak kilden büstler hazırlandı. Bu büst temel alınarak çıkarılan kalıpların içine balmumu döküldü.
Saç ve kaşlar gerçek saçlardan tek tek ekilerek uzman ekip tarafından aslına uygun saç stili oluşturuldu. Diş ve gözler için gerçeğe en yakın görüntüyü verecek materyaller seçildi. Göz rengi, Madame Tussauds’nun dünya üzerindeki bütün göz renklerini içeren geniş göz rengi tasarım skalası esas alınarak belirlendi. Özel bir teknikle uygulanan boyalarla kılcal damarlar, çizgiler tek tek elle işlendi.
Bazı ünlüler orijinal kıyafet ve aksesuarlarını bağışladı. Diğerleri için Londra Stüdyoları’ndaki moda ofisi figürün tasvir edildiği tarihe ve döneme uygun tüm kıyafet ve aksesuarların özel olarak üretilmesini sağladı. Örneğin Zeki Müren’in figüründe kullanılan kıyafet TEV tarafından sağlanan aslına uygun bir şekilde Londra’da yeniden üretilirken, Arda Turan ve Hidayet Türkoğlu orijinal formalarını, Beren Saat, Kıvanç Tatlıtuğ ve Kerem Bursin de kendi kıyafetlerini hibe ettiler.
Figürlerin üretim süreci boyunca ünlüler ya da temsilcileriyle sürekli iletişim korunarak, her aşamada onayları alınarak ilerlendi.

 MERLIN ENTERTAINMENTS plc, konum bazlı, aileye yönelik eğlencede öncü isimdir. Avrupa'nın 1 numaralı ve dünyanın ikinci en büyük ziyaretçi etkinlik alanı işletmecisi olan Merlin, bugün 23 ülkede ve 4 kıtada 111 eğlence merkezi, 12 otel/4 tatil köyü işletmektedir. Şirket, dünyaca tanınmış, global ve yerel markaları, yöneticilerinin ve 26.000'den fazla çalışanının bağlılığı ve tutkusu ile dünya çapında yaklaşık 63 milyon ziyaretçiye unutulmaz ve tatmin edici deneyimler sunmayı amaçlamaktadır.
Merlin'in eğlence merkezleri arasında SEA LIFE, Madame Tussauds, LEGOLAND®, Dreamworks Tours SHREK’s Adventure, The London Eye, Dungeons, Gardaland, LEGOLAND® Discovery Centres (Keşif Merkezleri), Alton Towers Resort, Warwick Castle, THORPE PARK Resort, Blackpool Tower, Heide Park Resort, Sidney Tower Eye ve SKYWALK bulunmaktadır. Hepsi de farklı, ilgi çekici ve yenilikçi - ve gelecekte büyük bir büyüme bir potansiyeli olan markalar. Daha fazla bilgi için www.merlinentertainments.biz sayfasını ziyaret edin.

yilmazparlar@yahoo.com

Cumartesi

Atların Büyülü Dünyası-Nazan pamuk-Yılmaz parlar

ATLARIN BÜYÜLÜ DÜNYASI

Nazan Pamuk, pamuk kadar ruh hafifliğiyle gizli bir özgürlüğü ilham eden atların oluşturduğu muhteşem koleksiyon “Atların Büyülü Dünyası” sergi gelirini Kan ve Kök Hücre Gönüllüleri Derneğine bağışladı.

Serginin VIP açılışı The Marmara Pera Hotelde gerçekleşti. Sergi açılışında sanatcının sanatsever değerli dostları, iş, sanat, akademi dünyasından isimler vardı.
12 Aralık 2016 tarihine kadar sanat severlerin ziyaretine açık olan sergide koleksiyonerler ve sanatseverler tarafından alınacak her eserin geliri Kan Ve Kök Hücre Gönüllüleri Derneğine bağış olarak gidecek.
Resimlerden alınan özgürlük enerjisiyle, tuvaldeki büyülü ortamın oluşturduğu doğa esini sembolleşen at figürü sakladığı sevgiyi, yaşamayı aralarındaki ruhu, vefayı, sanatcının insanlara aşılama misyonu üstlendiği belli.

Nazan Pamuk, ara vermeden koştuğu sanat hayatında yaşam felsefesini inci kolyesi gibi birbirini tamamlayan koleksiyonlarla ifade ediyor. Tabiatı tüm çıplaklığını sorgulatan yanlarıyla birbiri içinde saklı görünümleriyle
gözler önüne seriyor. Derinlemesine bakdığınızda fark ediyorsunuz. Bu nedenle uzun süre eser önünde tılsımı çözmeye odaklanıyorsunuz.
Büyük küçük her tuvalde çalışmayı seviyor. At figürü ve içindeki doğa renklerin seçimi başka bir olgunun dili oluyor.

Atdaki sevgi ve özgürlük dokusunu hücrelerinizde hissettikce, insanda tatmin edilemeyen kavram istenç özgürlüğünü, istemeye temel olmasını arzuluyorsunuz.

Atların Büyülü Dünyası koleksiyonu, hakkında Nazan Pamuk ve sanat danışmanı Canan Ardıç ile konuştuğumuzda, “Hayvanlar aleminde at  yüzyıllardır insanların en yakın yardımcısı olmuş, hizmetinde bulunmuş, duygularıyla hisleriyle insanoğlunun kendine en yakın hissettiği, aynı zamanda insana en çok vefa gösteren asil bir canlı olmuş, kah özgürlüğün sembolü olarak, kah terkedilmişliğin, işe yaramazlığın acısını hissettirmiştir. Birbirlerine olan vefa duygusu hayranlık uyandıracak derecededir.” Şekinde yorum alıyoruz.
Atların büyülü dünyası koleksiyonunun tüm ederlerinde.; okyanusun kıyılarında, yemyeşil çayırlarda, dumanlı dağların eteklerinde, başına buyruk yol almanın tadını çıkaran atlar, dünyanın çaresiz, vefasız sahiplerine, ürkek bir halde tedirgin felsefeyle bakış yatıyor
Kan ve Kök Hücre Gönüllüleri Derneği Başkanı Sema Savaş, Nazan Pamuk’a  ve Dernekleri yararına eser alanlara teşekkür plaketleri vererek minnetdarlığını gösterdi.

yilmazparlar@yahoo.com

Cuma

ARMAGGAN Art- Design Gallery- Content İstanbul-Yılmaz Parlar



“UYGARLIĞIN SONU”-

Nilgün Sabar“Uygarlığın Sonu”-Betül Cankara “Bırak Kendim Olayım”

ARMAGGAN Art- Design Gallery’nin keşfettiği ve desteklediği Genç sanatçı ve tasarımcıların eserlerini 3 Kasım 2016 Perşembe günü Maçka Content İstanbul’da sanatseverlerle buluşturdu.

ARMAGGAN Genel Müdürü Ebru Karaçam ve Content İstanbul Kurucusu Sami Savatlı ev sahipliğiyle, şirin sıcak ortamın atmosferinde sergilenen açılışda sanatcıların sanatsever değerli dostları, iş, sanat, akademi dünyasından isimler vardı.

Sergide; Arman Suciyan -Yiğit Dündar, Berk Saatçioğlu -Mehmet Ali Serhan, Yıldız, Betül Cankara, Canan Ustaoğlu Savaş, Dilek Aydıncıoğlu, Dinçer Güngörür, Egemen Kemal Vuruşan, Emre Kantaşlı, Güneş Özmen, Hülya Sözer, İrem Çamlıca, Lütfiye Kösten,  Mahmut Aydın, Mustafa Akkaya, Nilay Özenbay, Nilgün Sabar, Ozan Emre Han ve Şevket Arık. gibi sanatçı ve tasarımcılar yer aldı.

Resimlerin enerjisini aldığınız sanatcılar arasında Nilgün Sabar, Betül Cankara, ile resimleri hakkında sohbet ettik. 

Nilgün Sabar, eserlerini, Bozdağların büyülü ortamında oluşturduğu atölyesinde dört aylık çalışma sonrası ortaya çıkardığını ve tamamen dağa esini eser olarak tanımlıyor. Kullandığı hayvan sembolleri iş sembolleriyle kolllektifleşen semboller olduğunu yeni bir korumalı alan oluşturma arzusu ile çıkışını ifade ediyor. Nilgün Sabar “ Eser, izleyiciye ana rahmi koruması verme arzusuyla doludur. Dünyanın buna ihtiyacı olduğunu düşünüyorum. Eserin diğer adı -Uygarlığın Sonu” diyor. 
Nilgün Sabar, yaşamayı sevgiyi sakladığı sembollerinin aralarındaki ruhu, aşılama misyonu üstlendiği belli oluyor.  

Soluksuz koşan sanat hayatında yaşam felsefesi birbirini tamamlayan zincir halkaları gibi,biri aradan çıkartılınca bütünlüğü bozulan tılsım adeta. Sevgiyi bir solukta içine çeken, yaşam felsefesini altın tepsiyle tabiatı tüm çıplaklığıyla önünüze seriyor. Yaşadığınızı sandığınız hayatınızı tekrar sorgulatan, hayat yolunuzun çiçekli ve dikenlerinden tercih seçiminizle güzelleştirmek veya çirkinleştirmek elinizde olduğunu, çiçekten çiçeğe konan bal yapan arılar gibi resimlerde gezindikce yaşamınızın ballaştığı farketiyorsunuz.

Betül Cankara genelde büyük ve oval tuvallerde çalışmayı seviyor. Önceden tasarlamadığını fırca, boya tablet, tuval ve o günkü ruh hali renklerin seçimi eserin belirleyicisi oluyor. Her yapıtı evrensel bir olgunun dili oluyor. 
Hayatdan zevk almak, istek doğrultusunda yaşamak ancak güzel olumlu duygu optimist düşünce ve davranışlarla mümkün. Betül Cankara’nın beyin fırtınası yaptıran motifleri sizi düşünce girdabında felsefe çukuruna itekliyor sınavdan geçiriyor. Resmin sevgi dokusunu hücrelerinizde hissettikce yaşam duvarını örerken açıkta bıraktığımız üşüyen yanlarınız sıcak bir aşıyla veya dost bir serumla hayat buluyor.. Tamamen sessiz ve hareketsiz bir şekilde durduğunu düşündüğünüz moleküler, cisimler bir iç ses çıkarıyorlar. Özgürlüğe var olmaya saklı motifler yer yer tabakalar, Bir varlığın varoluş düzlemi ve plakaları katmanları oluyor.    

Eserler 3 Kasım 2016-7 Ocak 2017 tarihleri arasında Content İstanbul’da sanatseverlerin ziyaretine açık olacak.


 yilmazparlar@yahoo.com

Salı

Midwood temel atma-Yılmaz Parlar

Dünya markasında ilk adım Midwood  
505 dönümlük arazi üzerinde, 825 milyonluk bütçesiyle, 10 binden fazla istihdam yaratacak, “İstanbul Midwood Film Stüdyo Kompleksi’nin temel atma töreni, 30 Ekim 2016 Pazar günü Büyükçekmece’de gerçekleşti. 
 “Türkiyen’in en az 10 dünya markası yaratmaya ihtiyacı var” sözüne ilk dünya marka olma iddiası taşıyan bu önemli yatırım 5 yıllık proje çalışması sonunda gerçekleşti.
Midwood temel atma butona, Büyükçekmece Belediye Başkanı Dr. Hasan Akgün, Midwood A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet San, Midwood A.Ş. İcra Kurulu Başkanı Emin Günal, Yeditepe Üniversitesi Mütevelli Heyet Başkanı Yusuf Akgül, Bilfen Okulları Yönetim Kurulu Başkanı Fatih Öztürk ve TBMM Başkan Vekili Akif Hamza Çebi bastı. 

21 ayrı stüdyo, 17 açık set alanı, 18 imalat atölyesi ve çekim gibi ünitelere, sosyal donatılara, beş yıldızın yukarısında sanatcıların konaklıyacağı otel, çocuk alanları vs. adeta küçük kent özelliğinde olan İstanbul Midwood Film Stüdyo Kompleksinin temel atma töreninde gözler istenilen protokolu aradı. 


İstanbul Midwood Film Stüdyo Kompleksi’nin temel atma töreninde Büyükçekmece Belediye Başkanı Dr. Hasan Akgün, Midwood Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet San, Midwood İcra Kurulu Başkanı Emin Günal, TBMM Başkan Vekili Akif Hamza Çebi yaptıkları konuşmalarla dünya projesi olan Midwood hakkında bilgiler verdi. 


Midwood Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet San, “1973 senesinde başladığım meslek hayatıma 5 sene önce farklı bir yön vermeye karar verdim. Sektöre hizmet vermeye başladığımda organizasyon işinin patika yolu bile yoktu. Bir çok problemle boğuşarak geçen 40 seneye dönüp baktığımda Türkiye’ye sektörel bir “otoban” hediye ettiğimizi rahatlıkla görebiliyorum.” Şeklinde örnekle ülkeye neler kazandırdığını söylüyor ve devam ediyor. “Artık büyük onur duyarak söyleyebilirim ki, tüm dünya starları ülkemize rahatlıkla geliyor ve çeşitli organizasyonlarda boy gösterebiliyor.” Ülke tanıtımına imajına çok faydası geçerken bu projenin başlangıç sebeblerini sıralıyor. “Meslek hayatıma farklı bir yön vermemin sebebi belki de müzik organizasyonunda ve menajerlik konusunda misyonumu tamamladığımı düşünmemdir. Peki bu 5 senedir ne yapıyordum. Uzun zamandır çok düşündüğüm, aklımı kemiren ve çok istediğim büyük bir dünya projesi vardı. Ancak bu projeyi gerçekleştirmek için mesleki açıdan her şeyden feragat etmem gerekiyordu. Tüm işlerim eski işlerim olacaktı ve tüm enerjimi sadece ve sadece bu projeye aktarmam gerekecekti. Bende bu zor kararı verdim ve 5 yıl boyunca bu projeyi tığ ile örer gibi işledim.” Hayalini süsleyen dev proje için“Projem Dünya standartları üzerinde uluslararası entegre bir film stüdyo kompleksi kurma fikriydi. Dünyanın benzer projelerin olduğu önemli yerleri gezdim, Türkiye’de ve Dünya’da film endüstrisinin hemen hemen tüm sektörlerindeki dostlarımla sohbetler ettim. Gördüm ki hem çok gerekli hem de birçok kuruluş yıllardır yapmayı düşünmüş ama bir türlü cesaret edememiş. Ve sonunda 5 sene önce adını Midwood İstanbul FilmStudio’su olarak belirlediğim, Bollywood ve Hollywood’un “orta” noktasında, Dünyanın mekezi İstanbul’da hayal ötesi bir projenin startını verdim.” Ahmet San’ın konuşması uzun uzun devam etd. 


Midwood İstanbul Film StüdyoKompleksi’nin açılış töreninde konuşan Büyükçekmece Belediye Başkanı Dr. Hasan Akgün  “Büyükçekmece’nin bundan böyle dünyanın imge merkezlerinden biri olacağını söyledi: ‘Avrupa’nın en büyüğü, dünyanın da en büyükleri arasında olacak dev bir sinema merkezi kuruyoruz.  Bu sinema merkezi, Türk dizilerinin ve filmlerinin dünyaya pazarlandığı bir dönemde sektöre büyük bir güç kazandıracak. Ayrıca yurtdışından sadece çekim için Türkiye’ye gelecek prodüksiyon şirketleriyle yeni bir ekonomi yaratacak, döviz girdisi sağlayacak. Öte yandan dünya algı yönetimi savaşında, Türkiye ilk kez “evsahibi” olmanın avantajını yaşayacak. Midwood’un Stüdyo ve setleri aynı anda 50 farklı yerde çekim yapabilecek kapasiteye sahip. Yalnız çekimlerde 7500 kişinin istihdam edilmesi demek. Yan hizmetleri düşündüğümüz zaman bu kapasite 12.500 kişiye çıkıyor.” Sözleriyle pazarın büyüklüğünü ortaya koyuyor. 


Midwood A.Ş. İcraKurulu BaşkanıEmin Günal  ‘’Midwood, yerel ölçekte Büyükçekmece, ulusal ölçekte İstanbul, dünya ölçeğinde ise Türkiye ilebirlikte anılacak’’ dedi.


TBMM Başkan Vekili Akif Hamza Çebi  “Cumhuriyet sanat demektir en büyük modernleşme hareketidir.   Midwood sanat alanında da sinema alanında da Türkiye’yi sayılı ülkeler arasına sokacak çok önemli bir projedir. Dünya kenti olmak için sadece nüfus, tarihsel geçmiş, ulaşım ve iletişim altyapısı, kentsel altyapı yetmez. Dünya kenti olmak için sanatsal alt yapının da olması gerekir. İşte Midwood bu sanatsal altyapıda çok büyük görev üstlenecek.” 


Ekonomimize katgı sağlıyacak böylesine dev projelerle devam etmemiz dileğiyle


yilmazparlar@yahoo.com

“SUPERJAZZ” W İstanbul Hotelde-Yılmaz Parlar

“SUPERJAZZ” W İstanbul Hotelde

W İstanbul Hotel, eğlenceyi seven ve değişik tatlar arayanların buluşma noktası W Lounge’da deneyimli işletmeci Şeniz Bengüer ve markası “SUPERJAZZ” ‘Grand Opening’ etkinliğiyle İstanbul gecelerine merhaba dedi.

Yeni konseptle W Lounge’de Bilgili Holding Turizm Yatırımları Geliştirme Müdürü Yiğit Sezgin ve W Istanbul Genel Müdürü Christian Hohen’in eve sahipliğinde gerçekleşen parti elit konuklara unutulmaz keyifli bir gece yaşatdı.

Eğlencenin en popüler mekanlarından biri olacağı kesin gözle bakılan çeşitli süprizler sunan W Istanbul’da gerçekleşen “Superjazz” ile sesi ve yorumuyla jazz severlerin beğenisini kazanan Almanya’da doğan ve müzisyen bir babanın kızı olan Sibel Emek ve Trio büyülü canlı performansı çok renkli, sımsıcak geceyi dahada derinleştirdi.

Romantik ambiansda ile çeşitli lezzetlerle donatılmış menüsüyle sunulan sürpriz ikramlar ve nefis kokteyler gece keyiflğin dozunu artırırken, neşeli performans sergileyen Sibel Emek Trio canlı müziğine konuklarda zaman zaman danslarıyla eşlik etdiler. Eğlenceli bir partiye dönüştürdüler.
Şeniz Bengüer ve markası SUPERJAZZ ile 
en büyük özelliği ve ana teması emprovizasyona verdiği önemin baskınlığı altında gelişen caz müziğinin düşünce politizmi kazanmış sanatsal zihin esnel etkilerin formunu izleyebilmemize entelektüel çalış tavrıyla sezgisel verilerden kurulu doğaçlama bütünüyle yeni bir oluşum yeni konsept seçkin bir eğlence sözü veriyor.
yilmazparlar@yahoo.com


 

TÜRKİYE'NİN EN BÜYÜK GELENEKSEL OKÇULUK MÜSABAKALRI YAPILDI-Yılmaz Parlar

TÜRKİYE'NİN EN BÜYÜK GELENEKSEL OKÇULUK MÜSABAKALRI YAPILDI

ADANA 2 GÜN BOYUNCA GELENEKSEL OKÇULUK 
GÖSTERİLERİNE EV SAHİPLİĞİ YAPTI

GÖSTERİLER VE MÜSABAKALAR NEFES KESTİ

Yüreğir Belediyesi ve Yüreğir Kaymakamlığı'nın birlikte organize ettiği Türkiye’nin en büyük geleneksel okçuluk müsabaka ve şenlikleri olan   ETRAC’ın 8’incisi (Avrasya Uluslararası Geleneksel Okçuluk Müsabakaları) Mustafalar Köyü'nde 19 ülkenin katılımı ile 600 yerli, 120 yabancı sporcuların katılımıyla gerçekleşti. Vatandaşlarında büyük ilgi gösterdiği yarışmalarda atlı ve yaya okçuluk müsabakaları, kılıç kalkan, cirit, gökbörü,atlı akrobasi, çevgan (polo)  folklor ve mehter gösterileri düzenlendi. Dereceye giren sporcuların ödülleri ve madalyaları dağıtıldı.

YARIŞLAR NEFES KESTİ

'ETRAC YÜREĞİR 2016' Avrasya Geleneksel Okçuluk Müsabakaları'nda Türk sporcuların yanı sıra 19 ülkeden 120 yabancı sporcunun kıyasıya yarışları nefes kesti. Mustafalar köyü mesire alanında gerçekleştirilen müsabakalara vatandaşlar yoğun ilgi gösterdi. Atlı ve yaya okçuluk müsabakalarını heyecanlı gözlerle izleyen vatandaşlar sporcuları alkış yağmuruna tuttu. 

BAŞKAN ÇELİKCAN: "ADANA BİR İLKİ YAŞIYOR"
ETRAC'ın dünyanın birçok ülkesinden sporcuların katılımıyla uluslararası bir organizasyon olduğunu belirten Yüreğir Belediye Başkanı Mahmut Çelikcan ''Adana bugün büyük bir organizasyona ev sahipliği yapıyor, bir ilki yaşıyor. Böylesine anlamlı bir organizasyonu Adanamızla buluşturmanın haklı gururunu yaşıyoruz. Vatandaşlarımızı hafta sonu seyir zevki yüksek bir etkinlikle buluşturduk. Ata sporlarımıza, geleneğimize, milli değerlerimize sahip çıkıyoruz. " şeklinde konuştu.


AKROBASİ GÖSTERİLERİ BÜYÜLÜYOR

Kulvarında dünyanın en büyük organizasyonlarından biri olan ETRAC YÜREĞİR 2016'yı Yüreğir Belediyesi ve Yüreğir Kaymakamlığı  organize ediyor. Müsabaka ve şenlikler Adana için bir ilk olma özelliğini taşıyor. Ülkemiz adına da ilklerin yaşandığı etkinlikte Akrobasi gösterileri nefes kesiyor. Türkiye’de ilk kez Çevgan yani Batılıların “Polo” dediği Orta Asya sporunun gösteri müsabakası, atlı okçuluk, atlı akrobasi, atlı cirit ve bir Orta Asya sporu olan  “Gökbörü” sporu da ilk kez Adana’da seyirciler ile buluştu. 

YARIŞMALARA BÜYÜK İLGİ VARDI

Yüreğir Belediye Başkanı Mahmut Çelikcan ve Yüreğir Kaymakamı Fatih Genel'in ev sahipliği yaptığı ETRAC YÜREĞİR 2016 müsabakalarının ilk gününe AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Ataş, Adana Valisi Mahmut Demirtaş, AK Parti Adana İl Koordinatörü İsmail Bilen, AK Parti Adana Milletvekilleri Av. Mehmet Şükrü Erdinç, Tamer Dağlı, Fatma Güldemet Sarı CHP Adana Milletvekili Zülfikar İnönü Tümer,  AK Parti Adana İl Başkanı Fikret Yeni Adana Büyükşehir Belediye Başkanvekili Ramazan Akyürek, Dünya Etnospor Konfederasyon Başkan Yardımcısı Dr. Hakan Kazancı, Başsavcı Ali Yeldan, Jandarma Bölge Komutanı,Tümgeneral Hacı İlbaş, Ticaret Borsası Başkanı Şahin Bilgiç,Çukurova Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Cafer Esendemir ile birlikte çok sayıda  davetliler katıldı.

ETRAC 2016 ATLI OKÇULUK SONUÇLARI

4 ayrı dalda düzenlenen atlı okçuluk yarışmalarında Memlük Büyüklerde 1. Lukas Novodny, 2.Murat Boncuk, 3.Davut Çakır olurken Menlük gençlerde ise 1.Yusuf Kilci,2.Janset Genel, 3.Uygar Çakır oldular.
Kabak atışları büyüklerde 1.Yasin Eren, 2. Yavuz Ayaz, 3.Lukas Novadny oldu. Kabak Atışları Gençlerde ise 1.Yusuf Kilci,2. Dilara Bal, 3.Uygar Çakır oldular.

ETRAC 2016 YAYA OKÇULUK SONUÇLARI

16 Yaş Altı Hareketli Puta :1.Ahmet Berkay Kalay, 2. Mert Kaya, 3. Barış Özcan, 16 Yaş Sabit Puta: 1. Mustafa Yiğit Kaya, 2. Yaren Nur Tekeli, 3. Barış Özcan. Bayanlar Hareketli Puta:1. Neslihan Candan,2. Büşra Nur Yönev, 3.Saliha Mürüvet Aksoy. Bayanlar Sabit Puta 1.Andrea Racz, 2.Latife Reyhan  Başer, 3.Habibe Yakışık. Erkekler Hareketli Puta: 1.Bekir Büyüksındır, 2.Atilla Göçer, 3.Ahmet Öksüz. Erkekler Sabit Puta: Mehmet Berkant Gezer, 2.Atilla Göçer, 3.Tahir Çağman oldular.

yilmazparlar@yahoo.com

Çarşamba

ARMAGGAN Art - Design Gallery-Maddenin Halleri-Yılmaz Parlar

Maddenin Halleri

Genç sanatçı ve tasarımcıları desteklemek amaçlı, Sanat Burada mottosuyla hareket eden ARMAGGAN Art - Design Gallery’nin, İstanbul’un en gözde mekânlarında sergileyen Maddenin Hallleri 4 adlı sergisi A Morgans Original’de sanatseverlerin hizmetine açıldı.

ARMAGGAN Art - Design Gallery sanatçıları Aysun Bozuklu, İrem Çamlıca, Neşe Çoğal, Meral Değer eserlerinin yanı sıra Ayşe Deniz Yeğin, Kunter Şekercioğlu, Melis Alphan, Melis Ağazat, Cem Lokmanhekim, Selda Okutan, Studio RadBad ve Giray Sepin gibi isimli sanatcılar tasarımlarını sergilediler.

Sanatcılar, ilham ve yaratıcılık temalı sergide pek çok farklı disiplinler arası geçişle, sanatın birleştirici uyumu içinde harika oluşumu ortaya koydular.

Nilay Özenbay ile yaptığımız söyleşide çok erken yaşlarda heykel yapmaya başladığını ve eseri hakkında bilgiler verdi. Sanata ve iş Dünyasına çok emekleri geçen Ekavart Tv sahibi İnci Aksoy Nilay Özenbay’ın kendi sanatcılarından olduğunu eserlerinin çok koleksiyonerlerce beğenilip alındığını söyledi.

Hüseyin Rüstemoğlu yaptığı ışık tasarımı hakkında “Latincede e ve t nin el yazısı ile yazılırken zaman içinde birleşmesinden doğan & formu hem bir son hem de bir başlangıç olarak yeni bir şekle bürünmüş. Biz fifiletters ile tasarım sürecinde bağlılık tutku tutsaklık kavramları üzerinden gittik. Ama çıkış noktamız AŞK tı ... Tıpkı & formu gibiydi çünkü insanoğlu... Birlikte olma ve bir olma... Kadın figürü neden mi var? Çünkü aşk kadına daha çok yakışıyor” açıklamalarda bulundu.

Sergi küratörü ve galeri yöneticisi Şanel Şan Sevinç sergi konusunda, “Maddenin Halleri sergimizi bu yıl 4.kez düzenliyoruz ve ilk kez farklı bir mekana taşınıyoruz. Sanata değer veren bir grup ve farklı otelcilik anlayışı ile 10 Karaköy A Morgans Original ile bu işbirliğini gerçekleştirmekten büyük keyif alıyoruz. 3 kimliği üzerinde taşıyan mimarisi ile de dikkat çeken bina, öncelikle Balıklı Rum Hastanesi’ne sonrasında Balıklı Han’a ve şimdi de bir oteli kimliğine yazdırmış. Bu katmanlı yapı içinde katmanlı yapısı ile Maddenin Halleri sergisi uyum yakaladı.  Sanatçı ve tasarımcıları yaratıcı olma ortak paydasında birleştirerek özgür bıraktığımız sergimizde, sınırları eritmeyi ve özgün fikirleri görmeyi hedefliyoruz ” şeklinde ifadelerde bulundu

“Maddenin Halleri 4”  Sergisi  04 Aralık 2016 tarihine kadar 10 Karaköy A Morgans Original’de  izlenebilecek.

yilmazparlar@yahoo.com

Pazartesi

23 ADANA FİLM FESTİVAL PARTY-YILMAZ PARLAR

FESTİVALDE DOĞUM GÜNÜ

Adana Büyükşehir Belediyesi tarafından düzenlenen 23. Uluslararası Adana Film Festivali ödülleri, kapanış töreninİ sonrası Hilton Adana’da verilen after party de sürpriz doğum günü kutlaması yaşandı.
Türk sinemasının jön ve karakter oyuncularından Tuğrul Meteer’in dogum gününü kutlayan festival ekibi pasta yerine Adana’nın meşhur tatlısını tepsi içinde sundu.
Çok sevien tatlı espiriler içinde yenilirken geceye renk katan doğum günü partisine dönüştü. Sohbetler ikiye katlandı. Festivalde ödül alan sanatcılar ödül almanın tadını ağızlarıda tatlanarak çıkardılar. 
Doğum günü kutlama alanında, Erhan Tuncer , Mehmet Can Mertoğlu, Kıvanç Sezer, Handan Öztürk, Hiner Saleem, Yüksel Aksu, Reha Erdem, Güven Beklen, Mehmet Salih, Derviş Zaim, Cemil Ağacıkoğlu, Türksoy Gölebeyi, Hatice Aslan, Muhammet Uzuner, Menderes Samancılar, Gizem Erdem, Kıvanç Sezer, Ilgaz Kocatürk, Ecem Uzun, Musap Ekici , Kübra Kip, Bajar, Meral Efe, Yunus Emre Yurtseven, Umut Sakallıoğlu gibi göze çarpan isimler vardı.
Sehbetlerde yeni projeler ön plandaydı. Yetenekli Bayan yöneticelerimizden Çigdem Sezgin ile yaptığımız kısa söyleşide yeni yapacağı sinema filmin senaryosundan “Kadına şiddet “temalı adı ve konusunı gizli tutduğu bir diliminden bahsetdi. O dilim bile çok ses getireceği sinyellerini verdi.
Nuri Alço ile Mahsun Kırmızıgül’ün Kapodokya’da çekimlerinden Tuğrul Meteer’in yeni projelerinden konuştuk.
Adana Büyükşehir Belediyesinin Kültür Sanat Merkezine Bağlı Tiyatrosu hakkında Tiyatro Halkla ilişkileri Fatma Acar ve  Açelya Çeliker’in yaptıkları başarıları çalışmaları dinledikden sonra sarılarak görüntülendik.
Türk sinemasının başarılı karakter oyuncularından Yavuz Karakaş ile bilgi desteği verdiği, Erhan Tuncer'in ilk filmi "Ağustos Böcekleri ve Karıncalar"ı hakkında uzun uzun sohbet etdik.
Sinema konulu sohbetler gece geç saatlere kadar sürdü.
yilmazparlar@yahoo.com

Cumartesi

ARMAGGAN Art & Design Gallery-Doğanın Renkleri-Yılmaz parlar

Doğal Boyalar Doğanın renkleri ve Sanat  

TÜRKAK tarafından akredite edilen, Armaggan Datu Laboratuvarı “Doğanın Renkleri” “Doğanın Renkleri” adlı karma resim sergisi Genç sanatçı ve tasarımcıları desteklemek amacıyla kurulmuş olan ARMAGGAN Art & Design Gallery’ de 8 Eylül 2016 açıldı.  

Türkiye'deki yatırımları Bora Jet ile Bazaar 54'ün yanı sıra Ayvalık'ta büyük bir zeytinlik fabrikasında sızma zeyrinyağı üretimi yapan Ayaslı ailesi, kültür hizmetlerinden birini daha hayata geçirdi.
Modernize edilmiş ipek kaftanlar, ev tekstili ürünleri, hediyelik objeler ve mücevherleri bünyesinde bulunduran Nur Osmaniye’deki mağazada çeşitli ressamların doğal pigmentlerden elde edilen eserlerini sergiledi.
Çoğunluğun organik olarak adlandırdığı boyaların gerçek tanımına göz atalım.

Günümüz beslenmesindeki öneri ve tercihlerine bakdığımızda organik sözcüğü üst sıralardan inmez oldu.

Üst gelir düzeyine sahip kesimlerde  “Organik Ürünler” kullanma ve beslenme alışkanlığı haline geldi.  
“Organik” nedir. Bilindiği gibi kimyada canlı dünyasının yapı taşlarını oluşturan başlıca karbon, hidrojen, azot ve oksijen atomlu bileşikleri içeren maddelere “ organik madde “denildiğini biliyoruz.
Endüstride kullanılan, üretilen birçok sentetik kimyasal madde de “organik madde” olarak adlandırılır
Bu durumda doğru tanımlama “doğal” veya   “ekolojik” olabilir.  “Organik” yerine “doğal” sözcüğünü koyarsak, bu durumda doğru tanımlama olur.    
Kültür ve sanatını, geleceğe taşımak ve dünyaya tanıtmak amacıyla Kültürel Miras ve Doğal Boya Laboratuvarının ARMAGGAN Art - Design Gallery’de kimyasal içermeyen doğal boyaları ile yapılan eserlerini sergileyen Sıla Gür, Nilüfer Tokay, Aysun Bozuklu, Nilgün Sabar, Betül Cankara, Şevket Arık, Sinem Kaya, Güneş Özmen, Neşe Çoğal, Hüseyin Rüstemoğlu, Doruk Pireci, İrem Çamlıca ve Desen Halıçınarlı gibi sanatçılar yer aldı.


ARMAGGAN Genel Müdürü Ebru Karaçam ev sahipliğinde yapılan serginin küratörü ve galeri yöneticisi Şanel Şan Sevinç sergi konusunda, “Bu sergi için hem doğal boya laboratuvarımız hem sanatçılarımız hem de bizler büyük heyecan içindeyiz. Kimyasal süreçlerden uzak, sadece ve saf olarak doğanın sunduğu renklerle çalışmak sanatçılarımızı projede zaman zaman zorladı. Alışık oldukları renk skalasının dışına çıkmak, belki de bugüne dek hiç kullanmadıkları renkleri zorunda kaldılar. Doğayla mücadele ettiler desem yanlış olmaz. Sergide sanatçılarımızın bu doğal üretimlerinin yanı sıra daha önce yaptıkları akrilik ve yağlıboya tablolarına da sergide yer vereceğiz. Böylece izleyicilerimiz doğal/kimyasal arasında sanatçıların yaşadığı serüveni de izlemiş olacak. ” dedi.

19 Kasıma kar sürecek sergideki resimlerin doğal yapısını anlıyabilmek için Galeri alt katında tekstil bölümünde kaftanın doğal ipek iplik doğal pigmentden yapılan kaftanın bir cm için 8 saat emek olduğunu öğrendiğimizde gelece kültür mirası taşımanın rahatlığını hissetdik. Ayaslı ailesini kutlarız.

yilmazparlar@yahoo.com
  

Cuma

İsmet X Bilen 65. Kişisel sergisi-Teşvikiye Niş Art Galeri-Yılmaz Parlar

 GÜÇ GÖSTERİSİ
Türkiye’nin Pablo Picasso’su olarak bilinen Uluslararası ünlü dev sanatcı İsmet X Bilen 65. Kişisel sergisini Teşvikiye Niş Art Galeride açtı.
Desenci ve dehasını yaratıcılığı panele yansıtan Ressamın, yapıtlarında sanki fırtınalı düşüncelerden doğan ve ruhbilimsel bir içeriği ön plana çıkarmak niyetindeki görünümlerin konu olduğu nesnelerin yüzlerce farklı renkli parçalarla geometrik ancak belirgin kompozisyonlarda bir anlatımı gizli bir dili diğer sanatcılarıda etkiliyen soyut sınırların biçimlendirdiği bütüncül bir görüşe yaklaşımı görmek mümkün.
Özellikle kadın üzerine çeşitlemeler yaratarak, görünen, nesnenin bilgisiyle, gerçeklik salt görünen açıdan değil tümden bir kavrayışla kodlar halinde yüzeye açımlanan bir öyküye ilham olabilecek, duruşu sergiliyor.

Bir kadın, bir erkek, içiçe geçmiş bir yüz, tutkulu güçlü bir aşkın tutuşturduğu esin ateşi sevgi coşkusuna bürünmüş tenlerin renkleri sanki tuvallerle sevişiyor.


Hümanist düşünceli Resam - Heykeltraş İsmet X Bilen figüratif insanlar, resimlerin ana konusu teşkil ediyor.


Yabancı konuklarınıda ağırlandığı açılışa sanatsever dostları, koleksiyonerler, akademisyenler, iş ve sanat dünyasınında isim yapan kişiler katıldılar.


Ziyaretciler arasında Cüneyt Arkın, Banker Kastelli gibi pek çok ünlülerin erkek berberi ve Ressam Yaşar Çallı’nın özellikle Ankara’dan İstanbul’a traş olmak için geldiği, Teşvikiye’de salonu bulunan berber Sadettin Çelikoğlu aynı zamanda Ressam İsmet x Bilen’in de berberi sanatcıyı bu güzel gününde işine ara vererek yalnız bırakmadı.


Teşvikiye Fırın Sokak Niş Art Galerideki sergiye, sanatcının yakın dostu, Nişantaşı Scotch Club sponsor oldu. Ünlü Barmen Yusuf Konaklının özel kokteylerini yudumluyan davetliler uzun süre resimlerin önlerinden ayrılamadılar.


İsmet X Bilen’in  50 yıl üstü sanat üretim sürecinde 65. kişisel sergisi 11 Eylül 2016 tarihine kadar sanatseverlerin ziyaretine açık olacak.

yilmazparlar@yahoo.com

Salı

Ömür Gedik-Bebek Catz Club-Yılmaz Parlar

Bebek’de Bebek Şarkıcı

“Baby face” Bebek yüzlü sanatcımız, yetenek zengini, Tv Program Yapımcısı, gazeteci yazar, Ömür Gedik ile Bebek semtinde “Catz Club” Elit müzik klübünde sahne almadan önce kısa söyleşi gerçekleştirdik.

Yoğun tempo içinde televizyon ve yazarlık çalışmaları olmasına rağmen erken yaşlarda aldığı klasik piyano dersleri, müzik eğitimiyle birleştirdiği ses yeteneğini, geçmişden gelen tecrübesiyle son yıllarda keyif almasının yanı sıra, neden artan extra organizasyonlar, çeşitli müzik mekanlarında sahne alma, müzik çalışma hayatına ağırlık verdiği merak konusu, müzikden kazandıkları nereye ne amaçla gidiyor..

O yaşlanmaz hayata mutlu bakan, güler bebek yüze, yansıyan bebek masumiyetindeki bir yüreğin aynısına sahip olmanın ve içinde yatan soylu sorumluluk aşkı eyleme dönüştürmesi diğer merak etdiklerimizi unutdurdu. Hakkında yazmaya karar verdik.

Kısa ve anlamlı olan insanın dünyadaki öyküsünde, insanların çoğunluğu, kısa bir hayat için bütün evreni isterken, ihtiyac ve istekler arasında sağlıklı bir sağlama yapan pek az kimsede kendisinden geçerek diğeri için değer üretmek, kendini aşan anlayışla hayatını anlamlı kılan diğerine değer ve sorumlulukta saklı fedakarlıklarla mutlu olur.  
Kişinin kendine ve başkalarına karşı yerine getirilmesi gereken yükümlülüklerini zamanında yerine getirmesi, sorumluluk duyması karekterin en önemli öğelerinden biridir. Küçük yaşta doğal olarak var olan çevre dolayısıyla insanın içinde yer eden sorumluluk duygusuyla kişi kendi üzerine düşen görevleri ve işlevleri zamanında ve istenilen şekilde istenilen biçimde yerine getirmek zorunluluğu vardır.

Genişleyen çevre ve yaşam koşulları içinde tercihlere göre aktif rol alan, bireysel sorumluluk sahibi kişi, bir işi zamanında yapabilmek için inisiyatifi ele alıp kendiliğinden harekete geçebilen başkası tarafından güdülmeyen insandır.

Gelecek nesillere daha iyi bir yaşam bırakmak adına çevreyi yaşlı, engelli ya da korunmaya ihtiyacı olan kişilere yardımcı olmak, sahip olduğu bilgi ve birikimi sadece kendisi için değil tüm toplum için kullanan insanlardan biri, Ömür Gedik.

Yaptığımız tüm söyleşi üzerinde yer alan, soylu bir yürekden eyleme dönüşen bireysel sosyal sorumlulukla müzik kazancına mana kazandırırak, sosyal dayanışma ve yardımlaşmanın vasıtası haline getirip sürekli sosyal hizmete dönüştürüyor.

Ömür Gedik, kültür, sanat, edebiyatı esas alan ve felsefe hususlarını da gözeterek, sosyal bağlarıyla güçlendirerek, bir gaye içinde sevgi ve merhamet üzerinde yükselen duygularıyla, yerdeki karıncadan, gökteki kuşa kadar bütün canlıları korumaya adamış kendini..

Bütün canlıların yaşayabileceği dingin ve dengeli bir dünya için hayatın tüm cephesini kuşatan medeniyet inşa etmeye çalışan sorumluluk üstlenen düzgün insanlarımızdan biri.
Evdeki hayvanlarla büyüyen, Çocuk yaşlarda başlayan doğa, sorumluluk duygusu, onu iyi ilişki kurma ve bağlılık gibi pek çok erdemli karekterler kazandırmış. Hayvan sevgisi, yardımlaşma, iyilikseverlik ve sevgi gibi duygularını geliştirmiş.

Sadece kurduğu dernek değil pek çok sosyal sorumluluk projelerine maddi manevi destek vermektedir.
Yaptığı pop rock müziğiyle haftanın belirli gününde Bebek Catz Club’da müzikseverlerin karşısına çıkan Ömür Gedik, Portakal Orda Kal - Neden Yoksun, Dokun Bana-Aşk Var Ya - Paramparça -Bekle Bekle-Hey Onbeşli-Dilirga -Karşılaşma -İlişki Durumu Çelişkide-Aşk mı Dedin gibi söz ve müziği değişik sanatcılara ait olan ve düet yaptığı parçalardan oluşan repertuarıyla yine yıldızlaştı.

yilmazparlar@yahoo.com